01.11.2014 Views

1ba2e3e633

1ba2e3e633

1ba2e3e633

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

““Gelece¤e dönük özlem ve<br />

tasavvurlar›m›z “Her fley”ci bir<br />

yan›lmazl›k ideolojisine dönüflürse,<br />

felaket getirmektedir.”<br />

”<br />

O<br />

başka bir kesimi eleştirmekte ve şöyle bir saptama daha yapmaktadır<br />

Taha Akyol: “Bir teori ‘her şey’ i izah etmeye<br />

kalkıştığında, ‘test edilebilir’ olmaktan çıkar!” diyerek, Karl<br />

Popper’ın Marks’a yönelttiği eleştiriyi de alıntılıyor 152. sayfada:<br />

“Bilim yöntemi sonsuz sayıdaki olaylardan teorimizi<br />

doğrulayacak olanları seçmeyi değil, aksine yanlışlayabilecek<br />

olguları aramayı gerektirir.”<br />

Aslında söylenmek istenen, hangi çağda ve inançta bulunursak<br />

bulunalım, bilimi ve bilimsel düşünme metodlarını doğru<br />

kavramak ve buna göre bir bakış açısı oluşturulması gerektiğidir.<br />

Bunu yapamadığımızda, ya hamasi bir ideolojinin ya<br />

olayları komplo teorileriyle açıklamaya çalışan soyut bir<br />

bakışın ya da astrolojiye endeksli gerçeküstü algıların<br />

büyüsüne kapılacağımız anlatılmaya çalışılmaktadır.<br />

Ama bütün bunlar, günümüz itibariyle olumlu bir gidişata<br />

girmiş gibi algılanmakta olmalı ki geleceğe olan bakış<br />

oldukça pozitif, “Bilim ve Yanılgı”da. Özelde Türkiye, genelde<br />

ise Asya kıtası açısından aydınlık bir gelecek tasavvur<br />

edilmekte, Türkiye’nin 2020’li yıllarda dünyanın en büyük on<br />

ekonomisi arasında yer alacağı, Asya ülkelerinin de 2050’ li<br />

yıllara damgasını vuracağı öngörülmektedir. Çünkü bilim ve<br />

ekonomi arasındaki sıkı ilişki ile üniversitelerin hem<br />

Türkiye’de hem de Çin, Hindistan, Kore gibi Asya ülkelerinde<br />

ne kadar önemsenmeye başladığı kitapta zaten yeterince<br />

anlatılmaktadır.<br />

Kitaptaki içerik ve kaynakça oldukça kabarıktır. Kapitalizm,<br />

Marksizm, Faşizm, piyasa ekonomisi, pragmatizm, pozitivizm,<br />

Hegelci’lik, Platonizm, Freudizm gibi birçok kavram ve ideolojiye<br />

değinilmiş, yerli ve yabancı onlarca müelliften alıntılar<br />

yapılmıştır. Yüz elliye yakın kaynakçaya sahip olan kitapta,<br />

bilim felsefecisi Karl Popper’a özel bir önem atfedilmiştir.<br />

Sonuç olarak, bu kitabın da her kitap gibi eleştiriye açık<br />

olduğu söylenebilirse de “tenkit kolay san’at zordur.” ilkesi<br />

gereğince saygıyı yeterince hak ediyor denilebilir. Sıkılmadan<br />

okunacak, hem içeriğinden, hem de kaynaklarından<br />

fazlasıyla yararlanılabilecek bir kitap “Bilim ve Yanılgı”.<br />

OTOMOB‹L‹N<br />

EKOLOJ‹S‹<br />

tomobilin ortaya çıkışından günümüze kadar<br />

geçen süre içinde, on yedi milyondan fazla insan<br />

kazalarda can vermiş, milyonlarcası da bu kazalar<br />

sonucu sakat kalmıştır. Otomobil kazalarıyla ilgili<br />

haberler, yazılı ve 'görüntülü' basının kanıksanmış bir<br />

üslupla verdiği günlük haberlerden biri haline gelmiştir.<br />

Bu kazaların sorumlusu olarak, hala hatalı otomobil<br />

kullanımı ('Trafik Canavarı') gösterilir ki bu belli bir<br />

ölçüde doğrudur.<br />

Otomobil kazalarının sorumluluğunun tümüyle bireylere<br />

yüklenmesi Peter Freund ile George Martin'e göre<br />

konuyu tek boyutuyla ele almak demektir. Hız<br />

göstergeleriyle ortalama bir yarış arabasını andıran<br />

günümüz otomobillerinin sıkışık bir trafikte bir beygir<br />

hızıyla seyretmek durumunda kalmaları, 'otomobil<br />

merkezli bir ulaşım sistemi'nin tek 'gülünç' çelişkisi<br />

değildir. Trafik tıkanıklıklarını gidermek için inşa edilen<br />

ek yolların, tıkanıklıkların daha da<br />

geniş bir alana yayılmasına neden<br />

olması, sürücülerinin trafiğe<br />

takılma korkusu nedeniyle birçok<br />

arabanın günün büyük bir<br />

bölümünde otoparklarda konaklaması<br />

gibi örnekler, otomobilin<br />

bir ulaşım aracı olarak kendisinden<br />

beklenenleri gereği gibi<br />

yerine getiremediğini hatta hiç<br />

yerine getiremeyeceğini<br />

gösteren bir iki örnektir sadece.<br />

Otomobile bağımlı bir ulaşım<br />

sisteminin kendi içinde yaşadığı<br />

bu çelişkilerin, kısırdöngülerin ve neden olduğu<br />

trajik kazaların yanı sıra ekolojik dengeyi bozması,<br />

gürültü kirliliğine neden olması, erkek egemen söylemi<br />

çoğaltması ve insan sağlığına yaptığı olumsuz etkiler<br />

gözardı edilemeyecek denli büyük boyutludur. İnsanı,<br />

caddelerde beş duyunun beşini de kullanmaya zorlayarak<br />

açık havada hayal kurma zevkinden mahrum<br />

bırakması; sokak hayatını, komşuluk ilişkilerini,<br />

keyfiliği, kısacası insani bir kent hayatını yok etmesi<br />

'otomobil merkezli ulaşımın' en önemli açmazlarıdır.<br />

Otomobilin Ekolojisi'nde, alternatif ulaşım tarzlarının<br />

(trenler, otoraylar, bisiklet vb.) nasıl inşa edileceği, yeni<br />

bir kent yapılaşmasının nasıl olması gerektiği,<br />

halihazırdaki örneklerden yararlanıp geleceğe yönelik<br />

projeler üretilerek irdeleniyor. Hayatımızın hemen her<br />

alanına tecavüz eden otomobilin, birçok insanın<br />

sorgusuz sualsiz kabul ettiği sistemsel doğasını<br />

acımasızca sorgulayan, merkezinde otomobilin yer aldığı<br />

bir ulaşım sisteminin dayattığı ideolojiyi çelişkileriyle<br />

gözler önüne seren bu kitapta daha insani ulaşım tarzlarına<br />

imkan tanıyacak modeller de öneriliyor.<br />

'Maruz kalınan' bir kamusallık yerine 'seçerek, razı<br />

olan' bir kamusallıktan yana olanlar için vazgeçilmez<br />

bir kaynak.<br />

OCAK-fiUBAT 2011 95

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!