anlaşılmasını problemli gördüklerinden onu neşretmekistemiyorlar. Fakat mealin mealinin mealini.. yayınlamakve bunu Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’a mal etmek,ciddiyetle bağdaştırılamaz. Belli ki bunu yapmanın gayesi,onun şöhretinden maddi yarar sağlamaktır. Gerçekten bubir vebaldir ve bu vebali yüklenmekten kaçınmak gereklidir.Büyük müfessirimizi on-onbeş değişik kılığa sokmayı,hangi vicdan meşru görebilir? Az sonra iktibas edeceğimizbirkaç numuneden anlaşılacağı üzere bu sadeleştirmelerde,şimdi az kullanılan kelimelere yeni karşılık vermekle yetinilmemiş,üslûp değişiklikleri yapılmış, hattâ Elmalılı’nınyazıp herkesin kullandığı Türkçe kelimeler bile bazen değiştirilmiştir.Bu değiştirmelerden haberi olmayıp, büyükâlimin Kur’ân Mealini dağıttırarak dine hizmet etmek isteyenbir kısım hayırseverlerin de basımları finanse ettiklerianlaşılmaktadır. Zîrâ Kur’ân mealini 1 TL gibi sembolikbir fiyata dağıtma, bunu göstermektedir.Ben makalemin sonunda –yer müsait olmadığındanyalnızbeş ayet mealindeki farklılıkları iktibas ederek, nederece değişik Elmalılı ile karşılaştığımızı ortaya koyacağım.Maalesef mealin tamamı için benzer değişikliksöz konusudur. Mealleri sadeleştiren zevatın adlarınıyazmayacağım. Bunun yerine yayınevlerinin 4 isimlerinivererek meallere atıfta bulunacağım. Zîrâ bu makaledeişimiz şahsiyat yapmak olmadığı gibi, bu çalışmaları değerlendirmekve eleştirmek de değildir. Maksadımız, usûlolarak, değiştirme işini ele almaktır. Sadece şu temennimidile getirebilirim: Bu zevatın mealin tamamını eldengeçirip büyük zahmet çektikleri görülüyor. Bunu yapmayerine, kendileri birer meal hazırlayabilirlerdi. İşaret ettiğimizneşirler içinden, yalnız İslâmoğlu Yayıncılık eseriaslında olduğu gibi yayınlamış, bazen ihtiyaç duyduğuaçıklamaları parantez içine koymuş, bunları Elmalılı’nıntefsirinden aldığı yerleri dipnotta göstermiştir. Bu da bizim,bu mealin tefsirle birlikte okunması gerektiğine dairfikrimizi pekiştirmektedir.Hassasiyetlere dokunmadan, kimseyi kırmak istemedensadece şunu ifade etmekle yetinmek istiyorum: Neticeolarak; özetlediğim bilgiler ışığında kanaatimce bu kitabı,neredeyse bütün cümlelerini değiştirerek yayınlamak,ilmen ve ahlâken doğru değildir. Makul gerekçesi olmadanyüz binlerce nüshayı isim satmak için yayınlamak büyükisraftır. Bu işte dahli olan Müslüman Türk milleti mensuplarıolarak, lütfen bu ayıba son verelim.Meal sadeleştirmelerinden bazı nümuneler:Mürselat sûresi, 1 âyetinin meali:Mealin aslı (Diyanet İşleri Reisliği, İstanbul, 1935-1939): “Kasem olsun o urf için gönderilenlere”İslâmoğlu Yay. (İstanbul, 1993): “Kasem olsun o urf 5için gönderilenlere” Bu yayın dipnota koyduğu açıklamayı,eserin aslından almıştır.Şenyıldız Yay. (İstanbul, 1997): “Birbiri ardınca gönderilenlere”Ayfa Basın (İstanbul, 2007): “Yemin olsun o peşpeşegönderilenlere”Huzur Yay. (İstanbul, 1994): “Andolsun iyilik yapılmasıiçin (o birbiri ardınca) gönderilenlere”Azim Dağıtım (İstanbul, tarihsiz): “Andolsun birbiriardınca gönderilenlere”Hikmet Neşr. (İstanbul, 2006): “Hayır için birbiri ardıncagönderilenlere”Vera Yay. (İstanbul, 2008): “Yemin olsun, tanınmakiçin gönderilenlere”Kamer sûresi, 4-5:Mealin aslı: “Celalim hakkı için onlara kıssalardanöyleleri de geldi ki onlarda zecredecek haberler var. Birhikmet-i bâliğa, fakat inzarlar faide vermiyor.”İslâmoğlu Yay.: “Celalim hakkı için, onlara kıssalardanöyleleri de geldi ki onlarda zecredecek haberler 6 var; birhikmet-i baliğa! Fakat inzarlar (uyarılar) fayda vermiyor.”Şenyıldız Yay.: “Kasem ederim ki onlara vazgeçirici haberlergeldi. Son noktasına ulaşmış bir hikmet ki, bunarağmen uyarılar fayda vermedi.”Ayfa Basın: “Yüceliğime yemin olsun, onlara kıssalardanöyleleri de geldi ki, onlarda (yanlıştan) vazgeçirecek haberlervar… Sağlamlığın ve hedefe isabetin en yüksek derecesineermiş bir hikmet… Fakat uyarılar fayda vermiyor.”Huzur Yay.: “Andolsun ki, onlara kötülüklerden vazgeçiricihaberleri de içeren kıssalar geldi. Bir hikmet-i bâliğa(hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet)fakat uyarılar fayda vermiyor.”Azim Dağıtım: “Andolsun ki onlara (kötülükten ) vazgeçireceknice önemli haberler gelmiştir. Bunlar üstün birhikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.”Hikmet Neşr.: “Andolsun ki onlara (Kur’ân’da gelipgeçenlerin) öyle haberleri geldi ki (ibret alsalar) onları (günahtanve ısrardan) vazgeçirmeye kafi idi. Bunlar tam birhikmettir. Fakat uyarılar bir fayda vermiyor.”Vera Yay.: “Yemin olsun ki, onlara, sakındıracak öğütlerbulunan haberler geldi. (O haberler) son derece sağlamhikmet doludur. Ancak uyarılar fayda vermiyor.”A’raf sûresi, 2-3:Mealin aslı: “Bir kitab ki sana indirildi, sakın bundandolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da bununla inzar edesin,mü’minlere de şu bir ihtar: “Rabbinizden size indirileneittiba edin, onsuz birtakım velilere ittiba etmeyin, sizpek az düşünüyorsunuz.”6
İslâmoğlu: “Bir kitab ki sana indirildi, sakın bundandolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da bununla inzar edesin!(Mü’minlere de şu bir ihtar): Rabbinizden size indirileneittiba edin (uyun), O’nsuz birtakım velilere ittibaetmeyin! Siz pek az düşünüyorsunuz.”Şenyıldız Yay.: “Bir kitab ki , sana indirildi, sakın bundandolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın! Bununla kafirleriuyarıp mü’minlere de öğüt veresin! Rabbinizden size indirileneuyun!O’ndan başka birtakım dostlara uymayın!Sizlerçok az düşünüyorsunuz.”Ayfa Basın: “Bu bir kitaptır ki sana indirildi… Sakınbundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da bununla(insanları) uyarasın… İnananlara da şu bir uyarı: “Rabbinizdensize indirilene uyun, onsuz birtakım velilere uymayın…Siz pek az düşünüyorsunuz.”Huzur Yay.: “Bu, kendisiyle uyarasın diye ve mü’minlerebir ihtar olmak üzere sana indirilen bir kitaptır; sakın bundandolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın! Rabbinizden sizeindirilene uyun, O’nsuz başka velilere uymayın! Sizler pekaz düşünüyorsunuz!”Azim Dağıtım: “(Bu) sana indirilen bir kitap’tır.Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt (vermen)hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın. (<strong>Ey</strong> insanlar)Rabbinizden size indirilene uyun ve O’ndan başka dostlarauymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!”Hikmet Neşr.: “(<strong>Ey</strong> Muhammed! Bu Kur’ân) sanaindirilen bir Kitap’tır. Onunla (kafirleri) korkutman vemü’minlere öğüt vermen için (indirildi). Ondan ötürügöğsünde bir harac (darlık) olmasın! (Onlara de ki:) Rabbinizdensize indirilene (Kur’ân’a) tabi olun. Sakın O’ndan(Allah’tan) başka dostlara tabi olmayın. Siz ne kadar da azhatırlıyor (ve nasihat alıyor)sunuz!”Vera Yay.: “(Bu) kendisiyle (insanları) uyarasın diyesana indirilen bir kitaptır. Bundan dolayı göğsünde birdarlık olmasın. O, müminlere bir uyarıdır. Rabbinizdensize indirilene uyun. Onun dışındakileri koruyucu edinmeyin.Siz çok az düşünüyorsunuz!”A’raf sûresi, 7:Mealin aslı: “Soracağız da kendilerine karşı olan bitenimutlak bir ilim ile behemehal anlatacağız, öyle ya biz onlardangaib değil idik.”İslâmoğlu Yay.: “Soracağız da kendilerine karşı olanbitenimutlak bir ilim ile behemehal (mutlaka) anlatacağız.Öyle ya, biz onlardan gaib değildik!”Şenyıldız Yay.: “Kendilerine karşı olan biteni mutlakbir ilim ile muhakkak anlatacağız. Öyle ya, biz onlardanuzakta, habersiz değildik!”Ayfa Yay.: “Soracağız da olan biteni kendilerine kesinbir ilim ile mutlaka anlatacağız… Öyle ya biz onlardangaib-uzak değildik.”Huzur Yay.: “Soracağız da kendilerine karşı olup bitenimutlak bir ilim ile herhalde anlatacağız. Çünkü Biz, her anonların yanındaydık.”Azim Dağıtım: “Ve elbette onlara olan-biten her şeyibir bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan uzak değiliz.”Hikmet Neşr.: “Andolsun ki onlara (yaptıklarını) ilimlehaber vereceğiz. Ve (onlar isyanlarını sürdürürken) biz(onlardan) gaibler değildik.”Vera Yay.: “Olan biteni kendilerine mutlak bir bilgi ileanlatacağız. Öyle ya, Biz onlardan habersiz değildik.”Mülk sûresi, 20:Mealin aslı: “Yoksa kimdir o Rahman’ın berisinden şusizin ordularınız ki sizi kurtaracak? Kafirler başka değil,sade bir gurur içindedirler.”İslâmoğlu Yay.: “Yoksa kimdir o Rahman’ın berisindenşu sizin ordularınız ki sizi kurtaracak? Kafirler başka değil,sade bir gurur (aldanma) içindedirler.”Şenyıldız Yay.: “Yahut Rahman’a karşı size yardım edecekkimdir? Şu sizin askerleriniz mi? İnkarcılar sadece biraldanma içindedirler.”Ayfa Basın: “Yoksa kimdir o Rahman’dan başka şusizin ordularınız ki, sizi kurtaracak? Kafirler başka değil,ancak bir aldanış içindedirler.”Huzur Yay.: “Ya da kim oluyor sizin Rahman’dan başka(yardım beklediğiniz) şu ordularınız ki, sizi kurtarsın?Kafirler ancak bir aldanış içindedirler.”Azim Dağıtım: “Rahman olan Allah’a karşı şu size yardımedecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkarcılar ancakderin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.”Hikmet Neşr.: “Rahman (olan Allah)ın dışında sizi(O’nun azabından yardım edip) kurtaracak kimdir. Yoksaşu (put sürüsü) ordunuz mu (sizi kurtaracak)? Kafirler ancakaldanma içindedirler.”Vera Yay.: “Yoksa Rahman’ın azabından sizi kurtaracako ordunuz kimdir? Kafirler ancak bir aldanma içindedir.”* syildirim@yeniumit.com.trMarmara Üniv. İlahiyat Fak. Tefsir Anabilim Dalı Bşk (emekli)Dipnotlar1. Başlıktaki ikinci "meal" hem "âkıbet" hem de "meal" anlamında kullanılmıştır.2. İslâmoğlu Yayınları, 1993.3. Mesela şöyle der: "Sonra mefhum tarzında bir meal yazmaya başladım.""Meal: bir şeyi eksiltmek" mânâsına da gelir. (…) Bizim meal tabirinitercih etmemiz de bu eksiklikten dolayıdır."4. Makalemde yer verdiğim sekiz yayınevinden başka İşaret, Frekans,Motif ve Huzur (2. farklı yayın) neşirleri de yapılmıştır.5. "Tanınması lâzım gelen bir iyilik için" veya –hâl olduğu takdirde- "peyderpey"(8/5519)6. "Vazgeçirecek tehdid, sakındıracak öğüt" veya "sakınılması gereken acıhaberler" (7/4639)7
- Page 2 and 3: YENi ÜMiTTemmuz Nisan / Mayıs / A
- Page 4 and 5: içindedir ki, sanki bu mübarek k
- Page 8 and 9: YENi ÜMiTProf. Dr. Muhit MERT *Nis
- Page 10 and 11: zail olacağına ve zulüm ile âb
- Page 16 and 17: manlar; sıddîklar da, hayâl, tas
- Page 18: YENi ÜMiTBilal ÜNSAL *Nisan / May
- Page 21 and 22: Osmanlının son dönemlerinde eği
- Page 23 and 24: Allah dostlarının, Cenab-ı Allah
- Page 25 and 26: yorum.’ Bir de baktım ki, o zât
- Page 27 and 28: önemli bir mesaj iletmekte, diğer
- Page 29 and 30: Mekkî âyetlerin ayırıcı muhtev
- Page 31 and 32: Bu resmî kayıtlara göre 1456-154
- Page 33 and 34: cektir. Ancak mukarada tahvili Tür
- Page 35 and 36: E F E S L E RBir GeceOndört asır
- Page 37 and 38: talim etmek üzere bir rahmet olara
- Page 39 and 40: ibadeti, maddeden mâneviye, Yüce
- Page 41 and 42: gün bu tarz üzere devam ediyor. 7
- Page 43 and 44: YENi ÜMiTOsman KARYAĞDI *Nisan /
- Page 45 and 46: Üstad’ın ifadesiyle Nurların b
- Page 47 and 48: Lezzetleri tahrib edip acılaştır
- Page 49 and 50: ütün insanları öldürme, bir in
- Page 51 and 52: urnunu, kulağını kesilmesini) ya
- Page 53 and 54: türlü mücadelelerinde böyle bir
- Page 55 and 56: siledir. Geçmiş milletler arasın
- Page 57 and 58:
tün engelliler diğer insanların
- Page 59 and 60:
günlük hayatlarında düstur edin
- Page 61 and 62:
Muaviye adlı bir kadının evindek
- Page 63 and 64:
irlikte omuz omuza mücadele ettikt
- Page 65 and 66:
İbadet ve TaatıKendisindeki sekî
- Page 67 and 68:
YENİ ÜMİTNisan / Mayıs / Hazira