24.03.2021 Views

Genç Girişim Dergisi 36. Sayı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Birilerinin size yol göstermesi ve

neler yapman gerektiğini söylemesi lazım.

Bunları soracağın birilerinin olması

çok değerli çünkü bunlar kitaplardan değil

insanlardan öğrenilebilecek şeyler."

Türkiye’nin "En Genç

Kreatif Direktörü"

unvanına sahip,

yurtdışında örnek

gösterilen, melek

yatırımcı ve mutluluk

müdürü olan Alemşah

Öztürk ile iş dünyasındaki

yaratıcılıktan ve dijital

reklam ve dijital reklama

dönüş hakkında

dinamik bir sohbet

gerçekleştirdik.

1999 yılında henüz 22

yaşınızdayken ilk şirketiniz olan

Plus v.2'yi kurdunuz. Daha sonra

30 yaşınızda iken 4129 Grey'i

kurdunuz.4129 Grey şu an Türkiye

de ve yurtdışı platformlarında

en çok ödül alan ajanslardan biri

haline geldi. Peki tüm bu kariyer

sürecinin yanı sıra Alemşah

Öztürk kimdir? Sizi biraz daha

yakından tanıyabilir miyiz?

Bilgisayar mühendisliği okudum

ama hiç bilgisayar mühendisliği

yapmadım. Çünkü hiç aklımdaki

gibi değildi. O yüzden tasarım

alanına yöneldim ve kendi kendimi

bu alanda geliştirmeye çalıştım.

Genellikle yaratıcılıkla ilgili her

şeyle ilgileniyorum. Şiir yazıyorum,

televizyon dizisi yazıyorum, kitap

yazıyorum, resim yapıyorum,

tasarım yapıyorum... Bir dönem

moda dergisi yönettim, uzun süre

dans ettim ve tiyatro oynadım.

Sanat ve yaratıcılık çevresindeki

konuları seviyorum çünkü bence

yaratıcılık kil gibi. Ona nasıl şekil

verdiğine bağlı olarak hayatında

kapladığı yer değişebiliyor.

Ben yaratıcılığın herkeste

olduğunu düşünüyorum. Sadece

üzerine düşmek ve uğraşmak

gerekiyor. Yaratıcılık sadece sanat

ya da bu tarz yaratıcı aktivitelerle

kısıtlı değil. Yaratıcılık bir enerji

ve onu neye kanalize ettiğinize

bağlı olarak formatı değişiyor. İş

dünyasında yaratıcı olmak diye

bir şey de var. Pazara bakış, o

pazarın ihtiyaçlarını anlamak,

boşluğu tanımlamak ve o boşluğu

doldurmak. Bir start-up, bir

servis, farklı bir şirket yaratıyor

olmak da aslında bayağı bir

yaratıcılık gerektiriyor. O yüzden

bence yaratıcılık çok önemli ve

hayatımda da büyük bir yeri var.

2011 yılında o zamanların ABD

Başkan Yardımcısı günümüzde

ise yeni ABD Başkanı olan

Joe Biden tarafından küresel

girişimcilik sempozyumunda

örnek gösterildiniz. Bunun yanı

sıra Cannes Lions Uluslararası

Yaratıcılık Festivaline iki kere

davet edilmiş ve jüri olarak

ülkemizi temsil etmişsiniz. Bu

şekilde yaşadığınız uluslararası

gelişmeler hayatınızda neleri

değiştirdi?

Ben spordaydım o haber

çıktığında. Görmedim, haberim

de yoktu. Joe Biden’a, Endeavor

diye bir global girişimcilik

organizasyonun da Türkiye’den

kimi örnek gösterirsiniz gibi bir

soru soruluyor ve kendisi beni

örnek gösteriyor.

İnsanın yaptığı işle küresel

seviyede ‘recognizingliği’ olması,

tanınıyor ve takdir ediliyor

olması çok gurur verici bir şey.

Bu aslında benim hayata bakış

açım: Ben hayatımda hiç para için

çalışmadım. Tabii ki para kazandım

ve para kazanmaya da ihtiyacım

vardı ama para benim için bir

sebep değil sonuçtu.

Bir iş yaparken temel içgüdüm

“Çevremdeki insanlara nasıl

fayda sağlarım, insanlara bir

şey aktarabilir miyim ya da

yardımcı olabilir miyim?” şeklinde.

Reklamcılık, girişimcilik, mentorluk

ya da melek yatırımcılık bunlar

hep aynı temanın konuları.

Bir şeyleri alıp daha iyi yapıyor

olmak benim çok ilgimi çekiyor.

O yüzden yazdığım şeylerle

ya da yaptığım işlerle tanınıyor

olmak veya iz bırakmak beni asıl

besleyen şey.

Son yıllarda kadın cinayetleri

Türkiye’de çok artıyor bu konuda

farkındalık oluşturmak için ben

de 3 yıldır Yanındayız Derneği’nin

içindeyim. Yıllarca Darrüşafaka’ya

destek verdik çünkü bence

annesi babası olmayan çocukların

eğitiminden daha önemli konu

yok. Ajans olarak Tohum Otizm

Vakfı’na destek oluyoruz. Biz

başladığımızda Türkiye’de Otizmli

çocukların farkındalığı %4’lerdeydi,

şimdi %84’e geldi.

O yüzden bir şekilde bir konuda

nasıl bir fark yaratırım diye bir

derdim var. Onun için çalışıyoruz,

ona uğraşıyoruz.

Bildiğimiz üzere belirlediğiniz

girişimlere “melek yatırımcı”

olarak belirli bir kaynak

sağlıyorsunuz. Melek yatırımcı

olma kararını verme süreciniz

nasıl gelişti? Destek vereceğiniz

girişimleri seçerken kriterleriniz

arasında yer alan etkenler

nelerdir?

Yeni kurulan start-up’ların

genellikle yüzde sekseni 1-2 yıl

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!