Bir kisi, esegin kuyrugu altina diken kor. Esek onu oradan çikarmasini bilmez, boyuna çifte atar. Ziplar,zipladikça da diken daha kuvvetli batar. Dikeni çikarmak için akilli bir adam l<strong>az</strong>im. Esek, dikeniçikarabilmek için can acisi ile çifte atar durur ve yüz yerini daha yaralar. O diken çikaran hekim üstaddi .Halayigin her tarafina elini koyup muayene ediyordu. Halayiktan hikaye yolu ile dostlarin ahvalinisormakta idi. Kiz, bütün sirlarini hekime açikça söylemekte, kendi duragindan, efendilerinden, sehrindenve sehrinin disindan bahsetmekteydi.Hekim kizin anlatmasina kulak vermekte, nabzina ve nabzinin atmasina dikkat etmekte idi. Nabzi kiminadi anilinca atarsa cihanda gönlünün istedigi odur(diyordu). Memleketinde ki dostlarini saydi, döktü.Ondan sonra diger bir memleketi andi. Memleketinden çikinca en evvel hangi memlekette bulundun?dedi.Kiz bir sehrin adini söyleyip geçti. Fakat yüzünün rengi nabzinin atmasi baskalasmadi.Efendileri vesehirleri birer birer saydi;o yerleri, yurtlari, oralarda geçirdigi zamanlari, tuz, ekmek yedigi kisileri tekrartekrar söyledi.Sehir sehir, ev ev saydi döktü, kizin ne damari oynadi, ne çehresi sarardi.Hekim seker gibi Semerkand sehrini soruncaya kadar kizin nabzi tabii haldeydi f<strong>az</strong>laatmiyordu.Semerkand'i sorunca nabzi atti, çehresi kizardi, sarardi. Çünkü o, Semerkad'li bir kuyumcudanayrilmisti.O hekim, hastadan bu sirri elde edip o dert ve belanin aslina erisince:Onun semti hangimahallede? diye sordu. Kiz, Köprü basinda, Gatfer mahallesinde dedi.Hekim, Hastaliginin ne oldugunu hemen anladim. Seni tedavi hususunda sihirler gösterecegim;Sevin, ilisiketme, emin ol ki yagmur çimenlere ne yaparsa ben de sana onu yapacagim;Ben, senin gaminiçekmekteyim, sen gam yeme; ben sana yüz babadan daha sefkatliyim;Aman, sakin ha, bu sirri kimseyesöyleme; padisah senden bunu ne kadar sorup sorustursa yine sakla;Sirlarin gönülde gizli kalirsa omuradin çabucak hasil olur;dedi.Peygamber demistir ki: Her kim sirrini saklar ise çabucak muradina erisir. Tohum toprak içinde gizlenince,onun gizlenmesi, bahçenin yesillenmesi ile neticelenir. Altin ve gümüs gizli olmasalardi... madende nasilmusaffa olurlar, nasil altin ve gümüs haline gelirlerdi? O hekimin vaadleri ve lütuflari hastayi korkudan eminetti. Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder, içten gelmeyen vaadler ise insani istiraba sokar. Kerem ehlininvaadleri akip duran, eseri daima görünen h<strong>az</strong>inedir. Ehil olmayanlarin, kerem sahibi bulunmayanlarinvaadleri ise gönül <strong>az</strong>abidir.Ondan sonra hekim, kalkip padisahin huzuruna gitti.; padisahi bu meseleden bir<strong>az</strong>cik haberdar etti. Dediki: Çare sundan ibaret: bu derdin iyilesmesi için o adami getirelim. Kuyumcuyu o uzak sehirden çagir, onualtinla, elbise ile aldat. Padisah, hekimden bu sözü duyunca nasihatini, candan gönülden kabul etti. Otarafa ehliyetli, kifayetli, adil bir iki kisiyi elçi olarak gönderdi.O iki bey, kuyumcuya padisahtan mustucu olarak Semerkand'e kadar geldiler. Dediler ki: Ey lütuf sahibiüstad, ey marifette kamil kisi! Ögülmen sehirlere yayilmistir. Iste filan padisah, kuyumcubasilik için seniseçti. Zira (bu iste) pek büyüksün, pek kamilsin. Simdilik su elbiseyi, altin ve gümüsü al da gelince depadisahin havassindan ve nedimlerinden olursun.Adam çok mali, çok parayi görünce gururlandi, sehirden çoluk çocuktan ayrildi. Adam neseli bir haldeyola düstü. Haberi yoktu ki padisah canina kastetmisti. Arap atina binip sevinçle kosturdu, kendi kaninindiyetini elbise sandi.Ey yüzlerce r<strong>az</strong>ilikla sefere düsen ve bizzat kendi ayagi ile kötü bir k<strong>az</strong>aya giden. Hayalinde mülk, seref veululuk. Fakat Azrail Git evet, muradina erisirsin demekte!
O garip kisi yoldan gelince, hekim onu padisahin huzuruna götürdü; Güzellik mumunun basi ucundayakilmasi için onu, padisahin yanina izzet ve ikramla iletti.Padisah onu görünce pek agirladi, altin h<strong>az</strong>inesini ona teslim etti. Sonra hekim dedi ki: Ey büyük sultan ocariyecigi bu tacire ver ki visali ile iyilessin, visalinin suyu o atesi gidersin.Padisah, o ay yüzlüyü kuyumcuya bahsetti, o iki sohbet müstakini birbirine çift etti. Alti ay kadar muratalip murat verdiler. Bu suretle o kiz da tamamen iyilesti.Ondan sonra hekim, kuyumcuya bir serbet yapti, kuyumcu içti, kizin karsisin da erimeye basladi. Hastalikyüzünden kuyumcunun güzelligi kalmayinca kizin cani, onun derdinden <strong>az</strong>at oldu, ondan v<strong>az</strong>geçti.Kuyumcu, çirkinlesip hastalaninca kizin gönlüde yavas yavas ondan sogudu.Ancak zahiri güzellige ait bulunan asklar ask degildir. Onlar nihayet bir ar olur. Keske kuyumcu bastanbasa ayip ve ar olsaydi, tamami ile çirkin bulunsaydi da basina bu kötü hal gelmeseydi! Kuyumcunungözünden irmak gibi kanlar akti, yüzü canina düsman kesildi.Tavus kusunun kanadi, kendisine düsmandir. Nice padisahlar vardir ki kuvvet ve <strong>az</strong>ametleri helaklerinesebep olmustur.Kuyumcu,Ben o ahuyum ki göbegimin miskinden dolayi bu avci, benim saf kanimi dökmüstür. Ah ben osahra tilkisiyim ki postum için beni tuzaga düsürüp tuttular, basimi kestiler. Ah ben o filim ki disimi eldeetmek için filci benim kanimi döktü. Beni benden asagi birisi için öldüren, kanimi döken; bilmiyor ki benimkanim uyum<strong>az</strong>! Bu gün bana ise yarin onadir. Böyle benim gibi bir adamin kani nasil zayi olur?Duvar gerçi (günün ilk kisminda yere) uzun bir gölge düsürür; fakat o gölge, gölgeyi meydana getireneavdet eder.Bu cihan dagdir, bizim yaptiklarimiz ses. Seslerin aksi yine bizim semtimize gelir dedi.Kuyumcu bu sözlerisöyledi ve hemen toprak altina gitti.O cariyecik de asktan ve hastaliktan arindi, tertemiz oldu. Çünkü ölülerin aski ebedi degildir, çükü ölütekrar bize gelmez.Diri ask ruhta ve gözdedir. Her anda goncadan daha t<strong>az</strong>e olur durur. O dirinin askini seç ki bakidir vecanina can katan saraptan sana sakilik eder.O ‘nun askini seç ki bütün peygamberler, onun aski ile kuvvet ve kudret buldular, is güç sahibi oldular.Sen Bize o padisahin huzuruna Varmaya izin yoktur deme. Kerim olan kisilere hiçbir is güç degildir.O adamin, hekimin eliyle öldürülmesi, ne ümit içindi ne korkudan dolayi. Tanrinin emri ve ilhamigelmedikçe hekim onu padisahin hatiri için öldürmedi.Hizir'in o çocugun bog<strong>az</strong>ini kesmesindeki sirri halkin avam kismi anlayam<strong>az</strong>.Tanri tarafindan vahiy ve cevaba nail olan kisi her ne buyurursa o buyruk, dogrunun ta kendisidir. Canbagislayan kisi öldürse de caizdir. O, naibdir eli tanri elidir.Ismail gibi onun önüne bas koy. Kilicinin önünde sevinerek gülerek can ver. Ki Ahmed'in pak cani,Ahad'la ebediyse senin caninda ebede kadar sevinçli ve gülümser bir halde kalsin. Asiklar, ferah kadehini,güzellerin elleri ile öldürdükleri vakit içerler.Padisah o kani sehvet ugruna dökmedi. Suizanda bulunma münakasayi birak. Sen onun hakkinda kötü vepis is isledi deyip fena bir zanda bulundun. Su süzülüp durulunca, berrak bir hale gelince bu berraklikta
- Page 1 and 2: M E S N E V I H A K K I N D AMesnev
- Page 3 and 4: Ham, piskinin halinden anlamaz, öy
- Page 5: ister bu cihetten... akibet bizim i
- Page 9 and 10: dediler); Velileri de kendileri gib
- Page 11 and 12: ama içi aksine.Padisah : Peki söy
- Page 13 and 14: ulundugundan haberi yok! Gölgeye d
- Page 15 and 16: enk var, ama baliklarin kurulukla c
- Page 17 and 18: Ey ay! Gayri bu felek, nedir ki sen
- Page 19 and 20: Ulu Tanri açikça meydan da olmadi
- Page 21 and 22: Yildizlarin ardinda yildizlar vardi
- Page 23 and 24: Ates! Sen hiç sabirli degildin. Ni
- Page 25 and 26: gelir, fakat ona erisince kaçar ve
- Page 27 and 28: Adi sani belli kisi! Kazanmayi bir
- Page 29 and 30: Eshab-i Kehf'in köpegine el verili
- Page 31 and 32: Dogan kuslarinin övüldügünü is
- Page 33 and 34: Ben ki filleri parça parça etmisi
- Page 35 and 36: yoldas! Susuz ve uçsuz bucaksiz ç
- Page 37 and 38: Tanri'nin lütfu, bu aslanla yaban
- Page 39 and 40: azrailisin! Ne olursan ol; canimiz
- Page 41 and 42: Ömer, selami alip onu yanina çagi
- Page 43 and 44: Ekmek Adem Atanin vucuduna karisti,
- Page 45 and 46: Hürmet eden hürmet görür. Seker
- Page 47 and 48: Kamil, topragi tutsa altin olur; na
- Page 49 and 50: sabah çaginda sahiplerine gelir; n
- Page 51 and 52: Kimin namazinda mihrap ve kiblesi A
- Page 53 and 54: dedi ki: Allah selamet versin git.
- Page 55 and 56: ÇENK ÇALAN IHTIYAR(Bilmem) isitti
- Page 57 and 58:
u mümkündür.Fakat fazla vefakarl
- Page 59 and 60:
tarafindan bir ses geldi, bu sesi r
- Page 61 and 62:
Ömer, o ihtiyarin yüzüne bakip d
- Page 63 and 64:
kargalari tavus haline getirir.Kisi
- Page 65 and 66:
Yoksullar bizim yoksullugumuzdan ve
- Page 67 and 68:
Aklin, insanlara ayak köstegi olun
- Page 69 and 70:
Bu kul sana tabidir; gönlü, senin
- Page 71 and 72:
Musa'dan bil.Tabiata inananlar; gö
- Page 73 and 74:
yüzden saçini sakalini yolan bulu
- Page 75 and 76:
sahibi, eserden kurtulur. Sevgisini
- Page 77 and 78:
Çünkü onlar aci tuzlu sulari iç
- Page 79 and 80:
aglayip inler bir halde kaldi. Gül
- Page 81 and 82:
O köpügü saf ve makbul bil. Sevg
- Page 83 and 84:
ona kul olanlar telef olup gitmisle
- Page 85 and 86:
öküzü, bir dag keçisi, bir de s
- Page 87 and 88:
sözde Kaf ve Nun harflerinden meyd
- Page 89 and 90:
Bize yapayalniz, aziksiz, adeta siz
- Page 91 and 92:
Bu, gizli bir bagdir ama demirden b
- Page 93 and 94:
itimat, su sigirinin aslana itimadi
- Page 95 and 96:
Tanri nurlarina karsi bu kiyasçikl
- Page 97 and 98:
Padisah Sizi imtihan edecegim; baka
- Page 99 and 100:
Onlarin omuzlari omuzlarima sürün
- Page 101 and 102:
Her bey, heresir, ümit ve korkuyla
- Page 103 and 104:
En güzel olan (Güzeller güzeli )
- Page 105 and 106:
sifat yoktur, beri gel! Beri gel ki
- Page 107 and 108:
Elimiz, ayagimiza kastettikten sonr
- Page 109:
içindi, yarisi nefsim için. Tanri