Hükümetleri zamaninda, Isa kavminin on iki emri vardir.Her firka bir emre tabiydi; kendi beyine tamahyüzünden kul olmustu.Bu on iki emirler kavimleri, o kötü vezire baglanmislardi.Hepsi, onun sözüne itimadediyordu, hepsi onun meslegine uymustu.O, öl, der demez her emir hemen o anda ölürdü.Vezir, her emrin adina birer tomar düzdü. Her tomarin y<strong>az</strong>isi, baska bir olaydi.Her birinin hükmü baska bir çesittir. Bu bastan asagiya kadar ona aykiridir.Birinde riy<strong>az</strong>at ve açlik yolunutövbenin rüknü, Tanri'ya dönüsün sarti yapmis.Birinde Riy<strong>az</strong>at faydasizdir, bu yolda cömertlikten baska kurtulus yoktur demisti.Birinde demisti ki: Senin açlik çekisin, mal verisin mabuduna sirk kosmadir. Gam ve rahat zamanindaTanri'ya dayanmak ve tamamiyle teslim olmaktan gayri hepsi hiledir, tuzaktir.Öbüründe demisti ki: Vacip olan hizmettir, yoksa tevekkül düsüncesi suçtan ibarettir.Birinde; Dindeki emir ve nehiyler, yapmak için degil, aczimizi bildirmek içindir. Ta ki onlardan acizoldugumuzu görelim de Tanri kudretini bilelim, anlayalim demisti.Öbüründe, Kendi aczini görme, uyan, kendine gel; o aczi görüs, küfrani nimettir. Kendi kudretini gör kibu kudret ondandir. Kudretini, nimeti bil ki, kudret odur demisti.Birinde demisti ki: Bu ikisinden de geç, n<strong>az</strong>arina her ne sigarsa put olur!Öbüründe; Bu mumu söndürme ki bu görüs, meclise mum mesabesindedir. Eger n<strong>az</strong>ardan ve hayaldengeçersen gece yarisi visal mumunu söndürmüs olursun demisti.Birinde demisti ki: Söndür, hiç korkma ki yüz binlerce karsiligini göresin. Çünkü n<strong>az</strong>ar mumunusöndürmekle can mumu artar, kuvvet bulur. Sabrinin yüzünden Leyla'n Mecnun olur! Kim, zahitligiyüzünden dünyayi terk ederse dünya onun önüne çok, daha çok gelir!Baska birinde; Hak sana ne verdiyse onu icat ederken tatlilasmistir, kolaylastirmistir. Onu güzelce al;kendini zahmete sokma demisti.Birinde demisti ki: Kendine ait olani terk et, çünkü tabiatinin kabul ettigi, merduttur, kötüdür. Birbirineaykiri yollar, nefse kolaydir, herkese bir din, can olmustur,eger Hak'kin din islerini kolaylastirmasi, dogrubir yol olsaydi her yahudi ve mecusi, Tanri'yi duyar, anlardi demisti.Öbüründe demisti ki: Kolay, odur ki gönlü hayati ve canin gidasi ola. Tabiatin hoslandigi her sey, vaktigeçince, çorak yere ekilmis tohum gibi mahsul vermez. Onun mahsulü, pismanliktan baska bir sey olm<strong>az</strong>;onun k<strong>az</strong>anci, sahibine ziyandan baska bir sey getirmez. O zevk, sonunda da önünde oldugu gibi kolay vehos görünmez; nihayette adi güç olur, güçlenmis bir hale gelir.Sen güçlendirilmisle, kolaylastirilmisi, birbirinden ayirdet; bunun yüzünü de sonuna n<strong>az</strong>aran gör, onunyüzünü de sonuna n<strong>az</strong>aranBir tomarda da; Bir üstad ara. Akibeti görme hassasini nesepte (sunun bununsoyundan gelmis olmakta ve bununla ögünende) bulam<strong>az</strong>sin.Her çesit din salikleri üstad aramaksizin, peygamberlere tabi olmaksizin islerin akibetlerini gördüler, kendiakillarinca netice hakkinda istidlallerde bulundular da bu yüzden hata ve dalalete düstüler. Akibet, görmeelle dokunmus, örülmüs degildir. Böyle olsaydi dinlerde nasil ayrilik olurdu? demisti.Bir tanesinde demisti ki: Usta da sensin, çünkü ustayi da sen tanirsin. Er ol erlerin maskarasi olma; kendibasinin çaresine bak sersemlesme.Bir digerine; Bunlarin hepsi birdir. Iki gören kimse sasi adamcagizdir demis.Bir tomarda da; Yüz, nasil birolur, bunu kim düsünür, meger ki deli olsun! Bunlarin her biri, öbürünün ziddidir. Gayri zehirle seker nicebir olur? Zehirden de sekerden de geçmedikçe vahdet bahçesinden nice koku alabilirsin? demisti.O Isa dinine düsman olan vezir bu tarz da bu çesitte on iki tomar y<strong>az</strong>di.Ihtilaf; gidis tarzindadir, yolun hakikatinde degilO, Isa'nin bir renkte olusundan koku alinamamisti. O, Isa küpünün mizacindan huy kapmamisti.Yüz renkli elbise, Isa'nin saf küpünden saba rüzgari gibi sade ve latif bir hale gelir, tek bir renge boyanirdi.Birlikteki bu tek renklilik, insana usanç ve sikinti veren tek renklilik degildir.Belki o tek renk deniz gibidir, ona dalanlar da balik gibi hayat ve nese içindedirler. Karada gerçi binlerce
enk var, ama baliklarin kurulukla cengi var!Misal olarak söylenen balik kimdir, deniz nedir ki yüce ve ulu padisah, ona benzesin!Varlik alemindekiyüz binlerce denizler ve baliklar, o ikram ve ihsan huzurunda secde ederler.Nice ihsan yagmuru yagdi da deniz, inciler saçici bir hale geldi. Nice kerem günesi nur saçti da bulut vedeniz cömertlik ögrendi. Suya ve topraga zatinin isigi vurdu da o sebeple yeryüzü, tane ve tohum kabuleder oldu.Toprak emindir; ona her ne ekersen ihanet görmeksizin onun cinsini toplar, devsirirsin.Toprak bu eminligio eminlikten bulmustur, çünkü adalet günesi ona nur saçmistir.Ilk bahar, Hak fermani getirmedikçe, toprak sirrini nice açiga vurur? O, öyle bir cömert ve vericidir ki buhaberleri, bu eminligi ve bu dogrulugu bir cemada , kuru yeryüzüne vermistir. F<strong>az</strong>il ve ihsani, kuru topragihaberdar eder, kahir ve celali de akilli insanlari kör eyler.Canda, gönülde o cosmaya takat yoktur. Kime söyliyeyim? Cihanda bir tek kulak yok! Nerede bir kulakvarsa; onun yüzünden, göz oldu. Nerede bir tas varsa; onun lütfiyle yesim tasina döndü.Kimyayi meydana getiren o dur, kimya ne oluyor ki? Mucize bagislayicidir,simya ne oluyor ki? Benim buögüsüm, ögmeyi terk etmenin ta kendisidir; çünkü bu ögüs, varlik delilidir, varlik ise hatadir.Onun varliginakarsi yok olmak gerektir:onun huzurunda varlik nedir? Manasiz bir seyden ibarettir! Varlik kör olsaydi...Ondan erirdi, günesin hararetini tanir, anlardi. Bu zahiri vucudun Allah'in varligiyla var oldugunu bilmemesikörlügüne delildir.Padisah gibi vezir de cahil ve gafildi. Varligi vacip olan Kadim Tanri ile pençelesiyordu. Öyle kudretli birTanri ile pençelesiyordu ki bir anda yoktan bu gibi yüz tanesini var eder.Senin gözüne kendini görmek hassasini verince n<strong>az</strong>arinda alem gibi yüzlerce alem meydana getirir. Her nekadar dünya senin yaninda <strong>az</strong>ametli ve nihayetsizse de bil ki kudrete karsi bir zerre bile degildir. Zaten bualem sizin canlarinizin hapishanesidir; uyanin, o tarafa gidin! Zira o taraf sizin sahraniz, mesire yerinizdir.Bu alemin hududu vardir, o alem ise esasen hadsizdir. Nakis ve suret, o manaya settir,maniadir.Firavun'un yüz binlerce mizragini tek bir Musa'nin bir tanecik asasi ile kirdi.Yüz binlerce Calinus'un yüzbinlerce hekimlik hünerleri vardi; Isa'nin ve nefesinin yaninda batil oldu. Yüz binlerce siir defterleri vardi,bir tek Ümmi'nin kitabina karsi ayip ve ar haline geldi.Asagilik olmayan kisi böyle galip Tanri huzurunda niçin ölmesin.Çok dag gibi gönüller kopardi. Kurn<strong>az</strong>kusu, iki ayagindan asakoydu. Akil ve zekada kemale ermekle Tanri'ya varilm<strong>az</strong>. Padisahin f<strong>az</strong>il ve ihsaniaczini bilen kisiden baskasini kabul etmez.Hey gidi hey... Çok köse, bucak k<strong>az</strong>ici ve h<strong>az</strong>ine doldurucular; o kurup duran kisiye, o öküze(vezire)maskara oldular. Öküz kimdir ki sen onun maskarasi olasin.Bir kadinin kötü isten yüzü sararinca, utaninca Tanri, onu çarpip Zühre yildizi yapti. Bir kadini Zühreyapmak çarpma oldu da balçik haline gelis, çarpilma degil midir? Be inatçi!!!Ruh seni en yüksek göklereçikarirken sen en asagiliklara, su ve çamura dogru gittin.Akillarin bile imrendigi öyle bir varligi, bu alçaklikyüzünden degistin. Simdi bak, bu senin kendini çarpman nasil? O çarpilma yaninda bu, gayet asagi.Himmet atini yildiz cihetine sürdün, nücum ilmi ile ugrastin da secde edilmis Adem'i tanimadin!Ey hayirsiz evlat! Nihayet sen Ademoglusun, ne vakte dek alçakligi seref sayarsin.Niceye dek ben alemizaptedeyim, bu cihani kendi varligimla doldurayim dersin?Dünyayi bastan basa kar kaplasa günesinharareti, bir görünüste onu eritir.
- Page 1 and 2: M E S N E V I H A K K I N D AMesnev
- Page 3 and 4: Ham, piskinin halinden anlamaz, öy
- Page 5 and 6: ister bu cihetten... akibet bizim i
- Page 7 and 8: O garip kisi yoldan gelince, hekim
- Page 9 and 10: dediler); Velileri de kendileri gib
- Page 11 and 12: ama içi aksine.Padisah : Peki söy
- Page 13: ulundugundan haberi yok! Gölgeye d
- Page 17 and 18: Ey ay! Gayri bu felek, nedir ki sen
- Page 19 and 20: Ulu Tanri açikça meydan da olmadi
- Page 21 and 22: Yildizlarin ardinda yildizlar vardi
- Page 23 and 24: Ates! Sen hiç sabirli degildin. Ni
- Page 25 and 26: gelir, fakat ona erisince kaçar ve
- Page 27 and 28: Adi sani belli kisi! Kazanmayi bir
- Page 29 and 30: Eshab-i Kehf'in köpegine el verili
- Page 31 and 32: Dogan kuslarinin övüldügünü is
- Page 33 and 34: Ben ki filleri parça parça etmisi
- Page 35 and 36: yoldas! Susuz ve uçsuz bucaksiz ç
- Page 37 and 38: Tanri'nin lütfu, bu aslanla yaban
- Page 39 and 40: azrailisin! Ne olursan ol; canimiz
- Page 41 and 42: Ömer, selami alip onu yanina çagi
- Page 43 and 44: Ekmek Adem Atanin vucuduna karisti,
- Page 45 and 46: Hürmet eden hürmet görür. Seker
- Page 47 and 48: Kamil, topragi tutsa altin olur; na
- Page 49 and 50: sabah çaginda sahiplerine gelir; n
- Page 51 and 52: Kimin namazinda mihrap ve kiblesi A
- Page 53 and 54: dedi ki: Allah selamet versin git.
- Page 55 and 56: ÇENK ÇALAN IHTIYAR(Bilmem) isitti
- Page 57 and 58: u mümkündür.Fakat fazla vefakarl
- Page 59 and 60: tarafindan bir ses geldi, bu sesi r
- Page 61 and 62: Ömer, o ihtiyarin yüzüne bakip d
- Page 63 and 64: kargalari tavus haline getirir.Kisi
- Page 65 and 66:
Yoksullar bizim yoksullugumuzdan ve
- Page 67 and 68:
Aklin, insanlara ayak köstegi olun
- Page 69 and 70:
Bu kul sana tabidir; gönlü, senin
- Page 71 and 72:
Musa'dan bil.Tabiata inananlar; gö
- Page 73 and 74:
yüzden saçini sakalini yolan bulu
- Page 75 and 76:
sahibi, eserden kurtulur. Sevgisini
- Page 77 and 78:
Çünkü onlar aci tuzlu sulari iç
- Page 79 and 80:
aglayip inler bir halde kaldi. Gül
- Page 81 and 82:
O köpügü saf ve makbul bil. Sevg
- Page 83 and 84:
ona kul olanlar telef olup gitmisle
- Page 85 and 86:
öküzü, bir dag keçisi, bir de s
- Page 87 and 88:
sözde Kaf ve Nun harflerinden meyd
- Page 89 and 90:
Bize yapayalniz, aziksiz, adeta siz
- Page 91 and 92:
Bu, gizli bir bagdir ama demirden b
- Page 93 and 94:
itimat, su sigirinin aslana itimadi
- Page 95 and 96:
Tanri nurlarina karsi bu kiyasçikl
- Page 97 and 98:
Padisah Sizi imtihan edecegim; baka
- Page 99 and 100:
Onlarin omuzlari omuzlarima sürün
- Page 101 and 102:
Her bey, heresir, ümit ve korkuyla
- Page 103 and 104:
En güzel olan (Güzeller güzeli )
- Page 105 and 106:
sifat yoktur, beri gel! Beri gel ki
- Page 107 and 108:
Elimiz, ayagimiza kastettikten sonr
- Page 109:
içindi, yarisi nefsim için. Tanri