You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Hayatın<br />
Öğrettikleri<br />
Temeli Sağlam<br />
Olmayan Bina Çöker<br />
Sayı: 344<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
23 Aralık<br />
2012<br />
"Bir bina düşün... Temelleri hiç<br />
sağlam değil. Çimentosu bozuk, tuğlası,<br />
tahtası eksik, sadece iki kolon tutuyor...<br />
Bu binanın sonu ne olur?" diye<br />
sordu arkadaşına. Ve daha cevabı<br />
beklemeden başladı anlatmaya:<br />
“Bundan 3 yıl önce Anadolu'da çalışma<br />
yapıyordum. Benim için zor bir<br />
dönemdi. Birçok ilişkiyi yeni baştan<br />
yaratacaktık. Bunun için daha fazla<br />
koşturmak, emek harcamak gerekiyordu.<br />
İşte böyle bir süreçte kiminle<br />
iş yapmaya başlasam bırakıp gidiyordu,<br />
tutamıyordum insanları. Yeni<br />
gelenleri eğitip, örgütleyemiyordum.<br />
Sadece çevre ilişkisi olarak kalıyorlardı.<br />
Kimse elini taşın altına koymuyordu.<br />
Hep yalnızdım. Birçok işi<br />
tek başıma yapıyordum. Birçok işe<br />
yetişmeye çalışıyordum.<br />
Bu da beni üzüyor, moralimi bozuyordu,<br />
iş yapmak istemiyordum<br />
çoğu zaman. Yalnızlıktan canım sıkılıyordu<br />
hep. Sohbet edecek, sürekli<br />
birlikte gezecek, işleri birlikte göğüsleyecek,<br />
her şeyi paylaşacağım bir<br />
yoldaş arıyordum yanıma. Aslında<br />
çevremde küçükten büyüğe birçok insan<br />
vardı. Gün içerisinde onlarca insan<br />
görüyordum. Sorun onlara iş<br />
yaptıramamamdı.<br />
Bu yalnızlık duygusu bende moral<br />
bozukluğu ve inançsızlık yaratmaya<br />
başlamıştı. Her gün daha da bunalıyor,<br />
içinden çıkılmaz bir hale geliyordum.<br />
Bu konuyu arkadaşla konuşmaya<br />
karar verdim. Ona düşüncelerimi<br />
anlattım. Artık yapamadığımdan,<br />
bu ilde çok bunaldığımdan,<br />
başka yerde çalışma yapmak istediğimden<br />
bahsettim.<br />
Meğer arkadaş durumu uzun süreden<br />
beri görüyormuş ve beni gözlemliyormuş.<br />
Benimle nedenleri üzerine<br />
konuştu, tartıştık. Ben ısrarla<br />
"Kime bir şey öğretmek istesem olmuyor,<br />
hemen gidiyor, beni yalnız bırakıyor.<br />
Tek başına yürümüyor bu işler"<br />
diyordum. O da bana ısrarla<br />
vazgeçmememi, zora karşı mücadele<br />
etmemi anlatıyordu. Görüyordum,<br />
benim için kaygılanıyordu. Ama ben<br />
her geçen gün geriliyordum. Kaçış yerim<br />
de ailem oluyordu. Evde kalmayan<br />
ben eve erken gitmeye başlamıştım.<br />
Artık derneği de geç açmaya,<br />
orada çok durmamaya başlamıştım...<br />
Evet buna bir çözüm bulunmalıydı<br />
yoksa ben kayıp gidecektim... Yeni<br />
kampanyalara başladık ilerleyen süreçlerde.<br />
Bu kampanyalardan biri de<br />
"birken iki olmak"tı. Arkadaş bir<br />
gün beni karşısına aldı. "Madem tek<br />
olmaktan, yalnızlıktan bahsediyorsun,<br />
madem eğitemiyorum diyorsun, gel<br />
bu çalışmayla daha planlı-programlı<br />
bir çalışma yöntemi belirleyelim. Senin<br />
alternatifini oluşturalım. Yani<br />
senden bir tane daha yaratalım.<br />
Bunun için bir eğitim programı<br />
oluşturalım. Mesela ilgilendiğimiz<br />
kişiyi tanımaya, birlikte kültürel faaliyetlerde<br />
bulunmaya, onunla önce arkadaş<br />
olmaya ve onu bu temelde<br />
eğitmeye çalışalım. Sonra senin yaptığın<br />
birçok işi o da yapmayı öğrenir<br />
seninle birlikteyken. Sonra seni, ihtiyacın<br />
olduğu başka bir yere alırız."<br />
dedi. Bu beni heyecanlandırmıştı.<br />
Aslında farklı bir şey yoktu, beni heyecanlandıran<br />
oradan gidecek olmamdı.<br />
Arkadaş bunu anlamıştı ki<br />
şunu deme gereği duydu : "Bir devrimci<br />
önce aldığı görevleri tamamlamalıdır.<br />
Hiçbir işini yarım bırakmamalıdır.<br />
O yüzden sen şimdi kendini<br />
gitmeye odaklama. Burada yapacağın<br />
daha çok iş var."<br />
İşte böyle genel ve özel olarak yeni<br />
kampanyalara başladık. İlgilendiğim<br />
kişi üniversiteden bir arkadaştı. Hiçbir<br />
şey bilmiyordu. Ama öğrenmek istiyordu,<br />
hevesliydi ve sürekli gelip gidiyordu.<br />
Kitaplar okuyor, araştırıyor,<br />
soruyor, merak ediyor... Gelişime<br />
açık biriydi. Benim kafamda tek<br />
düşünce vardı, bir an önce işleri öğretmek,<br />
devretmek ve oradan gitmek<br />
! Ne kadar program çıkardıysak<br />
da benim pratiğim hep bu düşünce<br />
üzerine şekillendi.<br />
Daha onunla bir bağ kurmadan, arkadaş<br />
olmadan, onu tanımadan, pratik<br />
yoğunluğun içine soktum. Evet hiç<br />
ilgilenmedim onun yaşamıyla, yaşadıklarıyla...<br />
Sadece iş yaptık! Hep bir<br />
koşturmacayla geçti günlerimiz. Daha<br />
düzendeki bağları kopmayan bu arkadaş<br />
evinde ve okulunda sorunlar yaşamaya<br />
başladı. Ben de ilgilenmediğim<br />
için bu sorunları göremedim.<br />
Bir zaman sonra arkadaş gelmemeye,<br />
sürekli bahaneler üretmeye<br />
başladı. Çok isteksizleşmişti. Bu arkasından<br />
"kaldıramıyorum, yapamıyorum"u<br />
getirdi ve ilişkisini tamamen<br />
kesti...<br />
Bu durum bende daha çok moral<br />
bozukluğu yarattı ama yine dersler çıkaramamıştım<br />
ki sonrakiler için de<br />
aynı son yaşandı... Sonra ne mi oldu?<br />
Bir süre sonra başka bir ilde çalışmaya<br />
başladım ve orada tutuklandım.<br />
İşte kendimi asıl olarak sorgulamaya,<br />
eksiklerimi, yanlışlarımı görüp<br />
düzeltmeye başladığım yer orası<br />
oldu. Kendimi şöyle bir karşıma aldım<br />
ve değerlendirdim. Yaşadıklarımı<br />
uzun uzun düşündüm. Oradan<br />
daha da güçlenerek çıktım ve bunu<br />
pratiğimle destekledim... Aklımın bir<br />
köşesinde tutamadığım, elimden kayıp<br />
giden insanlar hep oldu. Onları hatırladıkça<br />
daha hırsla sarıldım işime,<br />
mücadeleye...<br />
Ve gördüm ki bizim binalarımızın<br />
temelini sağlam yapan emek,<br />
sabır ve inançmış... Bunlar olmadığında<br />
boşluğu dolduran yalnızlık<br />
duygusu ve güvensizlik oluyormuş”<br />
Anlatımını bitirdi ve arkadaşına<br />
sorduğu sorunun cevabını kendisi<br />
verdi: Ve evet böyle oluşan bir bina<br />
yani temeli sağlam olmayan bir bina<br />
da bir gün mutlaka çöker!<br />
42<br />
MİLYONLARI ÖRGÜTLEYECEK