13.07.2015 Views

info@yuruyus.com www .yuruyus.com - Yürüyüş

info@yuruyus.com www .yuruyus.com - Yürüyüş

info@yuruyus.com www .yuruyus.com - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mizle, oyunlarımızla destanlaştırıyoruzmücadelemizi. İşte bu direnişeşiirler yazıldı, öyküler yazıldı ve birde tiyatro oyunu yazıldı. İdil TiyatroAtölyesi, işte bu direnişi anlatan “BuDağlara Bahar Gelsin Diye” isimlioyununu oynadı piknikte.Hiç kıpırtısız izledi halk, oyunu.Sahnenin önü kalabalıktı. Ve en arkadakilergörsün diye oturdu herkesyere. Çocuklar en öndeydi, küçük Aliler…Dikkatle izlediler, coşkuyla alkışladılar.Hüsnü Yıldız da oradaydı. Sahneyedavet edildi, “Yaşasın Ölüm OrucuDirenişimiz!”, “Yaşasın DirenişYaşasın Zafer!”, “Ali Yıldız Ölümsüzdür!”sloganlarının dinmesini beklediönce Hüsnü Yıldız; sonra da ölüsünüdahi almak için kardeşinin, ölümeneden ve nasıl yürüdüğünü anlattı.Hüsnü Yıldız konuştukça, Dersim’de66 gün süren direnişi anlatanfotoğraf sergisinin olduğu pankartadikkat kesilenler de çoğaldı.Hüsnü Yıldız sahneden sloganlarlainerken, sunumda sahneye Marsisgrubunun çıkacağı anons edildi. Gençlersafları daha da sıklaştırdı. Tulum vekemençe sahnedeydi. “Onca soykırım,onca asimilasyon etti de, yine de bitiremedibeni zulüm…” der gibiydi.Ve bitmeyecekti... Direnen halklarolduğu sürece, bu ülkede devrimcilerolduğu sürece bitiremeyeceklerini biliyorduzalimler. Bunca pervasızlıkları,bunca saldırıları bunaydı işte! Piknikalanında ağaçlar arasına asılan resimlerbunun kanıtıydı. Bu halkın yiğitliğinin,baş eğmezliğinin kanıtı olaraközgür tutsaklarımız baş ucuzmuzda,aramızdaydılar.Ve yine kocaman bir pankart vardı:“Keyfi Tutuklama Zulmüne Son!”“Derelerimizi satmayacağız” diyereksuyun ticarileştirilmesine karşımücadele ettiklerini söyleyen Marsis’lebirlikte dinleyenler horona durdular.Marsis, bu coşkulu kitleye teşekkürederek ayrıldı sahneden. Sahnedeyanlızca sanatçılar yoktu bupiknik’te. Sahnede görünce şaşırdığımız,türküsünü dinleyince neşelendiğimizanalarımız, abilerimiz debizimleydi. TAYAD”lı Kezban anamız,Okmeydanı’ndan Musa abimiz,mahalleli Ulaş ve DMH’dan Mehmethoca halkın türkülerini söylediler birerbirer.Ve sıra YORUM’daydı. Beklenenan gelmişti işte. Binlerce kez dinlediysede, yüzlerce kez gidildiyse de konsere,hep ilk kez kadar heyecan ve coşkuylabeklenir ve dinlenir Grup Yorum.O, devrimci hareketin, halkın 26 yıllıkyoldaşı, mücadele arkadaşıdır.Bu onura layık olmanın bilinciyleçıktılar sahneye, ıslıklar, zılgıtlar vealkışlarla… Önce türkülerini, sonrahalaylarını ve marşlarını okudular. Birgün önce, Dünya Barış Günü vesilesiyleİzmir’de sahne aldıklarını, 20 binkişiyle türkülerini söylediklerini ifadeettiler, “1 Eylül Dünya Barış Gününde,nihai barış için kavga türkülerimizisöyledik, insanın insanı sömürmediği,halkların barış içindeyaşadığı ve yaşayacağı tek bir sistemvardır; sosyalizm!” dediler.İşte o anda sloganlar daha da gürleşti:“Mahir Hüseyin Ulaş KurtuluşaKadar Savaş!”, “Kurtuluş KavgadaZafer Cephede!”, “Mahir’den Dayı’yaSürüyor Bu Kavga!”...Deyim yerindeyse bir de süprizivardı Yorum’un. Tam 3 yıldır özgürtutsak olan Yorum üyesi MuharremCengiz, birkaç gün önce tahliye olmuştu.Onu davet ettiler sahneye…Pikniğe katılan beş bine yakın kişicoşkuyla selamladı Yorum üyesini ve“Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur!”diye haykırdı. Muharrem Cengiz,halkı selamlayıp teşekkür ettiktensonra gitarıyla yerini aldı sahnede. Ve“Cemo”, ardından “Çav Bella” ilepiknik programı bir sonraki yıl buluşmaküzere sona erdi.Mahallelerden piknik için kaldırılanotobüsler bir kez daha doldu, yolaldı. Yeni dostluklar, yeni umutlarla…Sayı: 285<strong>Yürüyüş</strong>11 Eylül2011HayatınÖğrettikleriDEVRİMCİLERDEN ZARAR GELMEZBir gün dergi tanıtımı için gittiğimizbir apartmanın girişindekapıcı tarafından durdurulduk.Apartmana yabancıların girmesinin yasak olduğunu,eğer bir sorun olursa bundan kendisinin sorumlu olduğunusöyledi. Biz de ona dergi tanıtımı için gittiğimizi, dergimizinde halkın sorunlarını anlattığını, bizi anlattığını söyledik.Fakat kapıcıyı ikna edemedik. O sırada bir kişi apartmandançıktı. Kapıcı ile bizim konuştuğumuzu görünceyanımıza geldi, tartışmayı öğrendi. Ona da kim olduğumuzu,ne yaptığımızı söyledik. Dergimizi aldı ve kapıcıyadönerek “Bu gençler benim misafirim, onlar devrimciler.Devrimcilerden insanlara zarar gelmez. Apartmanabenim misafirim olarak girsinler” dedi. Kapıcı istemeyerekde olsa kabul etmek zorunda kaldı. O sıradaetraftaki insanlar çevrimizde toplanmaya başlamıştı.Onlara hitaben kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı söyledik,dergimizi tanıttık. Kapıcı ile konuşurken yanımızagelen kişi de toplananlara “bunlar devrimciler, dahagüzel bir ülke için uğraşıyorlar, dergilerini dağıtıyorlar.Herkes alsın okusun” diye tavsiye de bulundu. Sonrasındada toplanan kişilerden birçoğu dergimizi aldı. Apartmanagirmeye gerek kalmadı. Çünkü elimizdeki dergiler tükenmişti.Biz de Varız45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!