KÝ TAP ZAMANIBYOGRAF7 OCAK 2013 PA ZAR TE SÝ‘arkm yabanclarn önünde söylüyorum’Wolfgang Emmerich’n Paul Celan monografisi, Celan iirlerininaltnda bir dipnot gibi okunmay gerektiriyor. Kitap, Yahudi asllRumen airin yaamnn tüm önemli anlarn, kavak noktalarnçok yönlü yorumlarla serimleyen bir yapya sahip.PAUL CELAN, WOLFGANG EMMERICH, MERDVEN YAYIN, 198 SAYFA, 14 TLHCELAL FEDAazreti Mevlânâ, Mesnevi’ninbir yerinde kendine,yapp ettiklerine,hayatna ziyadesiyle dalp gidenleri öyleceuyaryor: “Kendini kendinin karsnaoturtup kaldn, çekil önünden de kurtul.”Tutulmas pek güç bir öüt bu; peksert bir ihtar. Gerçekten biz insan teklerikendimize gömülür kalrz çou zaman.Nadirdir önümüzden çekilip bakaca insanteklerini görebildiimiz. Bu husustasanatçlar, lozoar, hem kendilerini önlerindençekebilme hem de bunun tam datersini yapabilmeleriyle, yani kendilerinines tayan bir varlk olarak tanyp bilebilmeleriyletebarüz ederler. Birbirine ahlakiaçdan tersmi gibi görünen bu duru<strong>mu</strong>naddr sanatçnn sahip olduu, onahas empati. Sanatç, kendini önüne oturturve kendinden tüm evreni de bilebilir yada önüne oturttuu varl, etrafnda dairelerçizerek bir akrep gibi de sokabilir. Bu,bazen kendidir bazen bir bakas… Sanatve düünce tarihi, ite bu akreplerle, küpüneileyen bu keskin sirkelerle yazlr.Beri tarafta onlar da anlayabilmi bambakakldan ince, klçtan keskin maceralarda vardr. Sanat ve düünce tarihi sradanlaranlatmaz ve onlara seslenmez.Bu yüzden olsa gerek biyogra, monogragibi kitaplarn özel bir okuru vardr. Buokurlar Stefan Zweig’ severler; onu, onunHölderlin’i, Eras<strong>mu</strong>s’u, Montaigne’i atlattgibi bir anlatan ararlar. Ama nadirdir,daha nadirlerin anlatcs.BYOGRAFSNDE SAKLI ARPaul Celan’, Zweig’dan okumak isterdim.Ne yazk ki bu mümkün de-il. Zweig’n canna kyd günlerde(1940’larn ilk yars) 1920 doumluCelan’n annesi ve babas Nazi kamplarndakuruna dizilmi. Celan, Almancadüünen, yazan bir Yahudi olarak dahao günlerde, tabir caizse kendini kendininkarsna oturtup var olmaktan baka biryol bulamam. Bundan sonra onun hayatve o hayata sk skya bal iiri, o daireninetrafnda bir akrep gibi kendi kendinisokuncaya kadar dönmü dur<strong>mu</strong>.Celan’n kendi içindeki evrende incedeninceye örülü iirine, Türk okuru olarakepeyce ainayz. Tüm ‘kapal’lna ramenonun iiri gerek çevirmenler katndagerekse airler ve iir okuru katnda a-rtc bir ilgi gördü bugüne dek. GertrudeDurusoy ve Ahmet Necdet ikilisininCelan’dan yapt iir çevirileri farkl yaynevlerincebasld. Bademlerden Say Benive Haha ve Bellek adyla baslan iir seçkileriairlerin ellerinden dümedi. OruçAruoba ve Ahmet Cemal’in her zamankititizliklerini Celan’a da gösterdiklerinimemnuniyetle izledik. Hâsl Paul Celaniiri, mehur iiri “Ölüm Fügü”yle snrlkalmayan bir bilinirlie eriti ülkemizde.Celan’n melankolisini sevdik belkide; 1970’te kendini Sein Nehri’ne brak-n, air Bachmann’la olan gönül ilikisinibilmekle yetindik. Bunlar elbette derecederece önemli, bir aire yaklamak açsndan.Ancak bugüne dein elimizde birCelan biyograsi, monograsi yoktu. Garipsenecekbir durum bu.18KOZASININ ÇNDE…Geçtiimiz günlerde yaymlanan WolfgangEmmerich’in Paul Celan monograsinidilimize çeviren Yahya Kurtkayada bu duru<strong>mu</strong>n altn çizerek ülke-Paul Celanmizdeki Celan portresinin ‘fantastik’ çizildiindenyaknyor. airin ölümündenkrk küsur yl geçmi ama Türkçemizdeküçük de olsa bir biyograsi yok. OysaBachmann’la ak mektuplarna ve intiharnafazlasyla ilgi mevcut. Celan’n iiriylehayatnn sk skya bal olduu düünülünce,yukarda saydmz iir çevirileride okur katnda epeyce bir boluk yaratyorbu durumda. Hal böyle olunca, ‘badem’nedir; iirinde neden ona dâhil etmekister air kendini anlayamyoruz.Kendi acs bakasnn acsn duyumsamayabelki hiç yer brakmayacak denli acyüklü bir air var karmzda. Bu yüzdenonun yaam öyküsünü okumak, bir acnnnasl çeitlenerek örülüp bir kozayadönütüünü görmek açsndan elzem.Baka türlü o kozay ve içindekini anlamakmümkün görünmüyor.Bu bakmdan Wolfgang Emmerich’nPaul Celan monograsi, Celan iirlerininaltnda bir dipnot gibi okunmay gerektiriyor.Kitap, airin yaamnn tüm önemlianlarn, kavak noktalarn çok yönlü yorumlarlaserimleyen bir yapya sahip. <strong>Yazar</strong>,bir Zweig deil elbette; zaten olmayada çalmayp ele ald yaam tümmonogra yazarlarnn yapmas gerekti-i tarzda, gereince seriyor okurun gözleriönüne. Bununla da yetinmiyor; airin iirlerinide yorumluyor yer yer. iirlerin genelözelliklerini yerli yerince belirledii için,okurun bu monograden sonra Celan iirinedaha derinlemesine yaklaabileceinirahatlkla söyleyebiliriz. Kitab okurken,Celan’n, annesinin ölümünden duydu-u matemi, kendisinin hayatta kald içinduyduu suçluluu, özel yaamn nasliir kldn, baka metinlerden kendi iirinenasl yol aldn, mehur “Ölüm Fügü”iirinden ötürü ‘intihal’ suçlamasyla karlapyllarca bu suçlamayla duygusal anlamdanasl bocaladn, yaam ve iirleriiçin ‘dil’i nasl bir kafese dönütürdüünügörmek, eminim kendini kendi önündenkaldrabilen her okurda baka baka yankbrakacaktr. Ele ald yaamn özelliindenötürü, baka monogralerden farklolarak baka aclara ve baka bir iire bakabilmeyiistiyor bu kitap bizden. Gönüldarln gideremedii ehirlerden biri deViyana’ym Celan’n: “arkm yabanclarnönünde söylüyorum.” demi oras için.Sradanlarn ellerinde sk skya tuttuubönce yaama becerilerini kaybetmi olarakbedenini Sein’e brakrken, tüm insanlariçinde öyle hissetmi olmal kendini. Biröksüz ve yetim o. Okuduu<strong>mu</strong>z da bir öksüzve yetimin kendini kendi önünden birtürlü çekemeyii…Paul Celan monograsini kendini,kendi önünden kaldrmay aklna dahi getirmediiiçin ayn tele vurup duran amaiir tarihimizin adlarn küçümsemeyi deihmal etmeyen günümüzün airleri okumaliyice. Öksüz de yetim de deilken öyleyminumaras çekmekle air olunamayacanbir ümit anlarlar belki. Bir de yaynevlerimizbu tür kitaplara daha çokeilmeli. Son zamanlarda birçok yaynevininsevindirici bir ekilde biyogra, monograkitaplar çevirmeye balamasylagördük ki bizim edebiyatmz biyogra,monogra fakiridir. En has airlerimizinbile elimizde bu türden kitaplar yok. Yaynevleripara getireceini bildikleri için herbüyük kentin semtini yazp belediyelerepazarlayacaklarna sanatçlarmzn ya-amlarn ortaya çkarmallar. Aynadangördüümüz aksimizden milletçe sklmamznvakti gelsin gayr…
KÝ TAP ZAMANIFELSEFENeden ve neyi bilmek istiyoruz?Michel Foucault, Bilme stenci’nde kitaplaan derslerinde bilginin doasylailgili bir çözümlemeler dizisi balatr ve bu dizi, parçalar halinde veadm adm bir “bilme istenci morfolojisi”ni kurmaya yönelir. Buradabilme istenci temas belirli bir tarihsel aratrma disiplini içinde ele alnr.BLME STENC ÜZERNE DERSLER, MICHEL FOUCAULT, ÇEV.: KEREM EKSEN, BLG ÜNV. YAY., 334 SAYFA, 32 TLMSÜREYYA SUichel Foucault, 1970ylnda Fransa’nn enönemli yükseköretimkuru<strong>mu</strong> olan Collége de France’nDüünce Sistemleri Tarihi kürsüsünebakan olarak seçilir. Bu kürsüdekiilk öretim ylnda (1970-1971) yaptaçl konumas (“Söylemin Düzeni”),Foucault’nun 70’li yllardan itibarenaratrmalar için tayin ettii yönle ilgilibir manifesto niteliindedir. 1970-1971yllar arasndaki dönemlerde ilk derslerinivermeye balar. Derslerin adn Bilmestenci koyar. Foucault, bu derslerdebilginin doasyla ilgili bir çözümlemelerdizisi balatr ve bu dizi, parçalarhalinde ve adm adm bir “bilme istencimorfolojisi”ni kurmaya yönelir. Buradabilme istenci temas belirli bir tarihselaratrma disiplini içinde ele alnr.Foucault, daha önceki çalmalarndapsikoloji, ruhsal hastalklar, aklbozukluklar ve genel olarak tbbi bilgiüzerine arkeolojik çözümlemeler yaparakruh, akl ve salk üzerine birtakmsöylemsel pratiklerin düzeyininayrt edilip ortaya konulmasn salamt.imdi ise yapt aratrmalarnsonuçlarna teorik bir destek salamaküzere bilme istenci üzerine yenibir aratrmaya balyordu.197 OCAK 2013 PA ZAR TE SÝK UÇ: ARSTOTALES VE NIETZSCHEFoucault’ya göre felsefe tarihi, bize bilmeistenci konusunda teorik modellersunmaktadr ve bunlarn çözümlenmesi,bir ilk saptama yapmamz salayabilir.Çok iyi incelenmesi ve snanmasgerekenler arasndan, Foucault, özellikleiki uç ve kart form olmalar bakmndanAristotales ve Nietzsche’yiseçer ve inceler. Aristotales’i Metazik,Nikhomakos’a Etik ve Ruh Üzerinemetinlerini ele alarak çözümler. Yapt- çözümlemelerden u sonuçlara varr:Duyum ile haz arasnda bir iliki vardr.Hazzn younlu ile duyu<strong>mu</strong>n verdiibilginin nicelii arasnda bir doruorant vardr. Buna <strong>mu</strong>kabil, hazznhakikati ile duyu<strong>mu</strong>n yanlgs arasndabir uyumazlk vardr.Metazik’in ilk satrlarnda evrenselve doal olduu ileri sürülen bilme istenci,duyumda dile gelen bu ilk ilikiüzerinde temellenir. Bilgi tipleri arasndasürekli geçii salayan bilme istencidir.Bilme istenci, Aristotales’te bilginin,hakikatin ve hazzn öncel bantsngerektirir ve bu banty bir balamdanötekine aktarr. Nietzsche ise enBilim’de bambaka bir bantlar kümesiortaya koyar: 1) Bilgi, arkasnda kendisindentümüyle baka bir ey bulunanbir “icat”tr; içgüdülerin, itkilerin, isteklerin,korkunun, kendinin klma istencininetkili olduu bir alandr. Bilgi, bunlarnçatt sahnede ortaya çkar. 2) Bilgi,bu güçlerin uyumluluunun sonucu,bunlarn <strong>mu</strong>tlu bir dengesi olarak deil;hnçlarnn, sallantl ve geçici uyumalarnn,her zaman hyanet edeceklerizayf bir antlamann sonucu olarak ortayaçkar. Bilgi, sürekli bir yeti deil, birolaydr ya da bir olaylar dizisidir. 3) Bilgi,her zaman bir eye hizmet eder, bamldr,çkar gözetendir. 4) Doru ile yanlarasndaki ayrm ortaya koyan bir ilkhakikati ürettii içindir ki kendisini hakikatinbilgisi gibi ileri sürer.ÇIKAR GÖZETEN BLG SSTEMDemek ki Nietzsche’de çkar gözetmeveya ilgi, basit bir araç olarak kullanlanbilgiden önce gelir. Hazdan ve <strong>mu</strong>tluluktanayrlm olan bilgi, mücadeleye,hnç ve nefrete, kötülüe baldr ve hakikatlearasndaki temel ba çözülmütür;çünkü hakikat ondaki bir sonuçtanbaka bir ey deildir. stenç olayolarak üretilmi ve hakikat gibi görünüüsahtecilikle belirlenmi olan bubatan aa çkar gözetir bilgi modeli,hiç kukusuz klasik metaziin postulatlarndançok uzak bir eydir. Foucault,derslerinde bir dizi örnee dayanarakbu bilgi modelini serbest bir biçimdeele almtr.Foucault, bu örnekler dizisini, AntikYunan tarihinden ve kurumlarndanalr. Bunlarn hepsi adalet alanna ilikindir.Burada, .Ö. 7. yüzyldan .Ö. 5.yüzyla kadar uzanan, adaletin datlmasna,adaletli kavramna ve cürümekar gösterilen toplumsal tepkilere ilikinbir dönüüm izlenebilmektedir.Foucault’ya göre, adalet datm, ele alnanbütün bu dönem boyunca, önemlisiyasal mücadelelerin etkisinde kalmtr.Bu mücadeleler, en sonunda, hakikatigörülebilir, saptanabilir, ölçülebilirve doann yasalarna benzer yasalarabal bir hakikat olarak gören bir bilmeyebal belli bir adalet for<strong>mu</strong>nun ortayaçkmasna yol açmtr. Dünyann düzeniolan bir düzeni egemen klarak sitenindüzenini güvenceye alan adil bir da-tm yasasnn, bir “nomos”un aranmassöz konusudur. Hakikatin bu biçimdeileri sürülüü, Bat’nn bilme tarihiiçin de belirleyici olacaktr.192 SAYFA - - 328 SAYFASiyaset Bilimci Prof. Dr. Mümtaz’er- liyetçiliklerüzerine önemli makaleleri; hem -Bilim ve Ataizme Dair-376 SAYFA- 336 SAYFA