02.01.2015 Views

BİZ CEPHELİYİZ UZLAŞMAYACAĞIZ - Yürüyüş

BİZ CEPHELİYİZ UZLAŞMAYACAĞIZ - Yürüyüş

BİZ CEPHELİYİZ UZLAŞMAYACAĞIZ - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

muşlardır. Aynı bakış açısının sonucu<br />

olarak “adam öldürdükleri” için Mahirler’i<br />

savunamamışlardır.<br />

Onlara göre "öğrenciler, gazeteciler,<br />

belediye başkanları, akademisyenler<br />

ve sendikacılar" olunca<br />

terörist olmaz. Peki terör ne, terörist<br />

kim<br />

Elbette devrimciler terörist değildir.<br />

Ancak reformizmin “biz terörist<br />

değiliz” söylemi ve bu temeldeki<br />

pratikleri kendini düzene kanıtlama<br />

çabası olduğu için çarpıktır. Ve “terörizmi”<br />

düzenin tanımladığı çerçevede<br />

aldığı için çarpıktır.<br />

Mahkemede dile getirilen savunmalarda<br />

deniliyor ki; “Hopa'daki<br />

olayları protesto etmek için 31 Mayıs’ta<br />

Ankara'da düzenlenen gösterilere<br />

katıldık, ancak bu eyleme ‘yasa<br />

dışı örgütlerin’ çağrısıyla değil,<br />

KESK, Eğitim-Sen, Halkevleri gibi<br />

yasal örgütlerin çağrısıyla katıldık,<br />

bu eylemlere katılmak demokratik<br />

bir haktır.”<br />

Reformizmin tanımlamasına<br />

göre, bir muhalifler vardır. Bir de<br />

teröristler vardır. Bakın savunmalarına,<br />

ifadelerine: “Bize terörist<br />

gibi davranıldı” deniyor. Ne anlama<br />

gelir bu tanımlama tekrar düşünülsün.<br />

“Terörist”e işkence yapılabilir,<br />

“terörist” katledilebilir, “terörist”kaybedilebilir,<br />

“terörist” tecrit hücrelerine<br />

atılabilir, “terörist” onursuzca soyularak<br />

üzeri aranabilir. Kısacası “terörist”e<br />

her şeyi yapmak mübahtır.<br />

Onun için yıllardır ne kayıplara ne<br />

infazlara ne işkencelere ne de hapishanelerde<br />

yaşanan katliamlara, tecrite<br />

sesinizi çıkartmadınız. Çünkü onlar<br />

“terörist”ti...<br />

Hopa davası tutuklularından ve<br />

ilk mahkemede tahliye edilenlerden<br />

Çağrı Yılmaz’ın ifadeleri nasıl bir<br />

kafa karışıklığı içinde olunduğunu<br />

da gösteriyor aslında. "Hopalı Çağrı<br />

Yılmaz, emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun<br />

ölümünden çok etkilendiği<br />

için o basın açıklamasına katıldığının<br />

altını çiziyor. Cezaevine girdikleri<br />

ilk andan itibaren kendilerine 'terörist<br />

gibi' davranıldığını ifade eden Yılmaz,<br />

şunları anlatıyor: 'Cezaevi idaresi,<br />

Reformizmin<br />

tanımlamasına göre, bir<br />

muhalifler vardır. Bir de<br />

teröristler vardır. Bakın<br />

savunmalarına,<br />

ifadelerine: “Bize terörist<br />

gibi davranıldı” deniyor.<br />

Ne anlama gelir bu<br />

tanımlama tekrar<br />

düşünülsün.<br />

terörist algısı ile yaklaştı bizlere. En<br />

ufak isteklerimiz bile göz ardı edildi.<br />

Sigara yakmak için çakmak bile verilmedi.'"<br />

(11.12.2011, Radikal Pazar,<br />

Özgürlüğün İlk Günü, röportaj)<br />

Bu yaklaşım faşizm gerçeğini<br />

kavramamak demektir. Ancak her<br />

şey bu kadar basit de değildir. Halkevleri’nde<br />

ifadesi bulan anlayış<br />

meşruluğu haklılığında, ideolojisinde<br />

değil düzende arayan bir anlayıştır.<br />

Çünkü “terör, terörizm” tartışmaları<br />

özünde meşruluk tartışmasıdır.<br />

Oligarşinin halka, devrimcilere<br />

uyguladığı terör de, terör demagojilerinin<br />

amacı da onları düzen<br />

içinde tutmak, düzene tabi kılmaktır.<br />

İşte bu nedenle devrimciler, ilericiler<br />

oligarşinin, devletin ağzıyla<br />

konuşmazlar. Düzenin çizdiği sınırlarla<br />

hareket etmezler. Meşruluğu<br />

onun yasalarında aramazlar. Böyle<br />

yaparsa eğer kendini inkar eder. Reformizm<br />

kendini inkardır.<br />

"Doğallığında demokratik ve meşru<br />

taleplerini ifade eden bunun için<br />

protesto etme hakkını sonuna kadar<br />

zorlayan herkes 'terör' kapsamında<br />

yargılanıyor. AKP ve düzen karşıtı<br />

olmanın yani, devrimci-sosyalist-muhalif<br />

olmanın kendisi 'terörist' olmakla<br />

eş değer tutuluyor. Dolayısıyla geniş<br />

toplumsal kesimlerde AKP'ye karşı<br />

olursam bir gün kendimi sanık sandalyesinde<br />

'terörist' olarak bulabilirim<br />

algısı yerleşik hale getirilmeye çalışılıyor."<br />

(Birgün Gazetesi, Ozan Sürer,<br />

22 Aralık 2011)<br />

Evet tam da budur. İşte faşizm<br />

gerçeği budur...<br />

FAŞİZMİN OLDUĞU YERDE<br />

FAŞİZME KARŞI HALKIN HER<br />

TÜRLÜ MÜCADELESİ, HER<br />

TÜRLÜ ÖRGÜTLENMESİ MEŞ-<br />

RUDUR.<br />

Devrimciler mücadelelerini ve<br />

örgütlenmelerini bu çerçevede ele<br />

alırlar. Düzenin izin verdiği sınırlar<br />

içinde ele almazlar. THKP-C DE<br />

OLİGARŞİNİN SÖYLEDİĞİ<br />

GİBİ “TERÖR” ÖRGÜTÜ DE-<br />

ĞİL, TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZ-<br />

LIĞI, HALKIMIZIN KURTULU-<br />

ŞU İÇİN SİLAHLI MÜCADELE-<br />

Yİ TEMEL ALAN HALKIN İK-<br />

TİDARI İÇİN EMPERYALİZME<br />

VE OLİGARŞİYE KARŞI SA-<br />

VAŞMIŞ DEVRİMCİ BİR ÖR-<br />

GÜTTÜR. 1970’lerde fiziken yok<br />

edilmiş olsa da THKP-C, ideolojik<br />

olarak, pratik olarak devrim mücadelemizde<br />

yaşamaktadır.<br />

Reformizmin Düzen İçi<br />

“Tehlikesiz”, Yoz Eylem<br />

Anlayışı<br />

Halkevciler’in “Sokağı Özgür<br />

Bırak” kampanyası çerçevesinde en<br />

“etkili” eylemleri “saç kesme” eylemi<br />

oldu. İyi güzel, berber tutup<br />

saç kestirdiniz. Peki sen şu F Tipinde<br />

saçların kesilirken ne yaptın Nasıl<br />

direndiniz bu onur kırıcı keyfi uygulamaya<br />

Biliyormusunuz bu tür<br />

onur kırıcı uygulamalara direnmek<br />

devrimciliğin temel kurallarındandır.<br />

Ne yaptınız Direndiniz mi Slogan<br />

attınız mı Protesto ettiniz mi<br />

Yumurta, pasta, boya atma, saç<br />

kesme, düdüklü, zırıltılı eylemler,<br />

maske takma, yüz boyama, soyunma<br />

gibi protesto eylemleri Avrupa burjuva<br />

demokrasisinin vitrinlik eylemleridir.<br />

Bu eylemler “sivil toplumculuğu”<br />

veya “muhalif” olmayı sadece protesto<br />

etmekle sınırlayan anlayışların<br />

başvurdukları eylem biçimleridir.<br />

Bu sadece protestoculukla yetinen<br />

bir eylem anlayışıdır. Burjuvazinin<br />

icazetinde, burjuvazinin kabul edebileceği<br />

sınırlar içinde bir muhalefet<br />

anlayışıdır. Temelinde devrimcilik<br />

değil düzeniçilik vardır. Yapılan her<br />

eylemde emperyalizme ve oligarşiye<br />

düzen için tehdit olmadığını gösteren<br />

bir mesaj vardır.<br />

1996’da bir grup ÖDP’li genç kızın<br />

Ankara Güven Park’ta “soyuna-<br />

18<br />

01 Ocak 2012 / Sayı:17<br />

<strong>BİZ</strong> <strong>CEPHELİYİZ</strong> <strong>UZLAŞMAYACAĞIZ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!