11.05.2016 Views

Cinedergi 76

Binder76

Binder76

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Leviathan (2014)<br />

The Return (2003) ve Elena (2011) gibi filmleriyle<br />

kalbimizi kısa sürede fetheden Andrey<br />

Zvyagintsev’in yeni filmi Leviathan, yönetmenin<br />

önceki işleri gibi geriye boşluk hissi<br />

bırakmadan su gibi akan tam bir sinema ziyafeti.<br />

Pagan ve semavi dinlere ait metinler ile<br />

Thomas Hobbes’un 1651’de kaleme aldığı aynı<br />

isimli kitap referans alınarak vücuda getirilen<br />

film, kabaca devlet, din, vatandaş ve bu üçü<br />

arasındaki erk mücadelesini anlatıyor denebilir.<br />

Açılış ve kapanış sekansları aslında bütün<br />

filmin anafikrini özetliyor gibidir: Film dalgalı<br />

deniz görüntüsü ile açılır; henüz devlet<br />

kavramı ortada yoktur, insanlık karmaşa ve<br />

kaos içerisindedir. Sonra deniz durulur; devlet<br />

kurulur, insanlar kendilerini yönetecek biri ya<br />

da birilerini seçer ve yaşam belli kurallar çerçevesinde<br />

düzene girer. Sahilde tek tük evler<br />

görürüz; devlet kavramı iyice yerleştikten sonra<br />

insanlık gelişmeye ve genişlemeye başlar.<br />

Birkaç yıkık yapı gözükür; devlet çürümeye ve<br />

yozlaşmaya yüz tutmuştur, insanlara yardımcı<br />

olacağına ona yeni külfetler getirmeye başlamış,<br />

bir kambur gibi sırtına binmiştir, artık eskisi gibi<br />

işlevsel değildir. Kapanış sekansında ise aynı<br />

görüntüleri bu kez tersten izleriz. Açılıştan farklı<br />

olarak sahilde boylu boyunca uzanan devasa<br />

bir deniz hayvanının iskeleti diğer görüntülerin<br />

arasına sızar; artık devlet iyice çürümüştür,<br />

doymak bilmeyen bir deniz hayvanına dönüşen<br />

devlet, sonunda kendini tüketmiş, geriye iskeleti<br />

kalmıştır. Film dalgalı deniz görüntüsü ile<br />

nihayete erer; devlet ismen ve cismen hala<br />

baştadır ama insanlık ilk günlerindeki karmaşa<br />

ve kaos ortamına geri dönmüştür.<br />

Christian Metz’in çok sevdiğim bir lafı vardır: “Bir<br />

filmin açıklanması çok zordur, çünkü onu anlamak<br />

çok kolaydır.” Nedense Leviathan’ı izledikten<br />

hemen sonra aklıma düşen bu cümle, filme<br />

çok yakışıyor. Hiç konusundan falan bahsetmeye<br />

gerek yok. Leviathan, nakış gibi işlenmiş<br />

senaryosu, görsel keyif açısından birbirinden<br />

leziz kareleri ve bilhassa günümüz Rusya’sını<br />

anlatmasına rağmen hemen hiçbir dünya<br />

vatandaşıyla ilişki kurmakta sıkıntı yaşamayacak<br />

öyküsü ile her sinemaseverin muhakkak izlemesi<br />

gereken harika bir sinema deneyimi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!