Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Puşkin’in gördüğü<br />
Erzurum, Türkiye’nin Asya<br />
topraklarının en önemli<br />
kentidir. Bir gezginin, ‘Asya<br />
kentleri içinde sadece<br />
Erzurum’da bir saat<br />
kulesi olduğunu, onun da<br />
saatinin çalışmadığını’<br />
ifade ettiğini aktarır.<br />
Puşkin’in şiirinde İslamiyet ve Türk<br />
İzleri<br />
Puşkin, Erzurum yolculuğundan önce de Türk kültürü<br />
ile ilgilidir. Erzurum Seferi’nden birkaç yıl önce kaleme<br />
aldığı “Bülbül ve Gül”de divan şiirinin etkisi açıkça<br />
görülür. Puşkin bu şiirinde, tıpkı divan edebiyatındaki<br />
gibi bülbülü gülün âşığı olarak kişileştirir.<br />
Rusça tercümesinden okuduğu Kuran-ı Kerim’den<br />
yaptığı alıntılar da Puşkin’in şiirini özel kılan<br />
noktalardandır.<br />
“Gizli Mağarada<br />
Gizli mağarada, sürgünlerde<br />
Ben tatlı Kuran’ı okudum<br />
Aniden bir teselli meleği<br />
Uçup geldi, bana tılsım getirdi<br />
Onun sırlı gücü<br />
Kutsal sözcükler yazdı<br />
Üzerinde bilinmez bir el»<br />
Doğulu tarzda giyindiğini dile getirir.<br />
Öte yandan Puşkin, Erzurumlunun, geleneği bırakıp yüzünü<br />
batıya döndüğü için İstanbul’a kızdığını savunur. Hatta bu<br />
konuda, “Yeniçeri Eminoğlu” takma adıyla bir şiir bile yazar.<br />
Puşkin’den medet umanlar<br />
Erzurum her açıdan ilgiye muhtaç haldedir. Doktorsuzlukla<br />
başı dertte olan halk, şehre gelen her yabancıyı doktor zanneder.<br />
Çok defa sokaklarda gezen Puşkin’in önünü keser ve dillerini<br />
çıkarıp boğazlarını muayene ettirmeye çalışırlar. Sivil halkın<br />
yanı sıra, esir düşen Türk askerleri de, yaralı arkadaşları için,<br />
doktor sandıkları Puşkin’den medet umar.<br />
Veba ise çağın ve de Asya’nın başının belasıdır. Yol üzerinde<br />
çeşitli duraklarda veba görüldüğünden söz eden Puşkin,<br />
hastalığın Erzurum’a ulaşması ile büyük bir korkuya kapılır.<br />
Kentte bulunduğu süre içinde hiçbir vebalıya temas etmemeye<br />
gayret gösteren Puşkin, Türklerin, vebalı arkadaşları ile sanki<br />
nezle imiş gibi rahat temas ettiklerini görünce kendi ‘Avrupalı’<br />
ürkekliğinden utanır.<br />
Bulaşıcı hastalığın da etkisi ile bir an evvel Rusya’ya geri<br />
dönmek isteyen Puşkin’in baştaki, “Rusyadaydım hala” tepkisi<br />
değişmiş gibidir. Yazının sonundaki “Sevimli anayurdumun bana<br />
ilk hoşgeldini” ifadesi ile Erzurum’un Rus toprağı olmadığını<br />
kendisi de kabul eder.<br />
1828-1829 Rus Savaşı’nın ardından Osmanlı Hükûmeti,<br />
ağır şartları beraberinde getiren Edirne Antlaşması’nı imzalar.<br />
Puşkin ise âşık olduğu kadını evlenmeye ikna eder ve sonraları<br />
hayatını değiştirecek olan evlilik akdini imzalar. Erzurum,<br />
Puşkin’in ülkesi dışında gördüğü ilk ve son şehir olur. Bundan<br />
sekiz yıl sonra, karısının âşığı tarafından bir düelloda öldürülür.<br />
Hem Puşkin, hem de Türkiye açısından uğursuz bir dönemde<br />
yazılmış olmasına karşın Erzurum notları, Rus edebiyatına<br />
meraklı Türk okuru için ilgi çekici bir eser olarak tozlu raflardaki<br />
yerini alır.<br />
1824’te, yani Erzurum’a gelmeden dört yıl önce<br />
“Kuran’a Öykünmeler” şiirini yazar. Şiir, adına yaraşır<br />
biçimde Kuranı Kerim’in içeriğine ve şiirsel ifadelerine<br />
öykünür.<br />
“Çift ve tek üstüne and içerim<br />
Kılıç ve kutsal savaş üzerine and içerim<br />
Sabah yeli üzerine and içerim<br />
Akşam namazı üzerine and içerim.”<br />
Puşkin’in Kuranı Kerim’e olan ilgisini bazı<br />
araştırmacılar İslam’a geçiş olarak yorumlar. Bazıları<br />
ise İslam’ı kabul etmemekle beraber, Kuran’ın birçok<br />
ahlaki hakikati, güçlü bir şiirsel ifade kullanılarak<br />
aktarmasından dolayı etkilendiğini savunur.<br />
36 Vizyon