13.01.2013 Views

başkent üniversitesi tıp fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları ...

başkent üniversitesi tıp fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları ...

başkent üniversitesi tıp fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ajanlarla eritropoezisi inhibe ederek incelemişlerdir. Eritropoezisin inhibe edilmesinin, kanama<br />

<strong>ve</strong> EPO <strong>ve</strong>rilmesiyle oluşan hepsidin baskılanmasını önlediği, çelişkili olarak anemiye rağmen<br />

hepsidinin arttığı tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları hepsidin üretiminin, anemi <strong>ve</strong><br />

hipoksiden bağımsız olarak direk eritropoetik aktivite tarafından düzenlendiğini<br />

göstermektedir. Benzer şekilde başka bir çalışmada radyasyon <strong>ve</strong> eritrosit transfüzyonuna<br />

ikincil polisitemi ile eritropoezisin inhibe edilmesi sonrasında hepsidinin dramatik olarak<br />

arttığı görülmüştür (50).<br />

Hepsidinin eritropoetik aktivite ile düzenlenmesi, beta talasemi <strong>ve</strong> konjenital diseritropoetik<br />

anemi gibi demir birikimi olan anemilerde önemlidir. Transfüzyon yapılmayan beta talasemi<br />

intermediyalı hastalarda yüksek serum <strong>ve</strong> doku demirine karşılık üriner hepsidin düzeyleri<br />

oldukça düşüktür (76, 77, 81, 82). Bu durum eritropoetik aktivitenin hepsidini regüle etme<br />

özelliğinin demire göre çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Hepsidinin çok güçlü<br />

baskılanması, artmış demir emilimi <strong>ve</strong> sistemik demir yüklenmesine neden olmakta, talasemi<br />

intermediyada olduğu gibi kan transfüzyonu olmasa bile karaciğer <strong>ve</strong> miyokardda demir<br />

birikerek ölümcül hasara yol açabilmektedir (76, 82). Bu hastalarda gelecekte dışarıdan<br />

hepsidin <strong>ve</strong>rilerek demir birikimi <strong>ve</strong> buna bağlı hasar önlenebilir.<br />

Gerçekte hepsidini düzenleyen eritropoetik molekülün ne olduğu tam olarak bilinememektedir.<br />

Eritropoezis sırasında eritroblastlardan salgılandığı düşünülen bir <strong>ve</strong>ya daha fazla proteinin bu<br />

işi yaptığı sanılmaktadır. Yakın zamanda TGF-β ailesinden olan kemik iliği kökenli, eritroblast<br />

matürasyonu sırasında salınan, β-talasemili hastaların serumlarında çok yüksek düzeyde<br />

bulunan ‘Growth differentiatin factor’ (GDF) 15’in talasemideki hepsidin baskılanmasına<br />

aracılık ettiği bildirilmiştir (83). Talasemili hasta serumlarının insan hepatositlerinde hepsidin<br />

mRNA üretimini baskıladığı izlenmiştir. GDF 15’in anti-GDF 15 ile bloke edilmesiyle bu<br />

baskılanmanın tam olmasa da kısmen geri döndüğü görülmüştür. Bu sitokinin hepsidin ile<br />

ilişkisinin β-talasemi dışındaki eritropoetik aktivite artışıyla giden hastalıklarda daha ayrıntılı<br />

araştırılmasına gereksinim vardır.<br />

Hepsidin Üretiminin Düzenlenmesinde Hipoksi<br />

Hipoksik atmosferde bekletilen hepatik hücrelerde hepsidin yapımı azalmaktadır (49, 84).<br />

Hipoksinin hepsidini nasıl baskıladığı tam bilinmemektedir. Transkripsiyonel faktörlerden biri<br />

olan ‘Hypoksia-inducible factor’ (HIF), oksijenle düzenlenen genlerin üretiminde yer alan en<br />

önemli aracıdır. Peyssonnaux <strong>ve</strong> ark. (85), farelerde HIF üretimininin arttırılmasıyla hepsidin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!