03.01.2015 Views

AKP, 20 BİN ELEKTRONİK KELEPÇE İLE - Yürüyüş

AKP, 20 BİN ELEKTRONİK KELEPÇE İLE - Yürüyüş

AKP, 20 BİN ELEKTRONİK KELEPÇE İLE - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

CEPHELİ BUYURMAZ<br />

Kendini Geliştirmeyen Düzeni Geliştirir<br />

Buyurganlık bir küçük burjuva<br />

hastalığıdır. Cepheli buyurgan değil;<br />

emek veren, gerektiğinde yol gösteren,<br />

işin nasıl yapılacağını öğretendir.<br />

Cephe ailesi olarak hepimiz bir<br />

şekilde devrime omuz verir, görev<br />

ve sorumluluklar üstleniriz. Yeri geldiğinde<br />

el birliğiyle bir işi yapar,<br />

yeri geldiğinde yapılacak ne varsa<br />

görevleri bölüşürüz. Tüm bu süreç<br />

içerisinde suya sabuna dokunmadan<br />

çevresindekilere iş buyuranlar da çıkar...<br />

Onlarda düzenin memur zihniyeti<br />

vardır. Amirlerinin verdiği işi elemanlarına<br />

paylaştırır gibi davranırlar.<br />

Çoğu zaman kendi yapmaları gereken<br />

işleri de başkalarına yaptırırlar. Böylece<br />

hem emek harcamaktan kaçar<br />

hem de işin sorumluluğunu başkalarına<br />

yıkmış olurlar. Yapılmayan<br />

işlerde ise, "Şuna görev vermiştik,<br />

bu yapacaktı" diye bahaneler sıralanmaya<br />

başlanır...<br />

Oysa Cepheli, sorumluluğunu<br />

üstelendiği<br />

işin her aşamasında<br />

emeğini, bilgisini, tecrübesini ortaya<br />

koyar. Çalışma arkadaşlarıyla<br />

bu görevi paylaşacaksa bile öncelikle<br />

bunu planlar ve kim ne iş yapacak,<br />

nasıl yapacak örgütler. Bunu da bir<br />

eğitime dönüştürür. Yoldaşlarına<br />

emek verir. Bunu yapmadığında, buyurganlıştığında<br />

ne olur<br />

Görevlerine karşı ilgisi, dikkati,<br />

yoğunlaşması azalır. İş buyurduklarını<br />

"eleman" olarak görmeye başlar<br />

ve kabalaşır. Devrimci tavırdan çok<br />

bu davranışlar, elbette kimsenin dikkatinden<br />

kaçmayacaktır. Zaman içinde<br />

bu zaaf belirginleştikçe çevresindeki<br />

insanların, halkın saygısını<br />

da kaybeder böyle kişiler.<br />

Bir başka eksiklik ise, buyurganlığın<br />

tam tersi şekilde kimseye iş<br />

yaptırmamak, her şeyi kendi başına<br />

yapmaya çalışmaktır. Ne kadar tecrübeli,<br />

ne kadar yetenekli olsa da<br />

kimse görevli olduğu alanda her<br />

işi tek başına yapamaz. Yapmamalıdır<br />

da zaten. Kolektivizm işletilmediğinde,<br />

hem kişi o görevlerin<br />

yükünü taşıyamaz, hem de kimse<br />

yapılan işlere vakıf olmadığından<br />

bir gelişim, yetkinleşme söz konusu<br />

olamaz.<br />

Hiyerarşinin en belirgin olduğu<br />

askeri alandan daha belirsiz olduğu<br />

kitle örgütlenmelerine kadar her<br />

alanda bu eksiklikler yaşanabilir.<br />

Her iki durumda da sonuç, örgütlenmemize<br />

zarar verir. İşler savsaklanır<br />

ya da gereğince yapılmaz, dağınıklıklar<br />

yaşanır.<br />

Tüm bunların panzehiri kolektivizmi<br />

işletmek, komiteleşmektir. Komiteler,<br />

hem görev paylaşımı hem<br />

de denetim açısından bize en ideal<br />

ortamı sunar; yaşanan bir eksiklik<br />

olduğunda yine bunlar çok hızlı bir<br />

şekilde açığa çıkarılıp, nedenleri sorgulanarak<br />

eleştiri-özeleştiri ile aşılır.<br />

Devrimin omuzlarımıza yüklediği<br />

görevler çok çeşitlidir. 73 milyonluk<br />

bir ülkede devrim yapmak için mücadele<br />

ediyoruz. Bu ideali gerçek<br />

kılmak bizim elimizde. Yeter ki el<br />

birliğiyle sorunlarımızı aşalım, biribirimize<br />

omuz verelim.<br />

Sayı: 339<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

18 Kasım<br />

<strong>20</strong>12<br />

sonuna kadar Halk Cephesi vardı.<br />

Bunun dışında devrimci kurumlar<br />

vardı. Daha sonrasında İHD, ÇHD<br />

vardı. Ama baştan sonuna kadar Halk<br />

Cephesi’yle oturduk. Onların emeği<br />

desteği büyük. Buradan onların hepsine<br />

çok teşekkür ediyorum. Selamlarımı<br />

gönderiyorum.<br />

<strong>Yürüyüş</strong>: Bugün süren işçi direnişleri<br />

var. Roseteks, Darkmen ve<br />

Hey Tekstil, BEDAŞ işçileri direnişlerini<br />

sürdürüyorlar. Onlara söylemek<br />

istediğiniz bir şey var mı Onları ziyaret<br />

etmeyi düşünüyor musunuz<br />

Cansel Malatyalı: Direnişimi 8<br />

ay sonunda kazandım. Buradan direnen<br />

işçilere söyleyeceğim tek şey,<br />

kendilerine olan inançlarını kaybetmesinler.<br />

Ben hep direniş boyunca<br />

şunu söyledim kendime; bir haksızlık<br />

varsa bu haksızlık giderilse dahi içinizdeki<br />

o hırs bitmiyor. Gerçekten<br />

çok büyük bir haksızlığa uğruyorsunuz<br />

ve direniş boyunca da üzerinize<br />

bir çok olumsuz etiket yapıştırılıyor.<br />

Hakkınızda bir sürü karalama kampanyası<br />

sürdürülüyor. 8 ay boyunca<br />

bir de bunu temizleme derdine düşüyorsunuz.<br />

O yüzden bu kininiz hiç<br />

bitmiyor. İçlerindeki işçi düşmanlarına<br />

karşı kini kesinlikle bitirmesinler.<br />

Ben DKÖ’lere karşı direndim.<br />

Ben tek başıma kazandıysam<br />

direnen işçiler de kazanacaktır.<br />

Direniş boyunca bir söz öğrendim.<br />

“Direnenler her zaman kazanamasalar<br />

dahi kazananlar hep direnenlerdir.”<br />

Bana göre hepimiz<br />

kazanmış durumdayız şu an. Çünkü<br />

hepimiz aylardır direndik kazandık.<br />

İşten atılanlar iş yerlerini terk etmediler.<br />

Tekrar iş yerlerinin önünde<br />

haklı olduklarını haykırdılar. Bana<br />

göre kazandılar. Başta da dediğim<br />

gibi o içindeki ‘işçi düşmanlarına<br />

karşı kini’ hiç bitirmesinler. Bence<br />

kazanmanın yolu oradan geçiyor.<br />

<strong>Yürüyüş</strong>: Son olarak, direndiniz<br />

ve kazandınız. Zaferi nasıl değerlendiyorsunuz<br />

Kazanmanızı neye<br />

bağlıyorsunuz Önce direnişe başlayan<br />

ve ama sonrasında direnişi<br />

bırakan onlarca işçi direnişi var...<br />

Sizin direnişinizin onlardan farkı,<br />

zafere götüren nedenleri nelerdir<br />

Cansel Malatyalı: Direniş boyunca<br />

bir sürü badireler atlattık. Gece<br />

ve gündüz sokaklardasınız, her türlü<br />

polis ve İMO yönetiminin saldırılarına<br />

açıksınız. Bir taraftan bunlara direniyorsunuz,<br />

bir taraftan ekmeğinizi<br />

kazanmak için direniyorsunuz. İçimdeki<br />

inancı, hırsı bitirmediğim için<br />

ve yanımda devrimciler olduğu için<br />

zaferi kazandık. Tek kişilik bir direnişti<br />

ama kazanımlar tek kişilik<br />

olmuyor. Bu kazanım bütün işçi<br />

sınıfı adına bir kazanımdır. Evet,<br />

bırakılan direnişler var. Direnişler<br />

örgütlemek hem cesaret ve yürek<br />

hem de irade istiyor. Onları örgütleyenler,<br />

yolunu açan kimse tam olarak<br />

inanmamışlar. Keşke bırakmasalardı.<br />

Bu zafere bir yenisi daha<br />

eklenirdi. İrade, kendine güven direnişleri<br />

zafere götürüyor.<br />

EVLERİMİZİ HAPİSHANEYE ÇEVİRMEK İSTİYOR! 29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!