01.11.2014 Views

1ba2e3e633

1ba2e3e633

1ba2e3e633

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

geliştirilmesi sağlanmalıdır.<br />

- Yerel ve bölgesel ihtiyaçların doğru biçimde<br />

tespiti ve giderilmesi için il mesleki<br />

eğitim ve istihdam kurullarının çalışmalarına<br />

etkinlik kazandırılması amacıyla projeler<br />

oluşturulmalıdır.<br />

- Örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim<br />

kurumlarından mezun olanların iş yaşamındaki<br />

durumlarını sürekli ve sistematik<br />

biçimde ortaya koyacak izleme çalışmaları<br />

yapılarak sonuçları yayınlanmalıdır.<br />

Bütün bunları, katılımcı bir anlayışla realize<br />

etmeli, siyasi irade, idare ve sosyal taraflar<br />

sabırlı ve verimli bir çalışma içinde<br />

mesleki eğitim koordine edilmelidir. Nitekim,<br />

mesleki eğitimin uzun yıllar uygulandığı,<br />

geliştirildiği ülkelere baktığımız zaman<br />

sosyal tarafların etkin katılımı ve<br />

uzun erimli çalışmaların gerektiğini görüyoruz.<br />

Ancak AB sürecinde uluslararası<br />

rekabet, kaliteli üretim ve hayat boyu eğitim<br />

felsefesiyle mesleki ve teknik eğitimde<br />

büyük reform ihtiyacı içinde olduğumuz<br />

bu dönemde meslek liselerinin katsayı<br />

sorunuyla önünün tıkanması büyük<br />

çelişkidir.<br />

İstihdamın sürekliliğinde, sürekli eğitimin<br />

rolü nedir ve ülke olarak biz bunu ne kadar<br />

gerçekleştirebiliyoruz?<br />

Türkiye’de istihdam edilmek kadar o istihdamın<br />

sürekliliği de son derece önemlidir.<br />

Çünkü gençlerimiz üniversitelerden yaratıcılıktan<br />

uzak tamamen ezbere dayalı bir<br />

eğitim anlayışıyla mezun olmaktadır. Çok<br />

iyi bir mühendis yetiştirilebilir. Meslek<br />

yüksek okulundan çok iyi teorik eğitim almış<br />

bir motor bölümü elemanı yetiştirilebilir.<br />

Ancak bunlar mezun olduklarında<br />

teori ile pratiği birleştirmede sıkıntı yaşamakta,<br />

çalışma hayatına girişte ve adaptasyonda<br />

sorunlar yaşamaktadır.<br />

Bunun yanı sıra artan küresel rekabet,<br />

Türkiye, kaygı verici<br />

boyutlara ulaşan işsizliğin<br />

azaltılması, temel sosyal<br />

haklar, sendika özgürlüğü,<br />

grev hakkı, insan onuruna<br />

yakışır düzgün işlerin<br />

artırılması, asgari gelir ve<br />

vergilendirmenin<br />

iyileştirilmesi, sosyal<br />

diyaloğun<br />

kurumsallaştırılması, sağlık,<br />

güvenlik, istihdamın<br />

artırılması, ekonomik ve<br />

sosyal çıkarları korumakta<br />

kamunun sorumluluğunun<br />

artırılması ve sosyal koruma<br />

sistemlerinin<br />

güçlendirilmesi konularında<br />

ülkemizin kendi<br />

gerçeklerine dayanan bir<br />

“sosyal model”<br />

geliştirmelidir.<br />

bilgi ekonomisi gibi kavramlar da üniversitelerde<br />

öğrenilen bilgilerin geçerliliğini<br />

kısa sürede kaybettiği ve her gün yenilenmeye<br />

ve geliştirilmeye muhtaç olduğu bir<br />

dönemi yaşıyoruz.<br />

Dolayısıyla işgücümüzü yeni dönemin gerektirdiği,<br />

mesleki becerilerle donatmak<br />

ve dünya ölçeğinde rekabet edebilir hale<br />

getirmek en öncelikli hedefimiz olmalıdır.<br />

Çünkü günümüzün geçerli kavramı<br />

hayat boyu öğrenme ve mesleki yeterliliklerdir.<br />

Günümüzde ön plana çıkmış<br />

kavramların karşılığı da Türkiye’de oluşturulmuş<br />

ve Mesleki Yeterlilikler Kurumu<br />

kurulmuştur.<br />

Merkezi hükümetlerin istihdam politikalarıyla<br />

istihdam çözülebilir mi, üniversite<br />

ve iş dünyası bunun için neler yapabilir?<br />

İstihdam sorunun çözümü konusunda<br />

merkezi hükümetlerin uyguladığı politikalar<br />

kuşkusuz büyük önem taşımaktadır.<br />

Ancak ülkemizin en önemli sorunlarından<br />

biri bölük pörçük bağlam, konsept gözetilmeksizin<br />

yapılan çalışma kültürüdür.<br />

İhtiyaca, konjonktüre, iç ya da dış baskılara,<br />

lobilere göre öncelik belirleyerek, bölük<br />

pörçük bağlam, konsept gözetilmeksizin<br />

yapılan değişiklikler ya da düzenlemeler<br />

sağlıklı bir yol olmadığı gibi sorunları<br />

da çözmemektedir.<br />

Türkiye, kaygı verici boyutlara ulaşan işsizliğin<br />

azaltılması, temel sosyal haklar,<br />

sendika özgürlüğü, grev hakkı, insan onuruna<br />

yakışır düzgün işlerin artırılması, asgari<br />

gelir ve vergilendirmenin iyileştirilmesi,<br />

sosyal diyaloğun kurumsallaştırılması,<br />

sağlık, güvenlik, istihdamın artırılması,<br />

ekonomik ve sosyal çıkarları korumakta<br />

kamunun sorumluluğunun artırılması<br />

ve sosyal koruma sistemlerinin güçlendirilmesi<br />

konularında ülkemizin kendi<br />

gerçeklerine dayanan bir “sosyal model”<br />

geliştirmelidir. Çünkü ülkemiz işgücü piyasasının<br />

ihtiyacı olan sosyal paydaş katkı<br />

ve katılımıyla bütüncül bir yaklaşımı esas<br />

alarak hazırlanan, kısa, orta ve uzun vadeli<br />

etkin politika ve araçların eşgüdüm ve<br />

koordinasyon içinde hayata geçirilmesidir.<br />

Bu kapsamda üniversitelerin, işçi ve işveren<br />

örgütlerinin kısacası bütün sosyal<br />

paydaşların katkı vermesi büyük önem taşımaktadır.<br />

Bütün bunları yapmak için<br />

Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu Ulusal<br />

İstihdam Stratejisi geliştirilmesidir. Bunun<br />

geliştirilmesi için de herkese sorumluluklar<br />

düşmektedir.<br />

OCAK-fiUBAT 2011 45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!