You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
B‹ZDENHABERLER<br />
‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i<br />
Uzman› Birol Vural;<br />
“‹fi GÜVENL‹⁄‹<br />
KONUSUNDA<br />
Z‹HN‹YET<br />
DE⁄‹fiMEL‹”<br />
MMG’nin “Bizbize Konuşmalar” etkinliğine<br />
konuk olan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı<br />
Birol Vural, iş sağlığı ve güvenliği alanında<br />
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca<br />
uygulamaya konan yeni düzenlemeler hakkında<br />
bilgilerini katılımcılarla paylaştı.<br />
Vural, iş güvenliği ve sağlığı konusunda yürütülen<br />
çalışmaların kanunlar nezdinde sıkı<br />
kontrol altına alınmasına rağmen, yaşanan<br />
iş kazalarında genellikle insan hatalarının<br />
rol oynaması nedeniyle etkin bir güvenliğin<br />
ancak “zihniyette” yaşanan bir değişimle<br />
mümkün olacağını belirtti.<br />
Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri<br />
olarak ele alınması gerektiğini belirttiği iş<br />
kazaları hakkında bazı rakamlara da değinen<br />
Vural, dünya üzerinde her yıl 270<br />
milyon iş kazası yaşandığını, bu kazalarda<br />
1 milyon 825 bin kişinin hayatını kaybettiğini<br />
söyledi.<br />
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından<br />
son zamanlarda hassasiyetle yürütülen<br />
çalışmalara rağmen hala ciddi eksiklerin<br />
bulunduğuna da dikkat çeken Birol<br />
Vural, özellikle, bilinçlenmeye yönelik tanıtım<br />
filmleri konusunda hiçbir çalışma<br />
yapılmadığını, kısa vadede çözümü basit<br />
olan bu meselenin pratik ve verimli bir eğitim<br />
materyali üretebileceğini aktardı.<br />
Ayrıca genç mühendisler için önemli bir<br />
istihdam alanı sağlayacak olan iş güvenliği<br />
ve sağlığı uzmanlığı konusuna da değinen<br />
Birol Vural, orta vadede bu alanda yaklaşık<br />
25 bin mühendisin sertifikalı iş güvenliği<br />
ve sağlığı uzmanı olarak çalışabileceğini, getirilen<br />
yeni kriterlerle 50 kişi ve üzerinde<br />
personel istihdam eden iş yerlerinin bu eksikliğini<br />
kısa sürede kapatmak zorunda olduğunu<br />
söyledi.<br />
Baflbakanl›k E-Devlet Dan›flma Grubu<br />
Baflkan› Dr. A. Ramazan Alt›nok;<br />
“DÖNÜfiEN DEVLETE<br />
D‹RENEN KURUMLAR VAR”<br />
MMG tarafından düzenlenmeye başlanan “Cumartesi Söyleşileri”nin ilk programına<br />
konuk olan Başbakanlık E-Devlet Danışma Grubu Başkanı Dr. A. Ramazan<br />
Altınok, “E-Dönüşüm Türkiye Projesi: Yapılanlar, Yapılamayanlar ve 2015 Projeksiyonu”<br />
başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.<br />
İlk olarak, vatandaşın günlük yaşamında giderek daha sık karşılaşmaya başladığı<br />
e-devlet kavramının hala kapsamlı bir tanıma kavuşmadığını belirten Altınok,<br />
“E-devlet projesi, öncelikli olarak kamu yönetimi reformunun bir alt başlığıdır.<br />
Klasik anlayışta devlet, hikmetinden sual olunmayan, sorgulanmayan bir yapıyı<br />
ifade eder. Bu noktada öne çıkan Goverment ve Govermence kavramları, teba<br />
mahiyetinde, yalnızca talimatı uygulayan vatandaş modeliyle, karşılıklı etkileşimin<br />
ağırlıkta olduğu ve devletin vatandaşa hizmet sunduğu, vatandaşın ihtiyaçlarına<br />
göre yapılandığı iki farklı olgudur ve e-dönüşüm çalışmaları, bunlardan ikincisinin<br />
kapsamı dahilindedir” dedi.<br />
Tamamlanan ve yürürlükte olan e-devlet projeleriyle ilgili bilgileri aktaran Altınok,<br />
yeni bir “yönetişim” yaklaşımını beraberinde getiren bu uygulamaların sanıldığı<br />
gibi teknik çalışmalardan ibaret olmadığını, çok geniş alanlarda yankı bulduğunu,<br />
zihniyette ve siyasi yapılanmada köklü değişiklikleri beraberinde getirecek<br />
sonuçlar doğurduğunu belirtti. Altınok, bu projelerin Başbakalanlık E-Devlet Danışma<br />
Grubu Başkanlığı’nca yürütüldüğünü, fakat daha geniş çaplı bir organizasyona<br />
ve teşkilat yapısına gerek duyulduğunu söyledi.<br />
E-Devlet uygulamalarında ilk 10 arasında yer alan ülkelerde bu yapılanmanın nasıl<br />
sağlandığına dair örnekler veren Altınok, sözlerine şöyle devam etti: “ Birleşmiş<br />
Milletlerin yayınladığı e-devlet indeksinde ilk 10’a giren ülkelere baktığınızda iki<br />
ortak özellik görüyorsunuz. Biri, hepsinin Anglo-Sakson kökenli oluşu. Dolayısıyla<br />
devlet algısında da farklılıklar var. Mesela kamu yönetiminde performans ölçümü<br />
buralarda önemli bir kriter teşkil ediyor. Diğer özellik ise e-devlet koordinasyon<br />
kurulu doğrudan cumhurbaşkanına bağlı. Ve cumhurbaşkanı, son 10 yıldır,<br />
hiç aksatmadan e-devlet danışma grubunun toplantılarına başkanlık ederek projeleri<br />
ilk ağızdan öğreniyor. Dolayısıyla siyasi yapılanmada da köklü değişiklikleri<br />
beraberinde getirmesi bakımından büyük öneme sahip olan e-devlet dönüşümüne<br />
en üst siyasi makam tarafından öncülük edilmesi verimli sonuçlar doğuruyor.”<br />
Dr. A. Ramazan Altınok, mevzuat ve yapılanma konusunda telafi edilmesi gereken<br />
eksikliklerin yanı sıra e-devlet projeleri kapsamında yaşanan dönüşüme mevcut<br />
siyasi teşkilatın ve kurumların da direnç gösterdiğine işaret etti. Hayata geçirilecek<br />
bir projenin, yüzlerce çalışanıyla faaliyet gösteren bir müdürlüğün, hatta bakanlığın<br />
bile “3,5 inçlik bir harddiske sığdırılması” anlamına gelebileceğini belirten<br />
Altınok, e-devlet dönüşüm sürecinde karşılaşılan en ciddi sorunun bu değişime<br />
kurumlar tarafından gösterilen direnç olduğunu söyledi.<br />
8 M‹MAR VE MÜHEND‹S