29.10.2014 Views

pdf indir - YDİ Çağrı

pdf indir - YDİ Çağrı

pdf indir - YDİ Çağrı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

PANORAMA<br />

panorama<br />

Avrupa’da ulusal sorun ve ulusal<br />

mücadele veren örgütler sözkonusu<br />

olunca, Türkiye’de de akla<br />

ilk gelen örneklerden biri Bask<br />

sorunu ve ETA olmaktadır. İşin<br />

ilginci bu örnek Türkiye’de ulusal<br />

sorunun çözümü için sık sık<br />

gündeme gelmekte ve kimilerinin<br />

“çözüm” önerilerinin örneği<br />

olmaktadır. Türkiye’de örnek<br />

olarak öne sürülse de somut olarak<br />

Bask ülkesinde, İspanya’da<br />

da ulusal sorunun varlığı sürüyor,<br />

gerçek bir çözüm hâlâ ufukta<br />

görünmüyor bile… Bu olgu, son<br />

dönemde Katalanlara daha geniş<br />

bir otonominin tanınmasına<br />

rağmen değişmiyor.<br />

ETA’nın ateşkes<br />

ilanı sorunu<br />

çözecek mi?<br />

Bask ülkesi sözkonusu olunca<br />

gözlerden gizlenen, ya da bilince<br />

çıkarılmayan bir olgu<br />

da, Bask ulusal sorununun sadece<br />

İspanya sorunu olmadığı, aynı zamanda<br />

Fransa’nın da sorunu olduğu<br />

gerçeğidir. Bu gerçeğe dergimizin değişik<br />

sayılarında dikkat çekmemize<br />

rağmen, Türkiye’de egemen yaklaşım,<br />

–basında sık sık olgular yazılsa<br />

da– hâlâ, Bask ve ETA sorununun sadece<br />

İspanya’nın sorunu olduğu biçimindeki<br />

yaklaşımdır. Bunun da doğrudan<br />

sonucu ETA’nın herhangi bir<br />

eylemi veya talebi de esasta sadece<br />

İspanya hükümetinin–yönetiminin<br />

siyaseti ve tavrıyla karşılaştırılmakta<br />

ve sorunun çözümünün arayışı da<br />

sadece bu çerçevede olmaktadır.<br />

“ETA ve Batasuna devlete barış görüşmeleri<br />

ve sorunun çözümü için<br />

önerilerde bulunsalar da devletin<br />

Basklılara karşı baskıları, saldırganlığı<br />

sürmektedir. Onlarca kişi ardı ardına<br />

hiçbir kanıt gösterilmeden ETA<br />

üyesi olmakla suçlanmakta, hapse<br />

atılmakta, mahkemelerde yargılanmaktadır.<br />

Bask kökenli olmaları ve Bask ülkesinin<br />

eşitliğini istemeleri yargılanmak,<br />

suçlanmak ve hapse atılmaları için yeterli<br />

‘kanıt’ olmaktadır. Mahkemeye<br />

çıkarılmadan dört seneye kadar ‘gözaltı’<br />

uygulamaları da yaşanan kimi<br />

uygulamalardır. Hemen hemen her<br />

tutuklanan Basklı’nın işkenceye maruz<br />

kaldığı da tutuklananların verdiği<br />

bilgilerle açığa çıkmaktadır.” (Çağrı,<br />

sayı 88, sayfa 24, 12 Mart 2005)<br />

Evet bunları yaklaşık bir sene önce<br />

yazmıştık. Bu tespitte hem ETA ve<br />

Batasuna’nın devletle barış görüşmelerine<br />

hazır olduğunu, hem de devletin<br />

Basklılara karşı kimi uygulamalarını<br />

bilince çıkarmaya çalışmıştık.<br />

ETA’nın barış görüşmelerine hazır<br />

olduğunu ise esas olarak kimi önderlerinin<br />

cezaevinde yaptığı açıklamalara<br />

dayanarak tespit etme durumundaydık.<br />

Sonradan ortaya çıktığı gibi<br />

ETA kendi içinde hükümetle barış<br />

görüşmelerine hazır olmayan ve silahlı<br />

mücadeleyi sürdürmekten yana<br />

olan kesimi ikna etmek için, durumun<br />

gerçekte ne olduğunu tam olarak<br />

kamuoyuna yansıtmamıştır.<br />

Sözkonusu yazımızda aynı zamanda<br />

Bask halkının kendi kaderini<br />

belirlemek için gündeme gelen<br />

referandum talebinin İspanya meclisinde<br />

büyük çoğunlukla reddedildiğini,<br />

Katalanların otonomilerini<br />

daha fazla hak için reforme etmek istediklerine<br />

değinmiştik.<br />

Gelişmeler, Zapatero hükümetinin<br />

Katalonya’nın otonomisini genişletme<br />

ve ETA ile barış görüşmelerine<br />

hazır olduğunu ortaya koydu.<br />

Bu arada yine perde arkasında taraflar<br />

arasında görüşmelerin sürdüğü de<br />

- İSPANYA -<br />

Sonradan ortaya çıktığı gibi ETA kendi içinde<br />

hükümetle barış görüşmelerine hazır olmayan ve<br />

silahlı mücadeleyi sürdürmekten yana olan kesimi ikna<br />

etmek için, durumun gerçekte ne olduğunu tam olarak<br />

kamuoyuna yansıtmamıştır.<br />

ortaya çıktı, ETA’nın yan örgütü olduğu<br />

iddasıyla yasaklanan Batasuna<br />

ve Bask ülkesinin bağımsızlığını isteyenlere<br />

karşı saldırganlığın sürdürülmesine<br />

paralel olarak ETA ile barış<br />

görüşmelerinin köşe taşları döşendi.<br />

2005 Mayıs ayı ortalarında,<br />

İspanya meclisinde ETA’nın şiddet<br />

eylemlerine son vermesi, silah bırakması<br />

ön koşuluyla görüşmelere başlanabileceğine<br />

onay verildi. Böylece<br />

zaten görüşmelere hazır olan ETA ve<br />

Batasuna ile resmi olarak görüşmelerin<br />

yolu açıldı.<br />

ETA yaptığı açıklamalarda “demokratik<br />

bir sürece entegre olmaya”<br />

hazır olduğunu ifade etse de İspanya<br />

devletinin yöneticileri ETA’nın ciddiyetine<br />

kuşku ile bakıyordu. Bu kuşkuyu<br />

gidermek için ETA, 2003 yılı<br />

Mayıs ayından beri ölümlerin yaşandığı<br />

eylemler yapmadığı olgusunun<br />

yanısıra, 1 Haziran 2005’ten itibaren<br />

İspanyol partilerinin siyasetçilerine<br />

karşı cephe siyasetini değiştirdiklerini,<br />

herhangi bir saldırıda bulunmayacaklarını<br />

ilan ederek kendilerinin<br />

güvenilirliğini sağlamaya çalıştı.<br />

Tüm bu çabalar İspanya devletinin<br />

ETA’ya yakın örgüt ya da kesimlere<br />

karşı yürüttüğü saldırgan siyasetin,<br />

mahkeme kararlarının gölgesinde<br />

kaldı. Bask ülkesinin ve halkının<br />

haklarından yana olanlara karşı devletin<br />

terörü tüm hızıyla sürüyordu.<br />

Bu süreçte ETA ile görüşmelerin yakında<br />

başlayacağı tahminleri yapılsa<br />

da, ETA’nın Mart ayında ateşkes ilan<br />

etmesine kadar gerçekte ne olacağı<br />

pek bilinmiyordu.<br />

ATEŞKES İLANI…<br />

22 Mart’ta video görüntülü yayınla<br />

yapılan ateşkes açıklamasına göre,<br />

süresi belli olmayan, kalıcı ya da sürekli<br />

ateşkes süreci 24 Mart’tan itibaren<br />

başlayacaktı. Ateşkesin amacı ise,<br />

“Bask ülkesinde demokratik bir sürecin<br />

önünü açmak”, başlatmaktır.<br />

Yine yapılan açıklamaya göre bu sürecin<br />

sonunda, “Bask halkının kendi<br />

geleceği üzerine kendisinin karar<br />

verme hakkının” elde edildiği bir sonuç<br />

isteniyordu. Bunun için de Bask<br />

ülkesinin sömürgeci güçlerine, yani<br />

İspanya ve Fransa’nın hükümetlerine<br />

yeni sürece olumlu yaklaşmaları ve<br />

saldırganlıklarına son vermeleri çağrısında<br />

bulunuluyordu. Böylesi bir durumda<br />

bu ülkelerin Basklılarla olan<br />

çelişkinin, kavganın aşılabileceğinin<br />

altı çiziliyordu yapılan açıklamada.<br />

Açıklamanın yapıldığı günlerde<br />

İspanya Meclisi Anayasa Komisyonu<br />

Katalanların bir ulus olduğunu kabul<br />

ettiği ve Katalan halkına kimi hakları<br />

tanıdığı yasa tasarısını kabul etmişti.<br />

Sözkonusu barış görüşmelerinin<br />

başlaması sürecinde öne sürülen talepler<br />

arasında Batasuna’nın yasaklanması<br />

kararının kaldırılması, tutuklu<br />

ETA ve Batasuna üyelerinin<br />

serbest bırakılması gibi temel talepler<br />

de var. ETA’nın ateşkes ilanı açıklamasına<br />

bakıldığında, Bask ülkesinin<br />

ayrı bir devlet olarak “bağımsızlığı”<br />

düşüncesinden vazgeçilmediği; ama<br />

ayrı bir devlet olabilmek için alınacak<br />

yolun silahlı reformizm yerine silahsız<br />

reformizm yolu, görüşmelerle anlaşma<br />

yolu seçilmiştir. ETA daha önce<br />

de birkaç kez ateşkes ilan etmiş ve görüşmeler<br />

yapılmıştı. Görüşmelerin<br />

çıkmaza girmesi ETA’nın yeniden silahlı<br />

eylemlere başlamasını beraberinde<br />

getirmişti. Bu bağlamda ateşkes<br />

ilanı ilk değil. İlk olan şey, bu seferki<br />

ateşkese “sürekli-kalıcı” ateşkes demeleridir.<br />

ETA’nın cezaevindeki kimi<br />

temsilcilerinin anda verilen silahlı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!