12.07.2015 Views

DİRENMEK ONURDUR! - Yürüyüş

DİRENMEK ONURDUR! - Yürüyüş

DİRENMEK ONURDUR! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ülkemizde GençlikGençliğinGündemindenMedyaya atfedilen4. güç rolününtemelleri19. yüzyıla ve dünya savaşlarına dayanır. Dünya savaşlarındasiyasi ve ekonomik niteliği ağır basan “medya” üretimlerininiçeriği günümüzde değişime uğramış ve artık tartışılmayanve her üretiminde kapitalist ideolojiyi besleyen bir yapı halinegelmiştir.Medyayı günümüz açısından yazılı basın, televizyon, radyove reklamlar olarak sınıflandırabiliriz. Ancak en çok gözeçarpan üniversitelerde bir bilim dalı gibi ortaya konulan “Halklaİlişkiler ve Reklamcılık” alanının medyanın çatısı halinegelişidir. “Kamuoyunu bilgilendirme” denilen gazetecilikfaaliyetlerinden tutun, televizyonda izlediğimiz dizi ve tartışmaprogramına kadar her şey kapitalizmin reklamlar aracılığıylagirdiği birer mevzi haline gelmiştir. Bu durum kuşkusuzen çok da gençleri etkiliyor.Çünkü gençler ve çocuklar özellikle yeni sömürge ülkelerdenüfusun çoğunluğunu oluşturur. Doğumdan itibaren desürekli artan bir tüketim ihtiyacı içerisindedir. Ayrıca talepleriaileler tarafından borçlanmak pahasına karşılanmaktadır.Kendi ailelerimizi de düşünürsek pek çok talebimizin ihtiyaçolmadığı halde, imkanlar zorlanarak da olsa karşılandığını görürüz.Yani ailelerin çocuklarına hayır diyemeyişi reklamcılarıniştahını kabartan bir durumdur. Ve reklamcılar da bunubilimsel araştırmalardan da beslenerek son derece iyi bir şekildekullanıyor.Çocukları tüketime çekmek için üretilen çizgi karakterlerve hikayeler onları örneğin bir dondurma markasının sadıktüketicisi haline getirebiliyor. Sağlık açısından fazla tüketimizararlı olmasına rağmen hep daha çok tüketimi ve ürüneduyulan sadakati destekleyen reklamlar aracılığıyla çocuklarve aileleri büyük bir tüketim çöplüğünün içine çekiliyor.Çocuklar için çikolata, dondurma reklamları zararsız görünsede bu yaklaşımın vardığı sonuç 13 yaşındaki kızlarınestetik ameliyatlarla ya da kürtaj gibi operasyonlarla tanışmasıdır.Diziler, reklamlar, sulandırılmış ve magazinleştirilmişhaber bültenleri gençliği bu şekilde dönüştürüyor. “Güzellik”kavramını sıfır beden vücuda indirgeyen düzen,gençlerimizi bu uğurda sağlıksız haplarla zayıflamak isterkenölüme sürüklüyor. Dizilerdeki gibi tüketemeyenleri hırsızlığaya da ahlaksız ilişkilere sürükleyen düzen kişiliğimizi markalarave tüketebilme kapasitemize göre oluşturmak istiyor.Bunu da bütün pişkinliğiyle gözümüze sokarak yapıyor adeta.“Bihter botları”, “Gaffur pijaması”, “Hürrem yüzüğü”gibi yeni üretimlerle karşımıza geçip hem tükettirip hemde halkımız tarafından hoş karşılanmayan ilişkileri bizlere rolmodel olarak sunuyor.Dizilere göre köylüler kaba ve para düşkünü, okumuş kadınlarsadakatsiz ve çıkarcıdır. Ama bunu öyle süsleyerek anlatırki bütün ahlaksızlıklar ve entrikalı ilişkiler beğenilen, yeryer haklı görülen hatta örnek alınan tavırlar haline gelir. Vebu durum en çok da gençleri etkiliyor. Geçen haftalarda tümTüketen Değil Mücadele Eden Gençlikhaber kanallarında yayınlanan bir videoda 2 liseli kız, başkabir kıza işkence yapıyordu. Kaba dayağın ardından genç kızınüzerine damacanayla su dökülüyor ve kafasına tuğla ilevuruluyor. Yetmiyor yerlerde sürüklenen kızın kesik cam parçalarıylakolu kesiliyor. “Kan donduran görüntüler”,“dehşet anları” gibi ifadelerle sunulan haber videosu aslındadizilerden alıştığımız görüntülerin montajlanmamış haligibi. Belki bir yönetmen tarafından çekilse daha estetik olabilirdi.Bu olay yalnızca bir örnek, medyada haber değeri taşımayandaha nice işkenceler var. Ama medyanın kanının donmamasıgerekirdi, zira işkenceyi yapan kızların “Küçük Sırlar”adlı dizideki kızlardan ne görüntü olarak ne de tavır olarakçok farklı olduğunu söyleyemeyiz. Hani reyting rekorlarıkıran “Gossip Girl” uyarlaması olan dizi. Zenginlik, haz, cinayetve uyuşturucunun iç içe geçtiği, gün içinde su gibi içkiiçilen bir gençlik dizisi.İşte gençlere gösterilen rol model ve sonuçları. Asıl garipolan ana haber bültenini hazırlayanların kendi kanallarındayayınladıkları programa bakmadan bu gibi kayıtları “kan dondurucu”ifadelerle sunmaları.Gençleri güzellik uğruna ölüme ya da intihara sürükleyenbu düzene ve onun tüketim kültürüne karşı halk kültürümüzdenve Dev-Genç geleneğimizden aldığımız mirasla mücadele ediyoruz.Gençleri reklamlarla ve magazin kültürüyle kendi sorunlarından,sınıf çelişkilerinden uzaklaştıran bu yapıya karşıgençlerin eğitim, sağlık ve yoksulluk gibi sorunlara yönelmesinisağlamalıyız. Beynimizi uyuşturan bu düzene karşıkendi kültürümüzle ve anti-emperyalist tavrımızla savaşacağız.Dev-Genç’liler olarak temel sorunumuz olan emperyalistlereve onların ülkemizde sürdürdüğü ideolojik savaşakarşı bağımsızlık bayrağını yükseltmeliyiz.Öğretmen yerine İmamMilli Eğitim Bakanlığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisiderslerini artık öğretmenler yerine İmamların da verebileceğiniaçıkladı. 4+4+4 sistemiyle ortaya çıkan Din veAhlak Bilgisi dersleri ilkokuldan ortaokula kadar dersolarak görülecek.Halkımız, AKP’nin bu dayatmalarını kabul etmeyelim.AKP dinci gerici bir eğitim anlayışıyla çocuklarınızıgericileştiriyor. Kaderci, düşünmeyen, soru sormayan,sorgulamayan AKP’nin faşist uygulamalarına karşı sesiniçıkartmayan bir gençlik yetiştirmek istiyor. Buna boyuneğmeyin!İmam Hatip Kökenli Vakıf GenelMüdürü YÖK'e atandıYÖK Genel Sekreterliği'ne, İmam Hatip kökenli DiyanetVakfı Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşmegetirildi. Böylece akademik ünvanı olmayan ilk YÖK Genelsekreteri oldu.Sayı: 326<strong>Yürüyüş</strong>19 Ağustos2012BİRLEŞELİM DİRENİŞLERİ BÜYÜTELİM!43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!