05.01.2021 Views

Sayı 4

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

DEBBAĞ AHMED

Nur yüzlü ihtiyar elindeki önlüğü Ahmed’e giydirdi. Kulağına eğilerek “Kapıdan içeri

giresin evlat!” dedi.

Gözlerimi açtım, üzerimdeki örtüyü hızla kaldırıp musluğa ulaştım. Kalbim yerinden çıkıp

gidecekti. Öyle olmasa ellerimi ne diye kilitleyeyim sol göğsümün üzerine? Çıkmasın

yerinden, gitmesin bir yere. Ben sanki onu yeni buldum ona yeni kavuştum. Ilık ılık saldı

bu sefer kanı damarlarıma. İçine sanki biraz da huzur kattı. Nihayet biraz sakinleşince

musluğu açtım. Yüzüme serptiğim su aklıma 'gel beri' dedi. Geç kalmadım inşallah diye

içimden geçirip hızlıca hazırlandım. Zeytinburnu’nun yolunu tuttum. Usta gelmeden

dükkândan içeri girdim. Kıl payı kurtuldum fırçadan diye düşünüp bıyık altından gülmeyi

de unutmadım. Çırak çoktan çayı demlemişti. Yolda gelirken aldığım simitleri çaya katık

ettik Cemil’le. Karnımızı güzelce doyurduk. Gücümüz kuvvetimiz yerinde olmalıydı bizim.

Zira zor zanaattı, dev zanaatıydı işimiz. Usta gecikti. Az daha oyalanayım, gider bakarım

diye niyetlendim ki haber geldi. Acı haber. Tez gelenden. Hep öyle gelir. Alelacele.

Sabaha karşı ebediyete irtihal ettiğini söylediler, dün şu rafta duran tozlu kitapta neyin

anlatıldığını bana anlatan ustamın. Sırtımı sıvazlayıp bana bir şey olursa diyen Bekir

Usta’mın. Kaşları çatık elleri nasırlı Koca Mustafa Paşalı ustamın. Az ilerideki kireç

çukuruna eldivensiz sokunca ellerimi nasıl da paylamıştı beni. Allah’ın emaneti o eller

sana evlat, iyi bakmalısın onlara, diye de gönlümü almayı unutmamıştı.

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!