16.01.2017 Views

Öteki -

KD-DERG%C4%B0-6

KD-DERG%C4%B0-6

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GÖRSEL: HENRY MOORE<br />

KANAT-MAK —<br />

AYŞEGÜL TABAK<br />

- Tunca Öğreten’e –<br />

Daracık bir odanın zemininde başını kollarının arasına almış,<br />

yere kapanıp dizlerini içine çekmiş duruyordu. Kıvranma<br />

belirtisi yoktu, ancak titrediği belliydi. Bu fiziksel bir acıdan<br />

fazlasıydı, daha çok bir sinir sistemi sarsıntısı, evet bir<br />

sarsıntı, bir depremdi. Çaresizlik, tükenmişlik, öteki’ye düşmüşlük<br />

alametiydi.<br />

Birden elleriyle başına baskı uygulamaya başladı. Titremesi<br />

gittikçe artıyor, acıdan mı ağrıdan mı bilinmeyen bir inlemeyle<br />

sızlıyor, ısı ve ter her yerini sarıyordu. O ufacık, karanlık<br />

ve pis odada bulunan tek ve küçük pencereden sızan günışığı<br />

attıkça o daha da kasılıyordu. Kasılmaktan taşa dönen<br />

omuzları titremesini boğdukça dişlerini sıka sıka hırıltıyla<br />

inledi bir süre daha, sonra… Sonra bir anda, ne olduğunu bile<br />

anlayamadan patladı pürüzsüz sırtı! Omurgasının iki yanında<br />

boydan boya iki yarık açıldı. Canı yanıyor, dişlerini daha bir<br />

sıkıyor, ter içinde korkudan ağlıyordu.<br />

Sırtından bir çift kanat çıkıyordu.<br />

Bir zaman sonra yere serili kaldı. Orada. Öylece. Yüzüstü.<br />

Kolları küçük bir çocuğunki gibi uzanmış, bacaklarındaki kasılma<br />

yerini hareketsizliğe bırakmış. Yığılmış. Sırtından etrafa<br />

yayılan, kocaman, beyazlı grili, belki on binlerce hafif tüyle<br />

bezenmiş iki zarif kanatla uzanmış hâlde. Sessizce. Pencereye<br />

benzer delikten sızan ışık hûzmeleri kanatlarına vuruyordu.<br />

Uzun, çok uzun zaman uyudu. Çok yorgundu.<br />

Yıllar süren bir uykudan uyanır gibi uyandı. Uzanmış ellerini<br />

kapayan kanatlara dokununca irkilerek dizleri üstüne zıpladı.<br />

Rüya içinde rüya, kim bilir bir kâbus mu anlaması imkânsızdı<br />

artık. Neden sonra kalktı, tarif edemediği çocuksu bir iç<br />

sevinç görkemli kanatlarına, evet evet kanatlarına dokundu,<br />

okşadı yumuşacık kuş zarifliğindeki tüylerini. Uçabilir miydi?<br />

Uçardı. Deneyebilirdi. Ne kaybedecekti ki? Hayatını mı!<br />

Biri görse ne olacaktı peki? Görse? Keşke görse. Biri.<br />

Çatıya çıkmalıydı, o da çıktı. Zor geçtiği dar kapıdan beton<br />

düzlüğe ulaştı. Kenara yaklaştı. Aşağıda insanlar böcekler gibi<br />

kıpırdanıyor, oraya buraya dağılıyor, bağırışıyordu yine, ama<br />

ötede bir yerlerde deniz vardı. Mavi, dingin, ılık deniz. Yutkunup,<br />

cesaretini topladı, ha ölecek ya yaşayacak, fakat bu şansı<br />

kaçırmayacaktı.<br />

54<br />

6.Sayı <strong>Öteki</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!