30.04.2013 Views

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

Birlikten Kuvvet Doğar! Direnerek, Birleşerek Kazanacağız ... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Röportaj<br />

Akil Nergüz Badegül Gönül Songül Çimen<br />

yaratıldı. Ve biz boşalttıktan sonra da<br />

bu yerler yeşil alan olarak kalmıyor.<br />

AKP’nin Kentsel Dönüşümden algıladığı<br />

bir yerleri boşaltıp birilerine<br />

vermesi. Tapusu olan evlere de bakarsak:<br />

10 daireli bir apartmana “Burası<br />

depreme dayanıksız” diyorlar.<br />

Durumun yoksa Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı senin 10 dairene belirli bir<br />

fiyat koyuyor. Elinden binanı alıyor,<br />

dairene karşılık daire de vermiyor.<br />

Senin daireni 50 milyar biçtiyse, kendi<br />

dairesine 600 milyar fiyat biçiyor. 5<br />

katlı 10 dairelik bir binayı yıkıp 7<br />

katlı bir bina yaparsan iki kat inşaat<br />

masrafını karşılar ama ona da izin<br />

vermiyor. Kendileri 14 kat dikiyor<br />

ama sen kaç katlıysa binan onu dikebiliyorsun.<br />

Onun verdiğini alamadığın<br />

zaman Kayabaşı gibi uzak yerlere<br />

yönlendiriyor. Bu Kentsel Dönüşümden<br />

anlaşılan sürgünden başka bir<br />

şey değil. Biraz daha net anlatmak<br />

gerekirse, onların Kentsel Dönüşümden<br />

anladığı, artık İstanbul’un göbeğinde<br />

Anadolu’dan gelmiş, yoksul insanları<br />

istemiyorlar.<br />

İstanbul’da villalarda ya da gökdelenlerde<br />

yaşayan zenginler türedi.<br />

Ve bu zenginler bu iktidarın verdikleriyle<br />

türediler. Biz iyi biliyoruz,<br />

evimizi yıkmaya çalışan zihniyetin<br />

hiçbiri apartman dairelerinde oturmuyor.<br />

Hepsi villalarda ya da rezidanslarda<br />

oturuyor. Biz aradaki uçurumun<br />

da biraz görülmesi için “Evimizi<br />

Yıkanın Villasını Yıkarız!” diyoruz.<br />

Toplum şunu anlasın; birileri<br />

evde oturuyor, o evde oturanlarla<br />

ilgili kararları alanlarsa villalarda<br />

oturuyor. Biz görüşmelerde çok net<br />

söyledik, “Siz yıkmak için geldiğinizde,<br />

Alibeyköy’ü ateştopu yapar,<br />

elinize veririz. Yani hep beraber gi-<br />

deriz. Mahalleyi öyle kolay yıkacağınızı<br />

zannetmeyin.” Evlerimiz geleceğimiz.<br />

Daha 6-7 yaşında çocuklarımız<br />

pankartla tanıştı. Ve o çocukların<br />

ilerde babaları, anneleriyle<br />

birlikte direnecekler. Biz ya yıkıma<br />

karşı direneceğiz ya da sinevizyonlarda<br />

gördüğümüz gibi enkaz başında<br />

gözyaşı dökeceğiz. Biz direneceğiz,<br />

kazanamasak bile çocuklarımıza baktığımızda<br />

onurlu bir şekilde dik durduk<br />

diyebileceğiz.<br />

<strong>Yürüyüş</strong>: AKP’nin, kimsenin evini<br />

zorla yıkmayacağız, vatandaşı<br />

mağdur etmeyeceğiz, kira yardımı<br />

yapacağız, evini kendisi yapmak istiyorsa<br />

kredi yardımı yapacağız, evinin<br />

yerine daha lüks evler vereceğiz,<br />

deprem geldiğinde yıkacak ev bulamayacak...<br />

vb. söylemleri var. Bunları<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Akil Nergüz: AKP, anlattıkları<br />

ile halkı kandırmaya çalışıyor. Hatırlanacağı<br />

gibi Van depreminden<br />

sonra da halkın enkaz altında kalmasını<br />

kullanmıştı ve yıkımları böyle<br />

gündeme getirmişti. Şimdi de yaşanılan<br />

evlerin sağlıksız koşullarını<br />

kullanmak istiyor. Evet, halk yaşanılacak<br />

evlere sahip değil. Ama bunun<br />

da sorumlusu halkı yoksul bırakan<br />

politikaların sahibi olan AKP’dir,<br />

devlettir. AKP, hazırladığı projeye<br />

göre yaşadığımız evlere bir fiyat biçiyor<br />

ve bize yapacağı evlerden birine<br />

yerleştiriyor. Evlere biçtiği fiyat ile<br />

vereceği evlerin fiyatı arasında uçurum<br />

var. Yani halk borçlandırılıyor.<br />

Ayrıca verilen evler kutu gibi, küçük.<br />

Mahallelerimizin kültürünün, geçmişinin,<br />

her şeyinin yok edilmesi de<br />

cabası.<br />

Badegül Gönül: Bunlar bahane,<br />

insanların korkularını kullanmaktan<br />

başka bir şey değil.<br />

Kira yardımında bulunacakmış,<br />

daha güzel ev verecekmiş. Nasıl<br />

verecek? Borçlandırarak dere yatağında<br />

ev verecekmiş. Bunun<br />

örneklerini gördük, Samsun’da<br />

ve birçok yerde var. Bu yalanları<br />

kimseler yutmaz artık.<br />

Songül Çimen: Biz düzen<br />

partilerinin hiçbir şeyine inanmıyoruz.<br />

Şu ana kadar verdikleri hiçbir<br />

sözü tutmadılar, bunu da tutmayacaklar.<br />

Bunu tutacak olsalar, halka<br />

bir sorarlardı, insan yerine koyarlardı.<br />

Biz burada oturuyorsak, elektriğini,<br />

suyunu, kirasını veriyorsak bize sormaları<br />

gerekiyor. Seçimlerde gelip<br />

vaatler veriliyor. Ama burada ev yıkılıyor.<br />

Ev demek ne demek? Barınma<br />

insanlar için en önemli şeydir. Bunu<br />

elimizden alıp yıkacaklar, bize bir<br />

şey sormuyorlar: Siz ne diyorsunuz,<br />

ne istiyorsunuz? Bizim isteklerimizi<br />

sormayanlara biz nasıl güveneceğiz.<br />

Güvenme sebebimiz kalmıyor. İçi<br />

boş oluyor. Boş vaat olduğunu bildiğimiz<br />

için AKP’nin de hiç bir partinin<br />

de sözlerine güvenmiyoruz da<br />

inanmıyoruz da. Onun için de biz<br />

elimizden geldiğince direneceğiz.<br />

Zaten evimiz yıkıldıktan sonra bizim<br />

canımız alınmış sayılır. Çünkü biz<br />

gariban fakir insanlarız. 500-600 lira<br />

maaşla çalışan bir insanın birikimi<br />

yok ki başka bir yere taşınsın. Onun<br />

için canımızı veririz, evimizi vermeyiz.<br />

Onun için çalışıyoruz.<br />

Necati Akan: Bugüne kadar bize<br />

tek söylenen yerinizi enkaz bedeli<br />

adı altında 15-20 bin liraya sayıp,<br />

karşı tarafta bize verecekleri daireyi<br />

100-200 bin lira sayıyorlar. Bu tatminkar<br />

bir cevap değil. Bize net bir<br />

cevap verilmiyor. 10 Ekim’de gittiğimizde<br />

de net bir cevap verilmedi.<br />

Kadir Topbaş’la görüşmemiz gerekirken,<br />

bürokratlarla görüşüyoruz.<br />

Beş gideceğiz, on gideceğiz, yüz gideceğiz...<br />

sonuna kadar gideceğiz.<br />

Mustafa Kalebaş: AKP kimseyi<br />

mağdur etmeyeceğiz diyor ama 10<br />

Ekim’de belediye ile yaptığımız görüşmeden<br />

de somut bir çözüm çıkmadı.<br />

Yerlerimizi ellerimizden alıp<br />

Sayı: 338<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

11 Kasım<br />

2012<br />

DİRENEREK, BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ! 41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!