24.03.2021 Views

Genç Girişim Dergisi 36. Sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bundan 20 yıl önceki tasarımlarla

şu an da neredeyse tamamen

dijitalleşen dünyamızdaki

tasarımlar arasındaki temel

farklar nelerdir? Dijitalleşmenin

sanat üzerindeki etkisi hakkında

ne düşünüyorsunuz? Sizce

ilerleyen zamanlarda nasıl

değişiklikler olacak?

Genel bir değerlendirme

yapacak olursam eğer 20 yıl

öncesiyle şimdi arasındaki

fark çoğunlukla kullanıcı

deneyimleri ve geribildirimleriyle

trendlerin gelişmesi olabilir.

Bizler tasarımlarımızı değiştiren

trendlerin modern işler

olduğunu düşünürken aslında

çağdaş olan trendlerin birçoğu

geçmişimizden gelen ve ilk

çağlardan beri kullanılan

görsel öğelerin aktarımının

sonucunda oluşmaktadır.

Örneğin günümüzde geçerli bir

dil olan Flat Design kavramının

izlerini antik çağlarda kullanılan

Hiyerogliflerde görebiliriz.

20 yıl öncesine baktığımızda

kullanıcı deneyimlerine ulaşmak

günümüzdeki kadar kolay değildi

bu yüzden tasarım örneklerinde

de büyük yığılmalar, aşırı detaylı

işler, derinliğin fazlalığı ve

önemi gibi birçok ayrıntıdan

bahsedebiliriz. Günümüzde ise

daha minimal tasarımlar, daha

kalın ve düz yazılar ön planda.

Bunun bir başka sebebi de

kullanılan cihazların farklılığı ve

uyum sorununa aranan çözüm

aslında. Sanat üzerine etkisi ise

bambaşka bir mesele fakat yine

burada deneyim söz konusu.

Geleneksel sanatın günümüzde

oluşturduğu doyum ile farklılık

yaratmak adına daha farklı

duyulara hitap arayışı diyebilirim

dijitalin sanat üzerine olan

etkisine.Şahsen yakın gelecek için

geçmişte yaratılanların üzerine

çok yeni ve bilinmeyen etkilerin

ekleneceğini düşünmüyorum fakat

uzak gelecek için inançlarımdan

biri analog işlere geri dönüş

olacağı ya da benzer bir hissiyatla

üretim olacağıdır.

"Bence önemli olan

farkındalık ve özgüven için

içsel yatırım."

Profesyonel yaşamda tasarım

anlayışınız ile müşterinin

beklentileri veya kararları

arasında nasıl bir denge

kuruyorsunuz? Tasarım

sürecinde başkasının etkisi

altında kalmamak ve kendinizi

tekrar etmemek için neler

yapıyorsunuz?

Burada anahtar nokta benim

için samimiyet ve inandığım

değerlerin arkasında durmak.

Özellikle bizim sektörün önemli

sorunlarından biri müşterilerin

profesyonellere olan ihtiyaçlarını

tam olarak anlayamaması

olduğunu söyleyebilirim. Benim

buna çözümümüm müşterilerimle

aramda samimi ve güçlü bir

iletişim kurmak. Bu sayede

müşterilerimin bana ve yaptığım

işlerin başarısına olan güvenleri

ve kendi inandığım değerlere

olan saygılarıyla, orataya çıkan

işlerin temeli sağlam ve gelişime

açık oluyor. Tasarım sürecinde

en önemli nokta benim için

yine iletişim. Bahsettiğim

iletişim sadece müşteriyle ya da

çevremdeki kişilerle olan iletişim

değil; aynı zamanda etrafımdaki

maddelerle, nesnelerle, doğayla

ve enerjiyle olan iletişimden

de geçiyor. Bir işe başlarken

özellikle başkalarının yaptığı iş

örneklerine bakarak başlamayı

pek doğru bulmuyorum. Bunun

yerine kendimi sokağa atıyorum,

insanlarla sosyalleşiyorum,

doğa yürüyüşü yapıyorum

farklı detaylara göz atıyorum

ve işin başına geçtiğimde

gördüklerimden, bana geçen

enerjiden ilham alıyorum.

Geçmişte daha farklı iş

deneyimleriniz oldu mu? İleride

farklı bir sanat dalında bir şeyler

yapmayı düşünüyor musunuz?

Çok yönlü bir sanat bakış açısına

sahip olabilmek adına bireyde

bulunması gereken temel

yetkinliklerin neler olduğunu

düşünüyorsunuz?

Evet oldu, 2016 yılında If! İstanbul

bağımsız film festivalinde fuaye

koordinatörlüğü yaptım, 45 kişilik

bir ekibin başındaydım. Aşırı

yorucu ve stresli bir iş olmasına

rağmen en keyif aldığım işlerden

biriydi diyebilirim. Yine aynı

yıl benzer bir şekilde İstanbul

Moda haftasında Backstage

koordinatörlüğü yaptım. Bu

işlerde bulunma amacım iletişimin

hayatımdaki besleyici rolü oldu.

66

Sonraki yıllarda beni besleyen çok

güzel arkadaşlıklara ve hayatımda

ilham yaratacak farkındalıklar

yaşamamı sağladı. Müzikle ve

dansla ilgileniyorum, geleceğim

için kurguladığım bazı sanat

projelerim var şu an için tamamen

kendimi geliştirmeye odaklıyım.

Bence önemli olan farkındalık

ve özgüven için içsel yatırım.

Farkındalık için kendinizini ne

kadar açarsanız geri dönüşü o

kadar çok oluyor ve ne istediğinizi

anlamanızı, hangi konuda ne kadar

başarılı olabileceğinizi anlamanızı

sağlıyor.

"Çevremde ve doğada bulunan

farklı detaylara göz atarak

gördüklerimden ve bana geçen

enerjiden ilham alıyorum."

Bu mesleği yapamaya karar

verdiğiniz güne dönecek

olsanız, kendinize nasıl bir

tavsiye verirdiniz? Kendinizden

yola çıkarak İleride bu mesleği

seçmek isteyen gençlere ne gibi

tavsiyelerde bulunmak istersiniz,

sizce gelişim süreçlerini en

verimli nasıl geçirebilirler?

Aslında bunun için kesin bir

formül olduğunu söyleyemem

çünkü hepimizin yaşadığımız bu

hayata farklı amaç ve yetkinliklerle

geldiğine inanıyorum.Esas olan

karşınıza çıkan zorluklardan ve

farklılıklarınızdan korkmamak,

kendinizi olduğunuz gibi kabul

etmeniz. ‘Sizi öldürmeyen şey

güçlendirir’, bu benim inandığım

önemli bir hayat felsefesi.

Eğer hayatı bir kanvas olarak

düşünürsek yaşamınız sizi

oluşturan en değerli eskizdir.

Başarı, içinizde bulunan

yetenekle efor sarf ederek

üzerine eklediklerinizdir ve sizi

ulaştırdığı tatmin olma duygusu

sahip olduğunuz tutkudan gelir.

En önemlisi ise inandığınız

hayallerle bunu renklendirmektir.

Hayallerinizden asla vazgeçmeyin.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!