Çifte Kaynaklar: Vize İlçesi 'ne bağlı Sergen Köyü yakınlarındadır. Mesire alanında masa, bankbulunmaktadır.yeridir.İnce Koru: Pınarhisar- Vize yolu üzerinde, Sergen Köyü yol ayrımındadır. Orman içi dinlenmeİğneada-Mert Golü: Demirköy İlçesi, İğneada-Mert Gölü civarında meşe ağaçlarıyla kaplı dinlenmeyeridir. Masa, bank, WC ve içme suyu bulunmaktadır.Karahıdır Korusu: İl merkezine yaklaşık 5 km mesafede, orman içi dinlenme yeridir. Ayrıca Dereköyyolu üzerinde çağlayan, Kırklareli Merkez İlçeye bağlı Şeytandere, İnece ve Erikler Korusu, Kofçaz <strong>il</strong>çesiyakınlarında Böcekdere Koruları, Hudut Kapısı ve Çamlık mesire yerleri, günü birlik gereksinimlere cevapvermektedir.Kırklareli Barajı 50. Yıl Rekreasyon Sahası: Kırklareli Barajı’nın karşısında bulunan alan oldukçabakımlı olup, hemen her türlü ihtiyaca cevap vereb<strong>il</strong>ecek sahiptir.Anıt AğaçlarAnıt Ağaçlar yaş, çap ve boy itibariyle kendi türünün alışılagelmiş ölçülerinin çok üzerinde boyutlaraulaşan, yöre tarihi <strong>il</strong>e kültür ve folklorunda özel yeri bulunan ağaçlardır. Birçoğu tarihi ve kutsal mekânın<strong>çevre</strong>sinde bulunan, geçmişle gelecek arasında köprü vazifesi gören bu anıt ağaçlardan bir kısmı tespited<strong>il</strong>erek, Kültür Bakanlığı ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınmışlardır. İlimizde 3’ü Vizede,birer tanesi dei merkez <strong>il</strong>çe ve Demirköy’de olmak üzere, 5 adet anıt ağaç tesc<strong>il</strong>lenmiş ve koruma altınaalınmıştır.G.1.2. Kültürel Değerlerİl Kültür ve Turizm Müdürlüğü: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, önceleri Val<strong>il</strong>ik Binası'nda hizmetvermekte iken, 1994 yılında, istasyon Caddesi altında bulunan, metruk haldeki Gümrük (Oktavra) Binası 'nınKültür Bakanlığı tarafından restore ettir<strong>il</strong>mesiyle kazanılan yeni binasına taşınmıştır.Kırklareli Müzesi: Kırklareli Müzesi binası, 1894 yılında Mutasarrıf Neşet Paşa ve Belediye BaşkanıHacı Mestan Efendi zamanında yaptırılmıştır. 20 Aralık 1930'da Büyük Önder Atatürk tarafından ziyareted<strong>il</strong>en bina, 1962 yılına kadar fi<strong>il</strong>en Belediye binası olarak kullanılmış, 1970'li yıllarda ise tamamenboşaltılarak terk ed<strong>il</strong>miştir. 1983 yılında başlayan ve çeşitli aralıklarla devam eden yen<strong>il</strong>eme çalışmaları 1993yılında tamamlanmıştır. Tarihi binanın müze olarak düzenlenmesi çalışmaları ise Aralık 1990 tarihindebaşlatılmış ve 14 Ocak 1994 tarihinde Kırklareli Müzesi resmen ziyarete açılmıştır. Bodrum hariç iki katıbetonarme olan yapının dört cephesinde kemerli pencereler yer almakta olup, girişte dört sütuna oturancumba vardır. Arkeoloji ve etnografya bölümleri üst katta yer almakta, giriş katında ise Kültür ve Tabiat sergisalonu bulunmaktadır. Esas amacı, <strong>çevre</strong>sinde geri kalmış olan tarihi araştırmalara merkez olmak, çeşitlib<strong>il</strong>imsel kuruluşlara yardım ve öncülük etmek olan Kırklareli Müzesi'nde halen 553 etnografik, 1189arkeolojik, 1995 adet de sikke olmak üzere, toplam 3737 adet kayıtlı eser mevcuttur. Müze'ye eser akışısürekli olarak devam etmektedir. Bu eserler tarihi seyir itibariyle Prehistorik dönemden, Cumhuriyetdönemine kadar gelişen zaman d<strong>il</strong>imini içermektedir. İlimizde, 98 arkeolojik, 3 kentsel, 13 doğal sit ve 195adet de tek yapı olmak üzere, toplam 309 adet tesc<strong>il</strong>li gayrimenkul yapı ve sit alanı bulunmaktadır.Kültür ve Tabiat Salonu: Müze girişinde zemin kattadır. Bu bölümde 76 türden 102 adet çeşitli canlıörneği, tahnit ed<strong>il</strong>miş olarak sergi halindedir. Bu hayvan türlerinden bir kısmının nesli tükenmiş ya datükenme tehdidi altındadır. Müze'nin en yoğun <strong>il</strong>gi gören bu bölümünün ziyaretç<strong>il</strong>eri, çoğunlukla ortaöğretimöğrenc<strong>il</strong>eri, üniversitelerin biyoloji bölümü öğrenci ve öğretim elemanları <strong>il</strong>e çeşitli araştırmacılardır. Müzebinasının son derece yetersiz olması nedeniyle 1996 kazı sezonunda ele geçir<strong>il</strong>en antik Vize tiyatrosurölyefleri de bu bölümde serg<strong>il</strong>enmektedir.Arkeoloji Seksiyonu: Kırklareli ve yakın <strong>çevre</strong>sinde elde ed<strong>il</strong>en eserlerden oluşmaktadır. SergiBuzul çağı sonrası döneme ait çeşitli deniz, kara türleri ve ağaç fos<strong>il</strong>leri <strong>il</strong>e başlamakta, daha sonra kronolojiksıra itibariyle Roma Dönemi sonlarına kadar bir seyir takip etmektedir. Vitrinlerde ağırlıklı olarak KırklareliAşağıpınar, Kanlıgeçit ve T<strong>il</strong>kiburnu yerleşim birimleri <strong>il</strong>e Pınarhisar İslambey, Alpullu Höyüktepe, Dolhan veYündolan tümülüslerinde yapılan kazılar sonucu elde ed<strong>il</strong>en eserler yer almaktadır. Burada ayrıca Klasikdönemlerden, Osmanlı dönemine kadar süregelen ve kronolojik seyir takip eden bir de sikke vitrinibulunmaktadır.- 65 -
Tarihi Mekânlar ve Kültürel Varlıklar: Kırklareli tarih öncesi çağlardan beri iskâna açık, önemli<strong>il</strong>lerden biridir. Neolitik (Yeni Taşçağı) dönemden (5800–4800) günümüze değin insanlar tarafından iskâned<strong>il</strong>en Kırklareli coğrafyasında, başta Osmanlı Uygarlığı olmak üzere, en erken dönemlere ait maddi kültürvarlıkları her geçen gün artarak gün yüzüne çıkmaktadır. Son yıllarda artarak devam eden höyük ve tümülüskazıları, Kırklareli'nin yakın zamanlara kadar hiç b<strong>il</strong>inmeyen erken dönemlerine dair yeni b<strong>il</strong>g<strong>il</strong>eri ortayaçıkarmış ve pek çok kıymetli tarihi eseri de İl Müzesi 'ne kazandmnlşür. Gerek <strong>il</strong> merkezindeki, gerekseBabaeski, Pınarhisar, Vize ve Lüleburgaz gibi <strong>il</strong>çelerdeki kültür var1ıkları ise Kırklareli'nin muhteşem birgeçmişe sahip olduğunu gösteren tarihi belgelerdir.Höyükler: Geçmişte insanlar tarafından muhtelif defalar iskân ed<strong>il</strong>miş ve günümüzde çoğunluklaküçük birer tepe şeklini almış olan antik köy veya şehirlerdir. Anadolu'daki çok tabakalı höyüklere oranla,Trakya'da düz iskân olarak isimlendir<strong>il</strong>en az tabakalı küçük yerleşim birimleri çoğunluktadır. Bunlardan ençok dikkati çeken, İ.Ü. Prehistorya Bölümü adına Prof. Dr. Mehmet Bozdoğan başkanlığında kazısı devametmekte olan Kırklareli Aşağıpınar ve Kanlıgeçit yerleşim alanlarıdır. Yapılan çalışmalarda, Neolitikdönemden Hellenistik döneme kadar (M.Ö. 5800–300) uzunca bir zaman d<strong>il</strong>imini içeren pişmiş toprak,kemik, taş ve metal buluntular elde ed<strong>il</strong>miştir. Aşağıpınar yakınlarında bulunan T<strong>il</strong>kiburnu yerleşim alanındada kısmi bir çalışma gerçekleştir<strong>il</strong>miş ve burada elde ed<strong>il</strong>en malzemeden, M.Ö. 4000'lere varan bir iskânınvarlığı öğren<strong>il</strong>miştir. Yine <strong>il</strong> merkezi yakınlarında bulunan Helvacı Çoban ve Koyunbaba höyüklerinde iseyüzey araştırmaları yapılmıştır. Düz iskân yerleşim alanları yanında, çeşitli mağaralarda da tarih öncesidönemlere ait yerleşim izlerine rastlanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi Kırklareli Merkez İlçeye bağlı, KayalıKöyü yakınlarındaki Bedre Mağarası'dır. Şu ana kadar detaylı bir araştırma yapılmamış olmakla birlikte,burada ele geçen pişmiş toprak malzeme M.Ö. 2. binin sonlarına kadar Mağara'nın iskân ed<strong>il</strong>diğinigöstermektedir.Tümülüsler: En basit tanımı <strong>il</strong>e içerisinde mezar bulunan ve insanlar tarafından oluşturulmuş küçükyığma tepeciklerdir. Kırklareli <strong>il</strong> sınırları dâh<strong>il</strong>inde şu ana kadar 92 adet tümülüs tesc<strong>il</strong> ed<strong>il</strong>erek koruma altınaalınmıştır. Ancak muhtelif dönemlerde yapılan yüzey araştırmalarında, bu sayının küçük boyutlu tümülüslerleberaber 200'den fazla olduğu sonucuna varılmıştır. Hızlı bir yok ed<strong>il</strong>me süreci yaşayan bu anıt mezarların,yakın zamanlara kadar 400'den fazla olduğu tahmin ed<strong>il</strong>mektedir. Genel olarak tüm Trakya'ya örnek teşk<strong>il</strong>edecek çeşitl<strong>il</strong>iğe sahip olan Kırklareli tümülüslerinin Tunç çağı'nın sonlarından (M.Ö. 14.-13. yy.), M.S. 3. yybaşlarına kadar geniş bir zaman sürecinde devam ettiği, yapılan kazılarla tespit ed<strong>il</strong>miştir. Dış görünümaçısından, küçük, orta ve büyük boy (1.5x10/20x70 m. boyutlarında) olarak dikkat çeken tümülüsler,esasında beş grup halinde farklı muhtevaya sahiptir. Bunlardan düz mezar şeklinde olan normal görünüşleryanında lahit ve çeşitli şek<strong>il</strong>lerde oda mezar türünde olan tümülüsler de bulunmaktadır.Dolmenler (Kapaklı Kaya Mezarlar): Trakya'da çok sayıda görülen tümülüslerin erken safhasıolarak kabul ed<strong>il</strong>en dolmenler, genel olarak Kırklareli'nin kuzey-kuzeybatı dağ yamaçlarında ve bu yamaçlarayakın ova eteklerinde sıralanmıştır. Bölgede kapaklı veya kapaklı kaya olarak da anılan dolmenler, yekpareyassı iri taşlardan, basit oda şeklinde yapılmış anıt mezarlardır. Şu ana kadar yap1ılan araştırmalardaEdirne'nin Lalapaşa <strong>il</strong>çesi merkez olmak üzere, bir hat halinde Kırklareli'nin Demirköy <strong>il</strong>çesi yakınlarına kadarulaştığı tespit ed<strong>il</strong>en dolmenlerin, Erken Demir çağı (M.Ö. 1300-800) sürecinde kullanılan gördüğüanlaşılmaktadır. Bu anıtsal yapılardan bir bölümü kısmen sağlam olarak Kofçaz, Dereköy, Kadlköy, Kula,Seyitağzı, Kapaklı ve Düzorman yakınlarında bulunmaktadır.Menhirler (Dik<strong>il</strong>i Taş): Megalitik (büyük taş), dik<strong>il</strong>i anıtsal mezar taşlarıdır. Kırklareli ve yakın<strong>çevre</strong>sinde çok sayıda görülmektedir. Çoğunlukla yakın dönem mezarlık alanlarında da benzer dik<strong>il</strong>i mezartaşlan görülmekte ise de, esas kullanım süreci Erken Demir Çağı'dır. Yükseklikleri ortalama 3 metreye varandikit örnekleri Kırklareli Merkez, Erikler, Değirmencik, Ahmetçe köyleri <strong>il</strong>e Lüleburgaz İlçesi'ndegörülmektedir. Ancak Kırklareli merkezi de dah<strong>il</strong> olmak üzere, çoğu İlçe ve köylerdeki Müslümanmezarlarında bulunan dik<strong>il</strong>i taşların bir bölümünün orjinal yerlerinden sökülerek getir<strong>il</strong>en menhirler olduğudüşünülmektedir.Merkez İlçeDini YapılarKadı Camii: Kırklareli merkezinde Ahmet Mithat İlkokulu karşısında bulunmaktadır. Emin Ali Çelebitarafından 1577 (H.985) yılında yaptırılmış olan cami, halen kullanılmakta olup kare planlıdır. Daha öncedenyakınında bulunan bir mahkemeden dolayı Kadı Camii den<strong>il</strong>mekle berbaer, Emin Ali Çelebi Camii olarak taanılır.- 66 -