Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İnfaz Alkışçıları, Manşetlerindeki<br />
Hala Kurumamış<br />
Kanlarla Karşımızda!<br />
Sayı: 279<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
31 Temmuz<br />
2011<br />
Özel Harekat Timleri’nin sayısının<br />
arttırılması ve daha “aktif” görev<br />
verilmesi kararı üzerine, burjuva basında<br />
da iki görüş öne çıktı. Bir kesim,<br />
özel timlerin geçmişteki kanlı bilançolarını<br />
hatırlatırken, bir diğer<br />
kesim ise, pervasızca, “tüm özel timi<br />
karalamamak gerektiğini... geçmişte<br />
bunların çok başarılı işler yaptığını”<br />
savunmaya başladı.<br />
Bugünlerde, AKP işbirlikçisi, halk<br />
düşmanı bu kalemlerin özel tim güzellemelerini<br />
okuyoruz gazetelerde.<br />
Bunlardan biri olan Fikret Bila’nın<br />
yazdıkları, hepsinin yazdıklarının<br />
bir özeti gibidir:<br />
“Hepsi aynı kefeye konulmamalı...<br />
Hukuk dışına çıkan ve çeteleşen polisler<br />
nedeniyle özel harekâtçı polislerin<br />
aynı kefeye konulması doğru olmaz.<br />
... Terörle mücadele gibi bir görev<br />
üstlenen güvenlik kurumları ve<br />
mensuplarının, içlerinden çıkan kötüler<br />
nedeniyle, mahkûm edilmesi<br />
yanlış olur.<br />
Terörle mücadelede özel harekât<br />
polislerinin önemli başarılar sağladıkları<br />
da unutulmamalıdır. Bu nedenle<br />
toptancı bir yaklaşımla hepsini<br />
suçlu, mafya, çete gibi görüp göstermek,<br />
büyük özveriyle görev yapmış...<br />
polisleri ve ailelerini rencide<br />
eder.” (Milliyet, 27 Temmuz 2011)<br />
“Başarılar” sağladıkları unutulmamalıymış!<br />
Bunu söyleyenler, katliamcıdır.<br />
Bunun başka bir anlamı<br />
yoktur. Çünkü sözü edilen “başarı”nın<br />
işkence, infaz ve katliam olduğunu<br />
herkes biliyor.<br />
Evinde, iş yerinde, sokakta yüzlerce<br />
insanı infaz eden, bazen infaz ettikleri<br />
insanların isimlerini bile, katlettikten<br />
sonra öğrenen, silahsız insanları<br />
katledip sonra yanına bir silah<br />
koyup “teslim ol çağrısına ateşle karşılık<br />
verdi” diye açıklayan, itirafçılarla,<br />
kumarhanecilerle,<br />
mafyacılarla<br />
ortaklık içinde<br />
ihale takipçiliği<br />
yapan, haraç alan,<br />
uyuşturucu kaçakçılığı<br />
yapan BUNLARDI; işte onların<br />
BAŞARILARI bunlardır.<br />
Bu pislikleri örtbas edip, devrimcileri,<br />
yurtseverleri katlettikleri sürece<br />
onları alkışlayan da bugün “hepsini<br />
aynı kefeye koymayın” diye yazanlardır.<br />
Fethullahçıların sözcüsü Hüseyin<br />
Gülerce, 27 Temmuz tarihli Zaman’da,<br />
mücadeleye düşmanlığın<br />
baş temsilcisi olarak şöyle yazdı:<br />
"Terörle mücadelede artık yeni bir<br />
dönem var. Yeni Türkiye, terörün belini<br />
bu defa kıracak. Bu defa yetki, sorumluluk,<br />
inisiyatif sivil hükümette<br />
olacak... Terörle ilk defa 'Büyük Türkiye'ye<br />
yaraşır bir mücadele verilecek...<br />
sivil iradenin kontrolündeki<br />
polisin, jandarmanın, özel askeri<br />
birliklerin ahenkli çalışmalarıyla neler<br />
yapılacağıın dost düşman herkes<br />
görecek..."<br />
Daha yetki polise devredilirken<br />
kan akıtmaya başladı yazıları. Yarın<br />
o kan akmaya başlayınca, neler yazacaklar,<br />
tahmin etmek zor değil.<br />
Bakın düzen gazetelerinin eski<br />
manşetlerine. İnfazlara alkış manşetlerine<br />
bakın. “Beli kırıldı, beyni dağıtıldı”<br />
diyen manşetlerini hatırlayın.<br />
19-22 Aralık katliamının kan, yalan<br />
dolu manşetlerini hatırlayın.<br />
Bu düzenin hemen tüm gazetecileri,<br />
Ertuğrul Özkök’ün çok açık yazdığı<br />
gibi, “her devletin Susurluk’a ihtiyacı<br />
vardır” diye düşünür. AKP’nin<br />
Özel Harekatçılar’ı daha öne çıkarma<br />
politikası işte bu yüzden bu kadar çok<br />
alkışçı ve onaycı bulmuştur.<br />
Özel timlerin, ilk başta Mehmet<br />
Hürriyet’ten<br />
Zaman’a, Sabah’tan Yeni<br />
Şafak’a, Vakit’ten<br />
Milliyet’e, Türkiye’den<br />
Tercüman’a manşetler hep<br />
ortaktır ve kan içindedir.<br />
Ve hep halka devrimcilere<br />
düşmandır.<br />
İslamcı veya laik,<br />
liberal veya muhafazakar<br />
olmaları hiç farketmez!<br />
Ağar tarafından oluşturulan, Korkut<br />
Eken, İbrahim Şahin gibi kontra şefler<br />
tarafından yetiştirilen ve sonra sayıları<br />
çoğaltılan Ölüm Mangalarının<br />
tüm infazları, oligarşinin basınında<br />
manşetlerden alkışlanmıştır. Hürriyet’ten<br />
Zaman’a, Sabah’tan Yeni<br />
Şafak’a, Vakit’ten Milliyet’e, Türkiye’den<br />
Tercüman’a, manşetler<br />
hep ortaktır ve kan içindedir. Bu gazeteler,<br />
lafa gelince birbirlerinden<br />
farklıdırlar; hatta birbirleriyle kıyasıya<br />
kavga içindedirler. Kimi laik, kimi şeriatçı,<br />
kimi demokrat, kimi muhafazakar,<br />
kimi islamcı, kimi liberaldir...<br />
Ama manşetleri ortaktır. Manşetlerinin<br />
ortaklığı, halk düşmanlığındaki,<br />
devrimci düşmanlığındaki ortaklıklarının<br />
doğal ve kaçınılmaz sonucudur.<br />
Özel harekat gücünün sayısının<br />
arttırılmasını, onlara daha “aktif”,<br />
“etkin” görev verilmesini savunmak,<br />
halk düşmanlığının, devrimci düşmanlığının<br />
bugünkü biçimidir. Bunu<br />
“gazeteci” sıfatıyla yapmak, kimseyi<br />
halk düşmanı damgasını yemekten<br />
kurtarmaz ve kimsenin suçunu hafifletmez!<br />
8<br />
POLİSİN KONTRGERİLLA YÖNTEMLERİNE