12.07.2015 Views

Kemal Avcı'ya Özgürlük! - Yürüyüş

Kemal Avcı'ya Özgürlük! - Yürüyüş

Kemal Avcı'ya Özgürlük! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HalkınHukukBürosuİdamımızı İstedinizAnayasa değişikliği olmasaydı,geçirecektiniz yağlı ilmeğiboynumuza..Yahut, dünyanın başka topraklarında,sizin emperyalist efendilerinizoturturlardı bizi elektrikli sandalyeye,akıtırlardı ölümcül zehri damarlarımıza.Şimdi sömürünün niteliği gereği,böyle ölüm cezalarını gerekli bulmuyorsunuzama daha ağırını biliyorsunuz:“Ömür boyu hücre...”ve fakat, "öyle bir ibret-i alem olsunki" diyorsunuz, "Taksim Meydanındasallandırır" gibi büyütsüngözlerini.İşte bu yüzden bizim yargılamamızıdaha başından itibaren bir hesaplaşmayaçevirdiniz; Başbaka’nınsalı konuşmalarına konu ettiniz, şimdide Amerikan uşağı Fethullahçılar’ıntelevizyonlarında birkaç dönem sürecekbir dizi film gibi oynatıp duruyorsunuz.Tehditle, baskıyla, gözaltıyla, tutuklamaylasusturamadınız, şimdi deömür istiyorsunuz...Bu, yalnız bizi susturmak içindeğil elbette... Haziran ayaklanmasıyladirilip dikelen halka da işinciddiyetini anlatmak istiyorsunuz.Bu yüzden duruşmalarımızı da birideolojik propagandaya çevirmektirmuradınız.Alçakça yalanları iddia ediyorsunuz.Yalana kılıf geçirseniz de inandıramazsınız,bunu biliyorsunuz. Amasiz, inandırmak değil susturmak istiyorsunuz;ikna etmek değil korkutmakistiyorsunuz. Şaka yapmıyorsunuz, tarihbilgimiz bunu bilmeye yeterli. Siz,siyasi muhaliflerini kuyulara doldurmuş,kılıçtan geçirmiş, ipte sallandırmış,zindanlarda çürütmüş egemensoydansınız. Siz, her türden yalanı, riyayı,komployu kılınız kıpırdamadankurar, uygularsınız.Kimi kez, sokak ortasında infaz ettiniz;kimi kez, gözlerden ıraklarda kaçırdınız,kaybettiniz.Kiminde yargıladınız, kimindeisimsiz bıraktınız.Her yargılamayı bir hesap divanınaçeviren ve siyasi muarızlarınıaman dilemeye çağıran anlayışın devamcılarısınız.Ama biz de, okur-yazarız. Bizde, atadan, dededen, türküden, beyittenöğrenip ders alanlardanız. Çünkübiz, “çok uzaklardan geliyoruz, vebizden sonra gelenler demir parmaklıklardandeğil, asma bahçelerindenseyretsin", diyedir kavgamız,"bahar sabahlarını, yaz akşamlarını".Bu yüzden, "karıncaya hor bakmamış,serçenin kanadını kırmamışızdır."Bu yüzden, "kaybetmedik bağımızıçok uzaklarla...Bize hâlâ, konduğumuz mirası hatırlatır.Bedreddini Simavî’nin boynunainen satır".Bilincimiz ve haklılığımızdır bizigüçlü kılan,"Biliriz hangi pir aşkına biz sultanordularına kıllı göğüslerimizi gerdik..."Biliriz, Ortaklarda atılan tohum,Gezi Parkı’nda boy vermiştir. Biliyoruzki;"alevli bir fanus gibi taşıyoruz ellerimizdeİhrak binnar edilen Galileo’ninDönen küre gibi yuvarlak kafasını."O Galileo, korksa da kafasınınkopmasından, "Siz ne yaparsanız yapınyine de dünya dönüyor," diyebilmiştir.Pir Sultan:"Kadılar müftüler fetva yazarsaDönen dönsün ben dönmezem yolumdan,"diye mısralar dizmiştir.İşte O’nu duyan: Mahir değil midirölümüne kuşatılmışken,"Biz buraya, dönmeye değil ölmeyegeldik" diyen.Seyit Rıza, her ne kadar baş edememişsede oyunlarınıza, yine desize dert bırakmıştır boyun eğmezliğini.Tam yarım yüzyıl zindanlarda çürüttüğünüzFransız işçi sınıfının önderiBlanqui’yi okuma imkanımızoldu. Siz de okuyun, öğrenin; 66 yaşında,ömür boyu zindan cezasınaçarptırılan Blanqui boyun eğmiş mizulmünüze?Seine Mahkemesi Yargıcı, 25 yıllıkhapislikten sonra, hâlâ aynı fikirdeolup olmadığını sorduğunda, tereddütsüzverdiği cevabı anlayın:"Kesinlikle ölene dek."Ve üstelik bizler avukatız. Biz sizinyazdığınız bu hikâyeleri ağabeylerimizdenbiliyoruz. Darağaçları kurup,"üçfidan"ı yeşerttiğinize, onlar tanıkoldu. Çünkü Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’ionlardan dinledik.İdamı, müebbeti nasıl türkülerlekarşıladılar, nasıl yenilmediler tecrithücrelerine, bunu kendi avukatlığımızdanbiliriz.Dava dosyalarından öğrendik,yargılamalarınıza tanıklık ettik ki:dört duvar arasındaki tutsaklara bile"teslim ol" dersiniz siz, gaza boğar, satırlarladoğrarsınız.Biz işkencelerinize boyun eğmeyerekcan vermiş genç bedenleriotopsilerden aldık, gömdük gençliklerinitoprağa...Yabancısı değiliz zulmünüzün,Ve hiç uzağında değiliz tarihin, vedirenen müvekkillerimizin...İşte ol hikâye, sahneye konulacaktırÇok iyi bildiğimiz,Çatışmasıdır, ezenle ezilenin,Kavgasıdır zalimle mazlumun,Baş eğdirmeye çalışanla, baş eğmeyenin.Ve uzlaşmazdır. / Siz ömür istersiniz,/ ki hiç unutulmasın zulmüdevrinizin.Bir ömür istersinizKi şaka olduğu sanılmasın sözünüzün,gücü iktidarınızın.İspat istemekteyse zulmünüz, delilaramaktaysa tarih: Bilin ki sonunadek sürecek hakikatin cengi.Ömür istemektesiniz,Ol ferman sizindir...Verin basak bağrına mührümüzü...30KEMAL AVCI’YI ZULMÜN HÜCRELERİNDEN ÇEKİP ALALIM!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!