30.04.2013 Views

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

temiştir? Ya da bilinç düzeyi nasıldır?<br />

Tüm bunları yaparken ne kadar<br />

bilinçli bir şekilde yapmıştır? Diğer<br />

bir soru da, işlediği suçun boyutuna<br />

dairdir. Ne yapmıştır? Yemin ettiği<br />

baş koyduğu yolda, yoldaşını tek<br />

başına mı bırakmıştır? Savaşın ortasında<br />

mı terk etmiştir? Elbette her<br />

olay ve herkes aynı şekilde değerlendirilemez.<br />

Ama açık olan bir<br />

şey vardır ki, ihanet basitleştirilemez,<br />

meşrulaştırılamaz. Mesele elimizde<br />

silah olup olmaması değildir.<br />

Sokaktaki dergi satışından, kapı<br />

çalışmasına, okulda kitle çalışması<br />

yapmaktan, türkü söylemeye kadar<br />

her yerde bir yol birlikteliği vardır.<br />

Ve bilinçli, örgütlü, “Bu işte ben varım,<br />

sizinle birlikteyim" diyerek<br />

yola çıkan birinin de "Benden bu<br />

kadar" deyip gitmeye hakkı yoktur!<br />

Her ne şekilde olursa olsun,<br />

böylesi arkadaşını savaş sırasında<br />

tek başına bırakmak, düşmanı güçlendirmektir.<br />

Diğer yanı ise kendi<br />

hayatını kurtarmak, başkasının ise<br />

ölüme yürümesine neden olmaktır.<br />

“Ben yorulmayayım, sen yorul;<br />

ben zorlanmayayım sen zorlan;<br />

ben dayak yemeyim sen ye; ben<br />

ölmeyeyim sen öl” demektir. Böyle<br />

davranmanın insanlıkla, sevgiyle<br />

bir bağının olmadığı açıktır. İnsana<br />

has olan, yoldaşını yarı yolda<br />

bırakmak değildir.<br />

İnsan gerçeği direnmektir.<br />

İnsan gerçeği yoldaşını örgütünü<br />

satmamaktır. Ancak böyle insan<br />

olunur. Tersi canlı ceset olmaktır.<br />

Oysa insanın mayasında vefa<br />

olmalıdır, ihanet değil. Düşmana<br />

kin duymayan, her türlü insani<br />

değerini yitirir.<br />

Konunun diğer bir yanı da suç ve<br />

ceza kavramının birbiriyle paralel<br />

yürüdüğüdür.<br />

"Hain" denilmesinin nedenini, işlediği<br />

suç oluşturur.<br />

Ki, anlattığımız olayda da, komutanın<br />

verdiği iki ceza vardır. Birisini<br />

kaçan komutana vermiş, Onu<br />

ölümle cezalandırmıştır. Çünkü komutandır<br />

ve savaş sırasında mangasını<br />

toplamak yerine kaçmış ve savaşmamak<br />

için elini yaralamayı<br />

göze almıştır.<br />

İkinci ceza ise, o mangada kaçan<br />

diğer askerleredir. Onları da kendi<br />

komutanlarını kurşuna dizmekle<br />

görevlendirmiştir. Bir çoğuna zor<br />

gelmiştir bu durum. Bir kaç saat<br />

önce beraber yiyip, beraber oturdukları,<br />

zaman geçirdikleri komutanlarını<br />

öldürmek ağır gelmiştir.<br />

Ama onlar da alarm sırasında kendi<br />

komutanları gibi panikleyip kaçmışlardır.<br />

Ayrı ceza almalarının ise<br />

temelde iki nedeni vardır. Birincisi<br />

durumu anlayınca pişman olup<br />

geri dönmeyi bilmeleridir. İkincisi<br />

ise; savaştaki konumlarıdır. Komutan<br />

Momiş-Uli, bu nedenleri hesaplayarak,<br />

onların cezasını, kaçan<br />

komutanlarını öldürmek olarak uygulamıştır.<br />

Onları eğitmenin bir<br />

parçası olarak görmüştür bu cezayı.<br />

Savaşın şiddetini, acımasızlığını,<br />

korkuya yer olmadığını, askerlerine<br />

böyle göstermiştir. Bu dersi, onları<br />

savaşın başında çelikleştirebilmek<br />

için vermiştir. Ve vücudundaki<br />

yaranın kangrene dönmesini engelleyerek<br />

temizlemiştir.<br />

Biz de öyle bakmalıyız! Savaşımızın<br />

bir sınıflar savaşı olduğunu<br />

görüp, ayaklarımızı yere basmalıyız.<br />

Böyle bakarsak, duygularımız bize<br />

affetmeyi değil, tam tersine düşman<br />

cephesine geçene kin duymamız<br />

gerektiğini söyler. Bu durumda güzel<br />

olan bizizdir. Yarın için direnen,<br />

bedel ödeyen, insanlığın geleceği<br />

için güzel bir dünya isteyen bizizdir.<br />

Kaçan, göçen bunları bırakıp gitmiştir.<br />

İşte bu nedenle de temel ve<br />

insani olan, “yeni insanın”, yani paylaşımcı,<br />

fedakar, vefalı insanın doğması<br />

için mücadele etmektir. Vefa,<br />

bu toprakların en güzel değerlerinden<br />

biridir. Yemek yediği kaba<br />

tükürmez insanoğlu. Vefayı bilmeyen;<br />

yoldaşına, halkına örgütüne<br />

sahip çıkmayan insanlaşamaz. İnsani<br />

olana sahip çıkmak, korumak, bir<br />

ömür boyu o yolda yürüyebilmek,<br />

gerektiğinde yoldaşının yaslanacağı<br />

omuz, taşınacağı sırt olabilmeyi<br />

başarabilmektir. İstenirse başarılır.<br />

Tarih ve insanlık bunun örnekleriyle<br />

doludur.<br />

ADALET!<br />

Şapkalı Engin derler ona<br />

Şapkasız görmek şanstır<br />

Onu boş görenler azdır<br />

Emekçidir<br />

Geç kalmış bir yolcu gibi<br />

Yürür geliştirir bu kavgada kendini<br />

Şapkasına dokunmayın kızar ha<br />

Değerlerine hiç dokunmayın<br />

İsterseniz dokunun<br />

Dokunanı yakar ha…<br />

46… 50’den az 40’tan fazla<br />

Çift basamaklılar arasında pek hükmü<br />

yok<br />

Yaş: 46 ama emekli değil<br />

Adı: Gazi<br />

Görevi hesap sormak<br />

Gerekirse Engin olmak<br />

Girilir ama çıkılmaz<br />

Olsun Engin’e BİN SELAM dedi ve<br />

Yürüdü…<br />

Göğüs göğüse çarpıştı<br />

Ve düştü…<br />

Rıza olup doğruldu<br />

Rıza Dev-Genç’li<br />

Bu görevi bilerek seçti<br />

Gün hesap günüydü<br />

Ne dökülen kan<br />

Ne düşen can<br />

Yerde kalmaz ahı<br />

Mahir’den Dayı’ya<br />

Engin’den Erdal’a bu hep böyle sürdü<br />

Komutan Rıza<br />

Çıktı sokağa<br />

Adalet kol geziyor<br />

Hesap defteri yüklü<br />

Vurdu vuruldu<br />

Korudu uzaklaştırdı yoldaşını<br />

Göğüs göğüse çarpıştı<br />

Ve düştü<br />

Rıza’nın düştüğü yerde<br />

Doğruldu İrfan<br />

Dökülen kan, düşen can…<br />

Adalet olur o vicdan<br />

Bir okuldur hayat<br />

O okulun öğrencisi İrfan<br />

Yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla<br />

Kavganın tam ortasında<br />

Feda’dır bu vatana<br />

Selam olsun bu kavgada<br />

Bir adım öne çıkanlara<br />

Bağımsızlık uğruna alkanlara<br />

boyananlara…<br />

(Özgür Tutsaklar / Kocaeli F Tipi)<br />

Sayı: 338<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

11 Kasım<br />

2012<br />

DİRENEREK, BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ! 29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!