21.01.2019 Views

TOURMAG SAYI 17

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Aktüel<br />

GNALIC’İN SIRLARI<br />

MURAT ERDİN<br />

İstanbul Boğazı’nın iki yakasını denizin<br />

altından birleştiren Marmaray inşaatı<br />

kazıları sırasında ortaya çıkartılan Bizans<br />

limanı ve batıkları, önemli bir keşif olarak<br />

değerini koruyor. Bu kazılarda, Bizans’a ait<br />

liman duvarı ve 34 gemi batığı bulunmuştu.<br />

Gün yüzüne çıkartılan binlerce buluntu arasında<br />

ahşap taraklar, amforalarla taşınan<br />

kargo yükleri ve taş taşımak için Afrika’dan<br />

getirilmiş develerin iskeletleri vardı.<br />

Araştırmacılar, Yenikapı’da bulunan bu<br />

batıkların; o dönem ticareti yapılan malları,<br />

kıyafetleri ve insanların sosyo-kültürel<br />

zevklerini daha iyi anlayabilmemiz için çok<br />

yararlı kaynaklar olduğunu vurguluyor.<br />

Tıpkı 1583'te Hırvatistan açıklarında batan<br />

‘Gnalic’ gemisi gibi.<br />

Ambarında Osmanlı Padişahı III. Murad’ın<br />

ısmarladığı malları barındıran önemli bir<br />

gemiydi Gnalic. Osmanlı sarayında yangın<br />

çıkmış ve Harem’in bir bölümü eşyalarıyla<br />

birlikte kül olmuştu. Haremi yeni baştan<br />

donatmak isteyen Padişah, Venedik’e uzun<br />

bir sipariş listesi göndermişti. Sultanı<br />

memnun etmek için elinden geleni yapan<br />

Venedik, Gnalic’i itinayla yüklemişti.<br />

Rönesans sanatını yansıtan aynalar, çeyizlik<br />

cam eşyalar, gözlük camları, deri giysiler,<br />

süs eşyaları ve ipek kumaşlarla yüklenen<br />

gemi Venedik’ten hareket ettiğinde ekim<br />

ayının sonları yaklaşmış ve fırtına mevsimi<br />

kapıya dayanmıştı. Mürettebatın endişesine<br />

rağmen yükün ağırlığını omuzlarında hisseden<br />

kaptan, hareket emri verdi. Adriyatik’e<br />

geldiğinde korkunç bir fırtınaya yakalanan<br />

Gnalic, içindeki paha biçilemez mallarla göz<br />

açıp kapayıncaya kadar Akdeniz’in dibini<br />

boyladı. Gemiden hiç kimse kurtulamadı.<br />

O günden beri denizin altında yatıp duran<br />

Gnalic’in ilk keşfedilmesi 1967 yılına rastlar.<br />

Ancak o yıllardaki teknik yetersizlik ve Yugoslavya<br />

hükümetinin ilgisizliği, batığın su<br />

üstüne çıkarılmasını engelledi. Gnalic için<br />

2011 yılında yeniden başlayan araştırmalar<br />

ilk meyvelerini verdi. Üç boyutlu çizimlerle<br />

batığı bilgisayar ortamına aktaran araştırmacılar,<br />

1583’te batan geminin içindeki<br />

malların iyi durumda ve yerli yerinde<br />

olduğunu tespit etti. Bu heyecan verici<br />

keşif hâlâ sürüyor. Bilim adamları, batığın<br />

bulunduğu yerin yakınlarına dalgaölçer yerleştirerek,<br />

kaybolan bazı parçaların nereye<br />

doğru sürüklenmiş olabileceğini ölçtüler.<br />

Gnalic’de çıkarılmayı bekleyen sağlam<br />

küpler ve ahşap bölmeler var.<br />

Su altında çalışmak oldukça zor ve dikkatli<br />

olmayı gerektiren bir çaba... Yoğun basınç<br />

dalgıçları zorlarken, uzun yıllar su içinde<br />

kalmış nadide bir esere dokunmak son derece<br />

riskli. Ayrıca batıklar üstünde çalışmak<br />

büyük maliyet gerektiriyor. Başlangıçta<br />

Gnalic batığının ortaya çıkartılmasına destek<br />

olmaktan kaçınan Hırvatistan hükümeti,<br />

turistik kaygılarla olsa gerek bir süre sonra<br />

araştırma ekibine lojistik destek vermeye<br />

karar verdi. En önemli desteği ise UNESCO<br />

sağladı ve Gnalic’in tamamen ortaya çıkartılması<br />

için parasal yardım sağladı.<br />

Türk, Japon, Fransız, Alman ve Hırvatlardan<br />

oluşan uluslararası araştırma ekibi, öncelikle<br />

define avcılarına karşı korumak için gemi<br />

batığını yasal koruma altına aldı. Bundan<br />

sonraki adım ise, batığın en yakın olduğu<br />

ülke olan Hırvatistan’ın Biograd kentinde bir<br />

müze oluşturup, çıkartılan tüm objeleri sergilemek<br />

oldu. Bu çaba, batığa olan kamuoyu<br />

ilgisini giderek artırdı.<br />

Avrupa Rönesansı’na ışık tutacak bir yüke<br />

sahip olan Gnalic’in sırları insanlığın bilgisine<br />

yavaş yavaş sunulurken; böyle titiz<br />

bir çabadan elde edilen bilgiler; tarihçileri,<br />

arkeologları ve antropologları memnun<br />

edecek. Gayet tabii turizmciler de para<br />

kazanacak. Titanic batmadan hemen önce<br />

geminin telsizcisi tarafından gönderilen<br />

“Bir buzdağına çarptık” mesajı, 2012’de<br />

düzenlenen bir müzayedede 27 bin 500 dolara<br />

satılmıştı. Gnalic’in içindeki Rönesans<br />

eserlerine ise paha biçilemeyecek.<br />

12 Ocak / Şubat / Mart | 2019<br />

January / February / March

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!