KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş
KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş
KONUT HAKKIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ! - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı: 254<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
6 Şubat<br />
2011<br />
düşünürsek hem eksik<br />
düşünmüş olur, hem de<br />
asıl hedeflerimizi gözden<br />
kaçırmış oluruz.<br />
Bir konser yapmak,<br />
bir yandan kültürel bir<br />
faaliyettir ama bir yandan<br />
da bir kitle çalışmasıdır.<br />
Bir yandan politik,<br />
devrimci mücadaleye<br />
çağıran bir müziği<br />
halka taşırken, bir<br />
yandan da kendimizi<br />
de anlatırız.<br />
Bunlardan en verimli<br />
sonuçları alabilmek için, politik<br />
açıdan sanat bizim açımızdan ne ifade<br />
ediyor, bu konuda net bir bakış açısına<br />
sahip olmak gerekiyor.<br />
Bunlar kafamızda net olduğunda<br />
görürüz ki, bu alanda da yapılabilecek<br />
çok şey vardır. Bu netlikle düşünürsek<br />
düzenin kültürü karşısında<br />
yapabileceğimiz çok şey olduğunu görürüz.<br />
Nitekim Halk Cephesi bazı şehirlerde,<br />
bazı semtlerde şenlikler,<br />
festivaller düzenliyor. Çukurova’da,<br />
Küçükarmutlu’da düzenlenen festival<br />
ve şenlikler buna örnektir. Sadece<br />
“halkı eğlendirmek” amacıyla yapılan<br />
etkinlikler değildir bunlar.<br />
Bir yanda düzenin yozlaştırma<br />
saldırılarına karşı halk kültürünü yaşatma<br />
amaçlı festival ve şenlikler<br />
örgütlenirken, bir yandan da halka bir<br />
alternatif sunulmaktadır. O alternatifte<br />
ise devrimci bir muhtevaya sahip<br />
sanat ile sunulan gerçekler vardır. Festival<br />
programlarında o yörenin tarihinin<br />
anlatılmasından panellere, kültürel<br />
etkinliklere kadar her şey hem<br />
eğitici, hem örgütleyici bir tarzda<br />
ele alınmaktadır.<br />
x Sanatı, küçük<br />
burjuvazinin<br />
statükolarının dışında<br />
ele alacağız<br />
<strong>Yürüyüş</strong>’ün sergisi ise lüks<br />
otellerde değil, emekçi<br />
mahallelerin meydanlarında,<br />
sokaklarında, caddelerinde,<br />
okullarda, dernek binalarının<br />
önlerinde sergilendi.<br />
Halk kapısının önünde açılan<br />
<strong>Yürüyüş</strong> sergisini böylece izleme<br />
imkanı buldu.<br />
Önümüze gelen bir karikatüre bakarken,<br />
kendimizi yabancı da hissedebiliriz.<br />
Yaşamımızda tek bir karikatür<br />
çizmemiş de olabiliriz.<br />
Ama karikatürden anlamak için ve<br />
karikatürü mücadelemizin çeşitli alanlarında<br />
kullanmak için, bu alanda<br />
eğitim görmüş olmamız, karikatürist<br />
olmamız gerekmiyor.<br />
Dışarda hiç karikatür çizmemiş özgür<br />
tutsaklar, bugün hapishanelerde<br />
desen ve karikatürlerden oluşan dergiler<br />
çıkarıyorlar. Ve pratik olarak da<br />
gösteriyorlar ki, mücadelede, propagandada,<br />
teşhirde, karikatürler çok uygun<br />
bir araçtırlar.<br />
Karikatür birçok şeyi çizgilerle<br />
çarpıcı bir biçimde anlatma sanatıdır.<br />
Karikatürü “halkın anlamayacağı”<br />
bir sanat dalı diye düşünmek yanıltıcıdır.<br />
Ülkemizde yüzbinlerce tirajlı karikatür<br />
dergileri yayınlanmıştı. Bugün<br />
belki birçok karikatür dergisi “uçukkaçık”<br />
karikatürler çiziyorlar, yozlaşmanın<br />
çizeri gibidirler. Ama bu bizim<br />
karikatürü mücadele içinde kullanmayacağımız<br />
anlamına gelmez.<br />
Çizimlerle, karikatürle en karışık<br />
konuları bile anlatmak mümkündür.<br />
Desenler ve karikatürlerle bir kampanyayı<br />
güçlendirmek, çıkaracağımız<br />
bir bildiride ya da bir broşürde tamamlayıcı,<br />
zenginleştirici bir unsur<br />
olarak kullanmak, mümkündür.<br />
Karikatür sadece bir örnek ama<br />
burada asıl üzerinde durduğumuz,<br />
bizim sanatın tüm dallarını, tüm biçimlerini<br />
nasıl ele alacağımızdır. Bu,<br />
karikatür olmaz da pekala bir tiyatro<br />
oyunu ya da bir şiir dinletisi veya bir<br />
resim sergisi de olabilir. Çıkışımız<br />
bunlarla halka neyi ve nasıl anlatacağımız<br />
ile ilgilidir.<br />
Böyle bakarsak örneğin<br />
yozlaştırmaya karşı<br />
yürüteceğimiz bir<br />
kampanya içinde kampanyamızı<br />
resimlerle, karikatürlerle<br />
de anlatabiliriz.<br />
Bundan bir süre önce<br />
<strong>Yürüyüş</strong> Dergisi’nin kapaklarından<br />
oluşan <strong>Yürüyüş</strong><br />
sergileri açıldı.<br />
Alışılmışın dışında bir<br />
sergiydi bu. Sergi deyince<br />
önce özel ışıklandırılmış<br />
salonlar gelirdi<br />
akla... İkincisi, burjuvazi ve küçük<br />
burjuvazi, bu “sergi salonları”nda<br />
halkın anlamayacağı bir yığın karışık<br />
eseri içkiler eşliğinde sergilerlerdi...<br />
Bu sergilerin elbette halk ile bir ilgisi<br />
yoktur. Sergilenen ürünleri yapanlar<br />
da, izleyenler de çoğu kez bir<br />
avuç entellektüelden ibarettir. <strong>Yürüyüş</strong>’ün<br />
sergisi ise lüks otellerde değil,<br />
emekçi mahallelerin meydanlarında,<br />
sokaklarında, derneklerin önlerinde<br />
sergilendi. Halk kapısının önünde<br />
açılan <strong>Yürüyüş</strong> sergisini böylece izleme<br />
imkanı buldu. Sergi denilince<br />
akla gelen kalıplar kırıldı. Bunu 1 Mayıs,<br />
Grup Yorum 25. yıl konser görüntülerinden<br />
oluşan sergiler izledi.<br />
Bir serginin mücadeleyi anlatmak<br />
için nasıl değerlendirildiğinin örnekleridir<br />
bunlar. Böyle örnekleri çoğaltmak<br />
mümkündür.<br />
x Sanat tartışılmaz mı<br />
Sanatçı eleştirilmez mi<br />
Sanat tartışılmaz mı Sanatçı eleştirilemez<br />
mi Sanatın, sanatçının dokunulmazlığı<br />
mı var<br />
Elbette bunların hiçbiri doğru değildir.<br />
Sanat da, sanatçı da tartışılabilir.<br />
Bu tartışma mücadeleden soyut bir<br />
tartışma değildir.<br />
Sanatçı ne yaparsa yapar, o eleştirilemez,<br />
sanat eleştirilemez diye<br />
düşünmek, “sanat sanat içindir” burjuva<br />
anlayışının devamıdır. Oysa sanat<br />
halk içindir. Ve halk içinse, halka<br />
ne verdiği, nasıl verdiği her zaman<br />
tartışılabilir demektir.<br />
3 0<br />
HALKIZ EMEĞİMİZLE VARIZ!