12.07.2015 Views

• • • • •

• • • • •

• • • • •

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hatlarını incelememiz sonucu ulaştığımız kanaate göre,İmamın söz konusu içtihatları bu hadîse aykırı olmakbir tarafa, üstelik harfiyen uyum içindedir. Ayrıca buiçtihatlarından İmamın mezkûr hadîsle ilgili bütün rivayetlerevâkıf olduğu da anlaşılmaktadır. Şöyle ki:Hz. Ömer (r.a.) malını en verimli şekilde nasıl tasadduketmesi gerektiği konusundaki istişaresi esnasında,Peygamberimiz (s.a.v.) ona, malın aslını tutup, meyvesinitasadduk etmesi yönündeki tavsiyesinde, söz konusu malınivazlı veya ivazsız temlik işlemlerine ve de mirasa konuolamayacak bir hukuki statüye kavuşturulması gerektiğinianlatmıştı. Ancak bu hukuki statünün nasıl bir işlemlesağlanacağına dair hadîs metninde bir bilgi yer almamaktadır.Konuyla ilgili rivayetlerde, Peygamberimiz’in (s.a.v.)bu tavsiyesinden sonra, Hz. Ömer’in tasadduk ettiği mal/vakıf için bir mütevelli tayin edip, mütevellinin hak, yetkive sorumluluklarını şahit huzurunda bir belgeye yazarakmütevelliye teslim ettiği bilgileri yer almaktadır. (Abdurrezzak,Musannef, 10/377; Ebû Davud, Feraiz, 13)Bu bilgilerden, Peygamberimiz tarafından yapılan tavsiyeyeuygun bir tasaddukun ancak tüzel kişilikle geçekleşeceğive de vakıf tüzel kişiliğinin ancak kamu otoritesitarafından tanınmasıyla sağlanacağı anlaşılmaktadır. ZîrâHz. Ömer kamu otoritesi sıfatıyla böyle bir işlem yapmıştı.Bundan dolayı söz konusu hadîsin farklı bir rivayetinde,Hz. Ömer’in (r.a.) konuyla ilgili bu uygulaması‏(قضية عمر في ثمغ)‏ Ömer” onun bir “yargı kararı- kadiyyetüolarak vasıflandırılıyor. (Beyhaki, es-Sünenü’s-Suğrâ, 5/77).Hz. Ömer (r.a.) vakfın mahiyetini Peygamberimiz’denöğrendiği gibi, vakıf kurabilmek için gerekli işlemleri dePeygamberimiz’den öğrenmişti. Çünkü Hz. Ömer’indaha önceden bu tür işlemlerle ilgili bilgiye sahip olmadığıanlaşılmaktadır. Görülüyor ki İslâm hukuk tarihindevakfın bağlayıcı bir işlem olabilmesi için İmam EbûHanife’nin kâdînın/hâkimin hükmünü şart koşmasınınnaklî delilleri, Ebu Hanife’ye ulaşmadığı iddia edilenmeşhur vakıf hadisinin ta kendisidir ve de Hz. Ömer’in(r.a.) bu hadis gereği yaptığı uygulamalardır.İmam Âzam Ebû Hanife’nin günümüzden yaklaşık13 asır öncesinde vakıf kurumunun tüzel kişilik kazanmasınıyargı kararına bağlaması, hukuk tarihçilerininüzerinde durması gereken önemli bir konudur.Vakfın bağlayıcı/lâzım olabilmesi için İmam EbûHanife’nin, vasiyet veya fiilî durumla özel mülkiyetinizalesini şart koşması da yine konuyla ilgili fiilî sünnetve sahabi tatbikatına dayanmaktadır. Zîrâ gerek Peygamberimiz(s.a.s.) gerekse sahabenin yaptıkları vakıflarınhepsini yukarıdaki işlemlere tâbi tutmadıklarıbilinmektedir. İmam Ebû Hanife’nin vakıflarla ilgiliiçtihadî faaliyetlerinde, vakıflara dair bütün rivayetlerinortak özelliklerini inceden inceye araştırdığı anlaşılmaktadır.Esasen İmam Ebû Hanife’nin vakıfla ilgiliiçtihatları, onun borçlar ve eşya hukukuna dair içtihatlarıylasistematik bir bütünlük arz etmektedir.Bu itibarla konunun farkı uzantıları dikkate alınmadan,vakıfla ilgili ahkâm hadîsinin İmam Ebû Hanife’yeulaşmadığını söylemek isabetli olmasa gerektir. Bütünbu durumlar dikkate alındığında, onun ulaşamadığıahkâm hadîslerinin olabileceği yönündeki iddialarınnazarî ihtimallerden öte gitmediği görülecektir. Bundandolayı özellikle mukayeseli fıkıh çalışmalarında, hadîskitaplarında yer alan bazı rivayetlere aykırı gibi görüleniçtihatlar değerlendirilirken, acele karar verilmemesiilmî bir zorunluluktur. Esasen her bir alanla ilgili ahkâmhadîsleri arasındaki sistematik bütünlüğü ortaya çıkarabilmekiçin müçtehit imamların içtihat ilkelerini bütünboyutlarıyla tanımak gerektiği âşikârdır.Sonuç olarak, İmam Ebû Hanife’nin içtihat sistematiğideğerlendirilirken, bu imamın İslâm kültür tarihinde“İmam Âzam” olarak nitelendirildiği ve bununMüslümanlar arasında geçmişten günümüze genel kabulgördüğü dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. İmam EbûHanife’nin yetiştiği çevre, İslamî ilimler sahasında almışolduğu eğitim ve sahabenin âsârına vukufiyeti gibihususlar, onun ilmî donanımının fevkalâde bir seviyedeolduğunu göstermektedir. Hadîs ve Sünnet alanında benimsemişolduğu bazı prensipler, bir fakîh olarak hadîsilmine vâkıf oluşunu gözler önüne sermektedir. Hadîslerihüküm istinbatında delil olarak kullanırken, ‘Sahabeninve Tâbiûn âlimlerinin ittifakını (icmâlarını) mânevî mütevatirolarak kabul etmesi, kısa ve veciz hadîs metinlerinitercih etmesi ve yasaklayıcı hadîs metnini mübahlığadelâlet eden hadîse takdim etmesi’ gibi hadîs ve fıkıh usulünekazandırmış olduğu ilkeler, kendine mahsus önemliprensipler olarak dikkati çekmektedir. Bununla birlikte‘vakıf mülkiyetine dair yargı kararını dikkate alması’ ve buhusustaki hadîsleri vakıfta tüzel kişiliğin hâkim kararıylagerçekleşeceğine dair yorumlaması da onun hadîs ilmindekiyetkinliğine ayrı bir hususiyet kazandırmaktadır.*Atatürk Üniv. İlâhiyat Fak. Öğrtm. Üyesibgozubenli@yeniumit.com.trHadîs Kaynakları Dışındaki Seçme Kaynaklar1. Fahruddin Pezdevi, Kenzu’l-Vusul (Keşfu’l-Esrar Şerhi ile birlikte),İstanbu-1307.2. Şemsuleimme es-Serahsi, Usulu’l-Fıkh, Beyrut-(t.y.).3. Şemsuleimme es-Serahsi, el-Mebsut, Kahire-1324.4. Aynî, Bedreddin, Umdetü’l-Kârî, İstanbul- (t.y.).5. Hamidullah, Muhammad, el-Vesaiku’s-Siyasiyye, Beyrut-1985.6. Fethullah Gülen, Sonsuz Nur, İstanbul-1994.7. Şeybani (İmam Muhammed), Kitabu’l-Asl, Beyrut-1990.8. Zahid el-Kevseri, en-Nüketu’t-Tarife, Kahire-1365.9. İsmail Hakkı Ünal, İmam Ebû Hanife’nin Hadîs Anlayışı ve HanefiMezhebinin Hadîs Metodu, Ankara-1994.10. Metin Yiğit, Ebû Hanife’nin Usul Anlayışında Sünnet, İstanbul-2009.11. Ahmet Akgündüz, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında VakıfMüessesesi, Ankara-1988.40

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!