You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
dar sömürmesini istemiyorum."<br />
Vatanımızın emperyalistlere peşkeş<br />
çekilmesine, halkımızın iliklerine kadar<br />
sömürülmesine karşı sınıf kinimizin,<br />
devrimci nefretimizin bir kez<br />
daha ve en şiddetli biçimiyle ilan edilişidir<br />
bu sözler.<br />
Emperyalistlerin "kara listeleri"nde<br />
yer alışımız da Amerikancı katillerin<br />
"Bir siz değişmediniz. Hala aynı şeyleri<br />
savunuyorsunuz" demelerinin sebebi<br />
de işte bu yüzdendir. Mahir'den<br />
Çuhadarlar'a değişmeyen ve değişmeden<br />
de kalacak olan sömürüye yönelik<br />
bu uzlaşmaz ve dinmez nefretimizdir.<br />
Bizi zorla, zulümle, "akıllı<br />
solcu" haline getirememelerinin, düzen<br />
içine çekememelerinin temel sebebi<br />
budur. Düzenlerinin temelini<br />
oluşturan sömürü için yıkıcı olan nefretimizi<br />
törpüleyip yok edemediler. Bütün<br />
katliamlar, ideolojik saldırılar baskı<br />
ve tecrit politikası, nefretimizi, törpüleyip<br />
giderek yok etmek içindir. İşte<br />
bunu başaramadılar.<br />
Eğer bunu başarabilselerdi, kapitalistlere<br />
karşı sesleri kısılana dek<br />
"bağıran", "el kol hareketleri yapan",<br />
"sövüp sayan" fakat sıra eyleme gelince,<br />
tehditleri gerçekleştirmeye gelince,<br />
“havlayıp dayak yemiş küçük<br />
köpek gibi davranan” ve böyle davrandıkça<br />
da çürüyenler olurduk.<br />
Emperyalizm ve oligarşinin fiziki<br />
ve ideolojik saldırıları, sömürüye yönelik<br />
nefretimizi zerre eksiltemedi. Aksine,<br />
sömürü ve zulümleri pervasızlaştıkça,<br />
bizim de nefretimiz büyüdü.<br />
Hayatı, Emekçi Halk İçin<br />
Yoksulluğun Zindanına<br />
Çeviren Burjuvazidir<br />
Doymak bilmez kar hırslarıdır. Kapitalist<br />
sömürüdür. Burjuvazi, sömürü<br />
çarkını, dikensiz gül bahçesindeymişçesine<br />
döndürür. Burjuvazi, devrimcileri<br />
teslim alması, bu amaçla düzen içine<br />
çekmesi gerektiğini bilir.<br />
Dayı'nın ifadesiyle söylersek: "Bugün<br />
egemenler esas olarak ideolojik<br />
olarak bizi teslim almak istiyorlar. Günün<br />
her saatinde, yaşamda, işkencede,<br />
hapiste ideolojik olara bizi yok etmek<br />
istiyorlar. ‘Halk kitlelerini bireyselleştirdik,<br />
açlıkla başbaşa bıraktık.<br />
Zulümle örgütlülüklerini büyük ölçüde<br />
dağıttık. Ama devrimciler var oldukça,<br />
onları ideolojik olarak teslim<br />
alamadıkça, yeniden kitleleri örgütleyecekler,<br />
yeniden devrimi dayatacaklar.’<br />
şeklinde düşünüyorlar. Onun<br />
için öncelikle ‘Devrimcileri yok etmeliyiz.<br />
Sistem içine çekmeliyiz. Sistem<br />
içi solculuğu öğretmeliyiz.’ diye<br />
düşünüyorlar. (...) Burjuvazinin, solculuk<br />
maskesi altındaki sahtekarlardan<br />
ödünç alınmış düşünce kırıntıları,<br />
buna bağlı yaşam biçimleri, binbir<br />
türlü biçimi ile ortaya çıkar ve örgütlenmenin<br />
önünde engeller oluşturur.<br />
Burjuva ideolojisiyle her türden bağ<br />
koparılmazsa nihai sonuçta onların etkisi<br />
altına girmek, sisteme angaje olmak<br />
kaçınılmaz hale gelir..."<br />
Burjuvazinin sol saflara aşılamaya<br />
çalıştığı ve büyük oranda sonuç aldığı<br />
bu ideolojik zehrin yegane panzehiri,<br />
düzenin temelini oluşturan sömürüye<br />
yönelik nefretin diri tutulmasıdır.<br />
Düşmana yönelik nefretimiz<br />
yerli yerindeyse, o zaman düzen içileşmezsiniz.<br />
Açık olan ve tarihin gösterdiği<br />
gerçeklik şu ki, sömürüden nefret etmeyenler<br />
sömürüye de son vermezler.<br />
Bu amaçla kurtuluşa kadar savaşmaz<br />
ve bu uğurda ömür boyu devrimcilik<br />
yapmazlar. Hem örgütler hem de kişiler<br />
için geçerli bir durumdur bu.<br />
Sömürüye yönelik nefreti törpülenen<br />
değişik biçimlerde yozlaşmaya<br />
başlar. Kendi meşruluğuna inancını yitirir.<br />
Sömürü düzeninin kanlı ve kirli<br />
gerçekliğine giderek göz yumulur.<br />
Atılan geri adımların sonu gelmez ve<br />
en nihayetinde düzen gerçekliğinin bir<br />
parçası olunur. Hiçleşmek işte budur.<br />
Hatırlanır, bir kaç ay önce, Güney<br />
Afrika'da ANC (Afrika Ulusal Kongresi)<br />
iktidarının polis güçleri, greve<br />
çıkan maden işçilerini kurşunladı.<br />
Otuzun üzerinde emekçi katledildi, ki<br />
hepsi de siyahi ırka mensuptu. Oysa,<br />
ANC, yıllarca siyahi halkın ırk eşitliği<br />
için yürütülen mücadeleye önderlik<br />
etmişti. Ama işte sömürüden nefret<br />
edilmeyince, günü gelir sömürü çarkının<br />
bekçisine dönüşüp düne kadar<br />
önderlik ettiğiniz emekçileri, burjuvazi<br />
adına kurşuna dizersiniz. Güney Afrika'da<br />
yaşananın özü, özeti budur...<br />
Sevgili Devrimci Okul okurları, Bu<br />
haftaki dersimizi burada bitiriyoruz.<br />
Haftaya kaldığımız yerden devam<br />
ederiz. Görüşmek üzere, hoşçakalın...<br />
Sürecek<br />
Sayı: 344<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
23 Aralık<br />
2012<br />
Şehitlerimizin Mezarında<br />
Ot Bitmeyecek<br />
Malatya'da ölüm orucu şehidimiz Feride Harman<br />
ölüm yıl dönümünde Kürecik’te mezarı<br />
başında anıldı. Şehit düşmesinin 10. yıl dönümünde<br />
mezarının başında olan ailesi ve yoldaşları bir<br />
dakikalık saygı duruşundan sonra Feride Harman'ın<br />
sevdiği türküyü söylediler. Özgür tutsaklar<br />
da Feride Harman'ın yanındaydılar. Elbistan<br />
Hapishanesi’ndeki özgür tutsakların gönderdiği<br />
mektuplar mezar başında okundu. Feride Harman’ın<br />
şehit düşmeden önce söylediği isteği üzerine<br />
mezarının başında ateş yakılıp, marşlar söylenip,<br />
halay çekildi.<br />
Örgütlenme Hakkımıza Sahip Çıkalım<br />
Devrimci Mücadelede Mühendis Mimarlar, örgütlenme<br />
özgürlüğüne sahip çıkmak için 15 Aralık günü Galatasaray Lisesi<br />
önünde masa açtılar.<br />
“AKP Örgütlü Gücümüzü<br />
Elimizden Alıyor! AK-<br />
P'nin TMMOB'ye Yönelik<br />
Saldırı Yasasına Karşı<br />
Direnelim, Örgütlenme<br />
Hakkımıza Sahip Çıkalım!"<br />
pankartının yer<br />
aldığı masada 750 adet<br />
bildiri dağıtıldı, 100'e<br />
yakın da imza toplandı.<br />
<strong>19</strong> ARALIK’IN <strong>HESABINI</strong> <strong>SORACAĞIZ</strong>! 27