Sayı: 378<strong>Yürüyüş</strong>18 Ağustos2013terince kavranmadığını gösterir.İktisadi evrimin değişik aşamalarında,siyasal-ulusal-kültürel canlıkoşullardaki değişmelere bağlı olarakdeğişik mücadele biçimleri ortayaçıkar, bunlar başlıca çarpışmabiçimleri olurlar; bunlarla ilgiliolarak ikinci derecede, tamamlayıcımücadele biçimleri de değişir.”(Lenin)“Evet, yaşanılan somut tarihseldurumda (emperyalizmin III. bunalımdöneminde) ve de iktisadi evrimin(emperyalizmin) değişik aşamalarındasiyasal, ulusal-kültürel canlıkoşullardaki değişmeleri dikkatealmadan Marks, Engels, Lenin, Stalin,Mao'nun yapıtlarından, pratiktenkopuk, mekanik olarak çalışmatarzları tespit edenler, iyi birerMarksolog olabilirler, ama aslaproleter devrimcisi olamazlar.”“Oportünizmin her türü ile devrimciçizgi arasındaki temel farklılık,temel mücadele biçiminin seçilişindeortaya çıkar. Bilindiği gibihakim sınıflara karşı yürütülen proleterdevrimci mücadele çok yönlüdür.Bu çok yönlülük literatürde ikiana başlık altında toplanır:“a) Barışçıl mücadele metodları(uzlaşıcı demek değildir)“b) Silahlı aksiyon metodları.“Emperyalizmin işgali altındaolan ülkelerde emperyalizm ve oligarşiyekarşı mücadele nasıl yürütülecektir?Oligarşi ile halkın memnuniyetsizliğive tepkileri arasında sunidenge hangi mücadele biçimi temelalınarak bozulacaktır? Halkı devrimsaflarına çekmek için hangimücadele metodunu temel olarakseçeceğiz? Geniş bir siyasi gerçekleriaçıklama kampanyasının temelaracı hangi mücadele biçimi olacaktır?İşte, devrimci çizgi ile oportünistçizgiyi, devrimci teoriyi, “ortodoks”ideolojik-politik laf ebeliğindenayırt eden temel ölçü buradadır.“Devrimci mücadeleyi, yaşadığımızdönemde, evrim ve devrimaşamaları diye kesin çizgilerle ayıran,uluslararası revizyonizmin, pasifizminbu soruya cevabı şudur:(Aralarındaki ayrılıklar ne olursaolsun, şehirleri temel alandan,kırları temel alana kadar.)“Kitlelerin içine girerek, kitlelerinacil gereksinmeleri etrafında,kitleleri örgütleyip, eyleme sokmave kitlelere siyasi bilinç götürüp örgütleme,yani emekçi kitlelerinekonomik ve demokratik hak ve istemlerietrafında kitleleri örgütleyip,siyasi hedefe yönlendirme.”“Demokratik hak ve özgürlüklerinkullanılamadığı –rafa kaldırıldığı–daha doğru bir deyişle oligarşitarafından kullanılmasına “izin”verilmediği, ordusu, polisi ve diğergüçleri ile emekçi kitlelere tam birtenkil politikasının izlendiği bütüngeri bıraktırılmış ülkelerde, bu tipklasik “kitle çalışması” ile ekonomikve demokratik mücadeleyi, politikmücadeleye dönüştürmek isteyenörgütler, düşmanın askeri üstünlüğüve baskısı karşısında, güçsüzlüğedüşecekler, giderek de iyicesağa kayacaklardır.“Bu yol oligarşik diktatörlük ilehalktan gelen baskı arasında kurulmuşolan suni dengeyi bozacak yerdeonu devam ettirecektir.” (Che)“Evet, devam ettirecektir. Elbettebu yoldan gidildiğinde de görünüştebazı ilerlemeler olacaktır. Ancakbu yolun savunucuları, giderekbaşlangıçta savaşçı niteliklere sahipolsalar bile, bu niteliklerini kaybedecek,yozlaşacak ve giderek bürokratlaşacaklardır.Yitirilen devrimciöz ve de pasifize edilmiş beş-onemekçi; işte bu görüşün yolu basitleştirilincebudur.” (Mahir Çayan,Bütün Yazılar, Boran yayınları,syf.395-396)Devrimci örgüt “Gücüyle orantılıolarak silahlı propagandanın dışındaki,bilinçlendirme, siyasi eğitim,propaganda ve örgütlendirmeişleri ile uğraşır. Klasik politik kitlemücadelesi ile silahlı propagandabirbirini izler ve birbirinin içinde,birbirine bağımlıdırlar, her biri diğerinikarşılıklı etkiler.Silahlı propagandanın dışındakiöteki politik, ekonomik, demokratikmücadele biçimleri silahlı propagandayatabidir ve silahlı propagandayagöre biçimlenirler. (Talimücadele biçimleri temel mücadelebiçimine göre şekillenir. Yani silahlıpropaganda metodlarına göre şekillenir).İşte silahlı propagandayı temel,öteki politik, ekonomik ve demokratikmücadele biçimlerini, bu temelmücadele biçimine tabi olarakele alan devrimci stratejiye, PolitikleşmişAskeri Savaş Stratejisi denir.”(Mahir Çayan, Bütün Yazılar,Boran yayınları, syf. 401)Cephe çizgisi “Yeni-sömürgeTürkiye koşullarında silahlı mücadeleyive politik-askeri örgütlenmeyitemel almayan bir anlayışın,klasik kitle çalışması ve merkezibir yayın organı ile kitleleri örgütlemeve devrim yapmasının bir hayalolduğunu, bu çalışma tarzı ve örgütanlayışı ile yılların boşa harcanmasıve devrimci potansiyelin pasifizeolması dışında bir sonuç yaratılamayacağınıbizzat pratik deneyleredayanarak ortaya koydu.”(HaklıyızKazanacağız)Cephe tarzı, kadro eylemleriylekitle eylemlerini, barışçıl mücadeleile devrimci şiddete dayanan eylemlerinibirleştirerek ortaya çıktıve doğruluğunu pratikte kanıtladı.Bizim dilimiz de, pratiğimiz denet olmalı. Düzenle barışan, arayolları arayan, uzlaşan… değil; herbedeli göze alarak faşizmin karşısınadikilen, direnen ve savaşan olmalıyız.Unutmamamız gereken iki şeyvardır: Barışçıl mücadele asla uzlaşıcıdeğildir ve faşizmle yönetilenyeni-sömürge Türkiye gerçekliğindebarışçıl mücadele temel alınaraksosyalizme ulaşmak mümkün değildir.Faşizmin baskısı ve terörükarşısında halkın meşru direnmehakkını, halkın meşru devrimci şiddetini,hem dilimiz hem pratiğimizlekoymalıyız…46KEMAL AVCI’YI ZULMÜN HÜCRELERİNDEN ÇEKİP ALALIM!
‘ŞİRKET TOPRAKLARIMIZDAN GİDENE KADARMÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK’Sivas Kangal Dernekler Federasyonuve Bakırtepe Çevre Platformu,Bakırtepe’de siyanürle altınaranmasına karşı, 9 Ağustos’ta “DirenBakırtepe” diyerek bir program yaptılar.İstanbul ve Ankara'dan gelenkitle köylülerle bir araya gelerekBakırtepe'nin zirvesine doğru yürüyüşegeçti. Burada köylüler “BakırtepeBizimdir Bizim Kalacak" sloganınıattı. Açılış konuşmasını yapanKangal Dernekler Federasyonu GenelBaşkanı İsmail Erdem, “Burası bizimarkadaşlar, buraya sahip çıkalım. Buşirket siyanür kullanacaksa topraklarımızdangidene kadar mücadelemizdevam edecektir” dedi.Devamında Bakırtepe Çevre PlatformuAnkara sözcüsü Ali Balkızve ÖDAD (Özgür Demokratik AlevilerDerneği) Eşbaşkanı ElmasÇalışkan’da konuşmalar yaptılar.Konuşmaların ardından Grup Yorumkonser vererek mücadeleye destekverdi.Yöresel sanatçılar da sahne alarakezgilerini Bakırtepe için söylediler.Bakırtepe için adanan 19 kurbanduaların okunmasının ardından lokmaolarak orada bulunanlara dağıtıldı.Şehitlerimiz ve Tutsaklarımızla Birlikteydik! Halkın En BüyükBayramı Olacağı "O Büyük Günde" Buluşmak Üzere Yine Sözleştik!Sayı: 378<strong>Yürüyüş</strong>18 Ağustos2013Soluğu Şehitlerimizin Mezarlarında;Soluğu Tutsak Ailelerimizin Evlerinde;Soluğu Bizim Düşüncelerimizin Aynası OlanKurumlarımızda Aldık!TAYAD'lı Aileler bayramın ikinci günü olan 9 Ağustos’taİstanbul-Gazi Mezarlığı’nda devrim şehitlerini anmayagitti. Önce Dursun Karataş'ın mezarını ziyareteden TAYAD'lılar, devrim şehitleri nezdinde 1 dakikalıksaygı duruşunda bulundu. Daha sonra kısa bir konuşmayapıldı. Konuşmada "Öğretmenimiz, Önderimiz, Dayımızınyolundan yürümeye ant içiyoruz. Ant içiyoruz kiasla onun gösterdiği yoldan sapmayacağız. Eğilmeyeceğiz,bükülmeyeceğiz, uzlaşmayacağız" denildi. "Bize ÖlümYok" marşı söylendikten sonra diğer devrim şehitlerininmezarları ziyaret edildi. Anmaya 32 kişi katıldı.İstanbul, Sarıgazi'deki Halk Cepheliler ise bayramınikinci günü olan 9 Ağustos günü Sarıgazi’deki bağımsızlıkdemokrasi ve sosyalizm için şehit düşmüş Cephelilerinmezarlarını ziyaret etti. Ziyarete birinci mezarlıktakiOkan Yıldırım’ın mezarına gidilerek başlandı. Okan’ınbaşucunda “Bize Ölüm Yok” marşı söylenip sloganatıldı. Ardından üç karanfillerin de mezarının bulunduğuikinci mezarlığa geçildi. Burada da tüm mezarlar yıkanıptemizlendikten sonra, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.“Bize Ölüm Yok” ve “Bağcılarda Üç Karanfil”şarkıları söylenip, sloganlar atıldı. Yine aynı mezarlıktabulunan 96 Ölüm Orucu TKP/ML şehidi Ali AYATA ve17’lerin mezarlarına su döküldü ve karanfil bırakıldı.Mezar ziyaretine 15 kişi katıldı.1 Mayıs Mahallesi’ndeki; Anadolu Haklar ve <strong>Özgürlük</strong>lerDerneği çalışanları Şükrü Sarıtaş Parkı’nda,bayramın üçüncü günü olan 9 Ağustos’ta, akşam saat21.00'de bayramlaşma amacıyla bir araya geldi. Beraberyemek yenildikten sonra, bayramların halk kültüründekiönemine dair bir konuşma yapıldı. Gezi Parkı’yla başlayaneylemlerde şehit düşenlerin ailelerinin bayram yapamadıkları,onların adalet bekledikleri belirtilerek, 17 Ağustosgünü yapılacak eyleme çağrı yapıldı.Hatay’da bayramda devrim şehitlerinin mezarları veaileleri ziyaret edildi. Ayrıca devrimci tutsakların aileleriziyaret edildi. Bayramlaşmak için Cephelileri bekleyenailelerle sohbetler edildi.Antalya’da ise, Halk Cepheliler 9 Ağustos günü,Antalya <strong>Özgürlük</strong>ler Derneği’nde bir araya geldiler.Bayramların halkımız kültüründe önemli bir yer tuttuğuve halkımızın bu değerlerini yaşatmamız gerektiği üzerinekonuşma yapıldı. Dernekte yapılan bayramlaşmanın ardındantopluca şehit ve tutsak ailelerimizin evlerine bayramlaşmayagidildi.KEMAL AVCI’YA ÖZGÜRLÜK!47