Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ir dönemden bahsediyoruz. Beynin<br />
ve toplumsal yaşamın sürekli değişim<br />
gösterdiği bir dönemden bahsediyoruz.<br />
Sizin sinemada gösterdiğiniz bir cinayet<br />
ya da sadistçe bir şeyi, 10 yaşındaki<br />
birinin algılamasıyla, 30 yaşındaki bir<br />
erişkinin algılaması çok farklıdır. Belli bir<br />
yaş grubundan sonra tabii ki patolojisi<br />
olan, gerçekten problemi olan kişileri de<br />
olumsuz etkiler. Ama yaş grubuna özgü<br />
özellikler olarak farklı etkileme şekilleri<br />
var. Bu tartışma konusu değil, bu bütün<br />
dünyanın kabul ettiği bir konu. Burada<br />
sorun hangi yaş grubuna neyi izlettirmemiz<br />
gerektiği konusu. Biliyorsunuz akıllı<br />
işaretler var ama siz onlara uyulduğunu<br />
görüyor musunuz? “Postacı Kapıyı İki<br />
Kere Çalar” filmi 7 yaş üstü kabul ediliyorsa<br />
demek ki uygulanmıyor demektir.<br />
Ya da sinemaya gittiğinizde ben çok<br />
sık rastlıyorum, hatta birisi bir gün beni<br />
dövecek diye korkuyorum çünkü müdahale<br />
ediyorum, üstünde yazıyor ama aile<br />
almış 5 yaşında çocuğu sokmuş oraya;<br />
şiddet, seks ya da gerçekten o yaş<br />
grubunun olumsuz algılayacağı bir şey,<br />
bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Her<br />
şey sinemada yapılmaz diye bir şey yok<br />
ama hangi yaş grubuna hitap ettiğiniz<br />
önemli. Bir de sinemada altyazılar<br />
var her şeyde olduğu gibi biz kötüyü<br />
gösterirken kötüyü övüp övmediğimiz,<br />
yüceltip yüceltmediğimiz de önemli.<br />
Sinema sadece çiçekler, kuşlar, kelebekler,<br />
böcekler göstermeyecek<br />
ama benim sevdiğim örnektir benim<br />
çocukluğumda en şiddetli sayılan filmler<br />
kovboy filmleriydi. Şimdi o filmleri izliyorum<br />
arada bir kişi ölüyor, iki kişi ölüyor,<br />
çok adamın öldüğü kovboy filmi çok az.<br />
Ve hep iyiler kazanıyor. Ölenler kötü ve<br />
iyiler asla bilerek, isteyerek öldürmek<br />
amaçlı öldürmüyor. Bir haklı gerekçe<br />
bulunuyor. Dolayısıyla çocuk kafanda<br />
durup dururken insan öldürülemeyeceği<br />
gibi bir şey yavaş yavaş yerleşiyor.<br />
Şimdiki kahramanlara bakıyorsunuz 30<br />
kişinin ölmediği film filmden sayılmıyor.<br />
Ve kahraman öldürüyor ve sürekli<br />
yüceltiliyor. Öldürdüğü oranda kahraman<br />
oluyor ve amaç kayboluyor.<br />
Dolayısıyla bu 10 yaşındaki bir çocuk<br />
için şu demektir, “Ne kadar çok adam<br />
öldürürsem o kadar değerli, kıymetli,<br />
saygı gören, yüksekte biri olurum. Bu<br />
yanlış bir şey.<br />
Sizin söylediklerinizden yola<br />
çıkarak sinemayla çocuk arasındaki<br />
ilişkiyi daha çok seyretme yaşıyla<br />
düzenleyebileceğinizi görüyoruz<br />
fakat şöyle bir tezat var, sinema<br />
sonuçta hayatın aynasıdır ve sinema<br />
yaratıcılarının hayattaki bütün<br />
çirkinlikleri filmlerinde işleyebilme<br />
özgürlüğüne sahip olmaları lazım. Sizin<br />
söylediğiniz şekilde olduğu zaman zaten<br />
bir problem yok. Yaratıcılarla ilgili değil,<br />
tüketimle ilgili bir problemden bahsediyorsunuz.<br />
Fakat Türkiye’de işler öyle<br />
yürümüyor. Sonuçta Kültür Bakanlığı’nın<br />
araştırmaları, Kültür Bakanlığı’nın<br />
desteği, senaryo denetlemesi, sansür<br />
diyeceğimiz kadar önlemler var. Ve<br />
bu önlemlerin sebepleri de çocuk izleyicilere<br />
dayandırılıyor. Burada bir iki<br />
yüzlülük söz konusu değil mi?<br />
Sinema başka bir şey. Sinema salona<br />
gidip para verilip izlenen bir şey,<br />
orada yaratıcının dürüstlüğü şuradan<br />
kaynaklanmalı, “Ben bu filmi bu yaş<br />
grubu için seçtim”. Biz bazı çok gündeme<br />
oturan filmler nedeniyle çeşitli<br />
yapımcı ve yönetmenlerle de tartıştık<br />
bunu. Maalesef, birçok yapımcı şuradan<br />
başlıyor tartışmaya “Hayır bunun<br />
çocuklara bir zararı yok”. Oradan<br />
tartışmaya başladığı zaman otomatik<br />
olarak kaybetmek zorunda. Bana dese<br />
ki “Haklısınız ben bunu zaten çocuklar<br />
için çekmedim, bu erişkin filmi.” Hayır<br />
o gişede daha çok iş yapabilmek için<br />
küfürbaz, kötü, iyi bir özdeşim modeli<br />
olmayan kahramanı neredeyse<br />
çocuk filmiymiş gibi sunuyor. Kendinizi<br />
denetleyemiyorsanız, başkaları gelir sizi<br />
denetler. Önce kendinizi denetlemeyi