HAZAR WORLD - SAYI 39 - ŞUBAT 2016
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ANALİZ<br />
KANLI OCAK<br />
korumak, “aşırı milliyetçiler” tarafından iktidarın zorla<br />
ele geçirilmesine engel olmak amacıyla yönlendirilmişti.<br />
Fakat gerçek söylendiği gibi değildi. Sovyet yönetiminin<br />
“delilleri”, farzımuhal, gerçeğe yakın olsa bile, Bakü’ye<br />
tepeden tırnağa silahlandırılmış askeri birlik göndermeye<br />
gerek yoktu. Zira o dönemde burada ordunun 11.500 askeri,<br />
Savunma Bakanlığı’na bağlı Bakü garnizonunun çok sayıda<br />
askeri birliği ve hava kuvvetleri vardı. 4. ordunun komuta<br />
merkezi de Bakü’de bulunuyordu.<br />
Tüm bunlara rağmen, 19 Ocak 1990 tarihinde Mihail<br />
Gorbaçov S.S.C.B. Anayasası’nın 71. maddesini açık<br />
bir şekilde ihlal ederek, 20 Ocak’tan itibaren Bakü’de<br />
olağanüstü hal ilan edilmesi hakkındaki kararı imzaladı.<br />
Ancak, S.S.C.B. Devlet Güvenliği Komitesi’nin Alfa<br />
Grubu, 19 Ocak saat 19:27’de Azerbaycan televizyonunun<br />
enerji santralini patlattı ve ülkede televizyon yayınları<br />
durduruldu. Geceleyin, askeri birliklerin olağanüstü hal<br />
ilan edildiğinden habersiz olduğu sırada şehre girdi ve halkı<br />
katletti. Gorbaçov’un kararı yürürlüğe girene kadar, yani<br />
20 Ocak saat 00:00’a kadar 9 kişi öldürülmüştü. Bakü’de<br />
olağanüstü hal ilan edildiğine dair bilgi ise halka ancak<br />
20 Ocak sabahı saat 07:00’de ulusal radyo aracılığıyla<br />
bildirildi. O zamana kadar öldürülenlerin sayısı 100’e<br />
ulaşmıştı. Halbuki, Gorbaçov’un Azerbaycan’a atamış<br />
olduğu üst düzey temsilciler Bakü’de olağanüstü hal ilan<br />
edilmeyeceğini beyan ediyorlardı. İşte, yüzlerce insanın<br />
ölümüne neden olduktan sonra Nobel Barış Ödülü’nü alan<br />
Mihail Gorbaçov başta olmak üzere Sovyet İmparatorluğu<br />
yönetimi acımasızca bir katliam gerçekleştirmişti.<br />
havasına bürünmüştü. Ülke genelinde ise 3 gün yas ilan<br />
edilmişti. Azerbaycan’ın tüm bölgelerinde ve Bakü’de<br />
izdihamlara sahne olan matem mitingleri yapılıyordu.<br />
Bakü’de yapılan matem töreninde bir milyondan fazla<br />
insan bulunuyordu. Bu, Azerbaycan halkının hak, adalet,<br />
demokrasi ve bağımsızlık uğruna mücadele azmini<br />
gösteriyordu.<br />
20. yüzyılda Azerbaycan halkı 1918 ve 1991 yıllarında<br />
olmak üzere iki kez bağımsızlığını kazandı. Hem 1918 hem<br />
de 1991’de bağımsızlığın ilan edilmesinden önce Rusya<br />
Ermenilerle işbirliği yaparak Azerbaycan halkına karşı<br />
soykırım yaptı ki, bununla Azerbaycan’ın bağımsızlığına<br />
engel olmak amaçlanıyordu. 28 Mayıs 1918 istiklaline<br />
giden yol Mart 1918 soykırımından, 1991 yılındaki istiklalin<br />
yeniden yapılanmasına giden yol ise 20 Ocak 1990’daki<br />
Kanlı Ocak faciasından geçti. Her ikisinde de halkımız<br />
çok sayıda masum kurban verse de, bu faciaları halkımıza<br />
yaşatan güçler amaçlarına ulaşamadılar ve Azerbaycan’ın<br />
BAŞKENT BAKÜ MATEM HAVASINA BÜRÜNDÜ<br />
Tanklar, zırhlı araçlar Bakü sokaklarında karşılarına<br />
çıkan her şeyi eziyor, askerler her tarafa amansızca kurşun<br />
yağdırıyorlardı. İnsanlar sadece sokaklarda değil, otobüsle<br />
seyahat ederken ya da kendi evlerinde oturdukları yerden<br />
bile kurşunlara hedef oluyorlardı. Yaralıları almaya gelen<br />
ambulanslara ve sağlık çalışanlarına da ateş açıyorlardı.<br />
Birkaç gün içinde 137 kişi öldürüldü, 744 kişi yaralandı, 841<br />
kişi haksız yere hapse mahkum edildi.<br />
Bakü’de olağanüstü hal uygulanmasına rağmen, birçok<br />
insanın katledildiği olayların ardından 22 Ocak’ta<br />
Azerbaycan halkı şehitleri ile vedalaştı. Başkent matem<br />
40<br />
<strong>ŞUBAT</strong> <strong>2016</strong> <strong>SAYI</strong> <strong>39</strong>