10.09.2015 Views

%35

Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası

Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

B<br />

kayıtlarda yer alması ve alacağın miktarı konusunda taraflar<br />

arasında bir ihtilaf bulunmaması yeterli görülmektedir.<br />

Hâsılatların elde edilmesi bakımından yukarıdaki kurallar<br />

geçerliyken cevaplandırılması gereken sorulardan biri de<br />

giderlerin ödenmesi ve tahakkuku meselesidir. Giderlerin<br />

tahakkuku süreç bakımından ödemeden daha önce gelen<br />

bir hukuki durumu ifade eder. Bir başka deyişle her ödeme<br />

içinde tahakkuku barındırırken her tahakkuk ödeme anlamına<br />

gelmez.<br />

Tahsil ve tahakkuk esasının ilişkinin bir tarafı bakımından<br />

geliri ortaya çıkarması söz konusuyken aynı durumların<br />

karşı taraf için ne anlam ifade etmesi gerektiği üzerinde durulması<br />

gereken bir husustur. Esasen bir taraf için gelir olan<br />

şeyin diğer taraf için gider olması akla uygundur. TTK’ya<br />

göre kazancın bulunmasında bu prensip geçerlidir. Ancak<br />

gelir vergisinde ticari kazancın tespiti bakımından giderlerin<br />

bazıları ödeme şartına bağlanmışken bazıları için tahakkuk<br />

şartı yeterli görülmüştür. Nitekim ticari kazançlar belirlenirken<br />

giderleştirmede tahakkuk esası genel bir uygulama<br />

hükmü olmakla birlikte bazı giderler bakımından ödeme<br />

esası yani fiilen ödenmiş olması benimsenmiştir.<br />

Ticari kazancın tespitinde bazı giderler ödenseler bile kanunen<br />

kabul edilmezler. Ancak, bizim ele almaya çalıştığımız<br />

konu kanunen kabul edilmeyen giderlerle ilgili değildir.<br />

Bizim konumuz kanunen kabul edilen giderlerden tahakkuk<br />

etmesi yeterli görülmeyip ödeme şartına bağlanmış olanların<br />

açıklanmasıdır. Bir başka deyişle neden bazı giderler için<br />

sadece ödeme halinde gider yazılabileceğidir.<br />

C. TİCARİ KAZANÇLARDA SAFİ TUTAR<br />

KAVRAMI<br />

Geliri tanımlayan Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde,<br />

“Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç<br />

ve iratların safi tutarıdır” denmiştir. Bu tanımlamada<br />

üzerinde durulması gereken kavram safi tutar kavramıdır.<br />

Kanunda safi tutar kavramına ulaşma bakımından bazı durumlarda<br />

gerçek, bazı durumlarda götürü usule yer verilmiştir.<br />

Gerçek safi tutar, gerçek gayri safi tutardan gerçek giderlerin<br />

indirilmesiyle bulunan tutarı ifade eder. Götürü safi tutar<br />

kavramı ise giderin veya gelirin götürü olduğu durumu ifade<br />

eder. Açıklamalardan anlaşıldığı üzere bazı gelirler bakımından<br />

gerçek, bazıları bakımından götürü gider veya götürü<br />

gelir yöntemleri kullanılarak safi tutara ulaşılmaktadır. Götürü<br />

yöntemler gerçek safi tutarın bulunmasının istisnalarını<br />

oluşturur.<br />

Gerçek safi tutarın tespitinin muhasebe kayıtları üzerinden<br />

bulunması kanun gereğidir. Safi kazancın tespitinde gayri<br />

safi tutardan bazı giderlerin indirilmesine izin verilirken bazı<br />

giderlerin indirilmesine izin verilmemiştir. Kazancın tespitinde<br />

indirilmesine izin verilmeyenlerin kanunen kabul edilmeyen<br />

gider olarak dikkate alınarak muhasebeleştirileceği<br />

açıktır.<br />

İndirilmesine izin verilen (kanunen kabul edilen) giderlerden<br />

bazılarının giderleştirilmesinin ödeme şartına bağlanması,<br />

bizi giderler konusunda “ödemeye bağlı giderler” ile “tahakkuka<br />

bağlı giderler” seklinde sınıflandırmaya götürmektedir.<br />

II. GİDERLEŞTİRİLMESİ TAHAKKUK<br />

VE/VEYA ÖDEMEYE BAĞLI GİDERLER<br />

İşletmenin sattığı mal ve hizmetleri için yaptığı kanunen<br />

kabul edilen giderler (GVK. m.40), kazancın tespit edilmesi<br />

sırasında indirilmesi bakımından aşağıdaki şekliyle ayırıma<br />

tabi tutulabilir. Aşağıda sayılan giderlerin içeriklerini ayrı<br />

ayrı açıklama gereği duyulmamıştır (Bıyık – Kıratlı, 2007).<br />

A. TAHAKKUKA BAĞLI GİDERLER<br />

Aşağıda yer alan kanunen kabul edilen giderlerin, giderleştirilmesi<br />

konusunda tahakkuk esası yeterli görülmüştür.<br />

• Taşıtların Giderleri,<br />

• Amortismanlar,<br />

• Sosyal Giderler,<br />

• Tedavi ve İlaç Giderleri,<br />

• Katma Değer Vergisi Kanunu’na Göre İndirilmeyen KDV,<br />

• Ticari Kazancın Elde Edilmesi ve Sürekliliğinin Sağlanması<br />

İçin Yapılan,<br />

• Genel Giderler,<br />

• Giyim Giderleri,<br />

• İşletme İle İlgili Bazı Vergi Resim ve Harçlar (Harç ve resimler,<br />

hukuki yapıları gereği ödenmeden ilgili kişilerin hizmetten<br />

yararlanmaları söz konusu olmadığından, bunların<br />

gider yazılması ödeme şartına bağlıdır).<br />

Yukarıda sayılan giderlerden işletme ile ilgili vergiler bakımından<br />

şu açıklamaların yapılmasında yarar görülmüştür.<br />

İşletme ile ilgili vergi resim ve harçların giderleştirilmesinin<br />

ödenme şartına bağlandığı ilk izlenim olarak söylenebilirse<br />

de öncelikle “işletme ile ilgili” kavramın ne olduğunu belirlemekte<br />

yarar vardır. İşletme ile ilgili olmak kavramından, işletmenin<br />

faaliyetini sürdürmesi bakımından kanuni yükümlülük<br />

olarak doğan vergi, resim ve harçlar anlaşılmalıdır. Bu<br />

kapsamdaki vergilerden bazıları kanunen kabul edilmeyen<br />

vergilerdir. (Örneğin; KVK, 11/d, KDV m.30 ve 58, ÖİV<br />

m.39, ŞOV m.40, MTV m.14/I ve IV sayılı tarife)<br />

Bilanço<br />

69<br />

AĞUSTOS / EYLÜL / EKİM 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!