03.01.2015 Views

KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş

KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş

KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DERNEKLERİMİZ<br />

Umudumuzun Mevzileri<br />

2<br />

lışmıştır.<br />

Örneğin o dönemde<br />

öne çıkan<br />

derneklere yönelik<br />

yapılan saldırılarda,<br />

GEYAD’<br />

dan olaylar haline getirmek istiyor.<br />

Halkımızın tepkilerini dile getirmesine<br />

engel olmak, örgütlenmesine izin<br />

vermemek isteyen bu saldırı kampanyası,<br />

kitlelerin demokrasi mücadelesinden<br />

uzak tutulmalarını hedef-<br />

İktidarlar Kapattı Biz Açtık<br />

Sayı: 254<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

6 Şubat<br />

2011<br />

Yazı dizimizin birinci bölümünde,<br />

1980’lerin ikinci yarısından itibaren<br />

derneklerin hangi koşullarda, nasıl kurulduğuna<br />

değinmiştik.<br />

Devrimcilerin önderliğindeki dernekler,<br />

kurulduktan kısa bir süre sonra<br />

umudun mevzileri haline geldi, halka<br />

yol gösteren, sorunlarına çözüm<br />

üreten kurumlar oldu.<br />

Oligarşinin saldırıları da gecikmedi.<br />

Mesela, yeni kurulan bir derneğin<br />

henüz tüzüğü onaylanmadan<br />

dernekler masası tarafından basılıp kapısı<br />

mühürlenebiliyordu. Veya bir<br />

dernekte açılış kutlaması yapılırken<br />

bir başkasının polisler tarafından basıldığı<br />

oluyordu. Ancak oligarşinin<br />

saldırıları karşısında teslim olunmadı.<br />

Bunun karşısında da devrimci kararlılık<br />

vardı. Bir dernek kapatılınca<br />

ertesi gün başka bir derneğin kuruluş<br />

çalışmaları başlatıldı.<br />

Yalan ve<br />

demagojileriniz<br />

baskınları<br />

meşrulaştıramaz!<br />

Devrimcilerin önderliğindeki derneklere<br />

yönelik saldırıların gerekçesi<br />

hiç değişmedi. Dün de bugün de yalan<br />

ve demagojilerle baskınlar meşrulaştırılmaya<br />

çalışıldı. Bunda polisin<br />

en büyük yardımcısı burjuva basın yayın<br />

organlarıdır. Hemen tamamı psikolojik<br />

savaşın aracı olarak kullanılan<br />

burjuva basın, polisin, MİT’in dikte<br />

ettirdiği kontrgerilla haberleriyle<br />

dernek örgütlenmelerinde yer alanları<br />

suçlu, dernekleri de yasadışı yerler<br />

gibi göstermiş, baskınları, gözaltıları<br />

halk nezdinde meşrulaştırmaya ça-<br />

dan alınan kişiler “korsan gösteriden<br />

alındı” diye haber yapılmış, Kadıköy<br />

Kültür ve Dayanışma Derneği<br />

KKDD’nin binasına asılı tabelası<br />

“yasak pankart” olarak lanse edilmiş,<br />

dernekte bulunan devrimci dergiler<br />

“yasadışı örgüt üyeliği”nin kanıtı<br />

olarak gösterilmiştir.<br />

‘DKÖ’ler Üzerindeki<br />

Baskılara Son ’<br />

kampanyası<br />

Uzun süredir devam eden dernek<br />

baskınları ve teröre karşı Dev rim ci Sol<br />

Güçler tarafından “DKÖ’ler üzerindeki<br />

baskılara son” sloganıyla 23<br />

Ocak 1990’da bir kampanya başlatıldı.<br />

Düşmanın derneklere saldırısına<br />

karşı, daha sistemli bir direniş örgütlendi!<br />

Kampanya kapsamında gerçekleştir<br />

ilen her türlü eylemlerle “Söz, Ka -<br />

rar ve Örgütlenme Hakkı ”nın engellenemeyeceği<br />

gösterildi. İstanbul’daki<br />

31 demokratik kitle örgütünün temsilcileri,<br />

23 Ocak’ta İstanbul Valiliği<br />

önünde toplanarak ortak imzalı bir dilekçe<br />

verdiler. Dilekçede özellikle son<br />

dönemde giderek yoğunlaşan polis terörüne<br />

ve baskılara karşı taviz verilmeyeceği,<br />

sonuna kadar direnileceği<br />

vurgulandı. Valilikle yapılan görüşme<br />

sonrasında DKÖ temsilcileri süresiz<br />

açlık grevine başladılar. Açlık greviyle<br />

ilgili yapılan açıklamada şöyle deniyordu:<br />

"Siyasi iktidar ’insan hakları’,<br />

’demokrasi’ demagojilerini dilinden<br />

düşürmezken halkımıza ve halkımızın<br />

en doğal hakkı olan demokratik kitle<br />

örgütlerine, mesleki örgütlerine ve<br />

sendikalarına, kısaca halkımızın öz<br />

örgütlerine azgınca saldırmayı sıra-<br />

lemektedir." (Yeni Çözüm, Ocak<br />

1990, Sayı:31)<br />

Kampanya çerçevesinde 24<br />

Ocak'ta İstanbul'un değişik semtlerinde<br />

yüzlerce pankart asıldı.<br />

25 Ocak'ta Liseli Devrimci Gençlik<br />

ve DEV-GENÇ “Der nek ler üze -<br />

rindeki Faşist Baskıya Son” pankartıyla<br />

Eminönü'nden Sultanhamam'a<br />

ka dar yü rü dü ler.<br />

Aynı gün TAYAD'lılar “Söz, Ka -<br />

rar ve Ör güt len me Hak kı mız En -<br />

gellenemez” pankartıyla Mısırçarşısı<br />

önündeydiler. Ve yine aynı gün İstan<br />

bul'un de ği şik yer le rin de Dev -<br />

rimci Sol Güçler tarafından protesto<br />

yürüyüşleri yapıldı.<br />

Yine 25 Ocak'ta açlık grevlerini<br />

sürdürmekte olan DKÖ temsilcileri<br />

basını ziyaret ettiler.<br />

Ay nı ak şam An ka ra'ya ha re ket<br />

eden açlık grevcileri, ertesi gün İçişleri<br />

Bakanlığı Müsteşarı Yardımcısıyla<br />

görüştüler.<br />

27 Ocak'ta Devrimci Sol Güçler<br />

Derneklere yönelik saldırılara karşı<br />

Devrimci Sol Güçler tarafından<br />

yolları ateşe verildi. Faşizm var<br />

olduğu sürece faşizme karşı her türlü<br />

mücadele haklı ve meşrudur.<br />

2 4<br />

HALKIZ EMEĞİMİZLE VARIZ!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!