hasan selim gönen görmek için gözümüz - Yürüyüş
hasan selim gönen görmek için gözümüz - Yürüyüş
hasan selim gönen görmek için gözümüz - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Suriye'de Yaşanan Katliamların<br />
Uygulayıcısı da Planlayıcısı da Emperyalizmdir!<br />
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin<br />
Suriye'ye yönelik saldırıları ve komploları<br />
en son yapılan suikast saldırısıyla<br />
iç savaşın başlatılması aşamasına<br />
geldi. Emperyalistlerin ve<br />
Türkiye gibi işbirlikçilerinin ellerine<br />
silah verip katliamlar yaptırdıkları<br />
kukla "muhalifler" ülkenin dört bir<br />
yanında saldırıya geçerek kan dökmeye<br />
can almaya başladılar.<br />
Fakat emperyalizm ve işbirlikçileri<br />
sanki tüm bunların sorumlusu kendileri<br />
değilmiş ve sanki katliamı yapanlar<br />
gerçekte kendilerinin beslediği<br />
ve Suriye halkının üzerine saldırttıkları<br />
kukla katiller değilmiş gibi<br />
Esad yönetimine saldırmaktan geri<br />
durmuyor ve katliamların sorumlusu<br />
Esadmış gibi yaygara koparıyorlar...<br />
Emperyalistlerin en son ve dönüm<br />
noktası oluşturma amacını taşıdıkları<br />
tezgahları Suriye üst yönetiminin<br />
"kriz yönetimi toplantısı"nın bulunduğu<br />
Ulusal Güvenlik Kurulu binasındaki<br />
salona bomba konularak Genelkurmay<br />
Başkan Yardımcısı ve<br />
Beşar Esad’ın eniştesi Asıf Şevket<br />
ile Savunma Bakanı Davud Racha<br />
ve Devlet Başkan Yardımcısı Hasan<br />
Türkmeni'nin katledilmesi olmuştur.<br />
Bu suikast saldırısının doğrudan<br />
Esad'ı hedef aldığı da basında çıkan<br />
haberler arasında yer almıştır. Saldırıyı<br />
tertipleyenlerin kimliğinin açığa çıkması<br />
da uzun sürmemiştir. Bir Amerikan<br />
gazetesi saldırıyı MOSSAD'ın<br />
yaptığını açıkça yazarken yine Amerikan<br />
New York Times gazetesi uzun<br />
süredir CIA ajanlarının Türkiye'nin<br />
Suriye sınır bölgesine yerleştikleri<br />
ve buradan Suriye yönetimine karşı<br />
işbirlikçi devşirip bunları harekete<br />
geçirdiklerini yazıyor.<br />
Yine aynı gazetenin haberinde<br />
ABD'nin Türkiye ve İsrail ile bu konuda<br />
görüşmeler yaptığı da yetkili<br />
bazı isimlere dayandırılarak veriliyor...<br />
Daha önce CIA ajanlarının Türkiye<br />
sınırından Müslüman Kardeşler örgütünün<br />
hücreleriyle Suriye'ye silah<br />
sevkiyatını açıklayan gazete bu kez<br />
de CIA ajanlarının hangi işbirlikçi<br />
güçleri silahlandıracaklarına karar<br />
vermeye çalıştıklarını yazıyor....<br />
Yine aynı gazeteki haberde ABD'li<br />
yetkililerin Suriye'deki "muhaliflere"<br />
öldürücü silah vermediklerini söylüyorlar.<br />
Ama yine bir yetkili öldürücü<br />
silahların Suriye'ye verilmesi işini<br />
Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar'ın<br />
yaptığını söylüyor. Yani Amerika<br />
kendisinin açıktan yapmadığı işlerini<br />
işbirlikçileri eliyle yapıyor. Ki bunda<br />
ülkemizin nasıl bir rol oynadığı ve<br />
kimin ipiyle hareket ettiğini de açıkça<br />
ortaya koyuyor.<br />
Amerika'nın bu şekilde gerek CIA<br />
müdahaleleri ve gerekse de işbirlikçisi<br />
ülkelerin desteğiyle silahlandırdığı<br />
Suriye'li işbirlikçilerin saldırganlıkları<br />
da her geçen gün artmaktadır.<br />
Yine Amerika’lı bir yetkili gazeteye<br />
verdiği açıklamada "Sizin de<br />
dikkat ettiğiniz üzere, Suriyeli muhalifler<br />
bir kaç aydır güçlendiler.<br />
Şimdi biz bunu hızlandırmaya hazırız"<br />
diyor...<br />
Ve işte son suikast bu hızlandırmanın<br />
da adımı oluyor. Bunun nasıl<br />
bir tezgah olduğu ABD'li yetkililerin<br />
ağzından çıkan sözlerle açıklandığı<br />
gibi aynı zamanda diğer emperyalistlerin,<br />
özellikle AB'nin de bu işin<br />
<strong>için</strong>de olduğunu yine yetkililerin ağzından<br />
açıklanmaktadır.<br />
Hollanda Dışişleri Bakanı Uri<br />
Rosenthal Suriye'de yaşanan son gelişmeleri<br />
kastederek Esad yönetiminin<br />
içerden çatladığını söyleyerek<br />
"...daha önceki örneklere bakıldığında<br />
rejimin devrilmesi yönünde<br />
kritik eşiğin aşıldığını" söylüyor.<br />
Evet, artık emperyalistler muratlarına<br />
ermişlerdir. Ülke <strong>için</strong>de işbirlikçilerin<br />
güçlendirilmesi yönünde<br />
önemli bir eşiği aşmışlar, yaptırdıkları<br />
suikast ile güç gösterisinde bulunup<br />
halkın işbirlikçilere karşı en azından<br />
tarafsız bir konuma sürüklenmesini<br />
sağlayıp daha güçlü saldırılar yapabilmelerinin<br />
önünü açmışlardır. Ve<br />
sonuç ülkenin emperyalistler ve işbirlikçileri<br />
eliyle tam bir kan gölüne<br />
döndürülmesi olmuştur.<br />
Şimdi tüm emperyalist güçler ellerini<br />
ovuşturup beklemektedirler.<br />
Elbette boş beklemiyorlar. Bir yandan<br />
yeni yaptırımları devreye sokuluyor<br />
ve bir yandan da BM kararlarıyla<br />
ülkeye müdahale etmenin zemini yaratılmaya<br />
çalışılıyor.<br />
AB bir yandan Suriye'ye silah taşınmasını<br />
engellemek adına kendi<br />
karasularında ve uluslararası karasularda<br />
gemileri denetleme kararı<br />
alırken bir yandan da Suriye'li bazı<br />
yetkililerin mal varlıklarını dondurma<br />
ve yeni kara listeler hazırlama gayreti<br />
<strong>için</strong>e girmiştir. Bu konuda ABD'den<br />
geri kalmak istemeyen AB ülkeleri<br />
de en az ABD kadar halklara düşman<br />
olduklarını ve Suriye saldırılarında<br />
pay sahibi olduklarını göstermektedirler.<br />
Öte yandan ise emperyalistler<br />
BM'nin hazırladığı bir tasarıyla Suriye'ye<br />
dönük çeşitli yaptırımları hayata<br />
geçirmek <strong>için</strong> karar almaya çalışıyorlar.<br />
Bu tasarı, "askerlerini ve<br />
ağır silahlarını halkın yaşadığı bölgelerden<br />
10 gün <strong>için</strong>de geri çekmezse<br />
ve BM Sözleşmesi'nin 7. bölümüne<br />
bağlı kalmazsa Suriye Devlet Başkanı<br />
Beşar Esad'a karşı askeri olmayan<br />
yaptırımları" içeriyor. Ancak<br />
bu tasarı Rusya ve Çin'in vetosu nedeniyle<br />
kabul edilmedi. Rusya, Çin,<br />
ABD ve diğer emperyalistlerden<br />
farklı hesaplar <strong>için</strong>de hareket ederek<br />
tasarıyı reddederken ABD, Rusya ve<br />
Çin'in tarihin yanlış tarafında olduğunu<br />
iddia ediyor.<br />
Suriye'nin kan gölüne dönmesine<br />
yol açan ve emperyalistlerin kendi<br />
politikaları <strong>için</strong> bir dönüm noktası<br />
olarak gördükleri son bombalı suikast<br />
saldırısı aynı zamanda emperyalistlerin<br />
ve işbirlikçilerinin ne kadar iki<br />
yüzlü ve sahtekar olduklarını da ortaya<br />
koymuştur.<br />
Bu tür bombalı suikast saldırıları<br />
kendilerine dönük olduğunda kıya-<br />
DEVRİM İÇİN SÖZÜMÜZ, SAVAŞMAK İÇİN ANDIMIZDIR!<br />
Sayı: 323<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
29 Temmuz<br />
2012<br />
41