13.07.2015 Views

Bilgi Değeri Açısından Cefr ve Ebced - Harfler ve ... - Düşünce Tarihi

Bilgi Değeri Açısından Cefr ve Ebced - Harfler ve ... - Düşünce Tarihi

Bilgi Değeri Açısından Cefr ve Ebced - Harfler ve ... - Düşünce Tarihi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ramazan YAZÇİÇEKolmuş olaylara tarih düşürmede kullanılan bir yöntem olmasınınötesinde ilâhî metinlerin yorumunda kullanılmaya kalkışılması bizatihiyorumlananın (Kur’an) kendi kastına muhaliftir. Bu tavrındoğru okunuşu, Kur’an’a uymayanların Kur’an’ı kendilerine uydurmanınyolunu rakamlar <strong>ve</strong> harfler metafiziğinde aramalarıdır.Bu da esas itibariyle harf <strong>ve</strong> sayı gizemciliğidir. <strong>Cefr</strong> <strong>ve</strong> ebcedi, Kur’anyorumunda bir yöntem olarak ele almak, apaçık, beyan edilmiş olanKur’an mesajının kapalı <strong>ve</strong> anlaşılmaz olarak kabulüdür aynı zamanda.Kur’an mesajını anlamaya yönelik olarak geliştirilen yorumyöntemleri neticede bir tevildir <strong>ve</strong> esas itibariyle te’vil, istismaramüsait bir karaktere sahiptir. Tevil, ilâhî muradı anlama amacınayönelik olarak ortaya konulan bir çaba iken, uçları açık bir yorumlamatevil dahi değildir. Tarihte tenzil için savaşanların sonradante’vil için savaştıkları da göz önüne alındığında durumun ehemmiyetiortaya çıkar. Tevilin en azından nerede, nasıl <strong>ve</strong> niçin olamayacağı;sınırlarının bilinmesi gerekir. Öncelikle bu kural, tevil edilenindil dışı müdahalelere maruz bırakılmamasıdır. Kur’an’ın açık <strong>ve</strong>anlaşılır bir Arapçayla vahyolunduğu kendisinin beyanı iken <strong>ve</strong>onun da korunulduğu dikkate alındığında, Kur’an’ın zahirine rağmenbir tevil kanaâtimizce ümmeti helake sürükleyen aşırı yorumdurdolayısıyla fâsiddir. Tevil edilenin anlam bütünlüğüne muhalifyorumlara gitmemek önemli bir kuraldır. Kastı anlama çabası, kendianladığını kelamın sahibine <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya muhatabına onaylatmayadönüşmemeli; kısaca, tevilin sağladığı imkanlar, tevil edilenin söz<strong>ve</strong> anlam bütünlüğüne rağmen olmamalıdır. Hülâsa tevil, dil, akıl<strong>ve</strong> nassların toplam anlam bütünlüğü <strong>ve</strong> zahiri yönü göz ardı edilmedenictihadî bir etkinliktir. Bu özellikler dikkatten uzak tutulmamalı;Şii <strong>ve</strong> Tasavvuf geleneğinde olduğu gibi dil <strong>ve</strong> aklın çoğukez devre dışı bırakılarak irfanî bir faliyete dönüştürülmemelidir. 96108MİLEL VE NİHALinanç– kültür–mitoloji96Bkz. Öztürk, “Takriz”, 14, 118, 121,122.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!