You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
n Geçtiğimiz Ekim ayında 51.si düzenlenen<br />
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali<br />
kuşkusuz ülkemizin en büyük ve köklü<br />
film festivali. Güzel Günler Göreceğiz’in büyük<br />
ödülü kazandığı 2011 yılından günümüze kadar<br />
olan dönemde ise festival sürekli birtakım<br />
tartışmaların odak noktasında oldu. En iyi film<br />
ödüllerinin tartışmalı kararlarla vasat filmlere<br />
gitmesi, bazı jüri başkanlarının niteliklerinin<br />
tartışmaya açılması, jürinin kararlarının<br />
sorgulanması, sinema yazarlarının yarışma filmlerinin<br />
kalitesizliğini dile getirmesi, bazı filmlerin<br />
neredeyse diskalifiye edilmesinin gündeme gelmesi,<br />
patlama yapan ilk film sayısının çoğunluğu,<br />
buna bağlı olarak bu filmlerin çoğunun niteliksiz<br />
oluşu, festivalde yarışmasına hayret edilecek<br />
bazı filmlerin ön jüriden nasıl geçtiğine akıl sır<br />
erdirilememesi, ön jürinin her türlü ısrarlara<br />
rağmen bir türlü açıklanmaması, siyasi ve politik<br />
tartışmaların hem festivale hem törene damga<br />
vurması ve son olarak bu yıl çok konuşulan<br />
sansür tartışmaları gibi birçok sorunla festival<br />
neredeyse her yıl olaylı geçer hale geldi. Dileriz<br />
ki, Türkiye’nin en büyük ve köklü festivali bundan<br />
sonraki yıllarda bu tür sorunların hiçbirine maruz<br />
kalmadan güçlü ve kaliteli bir şekilde varlığını<br />
sürdürmeye devam eder.<br />
Kutluğ Ataman’ın yönettiği “Kuzu”, 51. Antalya<br />
Altın Portakal Film Festivali’nden en iyi film,<br />
en iyi kadın oyuncu (Nesrin Cavadzade), en iyi<br />
yardımcı kadın oyuncu (Nursel Köse), Behlül<br />
Dal jüri özel ödülü (Sıla Lara Cantürk – Mert<br />
Taşdan) ve SİYAD ödülü olmak üzere<br />
toplam 5 ödülle ayrılmıştı. Kuzu,<br />
19 Aralık’ta Türkiye’de vizyona<br />
girecek. Bu vesileyle<br />
son 10 yılda en iyi film<br />
dalında Altın Portakal<br />
ödülü kazanan filmleri<br />
hatırlamakta fayda<br />
var.<br />
Yazı Tura (2004)<br />
Uğur Yücel’in<br />
yönetmenlik yaptığı<br />
ilk film olan Yazı<br />
Tura, 1999 yılındaki<br />
büyük Marmara<br />
Depremi’nin,<br />
askerden gazi olarak<br />
dönen Hayalet Cevher<br />
ve Şeytan Rıdvan’ın<br />
üzerindeki psikolojik ve<br />
fiziksel etkilerini anlatıyor ve<br />
hikayeyi ikiye bölen, bazen iç içe