24.01.2024 Views

Medikal Teknik Ocak 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />

Managing Editor<br />

(Responsible)<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

+90 537 441 97 68<br />

Editors<br />

Dilara CİCA<br />

dilara.cica@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Didem IŞIK<br />

didem.isik@img.com.tr<br />

Correspondent<br />

Serhan IŞIK<br />

serhan.isik@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

Ayça SARIOGLU<br />

ayca.sarioglu@img.com.tr<br />

Accounting Manager<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

Finance Manager<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

Digital Assets Manager<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Graphic & Design Advisor<br />

Sami AKTAŞ<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail ÖZÇELIK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Bursa Represantation<br />

Ömer Faruk GÖRÜN<br />

omer.gorun@img.com.tr<br />

Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />

Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />

Head Office<br />

İstanbul Magazin Grubu<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No:11 Medya Blok Kat:1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93<br />

www.medikalteknik.com.tr<br />

e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />

yer alan makalelerdeki fikirler<br />

yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />

reklam verene aittir.<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />

bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />

Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />

1<br />

6<br />

3<br />

8<br />

4<br />

4<br />

5<br />

0<br />

5<br />

4<br />

The patient’s life can be saved with<br />

the embolization method!<br />

Embolizasyon yöntemi ile hastanın<br />

hayatı kurtarılabiliyor!<br />

Shining Interventional Radiology<br />

achievements in the international arena<br />

Uluslararası arenada parlayan<br />

Girişimsel Radyoloji başarıları<br />

Ways to end pain in your jaw<br />

Çenenizdeki ağrıya son vermenin yolları<br />

The silent scream of women:<br />

Endometriosis<br />

Kadınların sessiz çığlığı: Endometriozis<br />

Turkish Pharmaceutical Industry Report:<br />

Innovative road map in collaborationwith<br />

IQVIA, AIFD and EFPIA<br />

Türkiye İlaç Sektörü Raporu: IQVIA, AIFD<br />

ve EFPIA iş birliğiyle yenilikçi yol haritası<br />

medikalteknik<br />

Recep Arslantaş


Great danger that cannot be ignored!<br />

Diabetes, which has become an increasingly important health problem<br />

worldwide, occurs in cases of chronic disease and the body’s inability to<br />

regulate blood sugar, and can cause serious complications in the long term.<br />

The severity of diabetes can be reduced through lifestyle changes along with<br />

early diagnosis and effective management. One of the most important points<br />

to consider is that diabetes usually does not cause symptoms. Because this<br />

may cause patients to miss the chance of timely intervention.<br />

Lifestyle changes such as regular exercise, healthy eating habits and weight<br />

control play an important role in reducing the risk of diabetes. Adopting<br />

healthy lifestyle habits is a key factor in improving the overall health of not<br />

only individuals but also society.<br />

It should not be forgotten that changes taken with small steps can produce<br />

big results. One of the most important steps in the fight against diabetes is<br />

to raise awareness of individuals and society about this issue.<br />

Dilara Cica<br />

Don’t forget to understand the importance of diabetes and make conscious<br />

decisions for a healthy future... Healthy days to all of you!<br />

From<br />

the<br />

editor<br />

Göz ardı edilemeyecek büyük tehlike!<br />

Dünya çapında giderek artan ve önemli bir sağlık sorunu haline gelen diyabet,<br />

kronik hastalık ve vücudun kan şekerini düzenleyememesi durumunda<br />

ortaya çıkar ve uzun vadede ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Diyabetin<br />

önemi, erken teşhis ve etkili yönetimle birlikte yaşam tarzı değişiklikleriyle<br />

azaltılabilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri ise, diyabetin<br />

genellikle belirti vermemesidir. Çünkü bu durum hastaların zamanında<br />

müdahale şansını kaçırmasına neden olabilir.<br />

Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek ve kilo<br />

kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleri, diyabet riskini azaltmada önemli<br />

bir rol oynar. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsenmesi, sadece<br />

bireylerin değil, toplumun genel sağlık durumunun iyileştirilmesinde de kilit<br />

bir faktördür.<br />

Unutulmamalıdır ki, küçük adımlarla atılan değişiklikler büyük sonuçlar<br />

doğurabilir. Diyabetle mücadeledeki en önemli adımlardan biri, bireylerin ve<br />

toplumun bu konuda bilinçlenmesidir.<br />

Sağlıklı bir gelecek için diyabetin önemini anlamayı ve bilinçli kararlar almayı<br />

unutmayın... Hepinize sağlıklı günler!


8<br />

Double victory for AstraZeneca Türkiye at the <strong>2024</strong> Golden Pulse Awards!<br />

AstraZeneca Türkiye’ye <strong>2024</strong> Golden Pulse Ödülleri’nde çifte zafer!<br />

AstraZeneca Türkiye<br />

won two awards at<br />

the <strong>2024</strong> Golden<br />

Pulse Awards<br />

ceremony, which<br />

aims to reward<br />

the efforts of all<br />

stakeholders, teams<br />

and individuals<br />

operating in the<br />

field of health and<br />

quality of life.<br />

The winners of the<br />

“Golden Pulse Awards” <strong>2024</strong>, organized by MD Magazin,<br />

have been announced. At the award ceremony, which<br />

registered the achievements of industry professionals and<br />

companies and brought together all stakeholders in the<br />

field of healthcare, AstraZeneca Türkiye was awarded in<br />

the “Most Successful Social Responsibility Project of the<br />

Year” categories with its “Run First for First Aid” project<br />

and the “Most Successful Congress, Symposium, Meeting<br />

Participation of the Year” categories with its “Heart Campus<br />

Metaverse” project.<br />

Theoretical and practical basic first aid training is given<br />

to high school students in various provinces of Türkiye by<br />

volunteer emergency medicine specialists with the “Run<br />

First for First Aid” project carried out by AstraZeneca<br />

Türkiye with the Emergency Medicine Association of Türkiye<br />

(EMAT) and Tüvana Education Foundation for Children<br />

Willing to Study (TOÇEV). Heart Campus Metaverse, the<br />

digital platform launched by AstraZeneca Türkiye for the<br />

first time for physicians in our country, was developed to<br />

reach more physicians through digital channels. Thanks to<br />

this innovative digital platform that combines multi-channel<br />

and metaverse tools, physicians can come together with<br />

their avatars in the metaverse environment and participate<br />

in meetings.<br />

Evaluating the awards they received, Pharm. Serkan Barış,<br />

Country President, AstraZeneca Türkiye said, “We are very<br />

proud to crown our success once again with our pioneering<br />

projects in the health sector. The award we won with<br />

the ‘Run First for First Aid’ project is a reflection of the<br />

responsibility we assume towards society. The award we<br />

won with the ‘Heart Campus Metaverse’ project means<br />

recognition of the innovative contributions we have made<br />

to our ecosystem by taking the power of technology and<br />

digitalization behind us. These awards are also an indication<br />

of the strong collaborations we have established with our<br />

stakeholders. I would like to thank all our colleagues and<br />

valuable stakeholders who contributed to us achieving<br />

these successes. We will continue to add value to our<br />

society and the healthcare sector with innovative projects<br />

in the future.”<br />

Sağlık ve yaşam kalitesi konusunda faaliyet<br />

gösteren tüm paydaşların, ekiplerin ve bireylerin<br />

çabalarını ödüllendirmeyi amaçlayan <strong>2024</strong> Golden<br />

Pulse Awards töreninde AstraZeneca Türkiye, iki<br />

ödül kazandı.<br />

MD Magazin tarafından düzenlenen, “Golden Pulse<br />

Awards” <strong>2024</strong> yılı ödüllerinde kazananlar belli oldu. Sektör<br />

profesyonellerinin ve şirketlerinin başarılarını tescilleyen,<br />

sağlık alanındaki tüm paydaşları bir araya getiren ödül<br />

töreninde AstraZeneca Türkiye, “İlk Yardıma İlk Sen Koş”<br />

projesi ile “Yılın En Başarılı Sosyal Sorumluluk Projesi” ve<br />

“Heart Campus Metaverse” projesi ile de “Yılın En Başarılı<br />

Kongre, Sempozyum, Toplantı Katılımı” kategorilerinde<br />

ödüle layık görüldü.<br />

AstraZeneca Türkiye’nin Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD)<br />

ve Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile<br />

yürüttüğü “İlk Yardıma İlk Sen Koş” projesi ile Türkiye’nin<br />

çeşitli illerindeki lise öğrencilerine gönüllü acil tıp<br />

uzmanları tarafından teorik ve uygulamalı temel ilk yardım<br />

eğitimleri veriliyor. AstraZeneca Türkiye’nin ülkemizde<br />

hekimlere yönelik olarak ilk kez hayata geçirdiği dijital<br />

platformu Heart Campus Metaverse ise dijital kanallar<br />

üzerinden daha fazla hekime ulaşmak amacıyla geliştirildi.<br />

Çoklu kanal ve metaverse araçlarını bir araya getiren bu<br />

yenilikçi dijital platform sayesinde hekimler metaverse<br />

ortamında avatarlarıyla bir araya gelebiliyor ve toplantılara<br />

katılabiliyor.<br />

Aldıkları ödüller hakkında değerlendirmede bulunan<br />

AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış,<br />

“Sağlık sektöründe öncü projelerimizle başarılarımızı bir<br />

kez daha taçlandırmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz.<br />

‘İlk Yardıma İlk Sen Koş’ projesi ile kazandığımız ödül,<br />

topluma karşı üstlendiğimiz sorumluluğun bir yansıması.<br />

‘Heart Campus Metaverse’ projesi ile kazandığımız ödül<br />

ise teknoloji ve dijitalleşmenin gücünü arkamıza alarak<br />

ekosistemimize yaptığımız inovatif katkıların takdir edilmesi<br />

anlamına geliyor.<br />

Bu ödüller, aynı zamanda paydaşlarımızla kurduğumuz<br />

güçlü iş birliklerinin bir göstergesi niteliğinde. Bu başarıları<br />

elde etmemizde<br />

katkısı olan<br />

tüm çalışma<br />

arkadaşlarımıza<br />

ve değerli<br />

paydaşlarımıza<br />

teşekkür ediyorum.<br />

Gelecekte de<br />

yenilikçi projelerle<br />

toplumumuza ve<br />

sağlık sektörüne<br />

değer katmaya<br />

devam edeceğiz.”<br />

dedi.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


Recep ARSLANTAŞ Koordinatör<br />

Turkish medical sector<br />

grows rapidly<br />

The medical sector, which represents approximately 10%<br />

of worldwide healthcare expenditures, is expected to<br />

reach a size of 800 billion dollars in the medical device<br />

market by 2030. Türkiye continues to increase its exports<br />

by rapidly progressing in medical device production.<br />

Turkish medical sector exporters are focused on<br />

expanding their market shares by closely following fairs,<br />

congresses and other health events at home and abroad.<br />

Turkish medical sector exporters, who continue to invest<br />

in R&D and innovation, manage to gain a permanent<br />

position in the world market.<br />

As <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine, we wish success to the<br />

Turkish medical sector exporters and always stand by<br />

them. Stay safe until we see you in the February <strong>2024</strong><br />

issue of <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine.<br />

Türk medikal sektörü<br />

hızla büyüyor<br />

Dünya genelindeki sağlık harcamalarının yaklaşık %10’unu<br />

temsil eden medikal sektörünün, 2030 yılı itibarıyla tıbbi<br />

cihaz pazarının 800 milyar dolar büyüklüğüne erişmesi<br />

öngörülüyor. Türkiye, medikal cihaz üretiminde hızla<br />

ilerleyerek ihracatını artırmaya devam ediyor. Türk<br />

medikal sektörü ihracatçıları, yurt içinde ve yurt dışındaki<br />

fuarlar, kongreler ve diğer sağlık etkinliklerini yakından<br />

takip ederek pazar paylarını genişletmeye odaklanmış<br />

durumda. Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaya devam<br />

eden Türk medikal sektörü ihracatçıları, dünya pazarında<br />

kalıcı bir konum elde etmeyi başarıyorlar.<br />

<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisi olarak, Türk medikal sektörü<br />

ihracatçılarına başarılar diliyor ve her zaman yanlarında<br />

olmaya d <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin Şubat <strong>2024</strong> sayısında<br />

görüşünceye kadar esen kalın.


10<br />

Kimya sektörü, 35 milyar dolarlık ihracat<br />

hedefine kararlılıkla yürüyor<br />

İlk 10’a Avrupa ülkeleri damga vurdu<br />

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği<br />

(İKMİB) çatısı altında ülke ihracatının yükselişine kaldıraç<br />

etkisi yapan kimya sektörü, 2023 yılında 230 ülke ve bölgeye<br />

ihracat gerçekleştirdi. 2023 yılı <strong>Ocak</strong>-Aralık döneminde ise<br />

en fazla kimya ihracatı yapılan ilk 10 ülke arasında 7 Avrupa<br />

ülkesi dikkat çekti. Birinci sıraya Hollanda yerleşirken,<br />

en fazla kimya ihracatı gerçekleştirilen ülkeler sırasıyla<br />

Hollanda, Rusya, İtalya, Romanya, İspanya, Almanya, ABD,<br />

Irak, İngiltere ve Belçika oldu.<br />

(İKMİB) Başkanı Adil Pelister<br />

<strong>2024</strong> yılına 35 milyar dolarlık ihracat hedefiyle<br />

adım atan kimya sektörü, küresel ticaretteki<br />

yavaşlamaya rağmen katma değeri yüksek<br />

ürünlerle pazar çeşitliliğini artırmak için kolları<br />

sıvadı.<br />

2023 yılında gerçekleştirdiği 30,6 milyar dolar ihracat<br />

ile Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren sektörleri<br />

arasında 2. sırayı alarak başarısını sürdüren kimya sektörü,<br />

İKMİB’in öncülüğünde yeni ihracat yılının rotasını oluşturdu.<br />

2023 yılının ilk yarısında dünyada kimya ihracatının önde<br />

gelen ülkeleri arasında küresel ihracattan aldıkları payı<br />

yüzde 10’a yakın arttırdıklarına dikkat çeken İstanbul Kimyevi<br />

Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı<br />

Adil Pelister, kimya sektörünün 16 alt sektörüyle birlikte<br />

geçtiğimiz yıl 230 ülke ve bölgeye ihracat yaparak TİM<br />

verilerine göre Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde<br />

13,8’ine kimya imzasını attığını belirtti.<br />

Kimya ihracatının lideri plastik ve mamulleri<br />

sektörü oldu<br />

2023 yılını 30,6 milyar dolarlık ihracat ile tamamlayan kimya<br />

sektöründe an fazla ihracat gerçekleştiren alt sektörler<br />

belli oldu. 16 alt sektörden 9 tanesinde, bir önceki yıla<br />

kıyasla ihracat rakamında artış sağlanırken, 2023 yılında<br />

kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler<br />

ve mamulleri ihracatı, 9 milyar 164 milyon dolarla kimya<br />

ihracatında lider oldu. İkinci sırada 8 milyar 333 milyon<br />

dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler öne çıkarken,<br />

anorganik kimyasallar ihracatı ise 2 milyar 765 milyon<br />

dolarla üçüncü sırada yer aldı.<br />

Pelister: “2030 yılında 50 milyar dolarlık kimya<br />

ihracatına ulaşmayı hedefliyoruz”<br />

Göreve geldikleri 2018 yılına kıyasla 2023 yılında kimya<br />

ihracatında birim fiyatı yüzde 10 oranında yükseltmeyi<br />

başardıklarını ifade eden İKMİB Başkanı Adil Pelister,<br />

“İhracatın yükselen yıldızı kimya sektörü olarak Türkiye’nin<br />

ihracattaki lokomotif ve stratejik sanayi alanlarından biri<br />

olmayı sürdürüyoruz. 2023 yılında gerçekleştirdiğimiz 30,6<br />

milyar dolarlık ihracat ile en fazla ihracat gerçekleştiren<br />

ikinci sektör olmayı başardık. Özellikle global kimya<br />

ihracatında gerileme yaşanan bir dönemde dahi küresel<br />

ticaretteki pazar payımızı artırmamızı çok kıymetli bir<br />

kazanım olarak görüyoruz. Bu motivasyonla birlikte<br />

pazar çeşitliliğimizi artırmaya odaklanarak <strong>2024</strong> yılında<br />

35 milyar dolarlık kimya ihracatı hedefliyoruz. Nitelikli<br />

ihracatı benimseyen ve ‘Vizyon 2030’ mottosuyla kimya<br />

sektörümüzün dünyaya açılmasına öncülük eden İKMİB<br />

olarak 2028 yılında 48 milyar dolar, 2030 yılında 50 milyar<br />

dolar ihracata ulaşmak için çalışmalarımıza devam<br />

edeceğiz.” dedi.<br />

Pelister: “Kimya Teknoloji Merkezi ve Türkiye<br />

Kimya Ajansı hamlelerimizle kimya ihracatını<br />

geleceğe taşıyacağız”<br />

Kimya ihracatçısının pazar çeşitliliğini artırmak, yüksek<br />

katma değerli ihracat ve sürdürülebilirlik perspektifinde yeşil<br />

dönüşüm ile döngüsel ekonomiyi ön plana aldıklarını belirten<br />

İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Yakın gelecek için önümüzde<br />

zor bir süreç olduğunu görüyor ve üzerimize düşen görevin<br />

bilinciyle hareket ediyoruz. Ülkeler arasında yaşanan<br />

savaşlar veya gerilimler gibi jeopolitik gelişmeler, küresel<br />

enflasyon ve yüksek faizin yanı sıra emtia ve enerji fiyatları<br />

da talep ve arz dengesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla<br />

kimya ihracatçımızı tüm değişim ve dönüşüm süreçlerine<br />

hızla adapte etmek öncelikli hedefimiz. İKMİB olarak biz de<br />

bu doğrultuda pek çok yenilikçi proje üzerinde çalışıyoruz.<br />

Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi projemiz<br />

ile yüksek teknoloji ve yüksek katma değer odaklı yeni bir<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


11<br />

ekosistem kurmayı amaçlıyoruz. Bu yılın ilk yarısında Bilişim<br />

Vadisi’nde konumlanan KTM’nin açılışını gerçekleştireceğiz.<br />

Kimya Teknoloji Merkezi’mizin bünyesinde toplam 175 farklı<br />

test uygulanacak ve 83 testten akredite olunacak. Böylece<br />

test ve analiz hizmeti kapsamında optimum kapasitede yıllık<br />

minimum 7,2 milyon dolar tasarruf sağlanmasını bekliyoruz.<br />

Yakın vadede hayata geçirmeyi planladığımız Türkiye Kimya<br />

Ajansı projelerimizle de Türk kimya sektörünün dünyadaki<br />

pazar payını yüzde 0,6’dan yüzde 1’in üzerine çıkarmayı<br />

hedefliyoruz.” diye konuştu.<br />

Pelister: “Kimya sektörünün sürdürülebilir ihracat<br />

ile yeni dönemin oyun kurucuları arasında yer<br />

almasını istiyoruz”<br />

Kimya ihracatının sürdürülebilirliği için artık değişim ve<br />

dönüşüm zamanının geldiğini vurgulayan İKMİB Başkanı<br />

Adil Pelister, “‘Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı<br />

Raporu’ ile kimyanın bu alandaki değişim ve dönüşümünün<br />

rotasını belirledik. Çünkü kimya sektörümüz diğer tüm<br />

sektörlere dokunan ve girdi sağlayan stratejik bir konumda.<br />

Özellikle ihracatımızın yüzde 40’tan fazlasını kapsayan AB<br />

pazarını ele aldığımızda, Yeşil Mutabakat ile birlikte devreye<br />

girecek ‘Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’, ‘Fit for<br />

55’ ve ‘AB Emisyon Ticaret Sistemi’ (ETS) tüm sektörlerimizi<br />

olduğu gibi kimyayı da ciddi boyutta etkileyecek. Dolayısıyla<br />

kimyada daha fazla ihracat için sürdürülebilirliğe adapte<br />

olmamız şart. Bu nedenle, ülkemizde ivedilikle ETS<br />

kurulması ve karbon fiyatlama düzenlemesi getirilmesi<br />

çok önemli. Kimya sektörümüzün sürdürülebilirlik trenini<br />

kaçırmadan, yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonominin<br />

getireceği yeni dönemin oyun kurucuları arasında yer<br />

almasını istiyoruz” dedi.<br />

İKMİB 19 ülkede 35 ihracat etkinliği yapacak<br />

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği<br />

(İKMİB), <strong>2024</strong> yılında kimya ihracatçısını yeni pazarlara<br />

açacak önemli etkinliklere imza atacak. Bu yıl 19 ülkede<br />

35 ihracat organizasyonu gerçekleştirecek İKMİB, 16 fuar<br />

milli katılımının yanı sıra 4 info stand katılımı, 11 sektörel<br />

ticaret heyeti ve 4 alım heyeti düzenleyecek. Türkiye’nin<br />

yanı sıra ABD, Çin, Almanya, İtalya, İspanya, Romanya,<br />

Çekya, Hollanda, BAE, Suudi Arabistan, Endonezya, Hong<br />

Kong, Kazakistan, Panama, Şili, Meksika, Kolombiya,<br />

Rusya ülkelerini merkezine alan etkinler ile İKMİB kimya<br />

ihracatçılarının potansiyelini hedef pazarlara taşıyacak.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


12<br />

What is hyperbaric oxygen therapy? Why is it important?<br />

Hiperbarik Oksijen Tedavisi nedir? neden önemlidir?<br />

Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Dr. Aslıcan<br />

Çakalkurt, birçok hastalıkta başarılı sonuçlar<br />

veren Hiperbarik Oksijen Tedavisi hakkında<br />

bilgiler verdi.<br />

Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp - Dr. Aslıcan Çakalkurt<br />

Underwater Medicine and Hyperbaric Medicine<br />

Dr. Aslıcan Çakalkurt gave information about<br />

Hyperbaric Oxygen Therapy, which gives<br />

successful results in many diseases.<br />

“Hyperbaric oxygen therapy (HBOT) is a mode of treatment<br />

offering successful outcomes with numerous diseases<br />

by increasing oxygen levels in blood and tissues. It is an<br />

evidence-based treatment method involving intermittent<br />

inhalation of 100%, i.e. pure, oxygen at high pressure,<br />

which has been scientifically proven to be effective in<br />

numerous studies.<br />

The therapy is conducted in monoplace or multiplace<br />

pressure chambers. During treatment, patients inhale<br />

100% oxygen through masks worn inside an enclosed<br />

pressure chamber. It usually takes 90-120 minutes and can<br />

be terminated within several minutes in case of an urgent<br />

need. The number of total sessions to be attended varies<br />

depending on the condition in question.<br />

• HBOT is practiced in various conditions such as sudden<br />

hearing loss, sudden loss of vision, bone infections,<br />

unhealing wounds, inadequate perfusion of bone tissue,<br />

tissue patches and burns.<br />

• Successful response to hyperbaric oxygen therapy has<br />

also been achieved in crushing- and avulsion-type injuries<br />

resulting from vehicular accidents, domestic-occupational<br />

accidents and natural disasters like earthquakes.<br />

•As our country is situated in a region that is prone to<br />

earthquakes, hyperbaric oxygen therapy offers a successful<br />

treatment option for injuries that may occur as a result of<br />

such a disaster, which further consolidates our capability to<br />

treat earthquake victims.<br />

“Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT), kanda ve dokularda<br />

oksijen seviyelerini yükselterek birçok hastalıkta başarılı<br />

sonuçlar elde edilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir.<br />

Basınç odasına alınan hastaya yüksek basınçlarda aralıklı<br />

olarak %100 yani saf oksijen solutulmasına dayanan,<br />

bilimsel olarak etkinliği çok sayıda çalışmayla gösterilmiş,<br />

kanıta dayalı bir tedavi şeklidir.<br />

Tedavi tek kişilik veya çok kişilik basınç odalarında<br />

uygulanmaktadır. Tedavi sırasında hastalar kapalı bir basınç<br />

odası içerisinde takmış oldukları maskeler aracılığıyla<br />

%100 oksijen solumaktadırlar. Tedavi süresi genellikle<br />

90-120 dakika olup, zorunlu bir ihtiyaç durumunda tedavi<br />

birkaç dakika içinde sonlandırılabilmektedir. Uygulanması<br />

gereken toplam seans sayısı hastalığa göre değişiklik<br />

göstermektedir.<br />

•HBOT, ani işitme kayıpları, ani görme kayıpları, kemik<br />

enfeksiyonları, iyileşmeyen yaralar, kemik dokunun yetersiz<br />

beslenmesi, doku yamaları, yanık gibi birçok hastalıkta<br />

uygulanmaktadır.<br />

•Trafik kazaları, ev-iş kazaları, deprem gibi doğal afetler<br />

sonucu görülen ezilme, kopma tarzı yaralanmalarda da<br />

hiperbarik oksijen tedavisiyle başarılı yanıtlar alınmaktadır.<br />

•Deprem açısından ülkemizin riskli bir bölgede yer alması<br />

nedeniyle hiperbarik oksijen tedavisi böyle bir felaket<br />

sonrası ortaya çıkabilecek yaralanmalarda da başarılı<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


13<br />

•Hyperbaric oxygen therapy is of critical significance<br />

for treatment of carbon monoxide poisoning, which is<br />

also known as burner and heater poisoning, as well as<br />

decompression sickness experienced by divers.<br />

•Hyperbaric oxygen therapy speeds up wound healing,<br />

supports development of new vasculature and cells<br />

functioning in bodily defense, and mitigates edema.<br />

•It has been shown to enhance efficacy of some<br />

antibiotics too.<br />

•Circulatory disorders and associated complications<br />

have been reported following aesthetic and cosmetic<br />

procedures, which have been on the rise particularly in<br />

recent years. Successful response to HBOT can be attained<br />

in such patients as well.<br />

Being a mode of treatment based on application of pure<br />

oxygen inside pressure chambers, it is quite essential for<br />

HBOT to be carried out under safe circumstances. The<br />

mask, gown and other materials to be used by patients<br />

should be tailored for them. Due attention should paid to<br />

disinfection practices. Patients should be provided with a<br />

hygienic and safe treatment environment.<br />

Timing of hyperbaric oxygen therapy is notably important<br />

for patients. Among patients who respond quite well to<br />

treatment early on, chances of success diminishes in case of<br />

delayed treatment. Therefore, patients should be referred<br />

to or present to an Undersea and Hyperbaric Oxygen<br />

Therapy Center in early stages. “<br />

bir tedavi seçeneği sunarak, depremzedelerin tedavisi<br />

konusunda da elimizi güçlendirmektedir.<br />

•Soba ve şofben zehirlenmesi olarak da bilinen<br />

karbonmonoksit zehirlenmeleri ile dalıcılarda gelişen<br />

vurgun hastalığında da hiperbarik oksijen tedavisi kritik<br />

öneme sahiptir.<br />

•Hiperbarik oksijen tedavisi yara iyileşmesini hızlandırır,<br />

vücudun savunmasında görev alan hücreleri ve yeni damar<br />

gelişimini destekler, ödem azaltıcı etki gösterir.<br />

•Bazı antibiyotiklerin etkisini artırdığı da gösterilmiştir.<br />

•Özellikle son yıllarda artan estetik ve kozmetik amaçlı<br />

uygulamalar sonrasında ilgili bölgelerde dolaşım bozukluğu<br />

ve buna bağlı komplikasyonlar gelişebilmektedir.<br />

Bu hastalarda da HBOT ile başarılı yanıtlar alınabilmektedir.<br />

HBOT basınç odaları içinde saf oksijen uygulamasına dayalı<br />

bir tedavi şekli olduğundan, güvenli koşullarda uygulanması<br />

çok önemlidir. Kullanılan maske, önlük ve diğer malzemeler<br />

hastaya özel olmalı, dezenfeksiyon uygulamalarına özen<br />

gösterilmeli, hastalara hijyenik ve güvenli bir tedavi ortamı<br />

sağlanmalıdır.<br />

Hiperbarik oksijen tedavisi uygulanan hastalarda tedavinin<br />

zamanlaması oldukça önemlidir.<br />

Erken dönemde uygulandığında çok başarılı sonuçlar<br />

alınabilen hastalarda, tedavi geciktiğinde başarı şansı<br />

azalmaktadır.<br />

Bu nedenle, hastalar erken dönemde bir Sualtı Hekimliği<br />

ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’ne başvurmalı veya<br />

yönlendirilmelidirler. “<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


16<br />

The patient’s life can be saved with the embolization method!<br />

Embolizasyon yöntemi ile hastanın hayatı kurtarılabiliyor!<br />

Stating that embolization<br />

treatments are a type of<br />

treatment performed by the<br />

Interventional Radiology<br />

department using angiography<br />

(angiography for short), Prof.<br />

Dr. Levent Oğuzkurt, Chairman<br />

of the Turkish Society of<br />

Interventional Radiology Dr.<br />

Levent Oğuzkurt informs about<br />

how the treatments are applied.<br />

“Interventional Radiology is the<br />

youngest branch of medicine and has<br />

a history of 60 years. Embolization<br />

literally means closing the vessel by<br />

blocking it via angiography. It is the<br />

non-surgical angiography method of a treatment that<br />

has usually been done surgically before. If embolization is<br />

applied to a normally functioning vein, it may damage the<br />

organ fed by that vein. For example, you cannot close the<br />

renal vein with embolization, because the kidney cannot be<br />

fed, loses its vitality and cannot function at all.”<br />

Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, Chairman of the<br />

Turkish Society of Interventional Radiology<br />

Embolizasyon tedavilerinin,<br />

Girişimsel Radyoloji bölümünün<br />

anjiyografi (kısaca anjiyo) ile<br />

yaptığı bir tedavi türü olduğunu<br />

ifade eden Türk Girişimsel<br />

Radyoloji Derneği Başkanı Prof.<br />

Dr. Levent Oğuzkurt, tedavilerin<br />

nasıl uygulandığı hakkında bilgi<br />

verdi.<br />

“Girişimsel Radyoloji tıbbın en<br />

genç bilim dalıdır ve 60 yıllık bir<br />

geçmişi vardır. Embolizasyon kelime<br />

olarak anjiyo yoluyla damarın<br />

tıkanarak kapatılmasıdır. Genellikle<br />

daha önce ameliyatla yapılan bir<br />

tedavinin ameliyatsız, anjiyo yöntemi ile yapılmasıdır.<br />

Embolizasyon normal çalışan bir damara uygulanırsa o<br />

damarın beslediği organa zarar verebilir. Örneğin, böbrek<br />

damarını embolizasyon ile kapatamazsınız, çünkü böbrek<br />

beslenemez, canlılığını yitirir ve hiçbir işlevini yapamaz hale<br />

gelir.”<br />

“The patient’s life can be saved”<br />

Recording that embolization was first used 50 years ago to<br />

stop bleeding in patients with internal bleeding, Oğuzkurt<br />

continued as follows:<br />

“For decades or even centuries before embolization, when<br />

there was internal bleeding, either nothing could be done<br />

or an attempt was made to find the bleeding vessel and<br />

close it surgically. However, it may not always be easy to<br />

find a bleeding vein during surgery. For example, a bleeding<br />

vessel in the liver<br />

However, it may be very difficult for the surgeon to find<br />

and ligate this vein during surgery. However, if you proceed<br />

through the vein, we can find the bleeding much more<br />

easily, block that part of the vein, stop the bleeding and<br />

save the patient’s life.”<br />

“It plays an important role in cancer treatments”<br />

Pointing out that embolization, which was first performed<br />

to stop bleeding, began to be used in a much wider<br />

group of diseases over time, Oğuzkurt said, “The most<br />

important area of use was embolization to prevent liver<br />

cancer from feeding. At first, the aim was to destroy the<br />

cancer by simply blocking the blood vessel to disrupt the<br />

nutrition of the cancerous tissue, but later, while doing<br />

this blockage, cancer drugs began to be administered<br />

into the tumor. This procedure performed in liver cancer<br />

“Hastanın hayatı kurtarılabilir”<br />

Embolizasyonun ilk defa 50 sene önce iç kanaması olan<br />

hastalarda kanamayı durdurmak için kullanıldığını belirten<br />

Oğuzkurt, şöyle devam etti:<br />

“Embolizasyon öncesi on yıllar hatta yüzyıllardır iç kanama<br />

olduğunda ya hiçbir şey yapılamaz ya da ameliyatla kanayan<br />

damar bulunarak o damar kapatılmaya çalışılırdı. Ancak<br />

ameliyatla kanayan bir damarı bulmak her zaman kolay<br />

olmayabilir. Örneğin, kanayan damar karaciğer i<br />

çindeyse ameliyat sırasında cerrahın bu damarı bulması ve<br />

bağlaması çok zor olabilmektedir. Halbuki damarın içinden<br />

ilerlerseniz, kanamayı çok daha rahat bularak damarın o<br />

kısmını tıkayıp kanamayı durdurabilir ve hastanın hayatını<br />

kurtarabiliriz.”<br />

“Kanser tedavilerinde önemli rol oynuyor”<br />

İlk olarak kanamaları durdurmak için yapılan<br />

embolizasyonun zamanla çok daha geniş bir hastalık<br />

grubunda kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Oğuzkurt,<br />

“En önemli kullanım alanı karaciğer kanserlerinin<br />

beslenmesini engellemek için yapılan embolizasyondu.<br />

Önceleri sadece kanserli dokunun beslenmesini bozmak<br />

için damarı tıkanarak kanserin yok olması hedeflendi, ama<br />

daha sonra bu tıkamayı yaparken tümör içine kanser ilaçları<br />

da verilmeye başlandı. Karaciğer kanserinde yapılan bu<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


17<br />

is called chemoembolization (embolization where<br />

chemotherapy drug is also given). A newer form of this is<br />

radioembolization, which is the delivery of microparticles<br />

that emit radiation to the liver cancer. These treatments<br />

are currently used in some types of liver cancer and have a<br />

very important place in today’s modern cancer treatment,<br />

but it would not be difficult to predict that they will be<br />

used in different types of cancer in the future.”<br />

“It is also beneficial in the treatment of<br />

aneurysms”<br />

Indicating that another benefit of embolization is the<br />

treatment of vascular ballooning (aneurysm), Prof.Dr.<br />

Levent Oğuzkurt said,<br />

“Aneurysm is a ballooning of a vessel due to any reason,<br />

and when it grows large enough, it may bleed and<br />

pose a life-threatening risk. Today, most aneurysms,<br />

including brain aneurysms, are treated via angiography.<br />

Embolization is also used to shrink some benign tumors<br />

that are not cancerous but cause discomfort, and even<br />

to shrink some organs that grow and cause problems.<br />

One of the most commonly performed procedures<br />

today is myoma embolization, which is performed for<br />

the treatment of benign uterine myomas, which are very<br />

common in women. Myomas, whose nutrition is cut off by<br />

the embolization process, shrink rapidly and sometimes<br />

disappear completely. Prostate vein embolization has very<br />

successful results for prostate enlargement, which has<br />

been very common in older men in the last 15 years, and<br />

the urinary difficulties it causes. The problems experienced<br />

by the patient due to prostate enlargement are entirely<br />

dependent on the enlargement of the prostate. The<br />

prostate, whose nutrition is reduced by the embolization<br />

process, shrinks rapidly and the complaints it causes<br />

işleme kemoembolizasyon (kemoterapi ilacının da verildiği<br />

embolizasyon) adı verilmektedir. Bunun daha yeni formu,<br />

karaciğer kanserine radyasyon yayan mikro partiküllerin<br />

verilmesi ile yapılan radyoembolizasyondur. Bu tedaviler<br />

şu anda bazı karaciğer kanseri türlerinde kullanılmakta<br />

ve günümüz modern kanser tedavisinde çok önemli bir<br />

yere sahip olmaktadır; ancak gelecekte daha değişik<br />

kanser türlerinde kullanılacağını tahmin etmek de güç<br />

olmayacaktır.” dedi.<br />

“Anevrizmanın tedavisinde de fayda sağlıyor”<br />

Embolizasyonun bir başka faydasının da damar<br />

balonlaşmasının (anevrizma) tedavisi olduğunu belirten<br />

Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, şunları söyledi:<br />

“Anevrizma, damarın herhangi bir sebebe bağlı<br />

balonlaşmasıdır ve yeterince büyüdüğünde kanayarak hayati<br />

risk oluşturmaktadır. Günümüzde beyin anevrizmaları dahil<br />

anevrizmaların çoğu anjiyo yoluyla tedavi edilmektedir.<br />

Embolizasyon kanser olmayan ama rahatsızlık oluşturan<br />

bazı iyi huylu tümörlerin küçültülmesinde ve hatta<br />

büyüyerek sorun oluşturan bazı organların küçültülmesinde<br />

de kullanılır. Günümüzde en sık uygulanan işlemlerinden<br />

biri kadınlarda çok sık görülen iyi huylu rahim miyomların<br />

tedavisi için yapılan miyom embolizasyonudur.<br />

Embolizasyon işlemi ile beslenmesi kesilen miyomlar hızla<br />

küçülmekte ve bazen tamamen yok olmaktadır. Son 15<br />

yılda erkeklerde ileri yaşta çok sık görülen prostat büyümesi<br />

ve bunun yol açtığı idrar zorlukları için de prostat damarının<br />

embolizasyonu son derece başarılı sonuçlara sahiptir.<br />

Prostat büyümesinde hastanın yaşadığı sorunlar tamamen<br />

prostatın büyümesine bağlıdır. Embolizasyon işlemi ile<br />

beslenmesi azaltılan prostat hızla küçülür ve oluşturduğu<br />

şikayetler de kaybolur. Kadınlarda karın ağrısı oluşturan<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


18<br />

disappear. Varicose veins around the uterus (pelvic<br />

congestion syndrome) that cause abdominal pain in women<br />

or varicose veins around the ovaries (varicocele) in men can<br />

also be treated with the embolization method.”<br />

“The usage areas of embolization therapy are<br />

expanding”<br />

Stating that embolization treatment has started to be<br />

used in many different areas recently, Oğuzkurt said, “For<br />

example, in cases of knee arthritis at an advanced age, the<br />

blockage of the vessels that cause inflammation in the knee<br />

seriously reduces or eliminates knee inflammation and<br />

pain. In case of hemorrhoids or hemorrhoids, hemorrhoids<br />

are treated by blocking the veins that feed them. Goiter<br />

nodules can be reduced in size by preventing the nutrition<br />

of large nodules formed in the thyroid gland in goiter.<br />

In recent years, with the treatment called hypogastric<br />

embolization, the person can lose weight by blocking the<br />

vessels leading to the hunger center of the stomach in<br />

order to prevent obesity. These embolization treatments<br />

may not be suitable for every patient or may not provide<br />

absolute results in every patient. However, embolization<br />

treatments performed with appropriate patient selection<br />

continue to touch our diseases and our lives by being<br />

performed non-surgically using the angiography method in<br />

many diseases that were previously treated with surgery.”<br />

“Embolization and other important issues will be<br />

discussed at the congress”<br />

“<strong>2024</strong> TGRD 19th Annual Meeting” organized by the<br />

Turkish Society of Interventional Radiology (TGRD) will be<br />

held on 2-6 February <strong>2024</strong> at Antalya-Belek. In addition<br />

to the developments in embolization treatments, the<br />

latest innovations and applications in interventional<br />

radiology, new literature information and auxiliary topics<br />

will be shared with the relevant physicians in this scientific<br />

meeting. the Turkish Society of Interventional Radiology<br />

administrators and scientists from different countries will<br />

also attend the congress.<br />

rahim çevresi varisleri (pelvik konjesyon sendromu) ya<br />

da erkeklerde yumurtalık çevresi varisleri (varikosel) de<br />

embolizasyon yöntemi ile tedavi edilebilmektedir.”<br />

“Embolizasyon tedavisinin kullanım alanları<br />

genişliyor”<br />

Embolizasyon tedavisinin son dönemde çok daha farklı<br />

alanlarda kullanılmaya başlandığını belirten Oğuzkurt,<br />

“Örneğin ileri yaşta diz kireçlenmesinde dizde yangı<br />

oluşturan damarların tıkanması, diz iltihabını ve ağrısını<br />

ciddi şekilde azaltmakta ya da yok etmektedir. Hemoroid<br />

ya da basur dediğimiz durumda bunu besleyen damarlar<br />

tıkanarak basur tedavisi yapılmaktadır. Guatrda tiroid<br />

bezinde oluşan büyük nodüllerin beslenmesi engellenerek<br />

guatr nodülleri küçültülebilmektedir. Son yıllarda<br />

hipogastrik embolizasyon denilen tedavi ile obezite yani<br />

şişmanlık için midenin açlık merkezine giden damarlar<br />

tıkanarak kişinin kilo vermesi sağlanabilmektedir. Bahsi<br />

geçen bu embolizasyon tedavileri her hastaya uygun<br />

olmayabilir ya da her hastada mutlak sonuç vermeyebilir.<br />

Ancak uygun hasta seçimi ile yapılan embolizasyon<br />

tedavileri daha önce ameliyatla yapılan birçok hastalıkta<br />

sadece anjiyo yöntemi ile ameliyatsız olarak yapılarak<br />

hastalıklarımıza ve hayatımıza dokunmaya devam<br />

etmektedir.” diye ifade etti.<br />

“Embolizasyon ve diğer önemli konular kongrede<br />

tartışılacak”<br />

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği<br />

“<strong>2024</strong> TGRD 19. Yıllık Toplantısı” 2-6 Şubat <strong>2024</strong> tarihinde<br />

Antalya’da gerçekleştirilecek. Embolizasyon tedavilerindeki<br />

gelişmelerin yanı sıra, girişimsel radyolojideki son<br />

yeniliklerin ve uygulamaların, yeni çıkan literatür bilgilerinin<br />

ve yardımcı konuların ilgili hekimlerle paylaşılacağı bu<br />

bilimsel toplantıda, farklı ülkelerin Girişimsel Radyoloji<br />

Dernek yöneticileri ve bilim insanları da kongreye<br />

katılacaklar.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


20<br />

Indifference to wrist pain can increase potential dangers<br />

El bileği ağrılarına karşı ilgisizlik, potansiyel tehlikeleri artırabilir<br />

El Bileği, karmaşık bir yapıya sahip olması<br />

nedeniyle, sıkça göz ardı edilen ağrılara daha<br />

fazla maruz kalabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji<br />

Uzmanı Op. Dr. Ömer Yonga, travma dışındaki<br />

sebeplerle de el bileğinde ağrıların ortaya<br />

çıkabileceğini belirterek, bu ağrıların ciddiye<br />

alınması gerektiğini vurguluyor.<br />

Surgeon Ömer Yonga, M.D. Orthopedics and Traumatology<br />

Because the wrist has a complex structure, it can<br />

be more exposed to pain, which is often ignored.<br />

Surgeon Ömer Yonga, M.D. Orthopedics and<br />

Traumatology states that wrist pain may occur for<br />

reasons other than trauma and emphasizes that<br />

these pains should be taken seriously.<br />

Pain in the wrist, which plays a very important role in the<br />

ability of the hand to perform its movements, is one of<br />

the common joint problems. People who have to work<br />

in front of a computer for a long time, do sports or do a<br />

job that requires repetitive wrist movements are in the<br />

potential risk group for wrist pain. However, wrist pain may<br />

occur after some diseases, wrong exercises and trauma.<br />

Surgeon Ömer Yonga, M.D. Orthopedics and Traumatology<br />

at Koşuyolu Hospital, Yeditepe University, pointed out the<br />

importance of consulting a doctor in time at this point.<br />

Underlining that there may be more serious problems<br />

than what appears on the basis of the pain, Dr. Yonga said<br />

that neglecting pain, trying to self-diagnose and treat,<br />

continuing painful movements, overusing painkillers,<br />

forcing movements despite pain, and going to the doctor<br />

late are among the most common mistakes made by<br />

patients.<br />

The complex structure of the wrist increases the<br />

potential for injury<br />

“The anatomical structure of the wrist consists of a series<br />

of bones, ligaments, tendons and nerves. These structures<br />

ensure the durability of the wrist and allow various<br />

movements. However, this complexity can also increase the<br />

Elin hareketlerini yerine getirebilmesi için oldukça<br />

önemli bir role sahip olan el bileğinde ağrı gelişmesi sık<br />

rastlanan eklem sorunlarından birini oluşturuyor. Uzun<br />

süre bilgisayar başında çalışmak zorunda kalanlar, spor<br />

yapmak ya da tekrarlayan bilek hareketleri gerektiren<br />

bir işle uğraşan kişiler bilek ağrısı açısından potansiyel<br />

riskli grupta yer alıyor. Bununla birlikte bazı hastalıklar,<br />

yanlış egzersizler ve travma sonrasında da el bileğinde<br />

ağrı ortaya çıkabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu<br />

Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ömer<br />

Yonga, bu noktada zamanında hekime başvurmanın<br />

önemine işaret etti. Ağrının zemininde görünenden daha<br />

ciddi sorunlar olabileceğinin altını çizen Op. Dr. Yonga,<br />

ağrıyı ihmal etmek, kendi kendine teşhis ve tedavi yapmaya<br />

çalışmak, ağrılı hareketleri sürdürmek, ağrı kesicileri aşırı<br />

kullanmak, ağrıya rağmen hareketleri zorlamak ve doktora<br />

geç gitmenin hastaların en sık yaptığı hatalar arasında yer<br />

aldığını söyledi.<br />

El bileğinin karmaşık yapısı yaralanma<br />

potansiyelini artırıyor<br />

“El bileğinin anatomik yapısı, bir dizi kemik, bağ, tendon ve<br />

sinirden oluşur. Bu yapılar, el bileğinin dayanıklılığını sağlar<br />

ve çeşitli hareketlere izin verir. Ancak, bu karmaşıklık aynı<br />

zamanda yaralanmalara karşı hassas olma potansiyelini<br />

de artırabilir” diyen Op. Dr. Yonga, “El bileği yaralanmaları,<br />

düşme, çarpma, tekrarlayan hareketler, kırıklar veya<br />

burkulmalar gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak ortaya<br />

çıkabilir. Koruyucu önlemler almak ve uygun ergonomiye<br />

dikkat etmek, el bileği yaralanmalarını azaltabilir. Özellikle<br />

riskli aktiviteler sırasında koruyucu ekipman kullanımı<br />

ve tekrarlayan hareketlerin dikkatli bir şekilde yapılması<br />

önemlidir” diye konuştu.<br />

Bu hastalıklar el bileğinde ağrıya neden oluyor!<br />

Travmalardan bağımsız olarak bazı hastalıkların da<br />

bilekte ağrıya neden olabildiğini söyleyen Op. Dr. Yonga,<br />

konuyla ilgili şunları anlattı: “El bileğindeki tendonların<br />

iltihaplanması (tendinit- tenosinovit), el bileğindeki median<br />

sinirin sıkışması (karpal tünel sendromu), Başparmak<br />

tarafındaki tendonların iltihaplanması (de quervain<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


21<br />

potential for vulnerability to injury,” said Medical Dr. Yonga<br />

said, “Wrist injuries can occur due to various factors such as<br />

falls, impacts, repetitive movements, fractures or sprains.<br />

Taking protective measures and paying attention to proper<br />

ergonomics can reduce wrist injuries. It is important to use<br />

protective equipment and perform repetitive movements<br />

carefully, especially during risky activities.”<br />

These diseases cause pain in the wrist!<br />

Noting that some diseases, independent of trauma, can<br />

also cause pain in the wrist, Medical Dr. Yonga Dr. Yonga<br />

explained the following on the subject, “The most common<br />

wrist disorders are inflammation of the tendons in the<br />

wrist (tendinitis-tenosynovitis), compression of the median<br />

nerve in the wrist (carpal tunnel syndrome), inflammation<br />

of the tendons on the side of the thumb (de quervain<br />

tenosynovitis), stretching or tearing ligaments in the wrist,<br />

formation of fluid-filled sacs in the tendon or joint capsule<br />

of the wrist (ganglion cysts), fracture or sprain of the wrist<br />

bones and accumulation of uric acid in the joints.”<br />

The character of the pain is an important clue<br />

Stating that the character of wrist pain provides an<br />

important clue in determining the underlying problem, Dr.<br />

Yonga explained the following about these signs, “While<br />

sharp-sudden onset of pain may occur due to fracture,<br />

sprain, ligament injury or acute trauma, smooth and slowonset<br />

pain may be due to chronic overuse tendinitis. The<br />

fact that the pain wakes the patient up at night, that the<br />

patient feels the need to shake his hands, and that he<br />

frequently starts to drop objects such as glasses and plates<br />

from his hands due to loss of strength, makes us think<br />

of carpal tunnel syndrome. Swelling accompanying pain<br />

may occur in ganglion or other soft tissue masses. These<br />

characteristics are important for a healthcare professional<br />

in the clinical evaluation and diagnosis process. In addition,<br />

details such as the onset of pain, its severity, frequency,<br />

and sensitivity to other factors should also be evaluated. It<br />

should not be forgotten that everyone’s perception of pain<br />

is different and the same type of pain may occur due to<br />

different reasons.”<br />

tenosinoviti), el bileğindeki bağların gerilmesi veya<br />

yırtılması, el bileğindeki tendon veya eklem kapsülündeki<br />

sıvı dolu keseciklerin oluşması (ganglion kistleri), el bileği<br />

kemiklerinde kırık veya burkulması, ürik asidin eklemlerde<br />

birikmesi el bileği rahatsızlıklarından en sık görülenleridir.”<br />

Ağrının karakteri önemli ipucu<br />

El bileği ağrısının karakterinin altta yatan sorunu<br />

belirlemede önemli bir ipucu sağladığını söyleyen<br />

Op. Dr. Yonga, bu işaretlerle ilgili şunları anlattı:<br />

“Keskin-ani başlangıç gösteren ağrılar kırık burkulma<br />

bağ yaralanması veya akut travma ile oluşabilirken,<br />

düzgün ve yavaş başlayan ağrılar kronik aşırı kullanıma<br />

tendinitlere bağlı görülebilir. Ağrının gece uykudan<br />

uyandırması, hastanın ellerini sallama ihtiyacı hissetmesi,<br />

elinden bardak tabak gibi nesneleri güç kaybına bağlı<br />

sık düşürmeye başlaması bize karpal tünel sendromunu<br />

düşündürmektedir. Ağrıya eşlik eden şişlik oluşumu ise<br />

ganglion veya diğer yumuşak doku kitlelerinde karşımıza<br />

çıkabilmektedir. Bu karakteristik özellikler, bir sağlık<br />

profesyoneli için klinik değerlendirme ve tanı koyma<br />

sürecinde önemlidir. Ayrıca, ağrının başlama süreci,<br />

şiddeti, sıklığı ve başka faktörlere duyarlılık gibi detaylar da<br />

değerlendirmeye alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, herkesin<br />

ağrı algısı farklıdır ve aynı tip ağrı farklı nedenlere bağlı<br />

olarak ortaya çıkabilir.”<br />

Bileği ince olanlar daha fazla dikkat etmeli!<br />

Kişinin bileğinin ince veya kalın yapıda olması da<br />

el bileğinde yaşanabilecek sorunlar açısından risk<br />

oluşturabileceğini söyleyen Op. Dr. Yonga, ince bir bilek<br />

genellikle daha az yumuşak dokuya sahiptir, bu da<br />

kemiklerin ve diğer yapıların dış etkenlere karşı daha<br />

zayıf olmasına yol açabilir. İnce bileklerde tendonlar ve<br />

bağlar daha belirgin olabilir ve bu da bu yapıların dış<br />

Those with thin wrists should pay more attention!<br />

Recording that whether a person’s wrist is thin or thick may<br />

pose a risk for problems that may occur in the wrist, Dr.<br />

Yonga said that a thin wrist generally has less soft tissue,<br />

which can lead to bones and other structures being more<br />

vulnerable to external factors. Tendons and ligaments<br />

may be more prominent in thin wrists, causing these<br />

structures to become more sensitive to external factors.<br />

When individuals with thin wrists are exposed to the same<br />

forces, this force may be felt more on the individual’s wrist,<br />

thus increasing the risk of injury. It should not be forgotten<br />

that wrist structure is not the sole determinant of wrist<br />

problems. A number of factors may also be influential, such<br />

as activity levels, age, general health, exercise habits and<br />

work conditions.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


22<br />

“Wrist pain can cause different problems if not<br />

taken seriously.”<br />

Pointing out that wrist pain can be serious and can cause<br />

different problems if neglected, Op. Dr. Yonga explained<br />

the following on the subject, “For example, long-term<br />

compression of the nerve in carpal tunnel syndrome can<br />

cause permanent damage to the nerve. Again, if tendon<br />

inflammation is not treated, it can lead to long-term loss<br />

of function and tendon damage. Untreated or missed<br />

fractures and dislocations can cause pain, swelling,<br />

limitation of movement in the joint and joint damage in the<br />

future, and cysts, which we call ganglion, can put pressure<br />

on the nerves and tendons around them as they grow,<br />

which causes pain. Therefore, wrist pain should be taken<br />

seriously and the underlying cause should be revealed.”<br />

Surgeon Ömer Yonga, M.D. Orthopedics and Traumatology<br />

at Yeditepe University Hospitals warned as follows, “It<br />

is important to rest the painful wrist, avoid overuse and<br />

take appropriate protective measures. Paying attention<br />

to ergonomics in the work or home environment can also<br />

protect the wrist from excessive strain. In addition, in<br />

case of pain, an orthopedic specialist should be consulted<br />

without wasting time.”<br />

etmenlere karşı daha hassas hale gelmesine neden<br />

olabilir. İnce bileklere sahip bireyler, aynı kuvvetlere maruz<br />

kaldıklarında, bu kuvvetin bireyin bileği üzerinde daha fazla<br />

hissedilmesine ve dolayısıyla yaralanma riskinin artmasına<br />

neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, bilek yapısı sadece bir<br />

bilek sorunlarının tek belirleyeni değildir. Aktivite seviyeleri,<br />

yaş, genel sağlık durumu, egzersiz alışkanlıkları ve iş<br />

koşulları gibi bir dizi faktör de etkili olabilir.<br />

“El bileğindeki ağrılar ciddiye alınmazsa farklı<br />

sorunlara neden olabilir”<br />

El bileği ağrılarının ciddi olabileceğini ve ihmal edildiğinde<br />

farklı sorunlara neden olabileceğine dikkat çeken Op.<br />

Dr. Yonga konuyla ilgili şunları anlattı: “Örneğin karpal<br />

tünel sendromunda sinirin uzun süreli sıkışması sinirde<br />

kalıcı hasara neden olabilir. Yine tendon iltihaplanmaları<br />

tedavi edilmezse uzun süreçte işlev kaybına ve tendon<br />

zedelenmesine kadar giden sonuçlara yol açabilir. Tedavi<br />

edilmemiş veya atlanmış kırık ve çıkıklar eklemde ağrı<br />

şişlik hareket kısıtlılığına ve ilerleyen süreçte eklem<br />

hasarına, ganglion adını verdiğimiz kistler ise büyüdükçe<br />

etrafındaki sinir ve tendonlara baskı yapabilir bu da ağrıya<br />

neden olur. Dolayısıyla el bileğindeki ağrılar önemsenmeli<br />

ve altta yatan neden mutlaka ortaya konmalıdır.” Yeditepe<br />

Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı<br />

Op. Dr. Ömer Yonga, uyarılarını şöyle dile getirdi: “Ağrılı<br />

bileği dinlendirmek, aşırı kullanımdan kaçınmak ve uygun<br />

koruyucu önlemleri almak önemlidir. İş veya ev ortamında<br />

ergonomiye dikkat etmek de bileği aşırı zorlamaya karşı<br />

koruyabilir. Bunun yanında ağrı durumunda zaman<br />

kaybetmeden ortopedi uzmanına başvurulmalıdır.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


The rising stars in the<br />

field of obesity surgery:<br />

Prof. Dr. Oktay Benli and<br />

Prof. Dr. Hasan Altun’s<br />

career journey…<br />

Obezite cerrahisi<br />

arenasında parlayan<br />

yıldızlar:<br />

Prof. Dr. Oktay Benli ve<br />

Prof. Dr Hasan Altun’un<br />

kariyer yolculuğu...


26<br />

The name of the top in obesity surgery: Prof. Dr. Oktay Banlı<br />

Obezite cerrahisinde zirvenin ismi: Prof. Dr. Oktay Banlı<br />

Known as the pioneer of obesity surgery in<br />

Türkiye, Prof. Dr. In our exclusive interview with<br />

Oktay Banlı, we discussed his career journey<br />

and achievements in the industry in detail. The<br />

leading name in obesity surgery shared his career<br />

full of innovations and rich experiences in the<br />

field of health with us.<br />

“CORRECT DEFINITION OF OBESITY SURGERY<br />

IS AMONG OUR OBJECTIVES”<br />

Dear Prof. Dr. Oktay Banlı, you are a pioneer in the<br />

field of Turkish obesity surgery. Could you tell us<br />

more about yourself and your role as President of<br />

the Turkish Bariatric Surgery Foundation?<br />

“I graduated from Faculty of Medicine, Ankara University in<br />

1988. After receiving my General Surgery Specialization, I<br />

completed my studies on advanced laparoscopic techniques<br />

in France in 2005-2006 and became a professor in 2013. In<br />

these years, obesity surgery started to come to the fore<br />

in our country, and for this reason, I turned to this field in<br />

Türkiye’de obezite cerrahisinin öncü ismi<br />

olarak bilinen Prof. Dr. Oktay Banlı ile<br />

gerçekleştirdiğimiz özel röportajda, kariyer<br />

yolculuğunu ve sektördeki başarılarını detaylı bir<br />

şekilde ele aldık. Obezite cerrahisinin lider ismi,<br />

sağlık alanındaki yeniliklerle dolu kariyerini ve<br />

zengin deneyimlerini bizimle paylaştı.<br />

“OBEZİTE CERRAHİSİNİN DOĞRU<br />

TANIMLANMASI AMAÇLARIMIZ ARASINDA”<br />

Sayın Prof. Dr. Oktay Banlı, Türk obezite cerrahisi<br />

alanında öncü bir isimsiniz. Bize kendinizden<br />

ve Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanlığı<br />

görevinizden daha detaylı bahseder misiniz?<br />

“1988 yılında Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun<br />

oldum. Genel Cerrahi Uzmanlığımı aldıktan sonra; 2005-<br />

2006 yıllarında Fransa’ da ileri laparoskopik teknikler<br />

üzerine çalışmalarımı tamamladım ve 2013 yılında profesör<br />

oldum. Bu yıllarda, obezite cerrahisi ülkemizde de gündeme<br />

gelmeye başlamıştı ve bende bu nedenle 2014 yılında ABD,<br />

New York Weil Cornell Medical College Cornell Üniversitesi<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


27<br />

2014 by working in the bariatric and metabolic surgery<br />

clinic at Weil Cornell Medical College Cornell University and<br />

Lenox Hill Hospital in New York, USA. Today, I am one of the<br />

pioneers who have performed over 7000 obesity surgeries.<br />

Turkish Obesity Surgery Foundation was founded in 2018.<br />

The primary purpose of the foundation of which I am the<br />

founding president is education. We set out to educate<br />

surgeons and all other relevant healthcare professionals<br />

involved in the journey of obesity and metabolic surgery.<br />

Moreover, defining obesity surgery correctly, explaining<br />

its results correctly, and informing the public correctly are<br />

among our goals.<br />

As the Foundation, supporting research studies on obesity<br />

surgery and sharing the results of studies conducted in<br />

our country and around the world with the public are the<br />

issues we attach most importance to. As I mentioned at the<br />

beginning, the most important field of activity is the field<br />

of education. For this purpose, we aim to contribute to<br />

the education of surgeons, dieticians, nurses, allied health<br />

personnel and the public.”<br />

“I CONTRIBUTE TO THE TRAINING<br />

OF SURGEONS IN THIS FIELD”<br />

You have extensive experience in the field of<br />

obesity surgery. How did you gain your expertise<br />

in morbid obesity surgeries and what are your<br />

most significant achievements in this field?<br />

“As obesity has become a growing problem during my<br />

continuing career in general surgery, the question of what<br />

can be done to treat this condition began to interest me.<br />

20 years ago, obesity surgeries were a field that surgeons<br />

avoided due to technical difficulties. Only 10-15 surgeons<br />

in all of Türkiye were performing these surgeries. At the<br />

same time, there were problems seen in patients after the<br />

surgeries. During this period, I saw that there was a big<br />

gap in this field and I started performing these surgeries<br />

by receiving training abroad. The patients started to lose<br />

weight and regain their health, which enabled them to<br />

become a reference to more patients. After a few years, I<br />

abandoned other surgeries and focused solely on this field.<br />

Now the situation is different, many surgeons perform<br />

obesity surgeries and I contribute to the training of<br />

surgeons in this field.”<br />

“IT IS VERY IMPORTANT THAT PATIENTS ARE<br />

FOLLOWED WITH AN INTERDISCIPLINARY<br />

APPROACH”<br />

Can you give information about the studies<br />

carried out on obesity surgery in Türkiye? In<br />

particular, what if we ask your thoughts about<br />

the measures taken against the obesity problem<br />

in our country and the developments regarding<br />

surgical interventions?<br />

“According to the latest data announced by the World<br />

Health Organization (WHO), Türkiye ranked first in obesity<br />

in Europe. Unfortunately, obesity is a serious public health<br />

problem that is increasing in our country and around the<br />

Prof. Dr. Oktay Banlı<br />

ve Lenox Hill Hospital’ da bariatrik ve metabolik cerrahi<br />

kliniğinde görev alarak bu alana yöneldim. Bugün sayısı<br />

7000’ in üzerinde obezite ameliyatı yapmış öncülerden<br />

biriyim.<br />

Türk Obezite Cerrahisi Vakfı ise 2018 yılında kuruldu.<br />

Kurucu başkanı olduğum vakfın öncelikli amacı eğitim.<br />

Obezite ve metabolik cerrahi yolculuğunda görev alan<br />

başta cerrahlar olmak üzere ve ilgili diğer tüm sağlık<br />

meslek mensuplarını eğitmek üzere yola çıktık. Ayrıca;<br />

obezite cerrahisinin doğru tanımlanması, sonuçlarının<br />

doğru anlatılması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi de<br />

amaçlarımız arasında.<br />

Vakıf olarak obezite cerrahisi ile ilgili araştırma<br />

çalışmalarına destek olmak, ülkemizde ve dünyada yapılan<br />

çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak en önem<br />

verdiğimiz konular. Başta da ifade ettiğim gibi en önemli<br />

faaliyet alanı eğitim sahası. Bu amaçla, cerrahların,<br />

diyetisyenlerin, hemşirelerin, konuyla ilgili yardımcı<br />

sağlık personelinin ve halkın eğitimine katkıda bulunmayı<br />

amaçlıyoruz.”<br />

“CERRAHLARIN BU ALANDA YETİŞMESİNE<br />

KATKI SAĞLIYORUM”<br />

Obezite cerrahisi alanında geniş bir deneyime<br />

sahipsiniz. Morbid obezite ameliyatları<br />

konusundaki uzmanlığınızı nasıl kazandınız ve bu<br />

alandaki en önemli başarılarınız nelerdir?<br />

“Genel cerrahi branşında devam eden çalışma hayatımda<br />

obezitenin git gide büyüyen bir sorun haline gelmesiyle bu<br />

durumun tedavisinde ne yapılabilir sorusu ilgimi çekmeye<br />

başladı. 20 yıl önce obezite ameliyatları teknik zorluğu<br />

nedeniyle cerrahların uzak durduğu bir alandı. Tüm Türkiye’<br />

de sadece 10-15 cerrah bu ameliyatları yapıyordu. Aynı<br />

zamanda ameliyatlar sonrasında da hastalarda görülen<br />

sorunlar vardı. Ben bu dönemde bu alanda büyük bir<br />

boşluk olduğunu gördüm ve yurt dışında eğitim alarak bu<br />

ameliyatlara başladım. Hastaların kilo vermeye başlaması,<br />

sağlıklarını kazanmaları daha fazla hastaya referans<br />

olmalarını sağladı. Bende birkaç yıl sonra diğer cerrahi<br />

ameliyatlarını bırakıp sadece bu alana yöneldim. Şimdi<br />

durum daha farklı, obezite ameliyatlarını çok sayıda cerrah<br />

yapıyor ve ben de cerrahların bu alanda yetişmelerine katkı<br />

sağlıyorum.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


28<br />

world. We use the definition of overweight or morbidly<br />

obese for people who are 35-40 kilos or more over their<br />

normal weight. When we look at these people, we see that<br />

they have been searching for a solution to lose weight with<br />

methods such as diet, sports, acupuncture and miracle<br />

drinks for years with an endless struggle, not only do they<br />

look fat, they also struggle with problems such as diabetes,<br />

high blood pressure, cardiovascular diseases, knee and<br />

joint pain, paralysis and strokes. Not to mention the social<br />

problems they face. As a result, obesity seriously threatens<br />

the person’s health quality and comfort of life, and life<br />

expectancy is shortened by 8-10 years.<br />

We can say that obesity surgery is the golden key to obesity<br />

treatment today, which takes all these serious problems<br />

under control, and the number of surgeries is increasing<br />

in our country. But the most important question of<br />

obesity surgery is this? Should everyone who says they are<br />

overweight have surgery? Which patients should undergo<br />

surgery and which surgery should be performed on which<br />

patient? There are scientific criteria accepted for obesity<br />

surgery and defined by our Ministry of Health, the most<br />

important of which is body mass index. BMI is revealed by<br />

a calculation. Let’s say the patient weighs 160 kg and is<br />

1.60 tall. We divide the kilogram by the square of 1.6, the<br />

resulting number is pronounced as body mass index. People<br />

with a body mass index of 40 and over or over 35 and with<br />

concomitant health problems such as diabetes, blood<br />

pressure, joint problems and sleep apnea can be treated<br />

with surgical methods.<br />

Since the method applied in obesity surgery is usually<br />

performed closed, that is, laparoscopic, it is much safer<br />

compared to open surgeries. Patients return to their<br />

normal lives, countries, homes and jobs after staying in the<br />

hospital for 2-3 days after the surgery.<br />

Before the operation, the patient must be evaluated by<br />

an experienced and experienced team. As with every<br />

surgical operation, there is a risk of complications in obesity<br />

surgery, but the rate is very low, in short, we can say that<br />

the surgery is safe.<br />

There are two methods frequently used in surgical<br />

treatment. Sleeve Gastrectomy and Gastric Bypass<br />

surgeries, popularly known as sleeve gastrectomy. I can<br />

say that choosing the right surgical method is the first and<br />

most important decision to ensure success.<br />

The most preferred method is Gastric Sleeve Surgery.<br />

Its essence is to remove 80-85% of the stomach. Thus,<br />

stomach capacity is significantly reduced and a feeling of<br />

fullness is provided as the hunger hormone secreted from<br />

the stomach decreases.<br />

As people lose weight after surgery, their diabetes and<br />

hypertension improve, their knee pain and lower back pain<br />

disappear, and they get rid of sleep apnea and devices. In<br />

other words, comorbidities that accompany the surgery are<br />

eliminated.<br />

Patients should first make a careful decision about the<br />

center where they will undergo surgery. Successful surgery<br />

alone is not enough for treatment. Patients who do not<br />

“HASTALARIN İNTERDİSİPLİNER YAKLAŞIMLA<br />

TAKİP EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ”<br />

Türkiye’de obezite cerrahisi konusunda yapılan<br />

çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

Özellikle, ülkemizdeki obezite sorununa karşı<br />

alınan önlemler ve cerrahi müdahalelerle ilgili<br />

gelişmeler hakkında düşüncelerinizi sorsak?<br />

“Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıkladığı son verilere göre<br />

Türkiye Avrupa’da obezitede 1. sıraya yerleşti. Maalesef<br />

obezite, ülkemizde ve tüm dünyada git gide artan ciddi<br />

bir halk sağlığı sorunu. Aşırı kilolu ya da morbid obez<br />

tanımını, olması gereken kilodan 35-40 kilo ve fazlası olan<br />

kişiler için kullanıyoruz. Bu kişilere baktığımızda; bitmeyen<br />

bir mücadeleyle yıllarca diyet, spor, akupunktur, mucize<br />

içecekler gibi yöntemlerle kilo vermek için çare arıyorlar ve<br />

sadece görüntüde şişman olarak kalmayıp; yanında şeker<br />

hastalığı, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları, diz ve<br />

eklem ağrıları, felç ve inmeler gibi sorunlarla boğuşuyor.<br />

Yaşadıkları sosyal sorunlar da cabası. Sonuç olarak obezite,<br />

kişinin sağlık kalitesini ve yaşam konforunu ciddi bir şekilde<br />

tehdit eder hale geliyor ve yaşam süresi 8-10 yıl kısalıyor.<br />

Obezite cerrahisi ise; yaşanan tüm bu ciddi sorunları<br />

kontrol altına alan, günümüzde obezite tedavisinin altın<br />

anahtarı diyebiliriz ve ülkemizde de ameliyat sayısı git gide<br />

artıyor. Ama obezite cerrahisinin en önemli sorusu şu?<br />

Fazla kilom var diyen herkes ameliyat olmalı mı? Hangi<br />

hastalara ameliyat yapmak lazım ve hangi hastaya hangi<br />

ameliyatı yapmak lazım? Obezite cerrahisi için kabul<br />

edilmiş, sağlık bakanlığımız tarafından da tanımlanan<br />

bilimsel kriterler var, bunlar arasında en önemlisi vücut<br />

kitle indeksidir. VKİ bir hesaplama ile ortaya çıkıyor. Diyelim<br />

ki hasta 160 kg, boyu da 1.60 olsun. Kiloyu 1,6’ nın karesine<br />

bölüyoruz, çıkan rakam vücut kitle indeksi olarak telaffuz<br />

ediliyor. Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan veya 35<br />

üzerinde olup; şeker, tansiyon, eklem problemleri, uyku<br />

apnesi gibi yandaş sağlık sorunları olan kişiler, cerrahi<br />

yöntemler ile tedavi olabilirler.<br />

Obezite cerrahisinde uygulanan yöntem genellikle kapalı<br />

yani laparoskopik olarak yapıldığından, açık ameliyatlara<br />

kıyasla çok daha güvenli, hastalar ameliyat sonrası 2-3 gün<br />

hastanede kaldıktan sonra normal yaşantılarına, ülkelerine,<br />

evlerine, işlerine dönüyorlar.<br />

Operasyon öncesinde hasta mutlaka, deneyimli ve<br />

tecrübeli bir ekip tarafından değerlendirilmeli. Her<br />

cerrahi operasyonda olduğu gibi obezite cerrahisinde de<br />

komplikasyon riski var, ancak oran çok düşük, kısacası<br />

ameliyat güvenli diyebiliriz.<br />

Cerrahi tedavide sıklıkla uygulanan 2 yöntem var. Halk<br />

arasında tüp mide olarak bilinen Sleeve Gastrektomi<br />

ve Gastrik Bypass ameliyatları. Doğru cerrahi yöntemin<br />

seçilmesi, başarının sağlanması için ilk ve en önemli karar<br />

diyebilirim. En çok tercih edilen yöntem ise Tüp Mide<br />

ameliyatı. Esası midenin %80-85’lik kısmının çıkartılmasına<br />

dayanıyor. Böylece mide kapasitesi ciddi oranda küçülüyor<br />

ve mideden salgılanan açlık hormonu azaldığı için tokluk<br />

hissi sağlanıyor. Kişiler ameliyat sonrası kilo verdikçe<br />

şeker hastalığı, hipertansiyonu düzeliyor, diz ağrılarının, bel<br />

ağrılarının kayboluyor, uyku apnelerinden ve cihazlarından<br />

kurtuluyorlar. Yani ameliyat öncesinde eşlik eden yandaş<br />

hastalıklar ortadan kalkıyor.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


29<br />

know how to manage the postoperative process, do not<br />

receive support, and are not followed up face unsuccessful<br />

results in the long term. Therefore, it is very important that<br />

patients are followed with an interdisciplinary approach.”<br />

“GASTORAL BALLOON CAN BE APPLIED TO<br />

EVERYONE WHO FAILS WITH WEIGHT LOSS<br />

METHODS”<br />

You have important work in the field of obesity<br />

treatment with other interventional methods<br />

such as gastric balloon and gastric botox. Can you<br />

summarize the effects and advantages of these<br />

methods on the patient?<br />

“These applications are methods used in the treatment of<br />

obesity other than surgery. Gastric balloon or gastric botox<br />

can be applied to anyone who is overweight and has failed<br />

with the weight loss methods they have tried before. Or it<br />

can be applied to prepare a super morbidly obese person<br />

for surgery.<br />

These practices continue to be effective in terms of weight<br />

loss for up to 6 months, and during this period, we follow<br />

the person closely in our center and ensure that they lose<br />

weight in a healthy way, accompanied by a Dietitian. By<br />

placing a balloon or applying botox to the stomach, the<br />

person adapts to his diet more easily, does not feel hungry,<br />

and feels full for a long time. It is possible for a person<br />

to achieve very good results by making good use of the<br />

support given along with these positive feelings. However,<br />

no method is miraculous on its own in losing weight. He<br />

should definitely pay attention to his nutrition and physical<br />

activity.<br />

Observed weight loss may vary from person to person.<br />

World Health Organization; Although it states that a loss<br />

of approximately 10% of the weight is expected in this<br />

6-month period, this figure is an average of 13 kilos in 6<br />

months. Of course, this rate may vary depending on other<br />

weight loss experiences the person has tried before.<br />

Previously tried and unhealthy weight loss methods or<br />

having a comorbid disease may also affect the result.”<br />

“LAPAROSCOPIC METHOD CAN PROVIDE<br />

SUCCESSFUL RESULTS EVEN IN DIFFICULT<br />

SURGERY”<br />

We know that you are also actively working on<br />

other topics in the field of general surgery. What<br />

about surgeries other than obesity and the latest<br />

developments in this field?<br />

“Apart from obesity and metabolic surgeries, I can list<br />

the most frequently performed surgeries in our field of<br />

expertise as gallbladder, stomach hernia, other hernia<br />

surgeries, hemorrhoids and ingrown hair surgeries. With<br />

the developing technology in medical science, a significant<br />

part of surgical operations can now be performed with<br />

laparoscopic, that is, closed technique. These surgeries<br />

provide successful results even in difficult surgeries<br />

without large incisions. The short hospital stay allows for<br />

rapid recovery and patients being able to return to their<br />

daily activities in a shorter time.”<br />

Hastalar öncelikle ameliyat olacakları merkezle ilgili çok<br />

iyi karar vermeliler. Sadece ameliyatın başarılı geçmesi tek<br />

başına tedavi için yeterli değil. Ameliyat sonrası süreci nasıl<br />

yöneteceğini bilmeyen, destek almayan, takip edilmeyen<br />

hastalar uzun dönemde başarısız sonuçlarla karşılaşıyorlar.<br />

Bu nedenle, hastaların interdisipliner bir yaklaşımla takip<br />

edilmesini çok önemli.”<br />

“MİDE BALONU, KİLO VERME YÖNTEMLERİYLE<br />

BAŞARISIZ OLAN HERKESE UYGULANABİLİR”<br />

Mide balonu, mide botoksu gibi diğer girişimsel<br />

yöntemlerle obezite tedavisi alanında önemli<br />

çalışmalarınız var. Bu yöntemlerin hasta<br />

üzerindeki etkilerini ve avantajlarını özetleyebilir<br />

misiniz?<br />

“Bu uygulamalar, ameliyat dışında obezitenin tedavisinde<br />

kullanılan yöntemler. Mide balonu veya mide botoksu<br />

kilo fazlalığı olan, daha önce denemiş olduğu kilo verme<br />

yöntemleriyle başarısız olan herkese uygulanabilir. Ya da<br />

süper morbid obez bir kişiyi ameliyata hazırlamak için de<br />

uygulanabilir.<br />

Bu uygulamalar kilo verilmesi noktasında 6 ay kadar etkisini<br />

devam ettiriyor ve biz bu süreçte kişiyi merkezimizde sıkı<br />

takibe alarak Diyetisyen eşliğinde sağlıklı kilo vermelerini<br />

sağlıyoruz. Balon yerleştirilmesi ya da mideye botoks<br />

uygulanması ile kişi diyetine daha kolay uyum sağlıyor,<br />

açlık hissetmiyor, uzun süre kendini tok hissediyor.<br />

Kişinin bu pozitif hislerle birlikte verilen desteği de iyi<br />

değerlendirmesiyle çok güzel sonuçlar elde etmesi<br />

mümkün. Ancak hiçbir yöntem kilo verme konusunda tek<br />

başına mucizevi değil. Mutlaka beslenmesine ve fiziksel<br />

aktivitesine de önem vermeli.<br />

Gözlenen kilo kayıpları kişiden kişiye farklılık gösterebilir.<br />

Dünya Sağlık Örgütü; bu 6 aylık süreçte kilonun yaklaşık<br />

%10’u kadar kayıp beklendiğini belirtse de bu rakam 6<br />

ayda ortalama 13 kilodur. Tabii bu oran kişinin daha önce<br />

denediği diğer zayıflama deneyimlerine göre değişiklik<br />

gösterebilir. Daha önce denediği ve sağlıklı olmayan<br />

zayıflama yöntemleri veya yandaş bir hastalığının bulunması<br />

da sonuca etki edebilir.”<br />

“LAPAROSKOPİK YÖNTEM, ZOR AMELİYATLARDA<br />

BİLE BAŞARILI SONUÇLAR VEREBİLİYOR”<br />

Genel cerrahi alanındaki diğer konularda da aktif<br />

olarak çalıştığınızı biliyoruz. Obezite dışındaki<br />

cerrahi ameliyatlar ve bu alandaki son gelişmeler<br />

hakkında bilgi alabilir miyiz?<br />

“Obezite ve metabolik cerrahi ameliyatları dışında uzmanlık<br />

alanımız içerisinde en sıklıkla yaptığımız safra kesesi, mide<br />

fıtığı başta olmak üzere diğer fıtık cerrahileri, hemoroid ve<br />

kıl dönmesi ameliyatları olarak sıralayabilirim. Tıp biliminde<br />

gelişen teknolojiyle birlikte artık cerrahi operasyonların<br />

önemli bir bölümü laparoskopik yani kapalı teknikle<br />

yapılabiliyor. Bu ameliyatlar büyük kesi olmadan zor<br />

ameliyatlarda bile başarılı sonuçlar veriyor. Hastanede kalış<br />

süresinin kısa olması, çabuk iyileşme ve hastaların daha<br />

kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilmesine olanak<br />

sağlıyor.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


30<br />

The leader who sheds light on overweight lives: Prof. Dr. Hasan Altun<br />

Kilolu yaşamlara ışık tutan lider: Prof. Dr. Hasan Altun<br />

One of the leading names in<br />

obesity surgery in Türkiye, Prof.<br />

Dr. Hasan Altun shared his career<br />

journey and achievements in<br />

the sector with <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong><br />

Magazine. The pioneer name of<br />

obesity surgery explained in detail<br />

his career and experiences full of<br />

innovations in the field of health.<br />

“WE VISITED OBESITY AND<br />

ADVANCED LAPAROSCOPIC<br />

SURGERY CENTERS IN EUROPE TO<br />

IMPROVE OURSELVES”<br />

Dear Prof. Dr. Hasan Altun, you are<br />

known as one of Türkiye’s leading obesity<br />

surgeons. Could you tell us about the<br />

important periods in your career and your<br />

Prof. Dr. Hasan Altun<br />

expertise in the field of obesity surgery?<br />

“After leaving Department of General<br />

Surgery, Hacettepe University as a specialist, I started working<br />

at SSK Ankara Etlik Specialized Hospital. I performed advanced<br />

laparoscopic surgeries here. Here for the first time, we started<br />

laparoscopic gastric band (stomach band) surgeries together with<br />

Dr. Oktay Banlı. We went to obesity and advanced laparoscopic<br />

surgery centers in Europe to improve ourselves. This is where we<br />

met obesity surgeries. We decided to improve ourselves in this field.<br />

I decided to leave here and work in Istanbul. I started working at<br />

Fatih Sultan Mehmet EAH in Istanbul. Here, I continued advanced<br />

laparoscopic surgeries and obesity surgeries. I worked as a clinical<br />

chief here for a while and received my associate professorship. I also<br />

received training at obesity centers in New York for a while. I started<br />

working in the field of bariatric surgery at Istanbul Ulus Liv Hospital.<br />

I performed many obesity surgeries in this center. I received a Center<br />

of Excellence in Bariatric Surgery certificate for the clinic here. At<br />

the same time, I started working as a faculty member at Faculty<br />

of Medicine, Istinye University. I received a professorship from<br />

this university. After 7 years in this center, I started working at the<br />

Interbariatrics Clinic that I founded. I continue my surgeries in this<br />

center.”<br />

“WE WERE THE FIRST CENTER TO RECEIVE THE CENTER<br />

OF EXCELLENCE IN BARIATRIC SURGERY CERTIFICATE IN<br />

ISTANBUL”<br />

You have countless experiences and successes in obesity<br />

and metabolic surgery. Can you tell us about your<br />

pioneering work in this field?<br />

“We were the first team to start obesity surgery in Ankara. We<br />

were one of the first teams to perform obesity surgeries among<br />

the training and research hospitals in Istanbul. We became the<br />

first center to receive the Center of Excellence in Bariatric Surgery<br />

certificate among private hospitals in Istanbul. As a center, we have<br />

successfully performed all primary bariatric surgeries and revision<br />

surgeries.”<br />

Türkiye’de obezite cerrahisinin önde<br />

gelen isimlerinden biri olan Prof. Dr.<br />

Hasan Altun, kariyer yolculuğunu ve<br />

sektördeki başarılarını <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong><br />

Dergisi ile paylaştı. Obezite cerrahisinin<br />

öncü ismi, sağlık alanındaki yeniliklerle<br />

dolu kariyerini ve deneyimlerini detaylı<br />

bir şekilde anlattı.<br />

“KENDİMİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN<br />

AVRUPA’DAKİ OBEZİTE VE<br />

İLERİ LAPAROSKOPİK CERRAHİ<br />

MERKEZLERİNE GİTTİK”<br />

Sayın Prof. Dr. Hasan Altun, Türkiye’nin<br />

önde gelen obezite cerrahlarından<br />

biri olarak biliniyorsunuz. Bize<br />

kariyerinizdeki önemli dönemleri ve<br />

obezite cerrahisi alanındaki uzmanlığınızı<br />

anlatır mısınız?<br />

“Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim<br />

Dalı’ndan uzman olarak ayrıldıktan sonra çalıştığım SSK Ankara<br />

Etlik İhtisas Hastanesi’nde çalışmaya başladım. Burada ileri<br />

laparoskopik cerrahiler gerçekleştirdim. Burada ilk defa Dr. Oktay<br />

Banlı ile beraber laparoskopik gastrik band (mide kelepçesi)<br />

ameliyatlarına başladık. Kendimizi geliştirmek için Avrupa’daki<br />

obezite ve ileri laparoskopik cerrahi merkezlerine gittik. Obezite<br />

ameliyatları ile tanışmamız burada oldu. Kendimizi bu alanda<br />

geliştirmeye karar verdik. Buradan ayrılarak İstanbul’da<br />

çalışmaya karar verdim. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet<br />

EAH’nde çalışmaya başladım. Burada da ileri laparoskopik<br />

ameliyatlar ve obezite ameliyatlarına devam ettim. Burada bir<br />

süre klinik şefliği yaptım ve doçentliğimi aldım. Newyork’daki<br />

obezite merkezlerinde de bir süre eğitim aldım. İstanbul Ulus<br />

Liv Hospital Hastanesi’nde bariatrik cerrahi alanında çalışmaya<br />

başladım. Bu merkezde çok sayıda obezite ameliyatları<br />

gerçekleştirdim. Buradaki kliniğe Center of Excellence in Bariatric<br />

Surgery (Bariatrik cerrahide mükemmelliyet merkezi) sertifikası<br />

aldım. Aynı zamanda İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim<br />

üyesi olarak çalışmaya başladım. Bu üniversiteden Profesörlük<br />

kadrosu aldım. Bu merkezdeki 7 seneden sonra kendi kurduğum<br />

Interbariatrics Clinic’de çalışmaya başladım. Ameliyatlarıma bu<br />

merkezde devam ediyorum.”<br />

“İSTANBUL’DA CENTER OF EXCELLENCE IN BARIATRIC<br />

SURGERY SERTİFİKASINI ALAN İLK MERKEZ OLDUK”<br />

Obezite ve metabolik cerrahi konusunda sayısız<br />

deneyim ve başarıya sahipsiniz. Bize bu alandaki öncü<br />

çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?<br />

“Ankara’da obezite cerrahisine ilk başlayan ekip olduk. İstanbul’da<br />

eğitim araştırma hastaneleri arasında obezite cerrahilerini ilk<br />

uygulayan ekiplerden olduk. İstanbul’da özel hastanelerde ilk defa<br />

Center of Excellence in Bariatric Surgery sertifikasını alan merkez<br />

olduk. Merkez olarak olarak bütün primer bariatrik cerrahileri ve<br />

revizyon cerrahilerini başarıyla gerçekleştirdik.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


31<br />

“MOST IMPORTANTLY, PATIENT FOLLOW-UP”<br />

Considering your experiences with more than 5,000<br />

general surgery and more than 2,000 bariatric<br />

surgeries, can you share the prominent elements of<br />

your patient services? Also, what are the steps you<br />

take to make obesity surgery more widely known in<br />

society?<br />

“The first step in obesity surgery is for the patient to decide<br />

and come to the clinic. Clinically, we evaluate these patients<br />

thoroughly and decide whether they are suitable for surgery.<br />

We decide on surgery according to the criteria of the Ministry<br />

of Health and obesity associations. In patients undergoing<br />

surgery, the shortest stage is the surgery phase. The most<br />

important thing is follow-up in these patients. Being aware of<br />

the importance of clinical follow-up, we follow patients for at<br />

least 5 years. We keep a record of these patients, reach them<br />

for certain periods of time and carry out clinical follow-ups. We<br />

still have patients who have been followed for over ten years.<br />

There are many misconceptions in society about these<br />

surgeries. Because of these wrong thoughts and fears, people<br />

who would benefit greatly from surgery give up on surgery.<br />

We try to explain these surgeries and raise public awareness<br />

by participating in programs on social media and television.<br />

We periodically organize meetings with people who have had<br />

surgery and who are considering having surgery, bring them<br />

together and provide information.”<br />

“PATIENTS CAN BE SAVED FROM OPEN SURGERY”<br />

You also provide services in the field of advanced laparoscopic<br />

surgery. Can we get information about your surgeries such as<br />

hiatal hernia and gastric reflux?<br />

“Thanks to advanced laparoscopies, many surgeries are<br />

performed with this method and patients are saved from open<br />

surgeries. Thus, the pain is less and the return to work and<br />

normal life is shorter. One of these surgeries is fundoplication<br />

surgery for stomach hernia and reflux. Thanks to advanced<br />

laparoscopy, this surgery is performed in a much shorter time<br />

and much more effectively. We use this surgery effectively in<br />

our clinic.”<br />

“THE MOST APPLIED TECHNIQUE TODAY IS GASTRIC<br />

SLEEVE SURGERY”<br />

Among the surgeries you perform in obesity surgery,<br />

there are methods such as sleeve gastrectomy,<br />

gastric bypass, and mini gastric bypass. Can you give<br />

information about the advantages of these surgeries<br />

and in which cases they are preferred?<br />

“There are many methods in obesity surgeries. Some of them<br />

are abandoned over time and some new techniques emerge.<br />

The most commonly used technique today is gastric sleeve<br />

surgery. This method is preferred because it is simple, causes<br />

little trouble for the patient, and provides good weight loss.<br />

Another advantage of this method is that it can be changed to<br />

another method after a certain period of time.<br />

Methods such as gastric bypass and mini gastric bypass<br />

are among the most preferred methods, although they<br />

are not as popular as sleeve gastrectomy. These methods,<br />

unlike the sleeve gastrectomy, are surgeries that also cause<br />

malabsorption and are stronger than the sleeve gastrectomy.<br />

We prefer gastric bypass surgery especially in patients with<br />

reflux and advanced diabetes. Mini gastric bypass is technically<br />

simpler than gastric bypass surgery, but its metabolic effects<br />

are more pronounced. It is more preferred in patients with<br />

metabolic diseases.”<br />

“EN ÖNEMLİSİ, HASTA TAKİBİ”<br />

5.000’den fazla genel cerrahi ve 2.000’den<br />

fazla obezite cerrahisi ameliyatınızla elde<br />

ettiğiniz deneyimleri düşündüğümüzde, hasta<br />

hizmetlerinizde öne çıkan unsurları paylaşabilir<br />

misiniz? Ayrıca, obezite cerrahisinin toplumda<br />

daha geniş bir bilinirliğe sahip olması için attığınız<br />

adımlar nelerdir?<br />

“Obezite cerrahilerinde ilk aşama hastanın karar verip kliniğe<br />

gelmesidir. Klinik olarak bu hastaları iyi bir değerlendirmeden<br />

geçirip ameliyata uygun olup olmadığına karar veriyoruz.<br />

Sağlık Bakanlığı’nın ve obezite derneklerinin kriterlerine göre<br />

ameliyat kararı veriyoruz. Ameliyat olan hastalarda en kısa<br />

aşama ameliyat safhasıdır. En önemlisi bu hastalarda takiptir.<br />

Klinik olarak takibin öneminin farkında olarak hastaları en az 5<br />

yıl takip ediyoruz. Bu hastaları kayıt altında tutup belli sürelerle<br />

onlara ulaşıp klinik takiplerini yapıyoruz. Hala on yılın üzerinde<br />

takipli hastalarımız bulunmaktadır.<br />

Toplumda bu ameliyatlar konusunda çok yanlış düşünceler<br />

bulunmaktadır. Bu yanlış düşünceler ve korkular sebebiyle<br />

ameliyattan çok fayda görecek kişiler ameliyattan<br />

vazgeçmektedir. Sosyal medyada ve televizyonda programlara<br />

katılarak bu ameliyatları anlatıp toplumu bilinçlendirmeye<br />

çalışıyoruz. Belli aralarla ameliyat olmuş ve ameliyat olmayı<br />

düşünen insanlarla toplantılar düzenleyip bunları bir araya<br />

getiriyoruz ve bilgilendirmeler yapıyoruz.”<br />

“HASTALAR AÇIK AMELİYATLARDAN<br />

KURTULABİLİYOR”<br />

İleri laparoskopik cerrahi alanında da hizmet<br />

veriyorsunuz. Mide fıtığı, mide reflüsü gibi<br />

ameliyatlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?<br />

“İleri laparoskopiler sayesinde birçok ameliyat bu yöntemle<br />

gerçekleştirilerek hastalar açık ameliyatlardan kurtulmaktadır.<br />

Böylece ağrı daha az, işe ve normal hayata dönüş daha kısadır.<br />

Bu ameliyatlardan biri de mide fıtığı ve reflü için yapılan<br />

fundoplikasyon ameliyatlarıdır. İleri laparoskopi sayesinde<br />

bu ameliyat çok daha kısa sürede ve çok daha etkin şekilde<br />

gerçekleştirilmektedir. Bu ameliyatı da kliniğimizde etkin<br />

şekilde kullanıyoruz.”<br />

“GÜNÜMÜZDE EN ÇOK UYGULANAN TEKNİK,<br />

TÜP MİDE AMELİYATI”<br />

Obezite cerrahisinde yaptığınız ameliyatlar arasında<br />

tüp mide, gastrik bypass, mini gastrik bypass gibi<br />

yöntemler bulunuyor. Bu ameliyatların avantajları<br />

ve hangi durumlarda tercih edildiği konusunda bilgi<br />

verebilir misiniz?<br />

“Obezite ameliyatlarında birçok yöntem vardır. Bazıları<br />

zamanla terkedilmekte ve bazı yeni teknikler de ortaya<br />

çıkmaktadır. Günümüzde en çok uygulanan teknik tüp mide<br />

ameliyatıdır. Bu yöntem basitliği, hastaya az sorun çıkarması<br />

ve iyi kilo verdirmesi nedeniyle daha çok tercih edilmektedir.<br />

Bu yöntemin bir diğer avantajı belirli bir süre sonra başka<br />

yönteme çevrilebilmesidir.<br />

Gastrik bypass ve mini gastrik bypass gibi yöntemler tüp mide<br />

kadar olmasa da çok tercih edilen yöntemlerdendir.<br />

Bu yöntemler tüp mideden farklı olarak emilim bozukluğu da<br />

yapan ameliyatlardır ve tüp mideye göre daha kuvvetlidirler.<br />

Gastrik bypass ameliyatlarını özellikle reflüsü olan ve ileri<br />

derece de diyabeti olan hastalarda daha çok tercih etmekteyiz.<br />

Mini gastrik bypass teknik olarak gastrik bypass ameliyatına<br />

göre daha basittir ama metabolik etkileri daha belirgindir.<br />

Metabolik hastalığı olan hastalarda daha çok tercih edilir.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


34<br />

“The operative power of<br />

healthcare professionals”<br />

“Sağlık çalışanlarının operatif gücü”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


35<br />

Health law is a branch of law that deals with the rights of<br />

institutions serving in the field of health, the people who<br />

serve in this field, and the people who receive services.<br />

“Doctors and patients have rights framed by law in the field<br />

of health. It is the name given to the set of legal rules that<br />

regulate these rights. Health law is a multidisciplinary field<br />

formed by the combination of health and law branches. It<br />

requires knowledge of both law and medicine.<br />

Higher Health Law Association (Yüksek Sağlık Hukuku<br />

Derneği) handles complaints/cases in a more comprehensive<br />

manner from the perspective of Health Law, taking into<br />

account medical and legal rules, and clarifies the problems<br />

with pinpoint accuracy. Thanks to its staff of health law<br />

experts, doctors, healthcare workers and lawyers, it handles<br />

the events from a multi-faceted perspective, detects<br />

deficiencies or deficiencies and manages the process in a<br />

professional manner.<br />

As an association, the most important point we want to<br />

emphasize here is that Health Law education is one of<br />

the biggest shortcomings of our country. This deficiency<br />

manifests itself in every aspect of the healthcare sector,<br />

from managers to all healthcare professionals. This<br />

education, which is not given enough space in medical and<br />

law faculties, actually confronts us with its harsh realities<br />

in daily life. Unfortunately, cases arising in this regard<br />

can result in very serious penalties. Because lawyers and<br />

doctors who do not have sufficient medical and legal<br />

technical knowledge are involved in cases, even cases that<br />

will not be punished or that may result in less punishment<br />

may result in serious compensation and prison sentences.<br />

Therefore, it is of great importance to evaluate the current<br />

situation with the integration of the functioning of the<br />

health field and the legal field with good consultancy and<br />

guidance. As the High Health Law Association, we have<br />

achieved this integration in our country and in this sense,<br />

we provide 24/7 medical and legal technical information<br />

support to our members. In addition, in order to make<br />

consultancy services more systematic within the association,<br />

3 separate commissions were established with the lawyers<br />

of our association members under the headings of medical<br />

malpractice, violence in health, and health administration,<br />

and consultancy services were moved to a more professional<br />

platform. Another work we do as an association is<br />

to organize free seminars for physicians, healthcare<br />

professionals and lawyers in different provinces in order<br />

to increase awareness of Health Law. All professional<br />

groups that touch the physical and spiritual integrity of<br />

a person, such as physicians, lawyers, midwives, nurses,<br />

EMT, paramedics, dietitians, pharmacists, psychologists,<br />

physiotherapists, health technicians, medical secretaries,<br />

veterinarians, beauty centers, can become members to our<br />

association. The main purpose of our association, which set<br />

out with the slogans “WE ARE THE OPERATIVE POWER OF<br />

HEALTH WORKERS” and “OUR AIM IS TO RAISE”, is to make<br />

physicians and healthcare professionals feel that they are<br />

not alone in the lawsuit/complaint process and to provide<br />

support to them with a professional team consisting of<br />

doctors and lawyers who are experts in healthcare law.”<br />

Sağlık hukuku, sağlık alanında hizmet veren kurumlar ve bu<br />

alanda hizmet veren kişiler ile hizmet alan kişilerin haklarını<br />

ele alan hukuk dalı olarak karşımıza çıkıyor.<br />

“Hekimlerin ve hastaların sağlık alanında yasalarla<br />

çerçevelenmiş hakları bulunmaktadır. Bu hakları düzenleyen<br />

hukuk kuralları bütününe verilen addır. Sağlık hukuku, sağlık<br />

ve hukuk dallarının birleşmesinden oluşmuş multidisipliner<br />

bir alandır. Hem hukuk hem de tıp bilgisi gerektirmektedir.<br />

Yüksek Sağlık Hukuku Derneği, şikâyet/davaları Sağlık<br />

Hukuku perspektifinden tıp ve hukuk kuralları gözetilerek<br />

daha geniş kapsamlı ele alır ve nokta atışıyla sorunları<br />

aydınlatır. Sağlık hukuku uzmanı doktor, sağlık çalışanı<br />

ve avukat kadrosu sayesinde olayları çok yönlü ele alıp<br />

aksaklıkları ya da eksiklikleri tespit ederek profesyonel bir<br />

şekilde süreci yönetir.<br />

Dernek olarak burada vurgulamak istediğimiz en önemli<br />

nokta şudur ki, Sağlık Hukuku eğitimi ülkemizin en büyük<br />

eksiklerinden biridir. Bu eksiklik sağlık sektörünün<br />

her alanında, yöneticisinden tüm sağlık çalışanlarına<br />

kadar her alanda kendini göstermektedir. Tıp ve hukuk<br />

fakültelerinde yeterince yer verilmeyen bu eğitim aslında<br />

günlük hayatta acı gerçekleriyle karşımıza çıkmaktadır.<br />

Ne yazık ki bu konuda meydana gelen davalar çok ciddi<br />

cezalarla sonuçlanabilmektedir. Tıbbi ve hukuki teknik<br />

bilgiye yeterince sahip olmayan avukat ve doktorların<br />

davalara dahil olması sebebiyle ceza alınmayacak ya da<br />

daha az cezayla sonuçlanabilecek davalar bile ciddi tazminat<br />

ve hapis cezalarıyla sonuçlanabilmektedir. Bundan dolayı<br />

iyi bir danışmanlık ve yönlendirme ile mevcut durumu<br />

sağlık alanı ve hukuk alanının işleyişinin entegrasyonu ile<br />

değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Yüksek Sağlık<br />

Hukuku Derneği olarak biz ülkemizde bu entegrasyonu<br />

gerçekleştirdik ve bu anlamda üyelerimiz için 7/24 tıbbi ve<br />

hukuki teknik konuda bilgilendirme desteği sağlanmaktadır.<br />

Ayrıca dernek bünyesinde danışmanlık hizmetlerini daha<br />

sistematik hale getirmek için dernek üyelerimizden olan<br />

avukatlarımızla medikal malpraktis, sağlıkta şiddet, sağlık<br />

idaresi başlığı altında 3 ayrı komisyon kuruldu ve danışmanlık<br />

hizmetleri daha profesyonel bir platforma taşındı. Dernek<br />

olarak yaptığımız bir diğer çalışma ise, Sağlık Hukuku bilinç<br />

ve farkındalığını artırmak amacıyla farklı illerde hekim,<br />

sağlık çalışanları ve avukatlara yönelik ücretsiz seminerler<br />

düzenlemektir.<br />

Derneğimize; hekimler, avukatlar, ebeler, hemşireler,<br />

ATT, paramedikler, diyetisyenler, eczacılar, psikologlar,<br />

fizyoterapistler, sağlık teknikerleri, tıbbi sekreterler,<br />

veterinerler, güzellik merkezleri gibi insanın vücut ve ruh<br />

bütünlüğüne dokunan tüm meslek grupları üye olabilir.<br />

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ OPERATİF GÜCÜYÜZ “ve<br />

“AMACIMIZ YÜKSELTMEK” sloganlarıyla yola çıkan<br />

derneğimizin esas amacı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının<br />

dava/şikâyet sürecinde yalnız olmadıklarını hissettirmek<br />

ve sağlık hukuku uzmanı doktor ve avukatlardan oluşan<br />

profesyonel bir ekiple onlara destek sağlamaktır. “<br />

Remember, we are with you!<br />

Dr. Büşra AYASUN Health Law Expert Member of the Board of Directors of the High Health Law Association<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


36<br />

Senior appointment from Boehringer Ingelheim<br />

Evren Özlü named Head of Human Pharma for<br />

India, Middle East, Türkiye and Africa Region.<br />

Evren Özlü, who is currently the Animal Health Director of<br />

Boehringer Ingelheim in the (IMETA) Region covering India,<br />

the Middle East, Türkiye and African countries, has been<br />

appointed as the Head of Human Pharma for IMETA Region.<br />

Boehringer Ingelheim, which has been providing treatments<br />

in the field of human and animal health for more than<br />

130 years, supports the development of its employees in<br />

their career journeys with its global appointments. Evren<br />

Özlü, who has been working as Animal Health Director in<br />

Boehringer Ingelheim’s IMETA Region covering India, the<br />

Middle East, Türkiye and African countries since September<br />

2021, was appointed as Head of Human Pharma for IMETA<br />

Region as of January 1, <strong>2024</strong>.<br />

Who is Evren Özlü?<br />

Evren Özlü, who graduated from Department of Economics,<br />

Marmara University, completed his Master’s degree in<br />

Economics at Arizona State University in the USA. Özlü<br />

served as General Manager for Türkiye and Sub-Saharan<br />

Africa at Boehringer Ingelheim and as META Region<br />

Marketing Director in Dubai. During his tenure as IMETA<br />

Animal Health Director, Evren Özlü ensured the integration<br />

of Indian Animal Health activities into the IMETA Region<br />

and also pioneered the implementation of various projects<br />

into indirect markets. At the same time, Özlü, who has led<br />

various initiatives in the countries in the last two years, has<br />

effectively managed IMETA’s resource distribution processes<br />

and organizational change in the region.<br />

Evren Özlü, Head of Human Pharma for IMETA Region<br />

Boehringer Ingelheim’dan üst düzey atama<br />

Evren Özlü, Hindistan, Ortadoğu, Türkiye ve Afrika<br />

İnsan Sağlığı Direktörü oldu.<br />

Boehringer Ingelheim’da Hindistan, Ortadoğu, Türkiye ve<br />

Afrika ülkelerini kapsayan (IMETA) Bölgesi’nde Hayvan<br />

Sağlığı Direktörlüğü görevini yürütmekte olan Evren Özlü,<br />

IMETA İnsan Sağlığı Direktörü olarak atandı.<br />

İnsan ve hayvan sağlığı alanında 130 yıldan fazla süredir<br />

tedaviler sunan Boehringer Ingelheim, global çaptaki<br />

atamalarıyla çalışanlarının kariyer yolculuklarında<br />

gelişimlerini destekliyor. Eylül 2021’den bu yana Boehringer<br />

Ingelheim’ın Hindistan, Ortadoğu, Türkiye ve Afrika ülkelerini<br />

kapsayan IMETA Bölgesi’nde Hayvan Sağlığı Direktörü olarak<br />

görev alan Evren Özlü, 1 <strong>Ocak</strong> <strong>2024</strong> itibarıyla IMETA İnsan<br />

Sağlığı Direktörü olarak atandı.<br />

Evren Özlü kimdir?<br />

Marmara Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan<br />

Evren Özlü, ABD’de Arizona State Üniversitesi’nde Ekonomi<br />

Master’ını tamamladı. Özlü, Boehringer Ingelheim’da<br />

Türkiye ve Sahra Altı Afrika Genel Müdürü ve Dubai’de META<br />

Bölgesi Pazarlama Direktörü olarak görev yapmıştır. IMETA<br />

Hayvan Sağlığı Direktörlüğü görevi sırasında Evren Özlü,<br />

Hindistan Hayvan Sağlığı faaliyetlerinin IMETA Bölgesi’ne<br />

entegrasyonunu sağlarken aynı zamanda çeşitli projelerin<br />

dolaylı pazarlara uygulanmasına öncülük etmiştir. Aynı<br />

zamanda, son iki yıl içinde ülkelerde çeşitli girişimlerde<br />

bulunulmasına liderlik eden Özlü, IMETA’nın bölgedeki<br />

kaynak dağıtımı süreçlerini ve organizasyon değişimini etkin<br />

bir şekilde yönetmiştir<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


38<br />

Shining Interventional Radiology achievements<br />

in the international arena<br />

Uluslararası arenada parlayan Girişimsel Radyoloji başarıları<br />

Yeditepe Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi<br />

“Fellow Eğitim Merkezi” seçildi.<br />

Interventional Radiology Specialist Asst. Prof. Dr. Melih Topcuoğlu<br />

Yeditepe University Interventional Radiology Unit<br />

was selected as the “Fellow Training Center”.<br />

In line with the decision taken by the European<br />

Interventional Radiology Society (CIRSE; Cardiovascular<br />

and Interventional Radiological Society of Europe), experts<br />

from different countries of Europe will be able to come<br />

to Yeditepe University Hospitals for higher specialization<br />

training. The training program, which will be carried out<br />

under the supervision of Interventional Radiology Specialist<br />

Asst. Prof. Dr. Melih Topcuoğlu, will be funded by the<br />

European Association of Interventional Radiology.<br />

Sharing information about the training program to be<br />

carried out and the branch of interventional radiology and<br />

evaluated their selection as a training center. Interventional<br />

Radiology Specialist Asst. Prof. Dr. Melih Topcuoğlu said,<br />

“We are one of the 28 fellow training centers in Europe. It<br />

is very important that our specialist colleagues from abroad<br />

will take part in the Interventional Radiology Unit of our<br />

hospital for higher specialization training. In this period<br />

when we celebrate the 100th anniversary of our Republic,<br />

it also shows the point that Turkish interventional radiology<br />

has reached at the international level. It has become<br />

a source of pride. We will convey our experiences and<br />

knowledge to future experts. We will have the opportunity<br />

to increase this knowledge by sharing it.”<br />

Avrupa Girişimsel Radyoloji Derneği (CIRSE; Cardiovascular<br />

and Interventional Radiological Society of Europe)<br />

tarafından alınan karar doğrultusunda, Avrupa’nın farklı<br />

ülkelerinden uzmanlar üst ihtisas eğitimi için Yeditepe<br />

Üniversitesi Hastaneleri’ne gelebilecek. Doç. Dr. Melih<br />

Topcuoğlu gözetiminde gerçekleştirilecek eğitim programı,<br />

Avrupa Girişimsel Radyoloji Derneği tarafından fonlanacak.<br />

Gerçekleştirilecek eğitim programı ve girişimsel<br />

radyoloji bilim dalı hakkında bilgi veren ve eğitim merkezi<br />

olarak seçilmelerini değerlendiren Girişimsel Radyoloji<br />

Uzmanı Doç. Dr. Melih Topcuoğlu, “Avrupa’da 28<br />

fellow eğitim merkezinden biriyiz. Yurt dışından uzman<br />

meslektaşlarımızın üst ihtisas eğitimi amacıyla hastanemiz<br />

Girişimsel Radyoloji Ünitesinde yer alacak olması çok<br />

önemli. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutladığımız<br />

bu dönemde Türk girişimsel radyolojisinin uluslararası<br />

düzeydeki geldiği noktayı göstermesi açısından da ayrıca<br />

gurur kaynağı oldu. Gelecek olan uzman arkadaşlara<br />

tecrübelerimizi, birikimlerimizi aktaracağız. Bu bilgileri<br />

paylaşarak çoğaltma imkânı bulacağız” diye konuştu.<br />

“Birçok problem için uygun hastalarda ameliyatsız<br />

tedavi imkânı”<br />

Konuşmasında girişimsel radyoloji hakkında da bilgi veren<br />

Doç. Dr. Topcuoğlu, Girişimsel Radyoloji’nin, Röntgen,<br />

Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi ve Anjiyografi gibi<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


39<br />

“Opportunity of non-surgical treatment for many<br />

problems in suitable patients”<br />

Informing about interventional radiology in his speech,<br />

Assoc. Prof. Dr. Topcuoğlu said that Interventional<br />

Radiology is a branch of science that offers non-surgical<br />

solutions in the diagnosis and treatment of patients by<br />

using imaging methods such as X-ray, Ultrasonography,<br />

Computed Tomography and Angiography.<br />

Reminding us that such non-surgical solutions are being<br />

used more frequently today, when body integrity is<br />

essential and is becoming increasingly popular, Assoc.<br />

Prof. Dr. Topcuoğlu gave the following information,<br />

“Interventional radiology offers many options at this<br />

point. It is possible to get rid of myomas, which are<br />

common in women, with this method in suitable patients.<br />

Without general anesthesia, intravenous angiography<br />

is performed and the vessels feeding the fibroids are<br />

closed. Similarly, we use it in patients who have urinary<br />

problems due to prostate enlargement. Without general<br />

anesthesia, stitches, cuts or wounds, the arteries that<br />

cause the enlargement of the prostate can be entered<br />

and closed using angiography without surgery. In this<br />

way, the patient’s urinary complaints can be relieved and<br />

prostate enlargement can be reduced. Another field of<br />

study is cerebrovascular diseases. Treatments such as<br />

stopping the vascular supply of vascular bubbles in the<br />

brain, i.e. aneurysms, vascular tangles, vascular occlusion<br />

görüntüleme yöntemleri kullanılarak, hastaların tanı ve<br />

tedavisinde ameliyatsız çözümler sunan bir bilim dalı<br />

olduğunu söyledi.<br />

Vücut bütünlüğünün esas olduğu ve giderek daha popüler<br />

hale geldiği günümüzde bu gibi ameliyatsız çözümlerin<br />

çok daha sık kullanılmaya başlandığını hatırlatan Doç.<br />

Dr. Topcuoğlu, şu bilgileri aktardı: “Girişimsel radyoloji<br />

bu noktada çok fazla seçenek sunuyor. Kadınlarda sık<br />

karşılaşılan miyomlardan, uygun hastalarda bu yöntemle<br />

kurtulmak mümkün olabiliyor. Genel anestezi olmaksızın<br />

damar içerisinden anjiyo yöntemiyle girilerek miyomları<br />

besleyen damarlar kapatılıyor. Benzer şekilde prostat<br />

büyümesine bağlı idrar sorunları yaşan hastalarda<br />

da kullanıyoruz. Ameliyatsız şekilde genel anestezi,<br />

dikiş, kesik ve yara olmadan anjiyo yöntemiyle prostatın<br />

büyümesine sebep olan atardamarlara girilerek bu<br />

damarlar kapatılabiliyor. Bu sayede hastanın idrar<br />

şikayetlerinde gerileme ve prostat büyümesinde azalma<br />

sağlanabiliyor. Bir diğer çalışma alanı ise beyin damar<br />

hastalıklarıdır. Beyindeki damar baloncukları yani<br />

anevrizmalar, damar yumakları, inme gibi damar tıkanıklığı<br />

ya da baş boyun tümörlerinin damarsal beslenmesini<br />

durdurma gibi tedaviler mümkün hale geliyor. Aynı şekilde<br />

tiroid bezindeki büyüme veya nodüllerin ameliyatsız bir<br />

şekilde yakılması ya da tiroid bezi beslenmesinin damar<br />

içinden kapatılması bu tedaviler arasında yer alıyor.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


40<br />

“Multidisipliner yaklaşımla tedavi sunuluyor”<br />

Doç. Dr. Melih Topcuoğlu, Girişimsel Radyoloji’nin<br />

kanser tedavisinde de kullanıldığını belirterek, “Kanserli<br />

dokuların tanı ve tedavisinde görüntüleme kılavuzundaki<br />

ameliyatsız yöntemlerle, öncelikle hastalıkların tanısını<br />

koyup daha sonrasında onkoloji bölümüyle multidisipliner<br />

bir çalışmayla hastanın kliniğine uygun, kemoembolizasyon,<br />

radyoembolizasyon ya da ablasyon dediğimiz yöntemlerle<br />

tedavilerine katkı sağlamaktayız” diye konuştu.<br />

such as stroke, or head and neck tumors, become possible.<br />

Likewise, non-surgical burning of growths or nodules in the<br />

thyroid gland or shutting off the thyroid gland nutrition<br />

intravenously are among these treatments.”<br />

“Treatment is offered with a multidisciplinary<br />

approach”<br />

Assoc. Prof. Dr. Melih Topcuoğlu stated that Interventional<br />

Radiology is also used in cancer treatment and said, “In<br />

the diagnosis and treatment of cancerous tissues, we first<br />

diagnose the diseases with the non-surgical methods in<br />

the imaging guide, and then, through a multidisciplinary<br />

study with the oncology department, we contribute<br />

to the treatment of the patient with the methods we<br />

call chemoembolization, radioembolization or ablation,<br />

appropriate to the patient’s clinic.”<br />

“It provides a significant advantage, especially in<br />

patients who cannot be operated on.”<br />

“Another advantage provided by Interventional Radiology<br />

is the solutions it offers to patients with medical conditions<br />

who cannot undergo surgery or who are not suitable for<br />

general anesthesia,” said Assoc. Dr. Topçuğoğlu continued<br />

his words as follows: “In patients where surgery or general<br />

anesthesia is not suitable due to the presence of severe<br />

heart disease, uncontrolled diabetes, chronic kidney disease<br />

and multiple chronic diseases, the treatment options<br />

offered by Interventional Radiology include alternative<br />

methods without the need for local anesthesia and surgery,<br />

thus saving lives in these cases.”<br />

“Özellikle ameliyat edilemeyecek hastalarda<br />

önemli bir avantaj sağlıyor”<br />

“Girişimsel Radyoloji’nin sağladığı bir diğer avantaj ise<br />

ameliyat olamayacak tıbbi durumdaki hastalara veya<br />

genel anestezi için uygun olmayan hastalara sunduğu<br />

çözümlerdir” diyen Doç. Dr. Topçuğoğlu sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Ağır kalp hastalığı, kontrolsüz diyabet, kronik<br />

böbrek hastalığı ve çoklu kronik hastalık varlığı nedeni<br />

ile cerrahinin veya genel anestezinin uygun olmadığı<br />

hastalarda Girişimsel Radyoloji’nin sunduğu tedavi<br />

opsiyonları lokal anestezi ve ameliyata gerek kalmadan<br />

alternatif yöntemler içerdiğinden bu durumlarda hayat<br />

kurtarıcı hale gelmektedir.<br />

“Ülkemiz hem bilimsel hem tedavi anlamında çok<br />

gelişmiş durumda”<br />

Türkiye’nin Girişimsel Radyoloji alanında hem bilimsel<br />

araştırma hem de tedavi imkanları açısından çok önemli<br />

bir noktada olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi<br />

Koşuyolu Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç.<br />

Dr. Melih Topcuoğlu, “Önceden yurt dışına bu alanda<br />

eğitim almak için giden meslektaşlarımız olurdu. Şu anda<br />

özellikle büyük şehirlerdeki üniversitelerimiz yurt dışından<br />

gelecek hekimlere eğitim verebilecek durumdadır. Yeditepe<br />

Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Radyoloji Ünitesinin<br />

Avrupa çapında bir eğitim merkezi olarak seçilmesi de bu<br />

anlamda önemli bir gösterge oldu.” dedi.<br />

“Our country is very developed both scientifically<br />

and in terms of treatment.”<br />

Underlining that Türkiye is at a very important point<br />

in terms of both scientific research and treatment<br />

opportunities in the field of Interventional Radiology,<br />

Yeditepe University Koşuyolu Hospital Interventional<br />

Radiology Specialist Assoc. Dr. Melih Topcuoğlu said,<br />

“Previously, we had colleagues who went abroad to receive<br />

training in this field. Currently, our universities, especially in<br />

big cities, are in a position to provide training to physicians<br />

coming from abroad. The selection of Yeditepe University<br />

Hospitals Interventional Radiology Unit as a European<br />

training center was an important indicator in this sense.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


44<br />

Ways to end pain in your jaw<br />

Çenenizdeki ağrıya<br />

son vermenin yolları<br />

Assoc. Prof. Dr. İlhan Metin Dağsuyu<br />

Assoc. Prof. Dr. İlhan Metin Dağsuyu stated<br />

that the Temporomandibular Joint (TMJ)<br />

has a complex structure and emphasized the<br />

importance of correct functioning in this<br />

structure where muscles, fibers, discs and bones<br />

come together. Dr. Dağsuyu explained that<br />

problems occurring in this structure may cause<br />

jaw joint disorders.<br />

If your teeth are not positioned properly when you close<br />

your mouth or bite, a condition called malocclusion can<br />

occur. Crooked or misaligned teeth cause some teeth to<br />

sit unnaturally against the lower teeth. In this case, excess<br />

pressure can be placed on the jaw joint and cause jaw pain<br />

problems.<br />

When jaw joint disease occurs, it feels like the jaw is about<br />

to pop out or lock for a moment. In some cases, pain occurs<br />

while eating, talking or resting, the mouth may not be able<br />

to open very wide, and sometimes a sound is heard from<br />

the joints.<br />

Orthodontic treatments can resolve tooth misalignment<br />

and provide long-term jaw pain relief. Orthodontic<br />

treatment allows crooked, misaligned or overlapping<br />

teeth to be brought into better alignment. As the teeth<br />

are properly aligned, the teeth stop grinding and are not<br />

subjected to the constant pressure that causes jaw pain.<br />

Doç. Dr. İlhan Metin Dağsuyu, Temporomandibular<br />

Eklem’in (TME) karmaşık bir yapıya sahip<br />

olduğunu belirterek, kas, lif, disk ve kemiklerin<br />

bir araya geldiği bu yapıda doğru bir işleyişin<br />

önemine vurgu yaptı. Dr. Dağsuyu, bu yapıda<br />

meydana gelen sorunların çene eklemi<br />

bozukluklarına neden olabileceğini açıkladı.<br />

Ağzınızı kapattığınızda veya ısırırken dişlerinizin düzgün<br />

konumlanmaması durumunda, uygunsuz kapanış adı<br />

verilen bir durum ortaya çıkabilir. Çarpık veya yanlış<br />

hizalanmış dişler, bazı dişlerin alt dişlere karşı doğal<br />

olmayan bir şekilde yerleşmesine yol açar. Bu durumda<br />

çene eklemine fazla baskı uygulanabilir ve çene ağrısı<br />

sorunlarına neden olabilir.<br />

Çene eklemi rahatsızlığı meydana geldiğinde, bir an için<br />

çene yerinden fırlayacakmış ya da kilitlenecekmiş gibi olur.<br />

Bazı durumlarda yemek yerken, konuşurken ya da dinlenme<br />

halinde ağrı oluşur, ağız çok geniş açılamayabilir, bazen de<br />

eklemlerden ses gelir.<br />

Ortodontik tedaviler, dişlerin yanlış hizalanmasını çözebilir<br />

ve uzun süreli çene ağrısının giderilmesini sağlayabilir.<br />

Ortodontik tedavi, çarpık, yanlış hizalanmış veya üst üste<br />

binmiş dişlerin daha iyi hizaya getirilmesini sağlar. Dişler<br />

düzgün bir şekilde hizalandıkça, dişlerin gıcırdaması<br />

durdurulur ve çene ağrısına neden olan sürekli basınca<br />

maruz kalmaz.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


45<br />

Assoc. Prof. Dr. İlhan Metin Dağsuyu said, “When you<br />

consult your dentist, after examining you, your dentist may<br />

use devices called night plates or splints (bite plates) for<br />

treatment. If your symptoms are caused by teeth clenching<br />

and grinding (Bruxism), this splint (night plate), which is<br />

custom-made for you by taking your mouth measurements,<br />

can be worn on the upper teeth at night to reduce friction<br />

and pressure. Another method is Masseter Botox, which<br />

is administered into the muscle and joint. This method<br />

can also provide relief in the muscles. If these treatments<br />

are not sufficient and the problem persists, orthognathic<br />

surgical treatment can be used.”<br />

Doç. Dr. İlhan Metin Dağsuyu, ’’ Diş hekiminize<br />

başvurduğunuzda, sizi muayene ettikten sonra tedavi<br />

için hekiminiz gece plakları veya splint (ısırma plağı)<br />

adı verilen apareyler kullanabilir. Semptomlarınız diş<br />

sıkma ve gıcırdatmadan (Bruksizm) kaynaklanıyorsa,<br />

ağız ölçünüz alınarak size özel yapılan bu splint (gece<br />

plağı) geceleri üst dişlere takılarak sürtünme ve baskıyı<br />

azaltılabilir. Bir diğer yöntem ise kas ve eklem içine yapılan<br />

Masseter Botoks uygulanabilir. Bu yöntem de kaslarda<br />

rahatlama sağlayabilir. Bu tedaviler yeterli olmamış ve<br />

sorun devam ediyorsa ortognatik cerrahi tedavi yöntemine<br />

başvurulabilir.’’ dedi.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


48<br />

Unknown aspects of ear cancer<br />

Kulak kanseri hakkında bilinmeyenler<br />

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />

KBB Bölümü’nden Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider,<br />

kulak kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri<br />

anlattı.<br />

Kulak kanseri nedir? tedavi süreci nasıldır?<br />

“Kulak kanseri; kulak deri, deri ekleri, kıkırdak, kas<br />

ve kemiklerinden kaynaklanan bir kanserdir. İç kulak<br />

yapılarından kaynaklanan ve daha çok kafa içi tümörler<br />

olarak karşımıza çıkan kanserler de kulak kanserleridir.<br />

Kulak çevresi dokuların kanser hücrelerinin kulak ve ilişkili<br />

dokulara direkt yayılımı ile de kulak bölgesinde kanser ile<br />

karşılaşabiliriz.”<br />

Associate Professor Dr. Ayşe Pelin Yiğider from<br />

Gaziosmanpaşa Hospital ENT Department, Yeni<br />

Yüzyıl University, told what should be known<br />

about ear cancer.<br />

What is ear cancer? What is the treatment process like?<br />

“Ear cancer is a kind of cancer originating from the ear skin,<br />

skin appendages, cartilage, muscles and bones. Cancers<br />

originating from the inner ear structures and mostly<br />

occurring as intracranial tumors are also ear cancers. With<br />

the direct spread of cancer cells of the tissues around the<br />

ear to the ear and related tissues, we may encounter cancer<br />

in the ear region.”<br />

What are the causes of ear cancer?<br />

“The presence of genetic disorders that predispose to the<br />

development of cancer in general is a cause in itself. Also,<br />

cancers of the skin and appendages of the ear area are<br />

generally caused by sunlight exposure.”<br />

ATTENTION TO THESE SYMPTOMS<br />

What complaints can be symptoms of ear cancer?<br />

“Patients may apply with visible wounds or permanent<br />

stains, as well as with pain radiating to the ear and jaw area.<br />

Apart from this, conditions such as hearing loss, loss of<br />

balance, facial paralysis, headache, a different swelling or<br />

pain in and around the ear are important findings.”<br />

How is ear cancer diagnosed?<br />

“First of all, we should not ignore the complaints we<br />

have experienced and should be examined by a physician<br />

Kulak kanserinin nedenleri nelerdir?<br />

“Genel olarak kanser gelişimine yatkınlık sağlayan genetik<br />

bozuklukların varlığı başlı başına bir nedendir. Ayrıca, kulak<br />

bölgesi deri ve eklerinin kanserleri genel olarak güneş ışığı<br />

maruziyetinden kaynaklanır.”<br />

DİKKAT<br />

Hangi şikâyetler kulak kanserinin belirtileri<br />

olabilir?<br />

“Hastalar gözle görülen yaralar veya geçmeyen lekeler<br />

ile başvurabildikleri gibi, kulak ve çene bölgesine yayılan<br />

ağrılar ile de başvurabilirler. Bunun dışında işitme kaybı,<br />

denge kaybı, yüz felci, baş ağrısı, kulak ve çevresinde<br />

normalden farklı bir şişlik ya da ağrı gibi durumlar önemli<br />

bulgulardandır.”<br />

Kulak kanseri tanısı nasıl konulur?<br />

“Öncelikle yaşadığımız şikâyetleri göz ardı etmeyip hemen<br />

bir hekime muayene olmalıyız. Sonrasında hekim istemi<br />

doğrultusunda çeşitli tahliller, tomografi, manyetik<br />

rezonans görüntüleme, biyopsi gibi sistemlerle kulak<br />

kanserinin tanısı konulabilmektedir.”<br />

Kulak kanseri nasıl tedavi edilebilir?<br />

“Kulak kanserinin birincil tedavisi cerrahidir. Cerrahi ile<br />

tam bir temizlik sağlandıktan sonra dokunun patolojik<br />

özelliklerine göre ek olarak kemoterapi ve radyoterapi<br />

verilmesi gerekebilmektedir. Cerrahi uygulamaların en<br />

önemli basamaklarından biri de tümör temizlenirken oluşan<br />

doku kaybının hem estetik ve fonksiyonel açıdan hem de<br />

beyin, boyun damarları gibi hayati yapıları koruma amacıyla<br />

telafi edilmesi aşamasıdır. Bu noktada lokal veya uzak<br />

fleplerle vücudun başka bölgelerinden getirilen dokular ile<br />

yara açıklığı kapatılır.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


49<br />

immediately. Afterwards, ear cancer can be diagnosed<br />

with various tests, tomography, magnetic resonance<br />

imaging, biopsy, etc., at the request of the physician.”<br />

How can ear cancer be treated?<br />

“The primary treatment for ear cancer is surgery.<br />

After providing a complete cleaning with surgery,<br />

additional chemotherapy and radiotherapy may be<br />

required depending on the pathological characteristics<br />

of the tissue. One of the most important steps of<br />

surgical applications is to compensate for the tissue<br />

loss that occurs while the tumor is being cleaned, both<br />

aesthetically and functionally, and in order to protect<br />

vital structures such as the brain and neck vessels. At this<br />

point, the wound opening is closed with tissues brought<br />

from other parts of the body with local or distant flaps.”<br />

AVOID ARTIFICIAL TANNER<br />

How can we protect ourselves from ear cancer?<br />

“One of the most important causes of ear cancer is<br />

exposure to the sun. For this reason, in order to prevent<br />

ear cancer, it is necessary to avoid sunlight if possible,<br />

to spend time in the shade, not to be under the sun at<br />

noon when the sun comes at the strongest angles, to<br />

cover our ears to protect them from the sun if we are in<br />

a situation where we will be exposed to the sun, and to<br />

avoid artificial tanning rays such as solariums.<br />

In another way, if there is an individual with a history<br />

of this type of cancer in our family, we should undergo<br />

a doctor’s examination without delay when we have<br />

any problems in or around our ear area. In cases such<br />

as pain, swelling, spotting, hearing loss, headache,<br />

facial paralysis, loss of balance, a physician should be<br />

consulted. It should not be forgotten that, as in every<br />

disease, early diagnosis is very important in ear cancer,<br />

and if we do not want permanent damage, we need to<br />

understand the symptoms of the situation we live in and<br />

consult a doctor.”<br />

SUNİ BRONZLAŞTIRICIDAN KAÇININ<br />

Kulak kanserinden nasıl korunabiliriz?<br />

“Kulak kanserinin en önemli sebeplerinden biri güneşe olan<br />

maruziyettir. Bu sebeple, kulak kanserinden korunmak<br />

için mümkünse güneş ışığından kaçınmak, gölgede vakit<br />

geçirmek, güneşin en sert açılarla geldiği öğle vaktinde<br />

güneşin altında olmamak, eğer güneşe maruz kalacağımız<br />

bir durumdaysak da kulaklarımızı güneşten koruyacak<br />

şekilde kapamak ve solaryum gibi suni bronzlaştırıcı<br />

ışınlardan kaçınmak gereklidir.<br />

Bir başka şekilde de eğer ailemizde bu tür bir kanser<br />

geçmişi olan bir birey varsa, kulak bölgemizde veya<br />

çevresinde herhangi bir sıkıntı yaşadığımız zaman<br />

gecikmeden bir doktor muayenesinden geçmeliyiz. Ağrı,<br />

şişlik, lekelenme, işitme kaybı, baş ağrısı, yüz felci, denge<br />

kaybı gibi durumlarda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.<br />

Unutulmamalıdır ki; her hastalıkta olduğu gibi kulak<br />

kanserinde de erken teşhis çok önemlidir ve eğer kalıcı<br />

bir hasar kalmasını istemiyorsak, yaşadığımız durumun<br />

belirtilerini iyi kavrayıp bir doktora başvurmamız gereklidir.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


50<br />

The silent scream of women: Endometriosis<br />

Kadınların sessiz çığlığı: Endometriozis<br />

Endometriozis, kadınların yaşamını birçok<br />

yönden etkileyen ve genellikle sessizce ilerleyen<br />

önemli bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor.<br />

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.<br />

Cevahir Tekcan, bu hastalığın tanı aşamalarındaki<br />

zorluklar ve tedavi süreci hakkında detaylı bilgiler<br />

paylaştı.<br />

Kadınların sıklıkla karşılaştığı, ancak genellikle göz ardı<br />

edilen endometriozis, tanı ve tedavi süreçleriyle adeta<br />

bir çıkmaz haline geldiğini belirten Kadın Hastalıkları ve<br />

Doğum Uzmanı Op. Dr. Cevahir Tekcan, endometriozisin<br />

yaşattığı ağrılar, cinsel ilişkiyle olan ilişkisi ve etkili tedavi<br />

seçenekleri hakkında bilinmesi gerekenleri aktardı.<br />

Obstetrician-Gynecologist Medical Dr. Cevahir Tekcan<br />

Endometriosis emerges as an important health<br />

problem that affects women’s lives in many ways<br />

and usually progresses silently. Obstetrician-<br />

Gynecologist Medical Dr. Cevahir Tekcan shared<br />

detailed information about the difficulties in<br />

the diagnostic stages of this disease and the<br />

treatment process.<br />

Obstetrician-Gynecologist Medical Dr. Cevahir Tekcan states<br />

that endometriosis, which women frequently encounter<br />

but is often ignored, has become a dead end due to the<br />

diagnosis and treatment processes. Dr. Cevahir Tekcan<br />

shared what you need to know about the pain caused by<br />

endometriosis, its relationship with sexual intercourse, and<br />

effective treatment options.<br />

“The diagnosis process can take years”<br />

Medical Dr. Cevahir Tekcan said, “Endometriosis is a disease<br />

that brings with it a difficult process to diagnose and<br />

treat effectively. Many patients may have to struggle with<br />

unsolvable problems for a long time due to reasons such<br />

as not being able to relate the severe pain they experience<br />

to sexual intercourse or the diagnosis being inadequate.<br />

According to general research and doctor conclusions in the<br />

medical world, one in every 10 women of reproductive age<br />

has endometriosis, but it can take years to be diagnosed,<br />

and during this period, women may suffer from serious<br />

pain, their quality of life may be negatively affected, or they<br />

may not be able to have sexual intercourse.”<br />

“Teşhis süreci yıllar alabiliyor”<br />

Op. Dr. Cevahir Tekcan, “Endometriozis, tanı konması ve<br />

etkili bir şekilde tedavi edilmesi zorlu bir süreci beraberinde<br />

getiren bir hastalık konumunda. Birçok hastanın, yaşadığı<br />

şiddetli ağrıların cinsel ilişki ile bağlantı kuramaması<br />

veya tanının yetersiz kalması gibi sebeplerle uzun bir süre<br />

boyunca çözümsüz sorunlarla mücadele etmek zorunda<br />

kalabiliyor. Tıp dünyasındaki genel araştırmalar ve doktor<br />

çıkarımlarına göre, üreme çağındaki her 10 kadından<br />

biri endometriozis hastası, ancak teşhis konması yıllar<br />

alabiliyor ve bu süre zarfında kadınlar ciddi ağrı çekebiliyor,<br />

yaşam kaliteleri olumsuz etkilenebiliyor veya cinsel ilişki<br />

yaşayamıyor” dedi.<br />

Endometriozis cinsel ilişki sırasında ağrılara<br />

neden olabilir!<br />

Endometriozis’in cinsel sağlığı da önemli ölçüde etkilediğini<br />

belirten Op. Dr. Cevahir Tekcan, “Rahim dışındaki dokuların<br />

kanaması ve inflamasyona neden olması, cinsel ilişki<br />

esnasında ağrılı bir deneyime yol açabiliyor. Bu durumun<br />

hastaların cinsel aktiviteden kaçınmasına ve dolayısıyla<br />

ilişkilerinde fiziki ve psikolojik zorluklar yaşamasına<br />

neden olabiliyor. Bu hastalığın anlaşılması, erken tanısı<br />

ve uygun tedavisi, kadınların yaşam kalitesini önemli<br />

ölçüde artırabiliyor. Ayrıca, hastalığın belirtileri her<br />

zaman görülmeyebiliyor ve bu durum, tüm açıklanamayan<br />

infertilite vakalarının da yarısının nedeni olabiliyor.”<br />

Endometriozis detaylı inceleme gerektirir!<br />

Op. Dr. Cevahir Tekcan, endometriozisin, tanı ve tedavi sürecinin<br />

karmaşıklığı nedeniyle birçok hastanın yaşadığı ağrılarla<br />

başa çıkmasını zorlaştıran bir hastalık olduğunu söylüyor:<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


51<br />

Endometriosis can cause pain during sexual<br />

intercourse!<br />

Stating that endometriosis also significantly affects<br />

sexual health, Medical Dr. Cevahir Tekcan said, “Bleeding<br />

and inflammation of tissues outside the uterus can lead<br />

to a painful experience during sexual intercourse. This<br />

situation may cause patients to avoid sexual activity and<br />

therefore experience physical and psychological difficulties<br />

in their relationships. Understanding, early diagnosis and<br />

appropriate treatment of this disease can significantly<br />

improve women’s quality of life. In addition, symptoms of<br />

the disease may not always be seen, and this may be the<br />

cause of half of all unexplained infertility cases.”<br />

Endometriosis requires detailed examination!<br />

Medical Dr. Cevahir Tekcan says that endometriosis is a<br />

disease that makes it difficult for many patients to cope<br />

with the pain they experience due to the complexity of<br />

the diagnosis and treatment process, “Ultrasonography<br />

is important in seeing chocolate cysts and enlargement<br />

of the tubes in endometriosis, which causes advanced<br />

adhesions. MRI can be used in necessary cases.<br />

Laparoscopic examination is the gold standard diagnostic<br />

method. Treatment methods for endometriosis generally<br />

include medication and surgery, and treatment approaches<br />

may vary depending on the patient’s specific condition<br />

and the problem it causes. When surgical treatment<br />

is planned, preventive surgical interventions may be<br />

preferred, especially considering that most patients<br />

are of reproductive age. Collaboration and information<br />

sharing between doctors, patients and society are of<br />

great importance in order to raise awareness about<br />

endometriosis, its early diagnosis and effective treatment<br />

options, and to offer patients a better quality of life.”<br />

“Ultrasonografi çikolata kistlerinin görülmesi ve ileri<br />

derecede yapışıklara neden olan endometrioziste tüplerde<br />

genişlemenin görülmesinde önemlidir. Gerekli olgularda<br />

MRI kullanılabilir. Laparoskopik inceleme altın standart tanı<br />

yöntemidir. Endometriozisin tedavi yöntemlerinin genellikle<br />

ilaç ve cerrahi tedaviyi içerdiğini, tedavi yaklaşımlarının,<br />

hastanın spesifik durumuna ve oluşturduğu soruna<br />

bağlı olarak değişebiliyor. Cerrahi tedavi planlandığında,<br />

özellikle hastaların çoğunun üreme çağında olduğu<br />

düşünülerek, koruyucu cerrahi müdahaleler tercih<br />

edilebiliyor. Endometriozisle ve endometriozisin erken tanı<br />

ve etkili tedavi seçenekleri konusunda bilinçliliği artırmak<br />

ve hastalara daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilmek için<br />

doktorlar, hastalar ve toplum arasında iş birliği ve bilgi<br />

paylaşımı büyük önem taşıyor.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


ŞUBAT <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: <strong>2024</strong> Türk Girişimsel Radyoloji 19. Yıllık Toplantısı TARİH: 2 - 6 Şubat <strong>2024</strong> YER: Titanic Belek Otel, Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://girisimselradyoloji<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: Türk Nöroradyoloji Derneği Uluslararası Katılımlı 33. Yıl Kongresi TARİH: 16 - 18 Şubat <strong>2024</strong> YER: Radisson Blu Şişli, İstanbul<br />

WEB ADRESİ: https://www.tnrd<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

MART <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: 16. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Hücresel Tedaviler Kongresi TARİH: 7- 9 Mart <strong>2024</strong> YER: Xanadu Otel, Belek - Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://thdkitht<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: 8. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi TARİH: 7- 10 Mart <strong>2024</strong> YER: Trendy Lara Otel, Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://minimalinvazivurolojikongresi.org/tr/<br />

PROJE ADI: 9. Psikiyatri Zirvesi ve 16. Anksiyete Kongresi TARİH: 7- 10 Mart <strong>2024</strong> YER: Titanic Mardan Palace Otel, Lara - Antalya<br />

WEB ADRESİ: http://<strong>2024</strong>.psikiyatrizirvesi.org/<br />

PROJE ADI: Hedef Kanser <strong>2024</strong> TARİH: 28-30 Mart <strong>2024</strong> YER: Elexus Hotel, Girne-KKTC<br />

WEB ADRESİ: https://www.hedefkanser<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

NİSAN <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: 31. Ulusal Neonatoloji Kongresi TARİH: 24 - 28 Nisan <strong>2024</strong> YER: Kaya Palazzo Otel, Belek - Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://www.uneko<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: 11. Akdeniz Hipertansiyon ve Ateroskleroz Kongresi TARİH: 25 - 28 Nisan <strong>2024</strong> YER: Nirvana Cosmopolitan Otel, Lara - Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://medhyp<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: Türk Toraks Derneği 27. Yıllık Kongresi TARİH: 29 Nisan – 3 Mayıs <strong>2024</strong> YER: Elexus Otel, Girne-KKTC<br />

WEB ADRESİ: https://toraks.org.tr/site/community/info/p/<strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: 6. Talasemi ve Hemoglobinopatiler Kongresi TARİH: 22 – 24 Nisan <strong>2024</strong> YER: Lykia World, Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://www.talasemikongresi<strong>2024</strong>.org/tr/


MAYIS <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: 9. İstanbul Hipofiz Sempozyumu TARİH: 3 - 4 Mayıs <strong>2024</strong> YER: İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi - İstanbul<br />

WEB ADRESİ: https://istanbulhipofiz.org/tr/<br />

PROJE ADI: 10. Ortopedi ve Travmatoloji İstanbul Buluşması TARİH: 3 - 4 Mayıs <strong>2024</strong> YER: Osmanlı Arşivi Külliyesi, Kağıthane - İstanbul<br />

WEB ADRESİ: https://totderistanbulbulusmasi<strong>2024</strong>.org/tr<br />

PROJE ADI: 36. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi TARİH: 8 - 12 Mayıs <strong>2024</strong> YER: Elexus Otel, Girne-KKTC<br />

WEB ADRESİ: https://untk<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: Türk Manyetik Rezonans Derneği 28. Yıllık Bilimsel Toplantısı TARİH: 16-18 Mayıs <strong>2024</strong> YER: JW Marriott Otel, Ankara<br />

WEB ADRESİ: https://tmrd<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: Meme MR Kursu <strong>2024</strong> TARİH: 24-25 Mayıs <strong>2024</strong> YER: Titanic Bodrum Otel<br />

WEB ADRESİ: https://mememr<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: 16. Çapa Nefroloji ve Transplantasyon Günleri TARİH: 24 - 26 Mayıs <strong>2024</strong> YER: İstanbul Üniversitesi,<br />

Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi<br />

WEB ADRESİ: https://capanefroloji<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: Full Face Congress <strong>2024</strong> TARİH: 31 Mayıs - 2 Haziran <strong>2024</strong> YER: Hilton Bomonti Hotel, İstanbul<br />

WEB ADRESİ: https://fullfacecongress.org/<br />

HAZİRAN <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: TOD 8. Canlı Cerrahi Sempozyumu - <strong>2024</strong> TARİH: 6 – 9 Haziran <strong>2024</strong> YER: Bilkent Otel, Ankara<br />

WEB ADRESİ: https://www.todnet.org/CanliCerrahiSempozyumu<strong>2024</strong>/<br />

EKİM <strong>2024</strong><br />

PROJE ADI: Türk Toraks Radyolojisi Kongresi TARİH: 3-6 Ekim <strong>2024</strong> YER: Pine Bay Otel, Kuşadası-Aydın<br />

PROJE ADI: 6. Uluslararası ve 17. Akademik Geriatri Kongresi TARİH: 16 – 20 Ekim <strong>2024</strong> YER: La Blanche Otel, Bodrum-Muğla<br />

WEB ADRESİ: https://akademikgeriatri<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

PROJE ADI: 19. Balkan Radyolojisi Kongresi TARİH: 23 – 26 Ekim <strong>2024</strong> YER: Radisson Blue Otel, Çeşme-İzmir<br />

WEB ADRESİ: https://www.bcr<strong>2024</strong>.org/en/<br />

PROJE ADI: 50. Ulusal Hematoloji Kongresi TARİH: 29 Ekim - 2 Kasım <strong>2024</strong> YER: Pine Beach Belek, Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://ulusalhematoloji<strong>2024</strong>.org/tr/<br />

KASIM<br />

PROJE ADI: 33. Ulusal Türk Ortopedi Ve Travmatoloji Kongresi TARİH: 5 - 10 Kasım <strong>2024</strong> YER: Pine Beach Kongre Merkezi, Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://totbid.org.tr/tr/<br />

PROJE ADI: 45. Ulusal Radyoloji Kongresi TARİH: 13 - 17 Kasım <strong>2024</strong> YER: Pine Beach Kongre Merkezi, Belek-Antalya<br />

WEB ADRESİ: https://turkrad<strong>2024</strong>.org/<br />

PROJE ADI: TOD 58. Ulusal Kongresi TARİH: 20 - 24 Kasım <strong>2024</strong> YER: Rixos Sungate Otel, Antalya


54<br />

Turkish Pharmaceutical Industry Report: Innovative road map in<br />

collaboration with IQVIA, AIFD and EFPIA<br />

Dr. Ümit Dereli, General Secretary of the Association of<br />

Research-Based Pharmaceutical Companies<br />

The “Turkish Pharmaceutical Industry Report”<br />

prepared by IQVIA with the support of the<br />

Association of Research-Based Pharmaceutical<br />

Companies (AIFD) and the European Federation of<br />

Pharmaceutical Industries and Associations<br />

(EFPIA) will guide the healthcare sector.<br />

Türkiye Pharmaceutical Industry Report 2023, prepared<br />

by IQVIA under the sponsorship of AIFD and EFPIA, was<br />

shared with the public. The report, which examines the<br />

Turkish pharmaceutical industry in the light of objective and<br />

comparative annual data, includes in-depth current analyzes<br />

from global pharmaceutical market sizes to healthcare<br />

expenditures, from reimbursement processes to production,<br />

foreign trade, investment and R&D areas, which are important<br />

components of the pharmaceutical value chain.<br />

A first-of-its-kind report will guide the health sector<br />

Emphasizing that the report presents information and data that is a first for Türkiye, Dr. Ümit Dereli, General Secretary of the<br />

Association of Research-Based Pharmaceutical Companies said,<br />

“Turkish Pharmaceutical Industry Report 2023 independently reveals the research, analysis and conclusions of both Türkiye<br />

and the world pharmaceutical industry, showing the areas that need improvement, as well as being a guide that will move<br />

our industry forward. Within the framework of the report study, our country’s pharmaceutical industry was compared with<br />

equivalent countries in many different dimensions and with objective data. In this context, we believe that the report will<br />

enable the correct positioning of our pharmaceutical industry. With this report, which we will renew regularly every year and<br />

which will, in a sense, become the almanac of our sector, we aim to provide a reference source for all our stakeholders, from<br />

the public to the academy and the private sector, while keeping the pulse of our health sector.”<br />

Türkiye İlaç Sektörü Raporu:<br />

IQVIA, AIFD ve EFPIA iş birliğiyle yenilikçi yol haritası<br />

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) ve Avrupa İlaç Sanayi ve Dernekleri Federasyonu (EFPIA)<br />

desteğiyle IQVIA tarafından hazırlanan “Türkiye İlaç Sektörü Raporu’’ sağlık sektörüne rehber olacak.<br />

AIFD ve EFPIA sponsorluğunda IQVIA tarafından hazırlanan Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2023 kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye<br />

ilaç sektörünü objektif ve karşılaştırmalı yıllık veriler ışığında inceleyen raporda, küresel ilaç pazarı büyüklüklerinden sağlık<br />

harcamalarına, geri ödeme süreçlerinden, ilaç değer zincirinin önemli bileşenleri olan üretim, dış ticaret, yatırım ve Ar-Ge<br />

alanlarına kadar derinlemesine güncel analizler bulunuyor.<br />

Bir ilk niteliğindeki rapor sağlık sektörüne rehber olacak<br />

Raporun Türkiye açısından bir ilk niteliğindeki bilgi ve verileri ortaya koyduğunu vurgulayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği<br />

Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli şu ifadeleri kullandı:<br />

“Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2023, hem Türkiye hem de dünya ilaç sektörüne ait araştırma, analiz ve çıkarımları bağımsız bir<br />

şekilde ortaya koyarak, geliştirilmesi gereken alanları göstermenin yanı sıra sektörümüzü ileriye taşıyacak bir rehber olma<br />

özelliğini taşıyor. Rapor çalışması çerçevesinde, ülkemiz ilaç sektörü birçok farklı boyutta ve objektif verilerle muadil ülkeler ile<br />

kıyaslandı. Bu kapsamda raporun ilaç sektörümüzün doğru konumlandırılmasına imkân sağlayacağına inanıyoruz. Her yıl düzenli<br />

olarak yenileyeceğimiz ve bu yönüyle bir anlamda sektörümüzün almanağı niteliğini kazanacak bu raporla, sağlık sektörümüzün<br />

nabzını tutarken, kamudan akademiye ve özel sektöre kadar tüm paydaşlarımıza bir başucu kaynağı sunmayı hedefliyoruz.”<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


56<br />

Faster recovery possible with half knee prosthesis<br />

Yarım diz protezi ile daha hızlı iyileşme mümkün<br />

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve<br />

Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Akan, sıklıkla<br />

dizde şişlik, ağrı ve sertlik şeklinde kendini belli<br />

eden kireçlenmenin, yürüme, eğilme, çömelme<br />

ve merdiven çıkma gibi gündelik işleri bile<br />

engelleyerek kişinin yaşam kalitesini azalttığına<br />

dikkat çekiyor.<br />

Orthopedics and<br />

Traumatology Specialist<br />

Prof. Dr. Burak Akan at<br />

Acıbadem Ataşehir Hospital<br />

Orthopedics and Traumatology Specialist Prof. Dr.<br />

Burak Akan at Acıbadem Ataşehir Hospital points<br />

out that arthritis, which often manifests itself as<br />

swelling, pain and stiffness in the knee, reduces<br />

the person’s quality of life by hindering even daily<br />

tasks such as walking, bending, squatting and<br />

climbing stairs.<br />

Our knees, which carry the entire load of our body, bend,<br />

turn and keep us standing upright... Sometimes, due to age,<br />

genetic effects, excess weight or injury, the cartilage tissue<br />

in this basic joint wears out and the knees may become<br />

painful, and the possibility of arthritis increases with age.<br />

Knees, which are the most complex and largest joints of the<br />

human body, carry the entire load of the body, together<br />

with the ankles and hips. If the slippery cartilage tissue that<br />

allows these joints to move easily loses its quality and wears<br />

out, the disease we call “calcification” occurs.<br />

Vücudumuzun tüm yükünü taşıyan, bükülen, dönen, bizi<br />

dimdik ayakta tutan dizlerimiz... Bazen yaşla, bazen genetik<br />

etkilerle, fazla kilo veya yaralanma gibi sebeplerle bu<br />

temel eklemdeki kıkırdak doku aşınıyor ve dizler ağrılar<br />

içinde kalabiliyor; üstelik yaşla birlikte kireçlenme ihtimali<br />

de artıyor. İnsan vücudunun en karmaşık ve en büyük<br />

eklemlerinden olan dizler, ayak bilekleri ve kalçalarla<br />

birlikte vücudun tüm yükünü taşıyor. Bu eklemlerin rahat<br />

hareket etmelerini sağlayan kaygan kıkırdak doku niteliğini<br />

kaybeder ve aşınırsa “kireçlenme” dediğimiz hastalık ortaya<br />

çıkıyor.<br />

Her yaşa uygun bir tedavi yöntemi<br />

Genetik yatkınlık, spor yaralanması, fazla kilo, eklemlerin<br />

fazla kullanımı gibi durumların neden olduğu diz<br />

kireçlenmesinin görülme sıklığı yaşla birlikte artıyor.<br />

Diz kireçlenmesi özellikle dizin tek bölgesini etkiliyorsa<br />

(çoğunlukla dizin iç tarafı) yarım diz protezi, bu tedavide<br />

başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Ortopedi ve<br />

Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Akan, ‘parsiyel<br />

diz protezi’ ya da ‘unikondiler veya unikompartmental<br />

diz protezi’ olarak da adlandırılan yarım diz protezi<br />

A treatment method suitable for all ages<br />

The incidence of knee arthritis, which is caused by<br />

conditions such as genetic predisposition, sports injury,<br />

excess weight, and overuse of joints, increases with age.<br />

If knee arthritis affects only one area of the knee (mostly<br />

the inner side of the knee), half knee prosthesis provides<br />

successful results in this treatment. Orthopedics and<br />

Traumatology Specialist Prof. Dr. Regarding half knee<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

GÜMÜSSUYU MAH. AGACIRAGI SOK. NO: 3/10<br />

BEYOGLU 34437 ISTANBUL-TURKEY<br />

TEL: +90 212 244 78 79 Pbx / FAX: +90 212 251 62 40<br />

E-Mail: bilgi@digitur.com.tr<br />

FIME <strong>2024</strong><br />

19 – 21 HAZİRAN <strong>2024</strong><br />

MIAMI CONVENTION CENTER AMERICA<br />

ULUSLARARASI MEDİKAL FUARI<br />

Oteller<br />

Albion Hotel (3***) vb.<br />

Fuar Alanı 800 Metre<br />

Best Western Plus Atlantic<br />

Hotel (3***) vb.<br />

Fuar Alanı 2,5 KM<br />

Konaklama<br />

Dbl Oda Kişi Başı<br />

Tek Kişilik Oda<br />

Dbl Oda Kişi Başı<br />

Tek Kişilik Oda<br />

17 – 22 Haziran <strong>2024</strong><br />

5 Gece / 6 Gün<br />

Dbl Oda da Kişi Başı<br />

2,590 USD<br />

Başlayan Fiyatlarla<br />

(Single Konaklama Fiyatı Sorunuz)<br />

Türk Havayolları Uçuş Detayları<br />

17.06.<strong>2024</strong> TK77 IST/MIA 1355 1920<br />

22.06.<strong>2024</strong> TK78 MIA/IST 2115 1545<br />

Fiyata Olan Hizmetler Dahil<br />

Seçilen Otelde 5 Gece Kahvaltı Dahil Konaklama<br />

Belirtilen Uçuşlarda Çift Yön Ekonomi Sınıf Uçak Bileti<br />

Alan Vergileri<br />

Konaklama Vergileri Dahil<br />

Havalimanı – Otel – Havalimanı Transferi<br />

Digitur Acenta Yetkilisi (Minimum 20 Katılımcı Olması<br />

Halinde)<br />

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler<br />

Vize Ücreti (Şahsi Başvuru)<br />

Yurt Dışı Çıkış Harcı (150 TL)<br />

Günlük Otel Şehir Vergileri ( 45 USD)<br />

Otel – Fuar Alanı – Otel Transferi<br />

Fuar Giriş Biletleri<br />

Otel Ekstraları<br />

Kişisel Harcamalar<br />

Öğlen / Akşam Yemekleri<br />

Farklı tarih ve alternatif otel/uçak seçenekleri için sales@digitur.com.tr email adresi üzerinden bilgi alabilirsiniz.<br />

DIGITALTOUR TOURISM & TRAVEL AGENCY<br />

Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. Kuruluşudur.<br />

Tursab A-5965


58<br />

prosthesis surgeries, also called ‘partial knee prosthesis’<br />

or ‘unicondylar or unicompartmental knee prosthesis’,<br />

Burak Akan said, “This treatment is an alternative to total<br />

knee prosthesis, which is used in the treatment of cartilage<br />

loss that occurs in only one area of the knee joint due to<br />

reasons such as calcification and osteochondral defect. It is<br />

a surgery. It is used in many cases, including meniscus and<br />

root tears. These prostheses are suitable for adult patients<br />

with single-site cartilage damage in some cases such as<br />

correctable varus-valgus, which the physician can decide<br />

through examination and tests. Although it is suitable for<br />

all ages, it is especially preferred in patients under the<br />

age of 60 or over the age of 80. It is an alternative to total<br />

knee prosthesis if revision is required in the future for<br />

people under the age of 60, and it is preferred because<br />

it is a less risky surgery in the older age group.” Half knee<br />

prosthesis aims for a faster recovery with less risk than<br />

total knee prosthesis. This surgery is performed by an<br />

open method, by numbing the body from the waist down<br />

with spinal anesthesia, under light sleep, which excites<br />

the patients, and is completed within 45 minutes - 1 hour.<br />

These surgeries, which have a 10-year usage rate of over 95<br />

percent, aim to provide lifelong recovery for the patient.<br />

ameliyatlarına dair, “Bu tedavi kireçlenme ve osteokondral<br />

defekt gibi nedenlerden dolayı diz ekleminin sadece bir<br />

bölgesinde oluşan kıkırdak kaybının tedavisinde kullanılan<br />

total diz protezine alternatif bir ameliyattır. Menisküs ve<br />

kök yırtıkları olmak üzere birçok durumda kullanılır. Bu<br />

protezler düzeltilebilir varus -valgus gibi hekimin muayene<br />

ve tetkikler ile karar verebileceği bazı durumlarda, tek<br />

bölge kıkırdak harabiyeti olan yetişkin hastalara uygundur.<br />

Her yaşa uygun olmakla beraber, 60 yaş altı veya 80 yaş<br />

üstü hastalarda özellikle tercih edilir. 60 yaş altında ileride<br />

revizyon gerekirse total diz protezine alternatif, ileri yaş<br />

grubunda ise daha az riskli bir ameliyat olduğu için tercih<br />

edilir” diyor. Yarım diz protezinde total diz protezine göre<br />

daha az riskle daha hızlı bir iyileşme amaçlanıyor. Bu<br />

ameliyat, açık yöntemle hastaların heyecanını alan hafif<br />

uyku altında vücudun belden aşağısının spinal anestezi<br />

ile uyuşturulmasıyla yapılıyor ve 45 dakika- 1 saat içinde<br />

tamamlanıyor. 10 yıllık kullanım oranları yüzde 95’in<br />

üzerinde olan bu ameliyatlarda hastanın ömür boyu<br />

iyileşmesi hedefleniyor.<br />

Daha düşük riskle daha doğal bir diz<br />

Bu yöntemle hastaların hızla iyileştiğine değinen Ortopedi<br />

ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Akan, “Amacımız<br />

fonksiyonu bozulmuş bir diz eklemini tekrar ağrısız ve işler<br />

hale geri getirmek, yani ağrısız hareket elde etmektir. Total<br />

diz protezine göre daha düşük riskle daha doğal bir diz<br />

elde etmek en büyük avantajı olmakla birlikte, enfeksiyon<br />

oranları daha düşüktür, yara izi daha küçüktür, hastalar<br />

daha hızlı normal hayata dönerler ve çoğu ameliyatsız<br />

normal bir diz gibi hisseder” diyor. Hastalar, ameliyattan<br />

5-6 saat sonra ayağa kalkıp diz üzerine tam yük vererek<br />

yürüyorlar. Hastanede bir gün kaldıktan sonra taburcu<br />

edilen hastalar genelde 3-4 hafta sonra kendi rutin<br />

yaşamlarına dönebiliyorlar. Her işlemde olduğu gibi bu<br />

ameliyatta da enfeksiyon, yara iyileşmesinde gecikme ve<br />

anestezi komplikasyonları gibi riskler minimum düzeyde<br />

bulunsa da bu tedavi yöntemiyle oldukça başarılı sonuçlar<br />

elde ediliyor.<br />

A more natural knee with lower risk<br />

Stating that patients recover quickly with this method,<br />

Orthopedics and Traumatology Specialist Prof. Dr. Burak<br />

Akan said, “Our aim is to make a dysfunctional knee joint<br />

painless and functional again, that is, to achieve pain-free<br />

movement. “Although the biggest advantage is getting<br />

a more natural knee with lower risk than total knee<br />

replacement, infection rates are lower, scars are smaller,<br />

patients return to normal life faster, and most feel like a<br />

normal knee without surgery.” Patients stand up and walk<br />

with full weight on the knee 5-6 hours after the surgery.<br />

Patients discharged after a one-day stay in the hospital<br />

can generally return to their routine lives after 3-4 weeks.<br />

Although the risks such as infection, delayed wound<br />

healing and anesthesia complications are minimal in this<br />

surgery, as in every procedure, very successful results are<br />

achieved with this treatment method.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


60<br />

Manage your blood pressure without medication<br />

Tansiyonunuzu ilaçsız yönetin<br />

Interventional Cardiologist Prof. Dr. Mehmet<br />

Vefik Yazıcıoğlu at Liv Hospital underlined that<br />

renal denervation is a revolutionary procedure<br />

method in the fight against high blood pressure,<br />

and if you cannot control your blood pressure,<br />

this innovative procedure may be just for you...<br />

So, what is renal denervation and how does it work?<br />

A new front in the war on high blood pressure<br />

It is important to understand the basis of renal denervation.<br />

This procedure targets the nerves in our kidneys. The<br />

kidneys play a critical role in blood pressure control. When<br />

blood pressure rises, nerves in the kidneys send a “raise<br />

blood pressure” signal to the body. Renal denervation helps<br />

reduce blood pressure by neutralizing these nerves. Thus, a<br />

new front is opened in the war against high blood pressure.<br />

Nerves are weakened<br />

Renal denervation is a minimally invasive procedure (done<br />

through small incisions), usually under local anesthesia.<br />

The doctor advances a catheter through your veins to your<br />

kidneys and neutralizes the nerves there. This procedure<br />

usually takes about an hour and patients can often return<br />

home the same day.<br />

Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Vefik Yazıcıoğlu, Renal denervasyonun yüksek<br />

tansiyonla mücadelede devrim niteliğinde bir<br />

tedavi yöntemi olduğunu, tansiyonunuzu kontrol<br />

altına alamıyorsanız bu yenilikçi tedavinin tam<br />

size göre olabileceğinin altını çizdi… Peki, renal<br />

denervasyon nedir ve nasıl çalışır?<br />

Yüksek tansiyonla savaşta yeni bir cephe<br />

Renal denervasyonun temelini anlamak önemli. Bu tedavi,<br />

böbreklerimizdeki sinirleri hedef alır. Böbrekler, tansiyon<br />

kontrolünde kritik bir rol oynar. Tansiyon yükseldiğinde,<br />

böbreklerdeki sinirler vücuda “tansiyonu yükselt” sinyali<br />

gönderir. Renal denervasyon ise bu sinirleri etkisiz hale<br />

getirerek tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Böylece,<br />

yüksek tansiyonla savaşta yeni bir cephe açılmış olur.<br />

Sinirler güçsüz hale getirilir<br />

Renal denervasyon, genellikle lokal anestezi altında,<br />

minimal invaziv (küçük kesilerle yapılan) bir işlemdir.<br />

Doktor, bir kateteri damarlarınızdan böbreklerinize kadar<br />

ilerletir ve buradaki sinirleri etkisiz hale getirir. Bu işlem<br />

genellikle bir saat kadar sürer ve hastalar çoğunlukla aynı<br />

gün içinde eve dönebilirler.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>


62<br />

Promise for patients with drug-resistant high<br />

blood pressure<br />

First, this procedure is promising for patients with<br />

medication-resistant high blood pressure. While drug<br />

therapy is not sufficient for many patients, renal<br />

denervation offers these patients a new option.<br />

Additionally, this method can reduce medication-related<br />

side effects and increase patient comfort.<br />

Potential benefits of procedure may<br />

outweigh risks<br />

Of course, as with every medical procedure, there are some<br />

risks in renal denervation. These may include complications<br />

that may occur during the procedure or failure of the<br />

procedure to have the expected effect. However, these<br />

risks are generally low and the potential benefits of<br />

procedure may outweigh these risks.<br />

Innovative procedure<br />

Renal denervation marks an exciting new era in the<br />

procedure of high blood pressure. This method, which<br />

is a ray of hope for patients who do not respond to drug<br />

procedure, opens a new page in blood pressure control. If<br />

you are having problems with your blood pressure, you may<br />

consider talking to your doctor about renal denervation.<br />

This innovative procedure may improve your quality of life<br />

and offer a new way to control blood pressure. The world<br />

of medicine is constantly evolving, and renal denervation<br />

stands as a shining example of this development.<br />

Interventional Cardiologist Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu at Liv Hospital<br />

İlaçlara dirençli yüksek tansiyonu olan<br />

hastalar için umut verici<br />

İlk olarak, bu tedavi, ilaçlara dirençli yüksek tansiyonu<br />

olan hastalar için umut vericidir. Birçok hasta için<br />

ilaç tedavisi yeterli olmazken, renal denervasyon<br />

bu hastalara yeni bir seçenek sunar. Ayrıca, bu<br />

yöntem ilaçlara bağlı yan etkileri azaltabilir ve hasta<br />

konforunu artırabilir.<br />

Tedavinin potansiyel faydaları riskleri<br />

gölgede bırakabilir<br />

Elbette, her tıbbi işlemde olduğu gibi renal<br />

denervasyonda da bazı riskler bulunmaktadır.<br />

Bunlar arasında işlem sırasında oluşabilecek<br />

komplikasyonlar veya tedavinin beklenen etkiyi<br />

göstermemesi yer alabilir. Ancak, bu riskler genellikle<br />

düşüktür ve tedavinin potansiyel faydaları bu riskleri<br />

gölgede bırakabilir.<br />

Yenilikçi tedavi<br />

Renal denervasyon, yüksek tansiyon tedavisinde<br />

heyecan verici yeni bir döneme işaret ediyor. İlaç<br />

tedavisine yanıt vermeyen hastalar için umut ışığı olan<br />

bu yöntem, tansiyon kontrolünde yeni bir sayfa açıyor.<br />

Eğer tansiyonunuzla ilgili sorunlar yaşıyorsanız,<br />

doktorunuzla renal denervasyon hakkında konuşmayı<br />

düşünebilirsiniz. Bu yenilikçi tedavi, yaşam kalitenizi<br />

artırabilir ve tansiyon kontrolünde yeni bir yol<br />

sunabilir. Tıp dünyası sürekli gelişiyor ve renal<br />

denervasyon, bu gelişimin parlak bir örneği olarak<br />

karşımızda duruyor.<br />

<strong>Ocak</strong> - January <strong>2024</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!