Faşizmi yıkmak için silahlı savaşıbüyütmeliyiz. Savaşı halklaştırıp,halkı savaştırmalıyız.Sayı: 378<strong>Yürüyüş</strong>18 Ağustos2013yerleşme at başı giderken, Dayı yaşımıboyunca solun köşe taşlarınıasla bozulmayacak şekilde yerli yerineoturtmuştur.Anadolu TopraklarıZulme İsyanınTopraklarıdır!Devrimciler YokEdilemez!Emperyalistler ve işbirlikçileri devrimumudunu yok etmek için F Tipleriniyaptılar. Ulucanlar’ı, 19 Aralıkkatliamlarını yaptılar. Ama başaramadılar.Anadolu topraklarından devrimumudunu söküp atamadılar. Çünkü,bu ülkede Sol’un tarihi kanla yazılmıştır.Solun tarihini çürüyüp düzenedönenler, düzenle uzlaşanlar değil,direnenler yazmıştır ve tarihi onlar yazmayadevam etmektedir.İşte ayaklanma süreci; reformizmin,oportünizmin, Kürt milliyetçiliğininde iflası olmuştur.Faşizm böyle tırmanırken, bırakındevrimcileri, demokratları, reformistlerihedef almayı, burjuva medyanındizi film sanatçılarını bile hedefalmaktadır. Bu noktada reformizm,oportünizm, Kürt milliyetçilerinindüzenle uzlaşma çabalarınınhiçbir önemi yoktur.Faşizm hiç kimseye arada bir yerbırakmamaktadır. Ya faşizme destekvereceksiniz, ya da faşizme karşı savaşacaksınız.Devrimcilerle birlikteolacaksınız.Bugün milyonlara yol gösterendevrimci politikalardır. Dün hapishanelerdekurduğumuz, yoksul gecekondumahallelerinde kurduğumuzbarikatlar şimdi bütün ülkede kurulmaktadır.Dün bizim polisle çatışmamıza“polisle düello” diyorlardı. Şimdibütün halk günlerce saatlerce polisleçatışıyor.Biz “halkımız için ölüyoruz” derkendün onlar “bu halktan adam olmaz”diyordu.Çünkü Dayı bize halka güvenmeyi,halka inanmayı öğretti.Bu topraklardan devrimcileri, devrimumudunu asla yok edemeyecekler...Faşizmin TerörüPervasızlaşırkenDevrimcilerin GöreviSavaşı Halklaştırmak,Halkı Savaştırmaktır!Halkaların baş düşmanı emperyalizmdir.Anti-emperyalist olmayandevrimci olamaz.Emperyalist sömürüye son vermeden,tam bağımsız bir ülke olmadandemokrasi halk için bir demokrasiolmaz.Faşizmin nedeni emperyalist sömürüdür.Faşizm, Tayyip Erdoğan ya da şubu liderin kişiliğiyle ilgili değildir. Faşizimişbirlikçi olgarşik devletin yönetimbiçimidir.Oligarşik faşist diktatörlüğü yıkmadanhalklar asla özgür olamaz.Emperyalistlerin veİşbirlikçilerinAlabildiğine SilahlandığıDünyada Halkların TekKurtuluşu Silahlanmakve Silahlı MücadeleyiBüyütmektir!Faşizmin sürekli olduğu, düzen içimuhalefetin bile faşist terörle ezildiğiülkemizde, silahlı mücadeledenbaşka kurtuluşun yolu yoktur. Bubütün dünya halkları için de tek kurtuluşyoludur. Bugüne kadar tümdünyada halklar en küçük haklarıiçin bile dişe diş ölümüne bir mücadelevermişler ve çok büyük bedelödemek zorunda kalmışlardır.Silahlı mücadele veren örgütler birbir uzlaşma masalarına oturuyorlar.Kürt milliyetçi hareket silahlı mücadeleninmiadının dolduğunu söylüyor...Halkların tek kurtuluşu olansilahlı mücadele mahkum edilmek isteniyor.Silahlı mücadele umut olmaktançıkarılmak isteniyor.“Artık silahlar sussun, fikirler vesiyasetler konuşsun” söylemi oligarşinin,düzenin söylemidir. BunuKürt milliyetçilerinin söylemesi isedüzenle uzlaşmanın meşrulaştırılmaçabasıdır.Silahlarımız asla susmayacak.Emperyalizmin sömürüsü ve faşizmkoşulları var olduğu sürece silahlı mücadeleninmeşruluğu asla yok edilemez.Silahlı mücadele halkın umududur.Halkın adaletidir.Adaletin olmadığı yerde halk kendiadaletini arar. Anadolu topraklarındaadaletsizliğe, zulme karşı direnenlerhiç eksik olmamıştır.Halkın umudunu büyütmek, adaletözlemini gidermek Cephelileringörevidir.Bugün yüz binler, milyonlarAKP’nin onca terörüne rağmen alanlaçıkıyor ve polislerle çatışıyor.Dayı Gazi ayaklanmasından “Yeryer kendiliğinden kitle hareketleri,38KEMAL AVCI’YI ZULMÜN HÜCRELERİNDEN ÇEKİP ALALIM!
ayaklanmalar, direnişler olabilir,olacaktır da. Ama bunlarörgütsüzse, devrimcilerin yönetimindedeğilse, hala işleyen zormekanizması bu hareketleri bastıracaktır.Bugün devrimcilerin temel sorunuhalka devletin, sömürününne olup olmadığını göstermekdeğil, bu devletten kurtulmakiçin nasıl mücadele edeceğiz, nasılörgütleneceğiz ve ne yapacağızsorularını cevaplayabilmektir.Bütün çalışmalarımızın odağındaörgütlenme yoksa, her günartan oranda insan örgütlemiyorsak,taraftar kazanamıyorsak,gerekli çalışmayı yapmıyoruz demektir.”(Dayı, Seçme Yazılar, syf469-470)Bugün, AKP iktidarına karşıhalkın öfkesi giderek büyüse debu öfkeyi devrimci şiddet temelindeörgütlü bir güce dönüştüremediğimizdedevlet faşist terörle,gözaltılarla, kitle hareketlerinibastıracaktır.Halkı örgütlemek için de silahlımücadeleyi büyütmeliyiz.Halk AKP’ye olan öfkesiyle aylardırsokaklarda polisle çatışıyor.Silahlı savaşımızı halklaştırmalıyız.Halkı savaştırmalıyız.Düşman ayaklanmanın arkasındanhemen “polisin müdahalegücünü artıracağız” dedi. Karşımızdatepeden tırnağa silahlı birdüşman var.Biz de silahlanmalıyız. Silahlanmadanfaşizme karşı savaşamayız...Savaşı büyütmenin yoluaynı zamanda silahlanmaktır.Her Cepheli örgütlenmeyi silahlımücadeleyi büyütme perspektifiyleele almalıdır.Silahlı mücadelenin geliştirilmediğifaşizm koşullarında kitlehareketinin gelişme, militanlaşma,faşizme darbeler vurmaşansı yoktur. Eninde sonunda faşistterörle kitle hareketi bastırılacaktır.BittiHalkDüşmanıAKPBaşbakan Erdoğan tehdit, ceza, yasaklarlayönetmeye devam ediyor. Bu seferde, “Hükümet istifa eylemlerininsonbaharda devam ettirenlere güvenlikgüçleri hadlerini bildirir” diyerek tehditetti. “İktidarınızı başınıza yıkacağız” denmeyecekde, “İlelebet bu hükümet başımızdaneksik olmasın” mı denecek?Yoksa bir de el pençe secde mi duralım.AKP, tehdit, baskı ve zorla korku yayarakyönetme dönemini çoktan geçirdi.Daha önce de; Gezi Parkı’nda başlayaneylemlerle tüm Türkiye’ye yayılaneylemlerin başında “Ayaklar ne zamanbaş olmaya başladı” diyerek paniğini, çaresizliğiniifade etmiş ve eylemleri sürdürenlereyönelik her çeşit saldırıya bizzatErdoğan'ın kendisi onay vermiştir. Üstelik“Talimatı ben verdim” demektende çekinmemiştir.Halkımız bu sözlere itibar etseydi Haziranayaklanmasında onca bedele rağmensokak sokak çatışmazdı. Erdoğanson tehdidini yaptığı sırada bile İstanbulGülsuyu Mahallesi’nde, uyuşturucu çetelerininhalka ve devrimcilere yönelik silahlısaldırısına karşı halk sokaklardaydı.Erdoğan halka haddini bildirmektenbahsedeceğine önce mahallelerimizeyaydığı uyuşturucu batağını temizlesin.Eli palalıları, uyuşturucu mafyalarınıhalkımızın üstüne salmaktan, işlediklerikatliam ve işkence suçlarında bile“kahraman polisini” övmeyi bıraksın.En son Ergenekon mahkemesi kararıylailgili de “kararları tanımıyoruz demeksuçtur” açıklamasında bulunarak,ifade ve düşünce özgürlüğüne müdahaleetmiş, verdiği her karara itirazsızonay verilmesi dayatılmıştır.Bu ülkenin devrimci avukatlarınadünyada görülmemiş onlarca yıllık cezalaryağdırarak halka ve ülkemiz aydın,devrimci-demokrat kesimine gözdağıvermek istemiştir.AsılTayyip Erdoğan’aBu Halk HaddiniBildirecek!Kimse düşünmeyecek, itiraz etmeyecekAKP iktidarı ve kurumları hangikararı verirlerse versinler başımız gözümüzüstüne diyecek... Yanağımıza tokatatıldığında, diğer yanağımızı çevirip birtanede buraya atın demeliyiz ki, Erdoğan'ınpaşa gönlü, iktidarı hoş olsun.Yoksa... Yoksa haddimizi bildirir...Ayaklanmaya katılan gençlerimizi linç ettirir,kurşunlatır, gözlerini çıkartır, komalıkeder, hapse atar. Sonra da tüm bunlarınsorumlularına sahip çıkar. Aynı Aliİsmail Korkmaz'ın katilleri belli olduğuhalde, kamera görüntülerinde İsmail'e sontekmeyi atanın polis olduğu apaçık belliolduğu halde, Eskişehir Valisi GüngörAzim Tuna’nın “Biz bunu polis yapmadıdemiştik, sözlerimizin arkasındayız”dediği gibi. Üstelik pervasızca, “Arkadaşlarıdövüp suçu polise atmak istemişolabilir” diyerek çirkefliğin sınırının olmadığınıgösteriyor.Ethem Sarısülük’ün katili olan polisde, silahını ateşlediği anın görüntüsüolmasına rağmen, nefsi müdafaa denilerekserbest bırakıldı.Haziran ayaklanmasında gaz bombasıtüfeğiyle kafasından yaralanan 14 yaşındakiBerkin Elvan, 15 Haziran'dan berikomada. Örneklerimiz çok...Asıl olarak haddini bilmesi gereken,çoktan halka karşı haddini aşan Erdoğanve onun iktidarıdır. Şu bir gerçek ki, halkave devrimcilere dönük bu tehditkârsözler ancak meşruiyetini yitiren, aciz,güçsüz iktidarların ifadesidir. Faşizminifadesidir. Halkımızın halk düşmanlarındansoracağı hesap, hat-hudutla ölçülmüyor;ödediği bedelle, karşılaştığı zulümle,kuracağı özgür bağımsız bir gelecekdüşüyle ölçülür. Halkımızın bulunduğuher yerde, AKP zulmünden hesapsorması haklıdır ve meşrudur. AKPhalka karşı işlediği suçların hesabınıvermek zorundadır.Sayı: 378<strong>Yürüyüş</strong>18 Ağustos2013KEMAL AVCI’YA ÖZGÜRLÜK!39