12.07.2015 Views

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>42</strong>43BASIN AÇIKLAMALARIBASINA VE KAMUOYUNA“ANKARA”NIN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR14 EKİM'DE ANKARA'DAYIZEkonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın AliBabacan'ın Merkez Bankasının,Ziraat Bankası, SPKve BDDK ile birlikte İstanbul'a taşınacağını belirtenaçıklaması ile birlikte, Başkent <strong>Ankara</strong>'nın Türkiyeiçerisindeki yeni konumu ve bu konumunmekansallaşması netlik kazandı: Bu görüşe göre,salt ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da başkent<strong>Ankara</strong>'nın içinin boşaltılması öngörülmektedir.Bilindiği gibi, <strong>Ankara</strong> kenti 27 Aralık 1919 günüMustafa Kemal'in kente gelişi ile Cumhuriyet'inbaşkenti olma yolunda ilk adımını atmış ve UlusalKurtuluş Mücadelesinde devrim karargahı olmuştur.13 Ekim 1923 tarihinde ise yeni kurulanCumhuriyet'in başkenti ilan edilmiştir.Cumhuriyet'inkuruluşu ile birlikte,ülkenin kalkınmasına modelolaca k Başkent'in inşası için,Anadolu'ya eşitmesafede bulunan, gelişimi ve modernleşmesi ileülkenin her şehrine, her kasabasına örnek olacak<strong>Ankara</strong> seçilmiştir.<strong>Ankara</strong> 'nın Cumhuriyetle birlikte yeniden inşasında,yalnızca kent değil, ülkenin kendisi de inşa edilmiştir.Kentin ilk planlama çalışması incelendiğinde,eskişehirden (Kale ve çevresinden) başlayarak, 1. MilletMeclisi, 2. Millet Meclisi, Devlet Konukevi, ülkenininşasında önemli roller oynayan banka binaları,kamu yapılarının bulunduğu Bakanlıklar Bölgesi veburadan Çankaya sırtlarına kadar çıkan yeni kurulanCumhuriyet'in her türlü kamusal yüzününsergilendiği bir mekansal kurgu söz konusudur.Cumhuriyetin <strong>Ankara</strong>'sı,sosyal ve kültüreleylemliliklerin buluştuğu mekanlardan çok, “ulusdevlet”iifade eden, özenle tasarlanmış yapılı birçevreye dönüşmüştür.Ancak, 1980 sonrasında gündemden düşmeyenözelleştirme politikaları ile birlikte, 1990'lı yıllardaAB ve 2000'li yıllarda AB'ye uyum süreci bahaneedilerek, Kamu'da tasfiyeler meydana gelmiş, pekçok kamu kurumu işlemez, işletilemez kılınmış vebazıları da kapatılmıştır. Üretim gücü azalan ülkede,kar elde etme yöntemleri geliştirilerek, arsa ve binaspekülasyonları artmıştır.Böylesi bir sürecin ardından 2000'li yıllarageldiğimizde ise neo-liberal ekonomi ve onun geribıraktırılmış ülkeler üzerinde etkisi gün geçtikçeartmıştır. Bu etki altında kent topraklarınınyağmalanmış, kamu toprakları ve kıyıları belirlisermaye gruplarına açılmış ve bu girişimler yasaldüzenlemelerle desteklenmiştir.<strong>Ankara</strong> özelinde konu incelendiğinde ise büyükideallerle kurulmuş olan Cumhuriyet'in Başkentindebu ideolojiyi yansıtan tüm mekanlar birer birerdönüşmeye zorlanmıştır.Bugün <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong><strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> olarak korumak için mücadeleettiğimiz alanların pek çoğu,Cumhuriyetideolojisinin kuvvetle ifade bulduğu ve her an yokedilmeye çalışılan yapılardır. Endüstrisizleştirme ileberaber şehrin ekonomisi gittikçe daraltılmış<strong>Ankara</strong>'da ikamet eden pek çok önemli kurum vekuruluş şehri terk etmiştir.Son olarak SayınBabacan'ın belirttiği üzere Merkez Bankası İdareBinasının <strong>Ankara</strong>'dan İstanbul'a taşınması ile, kentiniçine düştüğü kısır döngü ve ekonomik yıpranmanındüzeltilemeyecek durumda olduğunu resmenbelgelemektedir.Merkez Bankası İdaresinin Başkent <strong>Ankara</strong>'danuzaklaşarak sermaye gruplarının tekeline bırakılması“ulus-devlet” ideolojisinin çözülerek devletinsermayeye teslim olması olarak görülmelidir.Anadolu'ya eşit mesafede bulunan Başkent<strong>Ankara</strong>'dan uzaklaşan bir kamu kurumu , Anadolu'nungelişmesi ve geliştirilmesi ilkesinden ödün vererek,sermaye odaklı gelişmeyi önemsediğini bizlerekanıtlamaktadır. Böylesi bir açılım yalnızca Başkent<strong>Ankara</strong>'nın kamu odaklı gelişimine değil,Anadolu'daki gelişim ve dönüşümüne yıkıcılıkgetirecektir.<strong>Ankara</strong>'nın kentsel gelişiminin sermayeye açılmasıile birlikte,hakim ideolojisinden yoksun, günübirlikeylem ve kararlarla şekillendiği görülmektedir. Busüreç içerisinde kentlerine sahip çıkan meslekörgütü olarak,kentimizin yoksullaştırılması ve pekçok alandan yoksunlaştırılmasına karşı çıkıyoruz.Yetkilileri aldıkları kararlarda Başkent <strong>Ankara</strong>'nın veAnadolu'nun yaşaması için gerekli olan kültürel,endüstriyel, siyasi, ideolojik ve tarihselözgünlüklerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.SaygılarımızlaTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları 14Ekim <strong>2006</strong>'da <strong>Ankara</strong>'da, TMMOB mitinginde!Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarındankurtarılarak, toplumsal gönencimizin arttırılmasınayönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı vekamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusalkaynaklara dayalı ve istihdamı arttırıcı sanayileşme vekalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerindurdurulması, özelleştirilen halka ait varlıklarınkamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yenidengüçlendirilmesi için,Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı enerjisektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzermaceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklaradayalı, planlı bir politika izlenmesiiçin,Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütüngeleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarakyabancı sermayenin istilasına açılmasına karşı çıkmakiçin,Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetinegemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere veeğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirmeçalışmalarına karşı durmak için,Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmelisendikalaşma hakkının tanınması için,Tutuklu ve hükümlülerin tecridine dayalı hücre (F) tipicezaevi uygulamalarına son verilmesi, cezaevlerindeinsani yaşam koşullarının hâkim kılınması için,Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzeretüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özüdemokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için,Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmeninçevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesiiçin,Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeriilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğalkültürelvarlıkların koruma-kullanma dengesi içerisindeyaşatılması için,Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın hernoktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve tümemekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmakbirliktemücadele etmek için,Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetiktohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimiziüretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakanpolitikalara karşı durmak için,Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esasalınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamudakalmasının sağlanması için,AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar,demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadelesüreci olarak değerlendirilmesi için,Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,“Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır” şiarını herzaman her alanda daha güçlü haykırmak için,Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimindağıtılmasına, Bergama'da, Eşme'de, Belek'tesermayenin halkın karşı çıkışına rağmen hukuk dışıyönelimlerine, Fırtına Vadisi'nde, Munzur'da, Sinop'ta,Aloinoi'de doğanın tahribine zemin hazırlayanlara,deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip,hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demekiçin,Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşımazlum halkların yanında olduğumuzu ifade etmek için,Savaşa karşı barışı savunmak için,TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılanmüdahaleleri engellemek için,Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizinsorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimizesahip çıkmak için,“Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır” lafzından yolaçıkarak “gençlik geleceğimizdir” şiarını her zaman heralanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkedeinsanca ve barış içinde yaşamak için,İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemizesahip çıkmak için,Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışmaiçinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye veDünya için,14 Ekim <strong>2006</strong> günü <strong>Ankara</strong>'da buluşuyoruz!Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politikve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, “Bir BaşkaDünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka YaşamMümkün”dürYaşasın Örgütlü Mücadelemiz.Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü.TMMOB Yönetim Kurulu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!