%35
Bursa Serbest Muhasebeci Mali MüÅavirler Odası
Bursa Serbest Muhasebeci Mali MüÅavirler Odası
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
B<br />
yargı kararları<br />
yükümlülüğünü düzenleyen yasal<br />
hükümler karşısında, haklı mazeret<br />
olarak kabulü mümkün<br />
değildir.<br />
Öte yandan, 2577 sayılı İdari<br />
Yargılama Usulü Kanunu’nun<br />
“idari dava türleri ve idari yargı<br />
yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin<br />
2. fıkrasında “idari yargı yetkisi,<br />
idari eylem ve işlemlerin hukuka<br />
uygunluğunun denetimi ile<br />
sınırlıdır. İdari mahkemeler yerindelik<br />
denetimi yapamazlar, yürütme<br />
görevinin kanunlar ile gösterilen<br />
şekil ve esaslara uygun<br />
olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak,<br />
idari eylem ve işlem niteliğinde<br />
veya idarenin takdir yetkisini<br />
kaldıracak biçimde yargı kararı<br />
veremezler.” hükmü yer almaktadır.<br />
Bu hükme göre idari yargı<br />
yerlerinin denetim yetkisi, kanunların<br />
idari makamlara bıraktığı<br />
yetkilerin kullanılışının hukuka uygun<br />
olup olmadığının araştırılmasını<br />
kapsar; yoksa söz konusu yetkilerin<br />
idari yargı yerlerince kullanılması<br />
sonucunu yaratmaz.<br />
2577 sayılı İdari Yargılama<br />
Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde<br />
düzenlenen re’sen araştırma<br />
yetkisi, idarenin kendi yetkisini<br />
kullanarak yapmış olduğu inceleme<br />
ve araştırmaya dayalı idari<br />
işlemden kaynaklanan idari<br />
uyuşmazlığın çözümü için gerekli<br />
belge ve bilgilerin, davaya bakan<br />
yargı yerine sağlanması<br />
amacını, bir başka anlatımla dava<br />
konusu yapılan idari işlemin<br />
hukuka uygunluğunu denetleme<br />
amacını güder. Buna göre, davacının<br />
tutum ve davranışı ile<br />
idarenin inceleme ve araştırma<br />
yapmasını önlemesi sonucu tesis<br />
edilen işlemin iptal davasına konu<br />
edilmesi durumunda, idari<br />
yargı yerinin idarece yapılamayan<br />
inceleme ve araştırmayı<br />
yapması idarenin yerine geçmesi<br />
sonucunu doğuracağından böyle<br />
bir inceleme ve araştırma yapılmasının<br />
re’sen araştırma yetkisinin<br />
kullanılması olarak kabulüne<br />
olanak bulunmamaktadır.<br />
Vergi incelemesi yapmaya<br />
yetkili denetim elemanına ibraz<br />
edilmediği için, biçimsel varlığının<br />
gerçek mahiyetiyle uyumlu olup<br />
olmadığı tespit edilemeyen defter<br />
ve belgelerin, davacı lehine<br />
verilecek karara dayanak alınması,<br />
vergilemede esas olan<br />
“gerçek mahiyet”in biçimselliğe<br />
feda edilmesi anlamına gelir. Bu<br />
bakımdan, gerçek mahiyetiyle<br />
uyumlu olduklarının, idari yargı<br />
yerince saptanmasına olanak<br />
bulunmayan; aksine, yetkili inceleme<br />
elemanına ibraz edilmedikleri<br />
için, kanıt olma değerini yitiren<br />
defter ve belgelere dayanılarak<br />
davacı lehine karar verilemez.<br />
Diğer taraftan, idari yargı yerinin<br />
görevi, idari işlemin tesis<br />
edildiği tarihte yetki, şekil, sebep,<br />
konu ve maksat yönlerinden biri<br />
ile hukuka aykırı olup olmadığını<br />
denetlemek olduğundan, idari<br />
işlemin tesis tarihinden sonra yargı<br />
yerince yapılacak veya bilirkişiye<br />
yaptırılacak inceleme sonucuna<br />
göre karar verilmesi bu yönüyle<br />
de mümkün değildir.<br />
Bu durumda, yukarıda açıklandığı<br />
üzere mücbir sebep hali<br />
olmaksızın defter ve belgelerini<br />
incelemeye ibraz etmeyerek indirim<br />
hakkından yararlanmak<br />
için yasal koşullardan birini yerine<br />
getirmeyen davacı adına katma<br />
değer vergisi indirimlerinin reddi<br />
suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta<br />
hukuka aykırılık bulunmamaktadır.<br />
Açıklanan nedenlerle, temyiz<br />
isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin<br />
kararının kabule ilişkin<br />
kısmının bozulmasına oyçokluğuyla<br />
karar verildi.<br />
Danıştay 7. Dairesi<br />
Tarih: 18.04.2013 Esas No: 2009/9515 Karar No: 2013/2028<br />
İDARİ DAVAYA KONU OLABİLECEK<br />
KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ ZORUNLU İŞ-<br />
LEM BULUNMAKSIZIN, MÜKELLEFİN<br />
TALEBİ ÜZERİNE YAPILAN TELAFİ EDİ-<br />
Cİ VERGİ TAHSİLATI İŞLEMİNİN İPTALİ<br />
İSTEMİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİ<br />
GEREKİR<br />
İdari davaya konu edilebilecek<br />
kesin ve yürütülmesi zorunlu,<br />
zımni veya açıkça ret işlemi bulunmaksızın,<br />
mükellefin talebi<br />
üzerine yapılan tahsilat işleminin<br />
iptali istemiyle mükellef tarafından<br />
açılan davanın, 2577 sayılı<br />
Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının<br />
“b” bendi uyarınca ortada,<br />
idari davaya konu edilebilecek<br />
nitelikte idari işlem bulunmadığı<br />
gerekçesiyle incelenmeksizin<br />
reddi gerekirken, işin<br />
esasının incelenmesi suretiyle<br />
verilen kararda Yargılama Hukuku<br />
kurallarına uyarlık bulunmadığı<br />
hk.<br />
İstemin Özeti: (…) A.Ş.’nce dahilde<br />
işleme rejimi uyarınca işlendikten<br />
sonra elde edilen eşyanın<br />
davacı adına tescili 29.12.2006<br />
gün ve …. sayılı ihracat beyannamesi<br />
ile Avrupa Birliğine üye<br />
ülkeye ihraç edilmesinden sonra<br />
ihraç edilen eşyanın üretiminde<br />
kullanılan üçüncü ülke menşeli<br />
girdilere ilişkin telafi edici verginin<br />
tahsil edilmesi istemiyle davalı<br />
idareye başvurulması üzerine telafi<br />
edici vergi, usulsüzlük cezası<br />
ve faiz için yapılan tahsilat işlemini;<br />
yalnızca ithal edilen üçüncü<br />
ülke menşeli eşyanın değeri<br />
üzerinden telafi edici vergi hesaplanması<br />
gerekirken, dahilde<br />
işleme rejimi uyarınca elde edilen<br />
eşyanın değeri üzerinden<br />
vergi hesaplanmasının hukuka<br />
Bilanço<br />
97<br />
AĞUSTOS / EYLÜL / EKİM 2013