04.11.2014 Views

Layout 2 - Yürüyüş

Layout 2 - Yürüyüş

Layout 2 - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Halkın<br />

Hukuk<br />

Bürosu<br />

TERÖRLE MÜCADELE ADI ALTINDA<br />

HALKA SAVAŞ<br />

15 Bin Özel Harekât<br />

Polisi Daha Fazla<br />

Katliam, Daha Fazla<br />

Kaybetme Demektir<br />

AKP iktidarı, “terörle mücadele” adı<br />

altında halka karşı sürdürdüğü savaşın<br />

yeni planlarını hazırlıyor. Son<br />

dönemde oligarşinin ordusuna karşı<br />

yapılan eylemleri gerekçe yapan iktidar,<br />

bir yandan büyük şehirlerde<br />

özellikle Kürt halkını hedef alan linç<br />

saldırıları örgütlerken, diğer taraftan<br />

askeri saldırıları, operasyonları yoğunlaştırıyor.<br />

Basında çıkan haberlere<br />

göre bu kapsamda, “askerin gerilla<br />

karşısında yetersiz kaldığı” gerekçesiyle<br />

sürdürülen baskı ve terörde<br />

polisin etkinliğinin artırılacağı, bu<br />

çerçevede ilk etapta 15.000 özel harekat<br />

polisinin görevlendirileceği belirtiliyor.<br />

“Demokratik açılım”, “Kürt sorununda<br />

çözüm” söylemlerinin sahteliği<br />

bir yana, bu gelişme bir kez daha<br />

AKP’nin tüm muhalefeti; devrimcileri,<br />

Kürt ulusal hareketini sadece<br />

imha etme amacıyla hareket ettiğini<br />

göstermektedir. Nasıl bir ülkede yaşadığımız<br />

gerçeğini unutarak AKP’nin<br />

ilericiliğini, demokratlığını keşfedenler,<br />

“açılımlara” umutlarını yükleyenler<br />

bir kez daha yanıldılar.<br />

Peki 15.000 özel harekat polisinin<br />

anlamı ne?<br />

Esasında bu sorunun cevabı yakın<br />

tarihte duruyor. Bu tarihe bakan herkes,<br />

AKP’nin “terörle mücadelede<br />

çözüm” diye sunduğu seçeneğin aşağılık<br />

ve ahlaksız bir savaş yöntemi<br />

dışında bir anlamı olmadığını görecektir.<br />

Bu öyle bir yöntemdir ki, vurulan<br />

devrimcilerin vücutlarında yüzlerce<br />

mermidir. Ölü bedenlere işkence<br />

yapılmasıdır. Bu, gerillaların uzuvlarından<br />

koleksiyon yapan bir ahlaktır.<br />

Kaybedilen yüzlerce insanımızdır.<br />

Cenazeleri hala ailelerine teslim edilmeyen,<br />

çukurlara atılan binlerce insanımızdır.<br />

Yakılan ve boşaltılan binlerce<br />

köy, yurtlarından sürülen yüz<br />

binlerce insandır.<br />

Özel Harekat polislerinin bu memlekette<br />

örgütlenmesinin şefleri;<br />

Mehmet Ağarlar, Hüseyin<br />

Kocadağlar, İbrahim Şahinler’dir.<br />

Öve öve bitiremedikleri Özel<br />

Harekat’ın en yetenekli polisleri,<br />

Ayhan Çarkınlar, Oğuz Yorulmazlar,<br />

Ercan Ersoylar’dır.<br />

Peki bu isimler bu halk için ne<br />

anlam ifade ediyor?<br />

Bu isimlerin birlikte anıldığı tek<br />

şey; işkencedir, kaybetmedir, katliamdır.<br />

Ağar’ın deyimiyle 1000 operasyondur.<br />

Özel Harekatçılar’ın terörle<br />

mücadele adı altında sürdürülen<br />

teröre yapacağı katkı, bu tablonun ve<br />

bilançonun artmasıdır. İşte AKP iktidarının<br />

çözüm diye sunduğu seçenek<br />

budur. Hemen belirtmek gerekir ki bu<br />

seçenek hiçbir zaman devre dışı bırakılmamıştır.<br />

Özel Harekat polisleri<br />

halka karşı savaşta sadece dün kullanılmış<br />

değildir; hala kullanılmaktadır.<br />

Tartışılan Özel Harekat polislerinin<br />

etkisinin ve sayısının arttırılmasıdır.<br />

AKP iktidarının devrimci, demokratik,<br />

ilerici güçlere, ve tüm halka<br />

yönelik politikasının iki yönü bulunmaktadır.<br />

Birincisi, demokrasi paketleriyle<br />

sürdürülen demagoji ve yalan,<br />

ikincisi ise baskı ve terördür. AKP<br />

iktidarı döneminde yapılan işkence,<br />

infaz bilançolarına bakan herkesin<br />

göreceği gerçek budur. Yani baskı ve<br />

terör AKP iktidarı boyunca kesintisiz<br />

devam etmiştir.<br />

Diğer yandan yaşananlar AKP’nin<br />

hukuk ve yargı eliyle geçmiş dönemde<br />

yapılan katliamları soruşturup<br />

cezalandıracağına ilişkin propagandasını<br />

da çürütmektedir. Mehmet<br />

Ağarlar’ın, İbrahim Şahinler’in ve<br />

Ayhan Çarkınlar’ın yargılanması,<br />

Ergenekon davası, iktidar ve işbirlikçileri<br />

tarafından, hep “geçmişin<br />

hesabının sorulacağı”<br />

propagandasına malzeme<br />

yapıldı. Hızını<br />

alamayanlar “Temiz<br />

Eller Operasyonu” dediler, “tek tek<br />

defterler açılıyor”, “hiçbir suç cezasız<br />

kalmayacak” diyenler oldu. Biz ise<br />

yargılamaların iktidar içi güç odakları<br />

arasındaki bir çatışmadan ibaret olduğunu,<br />

asla halka karşı işlenen suçların<br />

cezalandırılması gibi bir amacın<br />

bulunmadığını belirttik. Katliam emirlerinin<br />

Milli Güvenlik Kurulu’nda<br />

alındığının katiller tarafından dahi<br />

söylendiği bir yerde, aksini düşünmek<br />

zaten mümkün değildir.<br />

Bugün gelinen nokta bu tespitimizi<br />

doğrulamıştır. Keza bugün Ağarlar’ın,<br />

Çarkınlar’ın işledikleri suçlar ve<br />

onları yöneten politikalar, AKP iktidarı<br />

tarafından çözüm diye sunuluyor.<br />

Bu politikaları sürdüren dahası tahkim<br />

eden bir iktidarın halka karşı işlenen<br />

suçların hesabını sormasını beklemek<br />

ya siyasi bir körlük ve saflık, ya<br />

düpedüz düzen içi düşünme veya<br />

AKP işbirlikçiliğidir.<br />

Açık ki Özel Harekat polislerinin<br />

görevlendirilmesi, daha fazla katliam,<br />

daha fazla işkenceden başka anlama<br />

gelmiyor. O halde bu politikaya karşı<br />

mücadele etmek zorundayız. Yine<br />

görülmüştür ki bu mücadele ancak<br />

devrimciler, demokratlar tarafından<br />

verilebilir. CHP gibi düzen partilerinin<br />

karşı çıkışları ise demokratik bir<br />

muhteva taşımayıp, oligarşi içi hesaplara<br />

göre şekillenmiştir; CHP’nin tek<br />

derdi, TSK’nın etkisinin azalacağı,<br />

polis-asker dengesini polisin lehine<br />

değiştireceği hesabıdır. Yani katletme<br />

konusunda iktidarıyla, muhalefetiyle<br />

tam bir birliktelik vardır. Onlar için<br />

tek sorun halkı kimin katledeceği ve<br />

böylece gücünü artıracağıdır. Bizi<br />

katletmek üzerine kurdukları itibar ve<br />

güç kazanımlarını bu nedenle teşhir<br />

etmeliyiz.<br />

Katillerin cezalandırılması, dahası<br />

yeni katliamların önlenmesi ancak<br />

mücadeleden geçmektedir.<br />

Bu mücadele de bizim omuzlarımızdadır.<br />

Halkın Hukuk Bürosu<br />

Sayı: 279<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

31 Temmuz<br />

2011<br />

BOYUN EĞMEYECEĞİZ<br />

9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!