You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kimsenin fazla merak etmediği
şeyleri en ince ayrıntısına kadar
öğrenmektir. O yüzden okumakla
veyahut da insanların fazla
önemsemediği bilgilere sahip
olmakla düşünce dünyamın
zenginleştiğine inanırım. Ayrıca
spor da hayatımın oldukça önemli
bir kısmını teşkil ediyor. Pilates,
bunun yanında bu pandemi
sürecinde her gün tempolu
yürüyüşler. Bu yürüyüşlerde
özellikle insanın kendi kendine
kalabilmesi mümkün olabiliyor,
düşünülebiliyor, bir de çok
güzel müzik dinleyebiliyorum.
Öte yandan geçmişteki
profesyonelliğimden ötürü yazın
da yüzme vazgeçilmez olarak
hayatımda yer alıyor.
Akaryakıt sektöründe pazarın
lideri olarak gösterilen Petrol
Ofisi’nin Yönetim Kurulu
Üyeliği ve CEO’luk görevini
yürütüyorsunuz. Aynı zamanda
Petrol Ofisi, 2019’da madeni
yağlar pazarında liderliğe ulaştı.
Türkiye’nin en yaygın istasyon
ve distribütör ağına sahip olan
Petrol Ofisi Madeni Yağlar, yurt
dışında ise 33 ülkeye ihracat
gerçekleştiriyor. Peki, bu
başarının sırrı nedir?
Petrol Ofisi, son bir iki yıldır
çok başarılı işlere imza atıyor.
Pazar payını arttırıyor, istasyon
sayısını, ağını genişletiyor. O güne
kadar üçüncü ya da dördüncü
olduğu bazı segmentlerde, pazar
liderliğini tartışılmaz şekilde
üstlenebiliyor. Madeni yağlar buna
iyi bir örnektir. Başka şirketlerle
iş birliği kurabiliyor; mesela
Texaco ile olan birlikteliğimiz
gibi. Bunların altında yatan en
büyük etken ise, Petrol Ofisi’nin
tarihi olarak, son derece iyi
yetişmiş ve işini bilen insanlarla
donanmış bir şirket olmasıdır.
Burada geçmiş zamanlarda eksik
olan şey, belirli bir koordinasyon
ve aynı amaca yönelik
çalışmayı benimsememekti…
Bu büyüklükteki bir şirketten
beklenilmeyecek kadar çabuk
bir karar mekanizması ve her
duruma hızlı bir şekilde vaziyet
alma kabiliyetine sahip olduk.
Arkadaşların birbirleri arasındaki
koordinasyonları ve beraberce aynı
amaca yönelik çalışmaları gittikçe
arttı. Özetle diri, istekli, iştahlı ve
hedeflediği şeylere beraberce
koşabilen bir organizasyon yapısı
haline geldik. Bence, başarı
dediğimiz noktaların altında yatan
en büyük sebep budur.
"Geleceği hazırlamak bugünü
hatta daha da önemlisi
tarihi iyi analiz etmekten
geçer. Çünkü, bugün
yaşadıklarımızın veya ileride
yaşayacaklarımızın pek çok
yansımasını tarihte görmek
mümkündür."
Günümüzde elektrikli araçlar
oldukça yaygınlaşmış bir
şekilde kullanılmaktadır.
Bunun yanı sıra Çin, İngiltere,
Fransa, Almanya, Hindistan ve
Norveç gibi ülkeler benzinli
ve dizel araç satışını 2030
yılına kadar yasaklayacaklarını
açıkladılar. Önde gelen büyük
araba şirketlerinin de elektrikli
çağa hibrit modelleriyle giriş
yaptıklarını görüyoruz. Bu
haberlerden yola çıkarak
petrolün geleceğini nasıl
değerlendiriyorsunuz? Petrol
Ofisi’nin elektrikli araçlar için
yeni yatırımları olacak mı?
Elektrikli veya alternatif yakıtlı
araçların tarihi bir perspektifte
tabii ki yaygınlaşacağını öngörmek
lazım ancak bana kalırsa özellikle
elektrikli araçlardaki bu gelişim
bazı ön şartlar yerine gelmedikçe
düşünüldüğü kadar hızlı
gerçekleşemeyecektir. Elektrikli
araçların bugünkü teknoloji
çerçevesinde en büyük sorunu
batarya teknolojileridir. Çünkü
bu bataryaların üretiminde bazı
elementler önemli rol oynuyor.
Mesela; lityum gibi, kobalt gibi.
Bunların en fazla elde edilebildiği
kaynaklar da bugüne kadar
alışık olmadığımız şekilde, başta
Amerika Birleşik Devletleri
olmak üzere büyük güçlerin pek
fazla kontrol imkânı olmayan
ve kendilerinde bulunmayan
kaynaklar olmasıdır. Bugünkü
teknolojiler çerçevesinde evet
elektrikli araçlar, hibrit araçlar
olacak; ancak düşünüldüğü hızda
içten yanmalı motorlu olan araçları
ortadan kaldıracak bir durum
pek görünmüyor. Tabii elektrik
konusunda şunu da düşünmek
lazım; eninde sonunda bu fosil
yakıtlara karşı verilen bir savaş
gibi düşünülüyor veya bunun
sürdürülebilir enerjiyle bağlantısı
kuruluyor. Buna karşın elektrik
üretiminde de sürdürülebilir
12
elektrik üretim kaynaklarının
kullanım oranları henüz düşük
seviyededir. Bu nedenle elektrikli
araçlar konusunda söylediğim
teknolojik gelişmeler olmadıkça
istenilen sayılara gelinebilmesinin
daha uzun vadede olacağını
düşünüyorum. Bu da bana şunu
söyletiyor; evet, elektrikli araçlar
veya alternatif yakıtlı araçlar tabii
ki olacaktır. Fakat daha şu anda
bazı kesimlerin düşündüğünün
çok ötesindeki bir zamana kadar
da fosil yakıtların, akaryakıtın
yani içten yanmalı motorların
gündemde olduğunu hep beraber
görmeye devam edeceğiz.
Dünyayı tehdit eden küresel
salgında ekonomide ayakta
kalmak ve üretime devam etmek
isteyen sektörlere destek amaçlı
“Online Sınıf Teknik Eğitimler”
projesini hayata geçirerek bu zor
süreçte bir örnek aynı zamanda
bir yol oldunuz. Süreç nasıl
işliyor? Ne gibi dönüşler aldınız?
Petrol Ofisi, iyi günde olduğu
gibi kötü günde de ülkesinin,
paydaşlarının, müşterilerinin hep
yanındadır. Dünya ve ülkemiz, her
açıdan zorlu bir süreç geçiriyor.
Bu süreçte biz de paydaşlarımız
ile online platformlarda çeşitli
projelere imza attık.
Ülkemizdeki ilk vaka açıklanarak
pandemi sürecinin başlamasıyla
birlikte, hızla harekete geçerek
müşterilerimizi desteklemek
amacıyla 'Online Sınıf Teknik
Eğitimler’ projemizi başlattık. Bu
doğrultuda verdiğimiz eğitimler
her sektörü kapsıyor. Online
eğitimlerimizin kapsamı açısından
bir örnek vermek gerekirse 36
çalışanımıza 500’e yakın kez
eğitim verdik. Ya da bir kurumsal
müşterimizin 60 çalışanı, bizden
5 gün boyunca farklı eğitimler
aldı. Türkiye’de kurumsal
müşterilerimizle birlikte 1.000’i
aşkın fazla katılımcıya, 2.000’e
yakın eğitimler verdik. Yurtdışında
Kazakistan, Azerbaycan, Kosova ve
Yunanistan’da eğitim verdik.
Ayrıca bir başka online deneyimi
de stajyerlerimizle yaşadık.
Pandemi nedeniyle birçok şirket,
mevcut iş modellerini değiştirmek
zorunda kaldı. Sektörümüzde yine
bir ilki gerçekleştirerek, üniversite
öğrencilerinin, koronavirüs
salgını nedeniyle şirketlerin staj
programlarını iptal etmesinden
kaynaklanan mağduriyetine
yenilikçi bir çözüm sunduk. “Petrol
Ofisi İle Geleceğe Bir Adım” staj
programı tamamen online’a
taşıdık.