24.10.2014 Views

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sek olsa da hammaddesi olan suyun<br />

kamuya (halka) ait olması HES’leri<br />

ucuza getirmeyi sağlamıştır.<br />

-Yakıtlı santrallerin bıraktığı atıkların<br />

yarattığı sorunu HES’ler yaratmıyor.<br />

Çünkü suyun bir atığı bulunmuyor.<br />

-Elektrik üretiminin yanısıra,<br />

HES’lere yakın yerleşim bölgelerinin<br />

suyunu karşılama, sel ve taşkınları önleme,<br />

balıkçılığın gelişmesi, ağaçlandırmayı<br />

hızlandırma, erozyonu<br />

önleme, kurulduğu yörede ulaşımı ve<br />

turizmi geliştirme, iklimde yumuşamayı<br />

sağlama, yağış oranında artışa<br />

yol açma ve bitki örtüsünü zenginleştirme<br />

gibi olumlu yanları vardır.<br />

-Diğer enerji santrallerine göre<br />

avantajı, saniyeler içinde gelen enerji<br />

talebine cevap verebilecek durumda<br />

olmasıdır.<br />

Bu kadar "yararlı" olan bir enerji<br />

kaynağına halk "cehaletinden" mi<br />

karşı çıkıyor; yoksa halkı "dış mihraklar"<br />

mı yönlendiriyor?<br />

2010 yılında Trabzon gezisi sırasında<br />

HES’lerle ilgili gazetecilerin<br />

sorduğu soruya cevap olarak dönemin<br />

Enerji Bakanı Taner Yıldız şöyle diyor:<br />

"Çevreyle uyumlu bir politikamız<br />

olduğunu ve bu konuda son derece samimi<br />

ve açık olduğumu belirtmek isterim.<br />

Eğer bir havza üzerinde insanlarımızı<br />

rahatsız edebilecek bir<br />

proje varsa kaldırılabilir... Ayrıca sivil<br />

toplum örgütlerinin bir kısmının<br />

buradaki yerli örgütler olmadığının<br />

da altını çiziyorum.” (06 Ağustos<br />

2010-Trabzon)<br />

Taner Yıldız’a göre halk cahil,<br />

HES’lere karşı eylemler yapanlar ise<br />

“dış mihrak”, “terörist”...<br />

Peki Halk Neden Karşıdır<br />

HES’lere?<br />

-Halka ait doğal kaynaklar gaspedilerek<br />

HES’ler yapılmak istenmekte<br />

ve bu konuda halkın yaşam tarzı,<br />

düşünceleri yok sayılmaktadır.<br />

Gasp, bir suçtur ve bu suç devlet tarafından<br />

işlenmektedir.<br />

-HES’lerin kurulduğu alanlarda<br />

doğal hayat, bölgenin kültürel ve tarihsel<br />

dokusu zarar görmektedir. (Zeugma<br />

ve Fırtına Vadisi bunların en tipik<br />

örnekleridir)<br />

-Küçük bir yerleşim alanının ihtiyacını<br />

karşılamak amacıyla kurulacak<br />

bir tesis için bile pek çok ağaç kesilerek<br />

yol açılması gerekmektedir.<br />

Kaldı ki HES’ler için kesilen ve daha<br />

da kesilmesi düşünülen ağaç miktarı<br />

sonucunda oluşan felaket yararlarını<br />

gölgede bırakmaktadır.<br />

-Baraj için oluşturulan gölete yeterli<br />

miktarda suyun birikmemesi sonucunda<br />

dere yataklarında önemli<br />

değişiklikler meydana gelmekte, derelerde<br />

yaşayan balıkların besin maddeleri<br />

olumsuz etkilenmektedir. Kısacası<br />

akarsu ve derelerde yetişen balık<br />

çeşitleri azalmış ve giderek yokolmuş,<br />

bununla geçimini sağlayan<br />

balıkçılar da ekmeğinden olmuşlardır.<br />

(Nil Nehri üzerinde kurulan ve dünyanın<br />

en büyük barajı olan Assuan<br />

Barajı nedeniyle Akdeniz'in balık<br />

stoku önemli ölçüde zarar görmüş, doğanın<br />

dengesi ise bu bölgede alt üst<br />

edilmiştir.)<br />

- Yaydığı radyasyon ile hidroelektrik<br />

santrallerine yakın alanlarda<br />

yaşayan halk kanser, beyin tümörü ve<br />

lösemi tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır.<br />

Radyasyon doğaya ve<br />

hayvanlara da zarar vermektedir.<br />

- Barajların nehirler üzerinde kurulması<br />

nedeniyle akarsu akış yönü<br />

değişmekte bu da ekolojik yapıda bozulmaya<br />

neden olmakta, yeraltı su<br />

Sayı: 289<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

9 Ekim<br />

2011<br />

Uluslararası Mafya Örgütü IMF'nin, Yeni<br />

Sömürge Ülkeleri Nasıl Soyduğununun İtirafıdır!<br />

BM seçiminde bizimle oy verin.'<br />

"..Biz ekonomik tetikçiler, küresel imparatorlugun yaratılmasında<br />

gerçekten sorumlu olanlarız, ve birçok<br />

farklı şekilde çalışırız. Belki de en sık kullanılanı, öncelikle<br />

şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü<br />

üstlerine dikeriz, petrol gibi. Ardından Dünya<br />

Bankası ve onun kardeşi başka bir organizasyondan o ülkeye<br />

büyük bir kredi ayarlarız, fakat para asla gerçekte<br />

o ülkeye gitmez. Ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi<br />

şirketlerimize gider. Enerji santralleri, sanayi alanları,<br />

limanlar, bizim şirketlere ilaveten, o ülkedeki bir kaç<br />

zengin insanın kar sağlayacağı şeyler. Bunlar toplumun<br />

çoğunluğuna yaramaz. Yine de o insanlar, yani bütün isanlar<br />

bu borcun altına sokulur. Bu borç ödeyemeyecekleri<br />

kadar büyüktür ve bu da planın bir parçasıdır... Ardından<br />

biz ekonomik tetikçiler gidip onlara deriz: 'Dinleyin, bize<br />

bir sürü borcunuz var. Borcu ödeyemiyorsunuz. O zaman<br />

petrolünüzü petrol şirketlerimiz için oldukça ucuza satın.<br />

Ülkenizde askeri üs kurmamıza izin verin, ve ya askerlerimizi<br />

desteklemek<br />

için<br />

dünyanın bir yerine<br />

asker gönderin<br />

-Irak gibi-,<br />

veya bir dahaki<br />

Elektrik şirketlerini özelleştiririz. Sularını ve kanalizasyon<br />

şirketlerini özelleştiririz ve ABD şirketleri veya<br />

diğer çok uluslu şirketlere satarız.<br />

Bu mantar gibi biten bir şey ve çok tipik, IMF ve Dünya<br />

Bankası böyle çalışır.<br />

Ülkeyi borca sokarlar ve bu öyle büyük bir borçtur ki<br />

ödenemez. Ardından yeniden borç teklif edersiniz ve daha<br />

fazla faiz öderler. Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep<br />

edersiniz. Aslında bu onların kaynaklarını satmalarını sağlar.<br />

Buna sosyal hizmetleri, teknik şirketleri, bazen eğitim<br />

sistemleri de dahildir.<br />

Adli sistemlerini, sigorta sistemlerini yabancı şirketlere<br />

satarız. Bu, ikili-üçlü-dörtlü bir darbedir!"<br />

(John Perkins. Chas. T. Main şirketi eski şef ekonomisti/<br />

"Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" kitabının yazarı)<br />

DEMOKRATİK LİSE İSTİYORUZ<br />

25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!