24.10.2014 Views

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

FÜZE KALKANI DEĞİL - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Halkın<br />

Hukuk<br />

Bürosu<br />

AKP İktidarının Demokratik Açılımı Sürüyor:<br />

İnfazlara Ortak Olanlara Para Ödülü<br />

Sayı: 289<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

9 Ekim<br />

2011<br />

Kürt sorununda yaşanılanlar dikkat<br />

çekicidir. 2010 yılında, adeta ertesi gün<br />

çözüleceği ileri sürülen sorunda bugün<br />

elimizde daha fazla operasyon ve katliam<br />

dışında bir şey bulunmamaktadır.<br />

Bugün AKP iktidarının Kürt sorunundaki<br />

çözüm araçlarına bakan herkesin<br />

göreceği tek şey, Kürt halkına yönelik<br />

açık savaştır. BDP’ye yönelik<br />

gözaltı ve tutuklama terörünün sürdürülmesi,<br />

10.000 özel harekatçının bölgede<br />

görevlendirilerek. PKK’ye karşı<br />

sürdürülen saldırılar, polisin rolünün<br />

artırılması, sınırdaki birliklerin tamamen<br />

profesyonel ve kadrolu askerlerden<br />

oluşturularak uzun süre görev<br />

yapmalarının sağlanması, askeri operasyonların<br />

sayısının artırılması, hava<br />

saldırılarının yoğunlaştırılması ve Kuzey<br />

Irak’a yönelik kara harekatı hazırlıklarının<br />

hızlandırılması hep bu<br />

amaca hizmet etmektedir.<br />

AKP iktidarının sürdürdüğü tüm<br />

imha saldırılarına karşı devrimcilerin<br />

ve halkların teslim olmaması, direnmesi<br />

üzerine, yeni saldırı araçları<br />

devreye sokulmaktadır. Bunlardan<br />

biri de Terörle Mücadele Kanunu’nun<br />

ödüllendirme başlıklı 19.<br />

Maddesi’nin devreye sokulmasıdır.<br />

Bu maddeye göre infaz ve tutuklamada<br />

yararlılık gösterenler parayla<br />

ödüllendirilecek.<br />

Türkiye’deki toplumsal, siyasal<br />

ve sendikal muhalefet her dönem<br />

devletin azgın saldırılarına maruz<br />

kaldı. Hapishanelerde, dağlarda, sokakta,<br />

miting alanlarında binlerce insanımız<br />

katledildi. En ufak hak talebi<br />

dahi kanla bastırıldı. Eylemler yasaklandı,<br />

sendika ve dernekler kapatıldı.<br />

Devrimci yayınlar yasaklandı,<br />

dergi büroları bombalandı. Devrimciler,<br />

işçiler, öğrenciler, köylüler kitlesel<br />

gözaltı ve tutuklama terörüne<br />

maruz kaldılar. Yapılan göstermelik<br />

yargılamalarla burjuva hukukun en temel<br />

kuralları dahi ihlal edildi, onbinlerce<br />

insanımıza ağır hapis cezaları<br />

verildi, verilmeye devam ediliyor.<br />

Hemen belirtmek gerekir ki bu tablo<br />

sadece düne ait, geçmişte kalmış bir<br />

bilanço değil. Hala süren, yükseltilmeye<br />

çalışılan halka karşı savaşın bir<br />

parçası olarak önümüzde duruyor.<br />

Yürürlülüğe girdiği 1991 tarihinden<br />

itibaren siyasal iktidarın halka yönelik<br />

sürdürdüğü savaş asıl olarak Terörle<br />

Mücadele Kanunu’yla biçimlendirildi.<br />

Katliamlar, infazlar, kayıplar,<br />

hukuksuz yargılamalar, ağır hapis<br />

cezaları, tecrit hep bu kanun dayanak<br />

gösterilerek hukuka uygun<br />

hala getirildi. Siyasal iktidar her ihtiyaç<br />

duyduğunda, emperyalist ülkelerden<br />

yeni kanun maddeleri ihraç<br />

ederek TMK’da değişiklikler yaptı.<br />

En kapsamlı değişikliklerden biri<br />

AKP iktidarı tarafından 2006 yılında<br />

yapıldı. Hukukun rolünü kavramayanlar<br />

önce AB böyle bir yasa değişikliğine<br />

asla izin vermez deyip köşelerine<br />

çekildiler ama bekledikleri<br />

müdahale bir türlü gerçekleşmedi.<br />

Yasa değişikliği meclisten geçip halkın<br />

böğrüne saplanmak için tam yol<br />

ilerlerken, bu kez de hukukçu cumhurbaşkanının<br />

hukukun kastedilen<br />

burjuva hukukudur- katledilmesine<br />

katiyen seyirci kalamayacağını tespit<br />

edip umutlandılar. Ne var ki tüm bu<br />

beklenti ve umutlar tahmin edildiği<br />

üzere hayat bulmadı. Neticede, uzunca<br />

bir seyirden sonra. 29. 06. 2006 tarihinde<br />

mecliste müzakere edilmeden<br />

kabul edilen 5532 Sayılı Terörle Mücadele<br />

Kanununda Değişiklik Yapılmasına<br />

Dair Kanun, 18 Temmuz<br />

2006 günlü 26232 sayılı resmi gazetede<br />

yayınlanarak yürürlüğe girdi.<br />

Bu kanunla birlikte Türk Ceza Kanunu’nun<br />

1/3’ü terör suçu olarak ilan<br />

edildi. Bu kanun kapsamında gözaltına<br />

alınanların 24 saat avukatlarıyla<br />

görüşmeleri yasaklandı. Dosyalarının<br />

avukatları tarafından incelenmesi<br />

engellendi. Polise, jandarmaya<br />

duraksamaksızın ateş etme<br />

yetkisi verilerek yeni infazların önü<br />

açıldı. Demokratik eylemlere katılmak<br />

suç olarak düzenlendi. Demokratik<br />

kitle örgütlerine üye olmak terör<br />

suçu olarak adlandırıldı. Halkımızı<br />

katleden, işkence yapan kamu<br />

görevlilerine yüksek ücretle avukat<br />

tutulması sağlandı.<br />

Kanunla getirilen değişikliklerden<br />

biride infazlara, tutuklamalara ortak<br />

olanların para ile ödüllendirileceğine<br />

ilişkin hükümdü. Tüm dünyada<br />

kontrgerilla yöntemi olarak kullanılan<br />

bu düzenlemenin Latin Amerika başta<br />

olmak üzere dünyanın tamamında<br />

infaz, katliam, toplu mezar ve kayıp dışında<br />

bir işlevinin bulunmadığı açığa<br />

çıkmıştır. Tüm bunların yanında bugün<br />

çıkarılacak yönetmelikle işlerlik kazandırılan<br />

bu maddeyle, muhbirlik<br />

ödüllendirilecektir.<br />

Bu düzenleme AKP’nin çaresizliğidir.<br />

AKP iktidarı tüm terörüne rağmen<br />

hakkı teslim alamamaktadır. Devrimci<br />

mücadeleyi bitirememektedir.<br />

Kürt halkının mücadelesini bastıramamaktadır.<br />

Çaresizliğinin sonucu olarak muhbirliği,<br />

kelle avcılığını gündeme getiriyor.<br />

Halka onursuzluğu dayatıyor.<br />

Dünyanın her tarafında muhbirlik,<br />

gammazlık; onursuzluktur. Ahlaksızlıktır.<br />

AKP iktidarı tam da kendi ahlakına<br />

göre uygulamalar gündeme<br />

getiriyor.<br />

Bu maddeyle tüm halk ajanlaştırılmak<br />

isteniyor.<br />

Halkımız bu ahlaksızlığı, bu onursuzluğu<br />

kabul etmeyecektir.<br />

Kimi kime gammazlattırıyorsunuz?<br />

AKP iktidarına göre tüm halk terörist,<br />

tüm halk potansiyel suçlu.<br />

Hapishaneleri ağzına kadar doldurdular<br />

yetmedi. AKP’nin faşist terörü<br />

tüm ülkeyi hapishaneye çevirdi.<br />

O da yetmedi. Yeni yeni uygulamalar<br />

gündeme getiriliyor. Onlar da yetmeyecek.<br />

Çünkü sorun halkta değil,<br />

sorun bu düzendedir. Hukuksuzluk,<br />

adaletsizlik üzerine kurulmuş bu düzende<br />

halkı yönetenlerdedir.<br />

AKP, bu yasalarla, uygulamalarla<br />

katliamlarına, işkencelerine halkı da<br />

ortak etmeye çalışıyor.<br />

Bu nedenle ahlaken, hukuken kabul<br />

edilemez bu düzenleme iptal edilmek<br />

zorundadır.<br />

50<br />

<strong>FÜZE</strong> <strong>KALKANI</strong> <strong>DEĞİL</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!