26.04.2017 Views

KOAH Bülteni 2012 Sayı 1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türasyonları daha düşüktü, amfizem bulguları ve hava<br />

akımı kısıtlanması daha şiddetli idi. Hipoksemik grubun<br />

çoğunluğunu yüksek rakımlı merkezden katılan<br />

hastalar oluşturdu (%84.2) ve ortalama satürasyonları<br />

%90.5±4.3 idi. Kadın hastalar ağırlıklıydı, hipoksemik<br />

hastalar arasında -yüksek rakımda yaşayanlar da dahil-<br />

aktif sigara içenler daha azdı. Bu grupta hava akımı<br />

kısıtlanması, egzersiz kapasitesindeki azalma ve BT’de<br />

hava hapsi ile amfizem alanı daha fazlaydı.<br />

Kadın cinsiyet, yüksek vücut kitle indeksi (VKİ),<br />

düşük FEV 1<br />

tüm hastalarda, yaş ise sadece yüksek rakımda<br />

yaşayanlarda hipoksemi için bağımsız risk faktörüydü.<br />

VKİ amfizem yüzdesi ile negatif FEV 1<br />

pozitif<br />

korelasyon gösterdi. Bu çalışmadaki ortalama VKİ<br />

(28.0±6.2 kg/m 2 ) diğer çalışmalara göre oldukça yüksekti.<br />

BT’deki amfizem şiddetinin hipoksemi veya istirahatteki<br />

satürasyon düşüklüğünü belirlemede önemli<br />

bir faktör olmadığı görüldü.<br />

Ağır hipoksemik 82 hastanın 21’i (%25.6) sürekli<br />

oksijen kullanmıyordu, 13 hasta egzersiz ve/veya uyurken<br />

kullandıklarını rapor etti. İlginç olarak ağır hipoksemik<br />

olmayan 971 hastanın 132’sinin (%13.6) sürekli<br />

oksijen tedavisi aldığı, %12.6’sının ise egzersiz ve/veya<br />

uyku sırasında oksijen kullandığı tespit edildi. Hipoksemik<br />

olmayan hastalardaki oksijen kullanımının <strong>KOAH</strong><br />

evresi arttıkça fazlalaştığı görüldü. Yüksek rakımda yaşayan<br />

<strong>KOAH</strong>’lı hipoksemik hastalarda oksijen kullanımı<br />

daha fazlaydı.<br />

Hipoksemik olmayan hasta grubunda sürekli<br />

oksijen kullananların satürasyonları kullanmayanlara<br />

göre daha düşüktü, bu hastalar daha yaşlı, yüksek rakımda<br />

yaşayan ve sigarayı önceden bırakmış olan hastalardı.<br />

Hipoksemik olan ve olmayan grupta sürekli<br />

oksijen kullanan hastaların semptomları daha şiddetli,<br />

6 dakika yürüme testleri düşük, hava akımı kısıtlılığı<br />

daha yüksek idi.<br />

Şiddetli dispne ve yüksek rakım hipoksemik hastalarda<br />

sürekli oksijen kullanımı için bağımsız belirleyiciydi.<br />

Hava yolu kısıtlılığının şiddeti, amfizem alanı<br />

ve hava hapsi ise bu hastalarda bağımsız risk faktörü<br />

olarak bulunmadı.<br />

<strong>KOAH</strong>’ın şiddetinin çeşitliliğini temsil eden bu<br />

geniş çaplı çalışmada, amfizemin ağır istirahat hipoksemisi<br />

üzerinde etkisi yokken, kadın cinsiyetin, yüksek<br />

rakımın ve azalmış akciğer fonksiyonlarının hipoksemi<br />

ile ilişkili olduğu bulundu. USOT’nin hem gereksiz kullanımı<br />

hem de yetersiz süre kullanımının yaygın olduğu<br />

görüldü. Dispne ve egzersiz kapasitesinin sürekli oksijen<br />

kullanımı için önemli belirleyiciler olduğu, bunun<br />

yanı sıra istirahatteki SpO2 düzeyi ile amfizem şiddetinin<br />

oksijen kullanımını predikte etmediği bulundu.<br />

Şiddetli hipoksemik hastaların çoğunu yüksek<br />

rakımlı merkezden kaydedilen hastalar oluşturuyordu.<br />

Aynı zamanda bu merkezler Amerika’da <strong>KOAH</strong> mortalitesinin<br />

en yüksek olduğu merkezlerdir. Bu durum<br />

yüksek rakımın muhtemel sebep olduğunu desteklemektedir.<br />

Amfizem <strong>KOAH</strong>’ta difüzyon kapasitesinde azalmaya<br />

ve egzersiz sırasında desatürasyona sebep olan<br />

patolojik bir oluşum olmasına rağmen, bu çalışmada<br />

hipoksemi için bir risk faktörü olarak bulunmamıştır.<br />

Bu da <strong>KOAH</strong>’taki hipokseminin sebebinin, hava akımı<br />

kısıtlanması, ventilasyon-perfüzyon dengesizliği, parankim<br />

kaybı, remodeling ve pulmoner vasküler yıkım<br />

gibi fizyolojik düzensizliklerden kaynaklandığını destekler<br />

niteliktedir. Bu hastalarda difüzyon kapasitesi bakılması<br />

faydalı olabilirdi fakat COPDGene çalışmasında<br />

difüzyon kapasitesi bakılmadı. Bu çalışmada ilginç<br />

olan <strong>KOAH</strong> evre 2 olup şiddetli amfizemi olan 15 vakada<br />

ağır istirahat hipoksemisi tespit edildi. Bu vakaların<br />

11’i yüksek rakımlı bölgeden kaydedilen hastalardı. Bu<br />

nedenle her ne kadar genel popülasyonda amfizem tek<br />

başına hipoksemi için bir risk faktörü olmasa da yüksek<br />

rakımlı yerlerde hipoksemiyi kolaylaştırabilir.<br />

COPDGene çalışması nüfus tabanlı bir çalışma<br />

olmamakla birlikte Amerika’daki USOT kullanımı ile<br />

ilgili veriler de sunmaktadır. Bu çalışmada hipoksemik<br />

olmayan hastaların günde 20 saatten fazla oksijen kullandıkları<br />

ve yine akut alevlenme sonrası hastaların taburcu<br />

oldukları dönemde USOT reçete edildiği görüldü.<br />

Bu hastaların sadece %35-65’inin stabil dönemde<br />

oksijen ihtiyacı olan hastalar olduğu bulundu.<br />

Egzersiz intoleransı <strong>KOAH</strong>’ta oksijen kullanımının<br />

belirteciydi. İstirahatte hipoksemik olmayan KO-<br />

AH’lı hastaların egzersiz sırasında oksijen kullanmalarının<br />

egzersiz toleransını artırdığı rapor edilmişti. Fakat<br />

bu çalışmada egzersiz oksimetri verileri toplanmadığı<br />

için böyle bir endikasyon önermek doğru olmayacaktır.<br />

Çalışmada hipoksemik ve hipoksemik olmayan<br />

hastalarda sürekli oksijen kullanımı için kesin tanımlayıcılar<br />

bulundu. Şiddetli hipoksemi varlığı USOT endikasyonu<br />

iken, hipoksemik olan ve olmayan hastalar<br />

ayrı ayrı değerlendirildiğinde istirahat oksijen satürasyonunun<br />

oksijen kullanımı için belirleyici olmadığı<br />

görüldü. Ayrıca <strong>KOAH</strong> şiddetinin göstergesi olduğu<br />

bilinen FEV 1<br />

, VKİ ve kantitatif BT amfizemin hipoksemik<br />

<strong>KOAH</strong>’lılarda değil de hipoksemik olmayanlarda<br />

27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!