24.05.2021 Views

İstikbal Dergi Mayıs Sayısı

Eskişehir İstikbal Gazetesi'nin aylık yayını İstikbal Dergi yeni sayısı yayında

Eskişehir İstikbal Gazetesi'nin aylık yayını İstikbal Dergi yeni sayısı yayında

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Karadır bu bahtım kara

Sözüm kâr etmiyor yare

Yüreğimi yaktı nara

Eyvah eyvah eyvah eyy

Gendim ettim gendim buldum

Gül gibi sararıp soldum

Eyvah eyvah eyy”

Dinlerken içime yayılan

“huzur” hissi…

Tarifi imkânsız “mutluluk…”

Onun bize anlatmak istediği “yakarış”

aslında…

Ama mutlulukla öyle bir harmanlanıyor

ki…

İnsan acısını unutuyor.

Acıyı hüzne dönüştürüyor.

Tüm şarkılarında böyle…

Onun müziğini dinlerken gözlerimizden

yaş dökülmez örneğin…

Ya da ağlatmaz şarkıları, sesi…

Efkârlandırır.

Neşet Baba’yı nasıl bilirdin diye sorsalar:

“Efkarlı” bilirim derdim.

Elinde sazı ile geçmişe kısa bir yolculuk

yaptırır “Ah ulan” dedirtir ama ağlatmaz

derdim.

Tam hüznün dibinde boğulacakken…

Sazın tellerini hızlandırır:

“Bir anadan dünyaya gelen yolcu

Görünce dünyaya gönül verdin mi?

Kimi böyük, kim böcek, kimi kul

Merak edip hiçbirini sordun mu?

Bunlar neden nedenini sordun

NEŞET BABA…

Özge Zaim

ozgezaim1@gmail.com

mu?” diye usul usul oynatır derdim.

“Tatlı bir tebessüm oluşturur

dudak kenarlarında” derdim.

Üstelik hiç tanımamama rağmen…

Karşılaşmamama rağmen…

İnanır mısınız?

Onu hayallerimde hep ”şakacı” olarak

resmediyorum.

Türküsüyle şakayı harmanlıyor.

Sanki sazı elindeyken yanına kıvrılsak

önce bir yüzüne bakar ardından bir

espri patlatır gibi…

Belki de o yüzden “sıcak” geliyor türküleri…

“Bizden” gibi…

Ondandır belki de “Bizim Neşet”

denmesi…

Kimbilir?

Sadece bu sebeple de çok sevildiğini

düşünmüyorum.

Müziğine ironiyi katan ender sanatçılardan…

Mesajlarıyla müziği bulaştırmasından

gönülleri okşuyor.

Kibarca, bağırmadan, haykırmadan

anlatıyor derdini…

Acısını, sitemini, isyanını…

Öte yandan siyaset üstü bir insan…

Herkesin Neşet’i o…

Neşet Babası…

Türbanlı bacının da, mini etekli Ayşe’nin

de…

Türk’ün de Kürdün de Alevinin de

Sünni’nin de Neşet’i işte…

“Yüreğim köylü” diyen bozkırın tezenesi…

“İyiliği yüzünden akan” mahcup bir

halk çocuğu…

Zaten kendisi de öyle demiyor

muydu:

“Nerede bir türkü söyleyen görürsen,

korkma yanına otur. Çünkü kötü

insanların türküleri yoktur” diye…

Bugün güne gözlerimi Neşet Baba

ile açtım.

Sözcükler kendiliğinden döküldü.

Değer dedim değer sonra…

Kıymet bilene en hakiki sözler

değer…

Yazımı tamamlarken de şu türküsünü

mırıldandığımı fark ettim:

“Şu garip halimden bilen işveli

nazlı

Gönlüm hep seni arıyor neredesin

sen?

Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan

gözlüm

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin

sen?

Neredesin sen?”

olduğumuz erkek devre dışı kalıyor ve

kendini işe yaramaz hissediyor. Bırakın

çözebileceğiniz sorununuzu bile çözmesine

müsaade edin. Çünkü sevmeye

başlayan erkekler “Ben bu kadın için

daha fazla ne yapabilirim?” diye

düşünmeye başlarlar. Bunu

düşündükleri noktada da sizin için bir

şeyler yapmak için sorunlarınıza müdahale

edip kendilerini kanıtlamak isterler.

Onun gerçekten işe yaradığını ve yapabildiklerinden

dolayı mutlu olduğunuzu

gösterin.

Sizinle planlar yapıyorsa;

Sizinle daha fazla zaman

geçirip, planlarına sizi de dahil

ediyorsa bu adam sizi seviyor

demektir. Ufak çaplı planlar zamanla

daha geniş çaplı hale

gelecektir. Çünkü sevdiği bir

kadınla güzel vakit geçirdiğini

ve uyumlu olduklarını gören

bir erkek zamanla ona aşık olmaya

başlar, yani sevgiden

aşka geçer.

Sahipleniyorsa;

Sanırım sevgisini en belli eden

maddeye geldik. Çünkü bir

erkeğin sevgisini en net belli

eden şey sahiplenme duygusudur.

Bir erkeğin kadını

sahiplenmesi ona varlığını hissettirmesinden

ibarettir, yani

varla yok arası bir erkekle kim

ilişki yaşamak ister ki?

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!