Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
EGEMENL‹K<br />
KAYITSIZ fiARTSIZ<br />
EMPERYAL‹ZM‹ND‹R<br />
-Milletin De¤il-<br />
Bugün Amerikan baflkanlar›n›n,<br />
Amerikal› senatörlerin, büyükelçilerin<br />
siyonist katillerin, AB komiserlerinin<br />
cirit att›¤› TBMM, 23 Nisan<br />
1920’de aç›lm›flt›. O zaman, bir<br />
emperyalist liderin o kap›dan içeri<br />
girmesi düflünülemezdi bile. O zaman,<br />
o meclis, emperyalizmin iradesini<br />
de¤il, Anadolu’da emperyalizme<br />
karfl› kurtulufl savafl› verenlerin<br />
iradesini yans›tan bir meclisti.<br />
Emperyalistlere ve Yunanistan<br />
gibi iflbirlikçilerine karfl›, bütün imkans›zl›klara<br />
ra¤men, binlerce flehit<br />
verilerek kazan›lm›flt› ba¤›ms›zl›k.<br />
Sokakta bir anket yapsak ve 23<br />
Nisan’›n ne bayram› oldu¤unu sorsak,<br />
büyük bir ço¤unluk “çocuk<br />
bayram›” cevab›n› verecektir. Oysa,<br />
23 Nisan resmi olarak “Ulusal Egemenlik<br />
ve Çocuk Bayram›”d›r. Öyleyse,<br />
nereye gitti bu bayram›n<br />
“Ulusal Egemenlik” yan›<br />
TBMM’nin aç›l›fl tarihi olan 23<br />
Nisan’›n ilk olarak bayram yap›l›-<br />
fl›nda, tam tersine, “çocuk bayram›”<br />
yoktu, sadece ulusal egemenli¤e<br />
vurgu vard›. 23 Nisan 1921’de,<br />
TBMM’nin aç›l›fl›n›n birinci y›ldönümünde<br />
al›nan kararda, 23 Nisan’›n<br />
“Hakimiyet-i Milliye Bayram›”<br />
olarak kutlanmas› öngörülmüfltü.<br />
TBMM kürsüsünün arkas›nda<br />
as›l› duran “Egemenlik Kay›ts›z<br />
fiarts›z Milletindir” sözü iflte bu anlam›<br />
yans›t›yordu.<br />
Sonra bayram›n ad› 1935’te ise<br />
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk<br />
Bayram›” olarak de¤ifltirildi.<br />
Ulusal egemenli¤in ad›m ad›m yok<br />
edilifliyle birlikte, bayram›n bu yan›<br />
da ad›m ad›m unutturuldu. Ülkemizin<br />
ba¤›ms›zl›¤›n› kaybetmesiyle<br />
bayram›n ulusal egemenlik yan›n›n<br />
yokedilmesi birbirine paralel geliflmifltir<br />
demek yanl›fl olmayacakt›r.<br />
Bugün yap›lmas› gereken de¤ifliklik,<br />
bayram›n ad›ndan ulusal<br />
egemenlik kavram›n›n tümüyle ç›-<br />
kar›lmas›d›r. Çünkü art›k ülkemizin<br />
kutlayaca¤› bir “ulusal egemenlik”<br />
yoktur.<br />
Asl›nda 12 Eylül Cuntas› bu konuda<br />
önemli bir giriflimde bulunmufltu.<br />
Cunta, ç›kard›¤› bir yasayla<br />
23 Nisan’›n “ulusal egemenlik günü”<br />
olmas›na, resmi tatil olmas›na<br />
son vermiflti. Cuntan›n ald›¤› karar<br />
gerçe¤i ifade ediyordu asl›nda; birincisi,<br />
Meclisi kapat›lm›fl bir ülkede<br />
ulusal egemenlikten söz edilmesi<br />
abesti. ‹kincisi, ülkede iflbafl›na<br />
gelen askeri cuntan›n Amerikal›lar<br />
taraf›ndan “bizim çocuklar” diye<br />
adland›r›ld›¤› bir ülkede ulusal egemenlikten<br />
söz etmek de abesti.<br />
Peki daha sonra bu “abes” durum<br />
ortadan kalkt› da onun için mi bayram<br />
yeniden kutlanmaya baflland›<br />
Bu soruya da evet cevab› verilemeyece¤i<br />
aç›kt›r. Evet, meclis aç›lm›flt›r<br />
tekrar, ama iradesiz bir meclistir<br />
bu; iradesi, emperyalistler ve<br />
iflbirlikçileri taraf›ndan elinden al›nm›fl<br />
bir meclistir. ‹kincisi, 12 Eylül<br />
Cuntas›’ndan sonra kurulan hükümetler<br />
de en az 12 Eylül Cuntas› kadar<br />
Amerika’n›n “çocuklar›”d›r. Yani<br />
bu aç›dan da bir de¤ifliklik yoktu<br />
ve “ulusal egemenlik bayram›”n›n<br />
yeniden kutlanmaya bafllamas› için<br />
ortada bir gerekçe gözükmüyordu.<br />
Ulusal egemenlik, bir ulusun,<br />
ekonomik, siyasal, sosyal, askeri,<br />
kültürel hayat›n her alan›nda kendi<br />
kararlar›n› kendisinin verebilmesidir.<br />
Bir ulusun tüm uluslararas› iliflkilerinde,<br />
toplumsal yaflam›nda,<br />
kültüründe ulusal onuruna sahip ç›-<br />
kabilmesidir. 84 y›ll›k Türkiye<br />
Cumhuriyeti’nde ulusal egemenlikten<br />
geriye kalan tek fley TBMM salonunda<br />
hala as›l› duran “Egemenlik<br />
Kay›ts›z fiarts›z Milletindir”<br />
tabelas›d›r ve baflka da bir fley kalmam›flt›r.<br />
Gerçek flu ki; egemenli-<br />
¤in kay›ts›z flarts›z emperyalizmin,<br />
ama özel olarak da Amerikan emperyalizminin<br />
elinde oldu¤u bir dönemde<br />
ve ülkedeyiz.<br />
1999 y›l›nda ABD Devlet Baflkan›<br />
Bill Clinton’un veya geçti¤imiz<br />
günlerde AB Komisyonu Baflkan›<br />
Jose Manuel Barroso’nun TBMM<br />
kürsüsünde yapt›¤› –ve iflbirlikçilerin<br />
de ayakta alk›fllad›¤›– konuflmalar›<br />
hat›rlay›n. ‹kisi de, Amerika ve<br />
Avrupa ad›na talimatlar veriyorlard›<br />
meclise. Emperyalist liderler, “egemenlik<br />
kay›ts›z flarts›z milletindir”<br />
yaz›s› alt›nda adeta tüm dünyaya<br />
ilan ediyorlard› ki, “siz o yaz›ya aldanmay›n,<br />
egemenlik bizim!”<br />
Ve ne yaz›k ki, gerçek, meclisteki<br />
o yaz›n›n söyledi¤i de¤il, emperyalist<br />
liderlerin söyledi¤iydi.<br />
Ulusal egemenlikten<br />
‘küresel’ egemenli¤e<br />
Hat›rlanaca¤› gibi, 1990’lar›n<br />
bafllar›ndan itibaren “art›k ba¤›ms›zl›¤›n<br />
modas›n›n geçti¤i” söylenmeye<br />
baflland›. Teze göre art›k ba-<br />
¤›ms›zl›k mümkün de de¤ildi, “ülkelerin<br />
içiflleri” diye bir kavram art›k<br />
gereksizdi... Bu düflüncenin empoze<br />
edilmesinin tek nedeni vard›;<br />
emperyalist tekellerin egemenli¤ini<br />
26 27 Nisan 2008 / Say›: 4