26.01.2017 Views

ŞUBAT 2015

Vizyon Dergisi Şubat 2015 sayısı

Vizyon Dergisi Şubat 2015 sayısı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hayy! Hakk!<br />

Tarihler ve suretleri bir kenara koyarsak, atalarımızın<br />

da bize benzer ilgi alanları olduğunu görürüz. Bizim gibi<br />

büyük salonlarda ünlü komedyenleri seyretmiyorlardı ama<br />

atalarımızın omzu mendilli, eli bastonlu meddahları vardı.<br />

Meddahlar, daha kara mürekkep ak kâğıda düşmeden,<br />

mizah dergilerinin yaptığı işi yapıyorlardı. Sözlü kültürün<br />

egemen olduğu Doğu toplumlarının ortak değerlerinden<br />

olan meddah, en ciddi olayı bile mizahi üslupla aktarmayı<br />

başarır. Bunu yaparken tek kişilik bir tiyatro gibi davranır.<br />

Meddahın sahnedeki yalnızlığına tezat, sahnenin<br />

birbirinden ayrılmaz ikilisi Karagöz’le Hacivat’tır. Demirci<br />

ustası Kambur Bali Çelebi ile duvarcı ustası Halil Hacı İvaz… 14. yüzyıl<br />

Bursası’nda Orhan Gazi Camii’nin inşaatının orta yerinde bir anda peyda<br />

oluveren, mizahları da ömürleri gibi kısa olan ikili, daha sonra Ahibaşı Şeyh<br />

Küşteri’nin çarıklarında hayat buldu ve çiçeği burnunda imparatorluğun<br />

mizah hayatına damgasını vurdu. Kuruluşta başlayan gelenek, özellikle 17.<br />

yüzyılda popülerleşti ve 6 asırlık Osmanlı dönemini aşıp günümüze kadar<br />

geldi.<br />

Karagözle Hacivat’ın bu derece sevilmesinin ve uzun yıllar canlılığını<br />

korumasının kökeninde hiç şüphesiz, zamanın kendisi kadar eski iki<br />

değişmez tipi barındırmasının etkisi var. Karagöz sade vatandaştır, Hacivat<br />

ekâbir… Karagöz cahildir, Hacivat yarı aydın…<br />

Halk çocuğu ile yarı aydının öyküsü hayal perdesi ile sınırlı kalmaz.<br />

Bir süre sonra oyuncuların vücudunda ete kemiğe bürünür ve çıkıverir<br />

meydane. Adına “ortaoyunu” denir. Burada artık Hacivat “Pişekâr”, Karagöz<br />

de “Kavuklu”dur. İsimler değişse de, mevzu gene aynıdır. Meddahtan beri<br />

süregelen, güncel olayların esprili şekilde tenkidi…<br />

Millî Kütüphane Süreli Yayınlar Arşivi’nden<br />

Latifetül Hümayun<br />

Türkleri “gülmeyi seven insanlar” olarak tanımlayan yabancıların hakkı<br />

var… Osmanlı’da halkın her kesiminde ve devletin her kademesinde espritüel<br />

kimselere rastlamak mümkün. Mahiyetlerindeki soytarılara kendilerini<br />

eğlendirten kralların aksine Osmanlı’nın bizzat kendisi şakacı sultanları<br />

oldu. Bunların başında, ıslahatçı padişah Sultan II. Mahmud gelir.<br />

II. Mahmud, dönemin iki gölge oyunu ustası Abdi ve Sait Beylerle çok<br />

iyi anlaşırdı. Gündelik hayatlarında zarif iki Osmanlı Beyefendisi olan<br />

bu kişiler, geniş görüşlü padişahın sevgisini kazanmıştı. Öyle ki, “söz ola<br />

kestire başı” türünden lakırdıları bile sultanın huzurunda mizahî bir üslupta<br />

edebiliyorlardı.<br />

Mizahsever hünkârın latifeleri de musahiplerini aratmayacak cinstendi.<br />

Günün birinde Sultan Mahmud, Sait Bey’i de yanına alarak Abdi Bey’i<br />

ziyarete gitti. Evin kapısını Abdi Bey’in karısı açtı ve kocasının evde<br />

olmadığını söyledi. Sultan Mahmud “Doğru ya, yanlış geldik. Abdi Bey<br />

bizi öteki karısının evine davet etmişti.” dedi ve bıyık altından gülerek<br />

oradan ayrıldı. Zira Abdi Bey’in “öteki karısı” diye biri yoktu. Abdi Bey eve<br />

döndüğünde kızılca kıyamet koptu. “Koskoca padişah, yalan mı söyleyecek”<br />

diyen karısına ne dediyse, kendini inandıramadı. Ertesi gün Abdi Bey<br />

başından geçenleri anlattığında sultan, Sait Bey’i işaret ederek: “Vallahi ben<br />

söylemedim, bu söyledi…”<br />

Abdi ve Sait Beyler, Batı’da gördükleri gibi bir mizah dergisi çıkarabilmek<br />

için sultandan icazet istediler. Sultan, mizahın öneminin farkındaydı ancak<br />

devir, henüz mizah dergisine hazır değildi. Yeniçeri Ocağı henüz kaldırılmış,<br />

yenilikçi padişahın icraatları yadırganır durumdaydı. II. Mahmut,<br />

musahiplerinin bu talebini reddetmedi, fakat bir süre beklemelerini söyleyerek<br />

erteledi. Ne var ki bu bekleme, beklenenden uzun sürdü ve Osmanlı’nın ilk<br />

mizah dergisini ne Abdi ve Sait beyler ne de Sultan Mahmut görebildi.<br />

20 Vizyon

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!