Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
hemen kurtulması lazım. Şimdi Nazım<br />
Hikmet Kültür Merkezi, Nazım Hikmet<br />
Akademi içinde aslında. Aynı zamanda<br />
yan tarafta Sevimli İş Hanı’nda “Kadıköy<br />
Blok” diye bir çalışma mekânı var.<br />
Bayağı 140 metrekare acayip bir yer.<br />
Baktın mı böyle yakışıklı bir yer. Sadece<br />
çalışma ve prova için yapılmış bir yer.<br />
Şöyle oldu özellikle bir yıl öncesine<br />
geri dönersek, Şehir Tiyatrosu’nun<br />
özelleştirilmesi pek çok buluşmayanı,<br />
birleşmeyeni bir araya getirdi. İşte ne<br />
oldu, “Sanat Maratonu” diye bir şey<br />
yapıldı. Biz bütün bunların hepsini devlete<br />
borçluyuz. İktidarın bizzat kendisine<br />
borçluyuz. Onlar olmasaydı bütün<br />
bunların hiçbirini yapamazdık. Herkes<br />
kendi içinde takılacaktı. Sağolsunlar<br />
bütün perdelerimizi açtılar. Buna da<br />
ihtiyacımız vardı, sağolsunlar. Tabii tam<br />
da o dönemde şu çok dikkat çekici bir<br />
şeydi yani. Arkadaş nasıl bir eğitim?<br />
Oyuncu eğitiyorsun da nasıl bir oyuncu<br />
eğitiyorsun? Burada karşıdan gelen<br />
bir şikayet var daha doğrusu karşı<br />
tarafın en kaba sınırlarıyla tanımladığı<br />
bir şikayet, “Elinizde içki kadehleriyle<br />
sırça köşkünüzde takılıyorsunuz.”.<br />
Meseleye bu karikatür hatlarını kesip<br />
biçip “Hakikaten ne oluyor burada ya?”<br />
diye baktığınız zaman aslında birdenbire<br />
AKP kültür sanat politikasından<br />
daha muhafazakar bir devlet tiyatrosuyla<br />
karşılaşıyorsunuz. Bugün devlet<br />
tiyatrolarına oyuncu yetiştiren devlet<br />
konservatuarlarının konuşma derslerine<br />
bakıyorsun mesela. Cımbızla çekilmiş<br />
gibi ayıklıyorsun beni oradan çünkü<br />
bütün konuşma dersleri İstanbul şivesi<br />
üzerine kurulu. İstanbul şivesiyle doğru<br />
dürüst konuşabiliyorsan, sen oyuncu<br />
olabilirsin, devlet tiyatrosunda oynarsın.<br />
Haydi, bakayım devlet tiyatrosuna hiç<br />
bozulmamış şivesiyle bir Zaza alsınlar,<br />
bir Kürt aslınlar, bir Laz alsınlar, bir<br />
Tekirdağlı, bir Adanalı alsınlar. Sanki<br />
bunun temeli buymuş gibi. Ben bunu<br />
söylediğim zaman etrafımda yıllarca